Age of Adepts - Bölüm 0001
Çevirmen: Queen Düzenleyen: ggurcan
Uyanış
Karanlık, baskıcı bir sisle dolu bir bataklıkta
En sert güneş ışığının biraz bile etki edemediği bu kalın sisten geçen herkesin içi ürperiyordu.
Görebildiğiniz her yerde kötü kokulu göletler vardı. Bu göletlerde sayısız garip yaratık yaşıyor. Ne zaman bu bölgeden bir gezgin geçsebu ıssız ve sessiz topraklar, et ve kanla beslenen yaratıklar için bir iftar sofrasına dönecek. İblis Ağaçlar, Çöpçü Kargalar, Hayalet Dadılar ve Dev Bataklık Timsahları. Bu korkunç şeytani varlıkların her biri gezginlerin bu yerden ölesiye uzak durmasını sağlıyor.
Ancak, bu bataklık tam ortasında, hiçbir insanın yaşayamaması gereken bu kara topraklarda.
Yüz metreden fazla yüksekliğe sahip bir taş kule zamana meydan okurcasına duruyordu.
Tamamen ojitten yapılan kule, gece gelip çattığında soğuk ve ürpertici bir ışıltı yaymaya başlamıştı, bu da onu kötü ruhlar ve hayaletler için özellikle çekici yapıyordu.
Temel bakım ve onarım eksikliğinden mi kaynaklanır bilinmiyor ancak kulenin alt kısmı tamamen iblis ağaçların çılgınca büyüyen sarmaşıkları ve metal yüzeyi parlayan çivilerle doluydu. Sıradan biri bu sarmaşıkların arasında dolaşmak gibi bir aptallık yaparsa vücudundaki tek bir kandamlasına kadar emilecekti ve iblislerin işi bittiğinde cesedi kulenin altında yatan kemik yığınına atacakladı.
Gökyüzü hızla kararırken kulenin içinde bir mum yandı. Loş mum ışığı kulenin kenarındaki küçük pencereden usulca sızıyordu.
On beş yaşına yeni girmiş olan Greem, yıpranmış ahşap masanın önünde oturuyordu. Önünde sessizce bir kopyasını çıkardığı büyü kitabı açıktı. İki yıl önce bu dünyaya gelmesine rağmen ruhu halen bu bedene alışamadığından sürekli başına ağrılar giriyordu.
Eski dünyasında geçirdiği zaman gözlerinin önünden bir film şeridi gibi geçip gidiyordu. Anılar yüzünden dikkati dağılmışken fırçasının ucu bir an duraksadı ve ham keçi derisinde büyük miktarda mürekkep birikmesine neden oldu.
“Lanet olsun! Yine başarısız oldum! ”
Greemkaşlarını çattı ve istemsizce yumruklarını sıktı. Öfkeyle bağırmak istesede derin bir nefes aldı ve bir süre hareketsiz kaldı. Uzun zaman sonra nihayet içindeki bağırma dürtüsünü bastırmayı başardı.
Bu dünya artık aşina olduğu Dünya değildi ve şuan yaşadığı beden de orijinal bedeni değildi. Bir zamanlar adı Greem olan Çırak Adept’e aitti. Kısaca orijinal Greem öldüğü anda bu bedeni ele geçirmeyi başarmış bir ruhtu.
Büyünün olmadığı eski yaşamından hiçbir şey alamadan bu kötü iblislerin ve saçma yaratıkların serbestçe dolaştığı bu gelişmiş sihir dünyasına geldi. Bu dünya, Adepts’lerin zirvede durduğu bir yerdi. LiXuan başta konuşulan hiçbir şeyi anlamıyordu ama neyse ki bu bedenin eski sahibinin geride bıraktığı anıları özümsedikten sonra temel dil becerisi kazanmıştı. Aksi halde, bu dünyadaki tuhaf telaffuzlar, gramer ve kurbağa vıraklamasına benzeyen tamamen farklı bir alfabe ile birlikte ona bir şeyler öğretmeye çalışmak ölümüne işkence etmekle eşdeğerdi.
2 yıldır gerçek kimliğini açığa vurmaya cesaret edemedi. Elinden gelen tek şey Greem’in adını kullanarak bu yüksek kulede hayatta kalmak için mücadele etmekti.
Her ne kadar Büyük Adept Anderson altında yaşayan bir Çırak Adept olarak şanlı statüsü bu dünyada yaşayan insanların çoğunda kıskançlık yaratacak olsa da. Yalnızca bu yüksek kulede yaşayan insanlar bunun kıskanılacak bir konum olmadığını aynı zamanda korkunç bir işkence ve cezalandırma biçimi olarak düşünülebileceğini biliyordu.
Çırak Adeptler, Büyük Adept Anderson ‘ın deney ekipmanlarını temizlemekten, kulenin içini temiz tutmaktan, kulenin dışındaki şeytan yaratıklara bakmaktan ve… Büyük Adept Anderson’un deneylerinin bir parçası olmaktan sorumluydu.
Son meslek nadir olmasına rağmen, köleler ya da mahkûmlar birkaç gün geciktiğinde kolayca hayal kırıklığına uğrayan Büyük Üstat Anderson, geçici olarak rastgele bir çırağı laboratuvar faresi olarak kullanıyordu.
Ante Eyaletinden gelen ve Greem’in yanında yaşayan Mary’nin geçen ay Büyük Üstat Anderson’un deney “ortağı” olduğu için “şanslı” olduğu söyleniyor. Vücudu ciddi şekilde zarar görmüş olmasına rağmen sihirli deney sonucunda ölmedi ve dehşet verici bir mutasyon geçirdi. Laboratuvardan çıktığından beri, bütün vücudunu kaplayan kalın bir pelerin giyiyordu, ilk günden sonra odasına saklandı ve bir daha gözükmedi.
Birçok Çırak Adept, Mary’nin odasında öldüğünü düşünüyordu.
Fakat Greem gerçeği biliyordu: Mary hala yaşıyor.
Geceleri, kulenin ürpertici sessizliğini bozan acı dolu iniltileri duvardan geçip onun odasına kadar geliyordu. Bu yüzden Greem herkes uyurken odasına gizlice soktuğu yiyeceklerini, kuledeki küçük pencereden onun odasına fırlatıyordu.
Başa çıkması gereken kendi sorunları olmasına rağmen, içindeeski dünyasından kalma bir şefkat duygusu vardı bu yüzden Mary’ye yardım ederek kendini iyi hissettirdi.
Bugün baş ağrısı yanlış zamanda gelmişti. Fırçadaki mürekkep ham keçi derisi kağıdının üzerine yayıldı ve kağıdı çöpe çevirdi.
Sadece kaba keçi derisi kağıdı olmasına rağmen fiyatı yaklaşık iki gümüştü. Bu dünyada en çok kullanılan para altın paraydı. Altın paralar on gümüş parayla, gümüş paralar on bakırla değiştirilebilirdi. Bu dünyadaki çoğu insanın günlük kazandığı para miktarı yaklaşık beş bakır paraydı.
Dolayısıyla çoğu kişi için bu kaba kağıt büyük bir servetti. Ancak bu kulede çırak Adeptler onları hiç düşünmeden çöpe atabilse de Adept kulesinde hiçbir şey bedava değildi.
Greem öğrenme masraflarını karşılarken aynı zamanda oda ve yemek için de para ödemesi gerekiyordu. Para kazanmanın tek yolu, Adept kulesinden çıkarak acımasız vahşi iblisleri beslemeyi, ürkütücü sarmaşıkların bakımını yapmayı ya da Büyük Üstat Anderson tarafından belirtilen sihirli malzemeleri toplamayı gerektiriyordu. Ek olarak kulenin içindeki bazı tehlikeli alanları temizleyerek de para kazanılabilir.
Bu görevleri yerine getirirken, Büyük Adept’in kendisi tarafından yapılan bir sihir tılsımları yanlarında taşımaları gerekiyordu. Bu tılsımlar kulenin etrafındaki sihir oluşumlarından güvenli bir şekilde geçmelerini sağlayacaktı. Fakat bu garip yerde hiçbir tılsım insanın kendisini tamamen güvende hissetmesini sağlayamazdı. Her birkaç ayda, birkaç talihsiz çırak ilgilendiği iblisler ya da bitkiler tarafından yeniliyordu. Büyük Adept Anderson’un deneyini temizlerken enerjiden etkilenip ölenlerde oluyordu.
Bu nedenle çoğu zaman daha güvenli görevler kıdemli Çıraklar tarafından tekelleştiriliyordu, zayıf Çırakların para, bilgi puanı ve büyü eğitimlerine devam edebilmeleri için tehlikeli görevlere çıkmaktan başka çareleri yoktu.
Tabii ki, para günlük ihtiyaçlarını satın almaya yararken, bilgi puanları bilgi alımında kullanılıyor. Bilgi puanı Büyük Adept’ler tarafından yaratılmış bir para sistemiydi. Kulenin içindeki kütüphanede, her sihirli kitap farklı bilgi puanı değerine sahipti. Kitap ödünç almak istiyorsanız yeterli bilgi puanınız olması gerekiyor.
Çıraklar bilgi puanı kazanmak için çok çalışmak zorunda kaldılar. Bu kadar çok çalışmalarına rağmen kazandıkları bilgi puanları kitapları sadece sınırlı bir süre için almalarına yetiyordu. Zaman o kadar kısaydı ki bir çırağın kitaptaki tüm bilgileri öğrenmesi için bile yeterli değildi. Bu nedenle çırakların çoğu kitapları kopyalamayı alışkanlık haline getirdi.
Ne zaman bir sihirli kitap ödünç alsalar, ihtiyaç duydukları bilgiyi kopyalamak için ellerinden geleni ardalarına koymayacaklardı eğer bunu yapmazlarsa öğrenmeye devam edemezdiler. Kitapların kopyalanması mürekkep ve kağıda ihtiyaç duyuyordu. Bunlar da ücretsiz değildi ve bu nedenle Çırakların daha fazla paraya ihtiyacı vardı.
Eğer Çırak zengin bir aileden geliyorsa ailesi bilgi puanı karşılığında büyük miktarda para harcayabilirlerdi. Aralarındaki kur, bir bilgi puanı karşılığında yüz altın paraydı.
Örneğin, Greem’in bugün ödünç aldığı ‘İblis Yaratıklar Sözlüğüne’ üç bilgi puanı verdi ve Sadece yarım günlüğüne ödünç alabilirdi. Greem’in kopyalama hızıyla birlikte en iyi ihtimalle kitabı kopyalamayı bitirmesi için iki kez daha ödünç alması gerekiyordu.
Bu ona toplam dokuz bilgi puanına mal olacak. Greem, bu dokuz bilgi puanını kazanmak için iki hafta üst üste kuleden ayrılmak zorunda kalacaktı.
Bu yüzden bir parça kağıdı boşa harcadığı için üzülmedi ama kitabı ödünç aldığı iki saati boşa harcadığı için içi gitti.
Greem bir kez daha derin bir nefes aldı ve öfkesini bastırmak için elinden gelenin en iyisini yaptı, tam kitabı kopyalamaya devam edecekken tanıdık bir bip sesi beyninde aniden yankılandı.
* Bip * * “Biyolojik enerji gerekli miktara ulaştı. Biyolojik Yardım Çipi, seri numarası ZXJ9521 sistem başlatılıyor… ”
“Biyolojik Yardım Çipi!”
Bu dünyaya geldiği ilk günlerde bu dünyaya ilahi bir silahla geldiğini ve fanilere acı çektireceğini düşünüyordu, ancak sık sık yaşadığı migren dışında hiçbir şey olmuyordu, çip hiçbir aktivite göstermemişti… Ama sonunda çalışmaya karar vermişti!
Çip sistemini tam anlamıyla başlattığında, Greem’in beynine zarif ama duygusuz bir kadın sesi geldi.
“Sunucu algılandı, veritabanı oluşturuldu… Lütfen bekleyin…”
Eh? Yeni bedenini tanımlayabilir mi? Bu beklenmedik.
Sonuçta, burası gelişmiş bir sihir dünyası. Tüm boyut Elementium adlı mistik bir malzeme ile güçle doluydu. Temel element farklılıklarıyla birlikte Elementium’lar Toprak, Ateş, Rüzgar, Işık, Karanlık vb. Türlere ayrılmıştı.
Adeptler, bu temel türlere karşı farklı yakınlık seviyelerine sahipti ve bu nedenle Adeptler arasında net çizgiler vardı. Bu sistem eski dünyasının işleyişinden tamamen farklıydı çipin bu dünyadaki verileri ölçebilmesi onun umut ışığı olmuştu.
Yeni Seri Bomba gibi geliyor herkese iyi okumalar dilerim 😀