Glutton Berserker - Bölüm 039
Bölüm 039 Kılıcın Özü
Çevirmen: Uchuujin & Redaktör: Faen_the_1134
Aaron eve kadar eşlik etti. Sözde bir Kutsal Şövalye’nin evi olduğu için, büyük bir konak falan olacağını düşünmüştüm ama belli ki yanılmışım. Tuğlalardan yapılmış sade bir kır eviydi.
[Hahahaha, bahse girerim, daha büyük bir ev bekliyordun.] (Aaron)
[Dürüst olmak gerekirse, evet öyle.] (Fate)
[Dürüstlük iyidir. Ama genç bayan için sorun olup olmadığını merak ediyorum.] (Aaron)
Aaron sorusundan sonra, Myne basitçe kafasıyla reddetti.
[Oya, kötü bir halindeymiş gibi görünüyor.] (Aaron)
[Onu rahatsız etme. Myne hep böyle.] (Fate)
[Anladım…] (Aaron)
Aaron hüzünlü bir suratla yavaşça kapıyı açtı, sonra bizi içeri davet etti. Myne, başkalarını çokta takıyor gibi değildi. Seyahat ederken, aktif olarak başkalarıyla konuştuğunu görmüştüm. Ben de benzer bir yeteneğe sahip olduğum için, anlayabiliyorum. Benim gibi, Myne’da sadece kendi gücüne inanan yalnız bir savaşçıydı. Sanırım, onun da savaştığı kendi savaşı var.
Aaron’un evine girdikten sonra, bir oda daha olduğunu fark ettik. Aaron gülerek,
[Bu ev köylüler tarafından yapıldı. Başlangıçta, burada köy yoktu. Tekrar tekrar canavar öldürdüğümü gören, canavar saldırılarında evlerini kaybeden insanlar, etrafımda toplandılar ve bir köy inşa ettiler. Sonra, köyün şefi oldum, köyü yorgunluk bilmeden korumak benim görevim oldu.] dedi.
Zahmetli görünse de, sanırım o kadar da kötü değildi. Burada ölmeyi beklerken zaman geçirmenin iyi bir yolu.
Aaron bize çay ikram ederken konuşmaya devam etti.
[Köylülere zaten yaşlı olduğumu söyledim, onları uzun süre koruyamam. Ancak, gidecek başka bir yerim olmadığı için elimden geldiğince buralarda oyalanıyorum.] (Aaron)
[Bu köylüler Aaron-sama ile beraber mi ölmeyi planlıyorlar?] (Fate)
[Saygı ekine gerek yok. Sadece Aaron. Son zamanlarda beni de rahatsız eden şey bu. Ben öldükten sonra, bu insanlar canavar saldırıların karşı uzun süre hayatta kalamazlar.] (Aaron)
Aaron bu konu hakkında hiçbir şey yapamıyordu ve onları ikna etmeye çalışmaktan vazgeçmişti…
[Bu köyün korumasını üstlenmemi istiyor olabilir misin?] (Fate)
[Hahaha, Hayali düşünceler. Buraya şans eseri, ilk defa gelmiş birine bunu nasıl sorabilirim?] (Aaron)
[O zaman, beni neden eğitiyorsun?] (Fate)
Benim gibi tanımadığı birini, herhangi bir gizli motivasyonu olmadan eğiteceğinden şüpheliyim. Özellikle de bu arka plan hikayesini duyduktan sonra.
Sonra, Aaron ciddi bir yüzle bana baktı.
[Bu benim bencil dileğim. Sadece senin üzerinden mirasımı yaşatmak istiyorum. En azından bu yaşlı adamın dileğini yerine getirebilir misin?] (Aaron)
[Mirasını…] (Fate)
Bunu derken, odaya baktım ve yatağın yanındaki rafta bir resim odluğunu fark ettim. Bir ailenin resmiydi. Baba muhtemelen genç Aaron’du. Ve yanında güzel, siyah saçlı bir kadın vardı.
İkisinin arasında büyük bir zafer kazanmış gibi gülen bir çocuk vardı. Elinde oyuncak bir kutsal kılıç vardı.
[Bu… Resim?] (Fate)
[Onlar benim ailemdi. O zamanlar, hâlâ krallık için çalıştığım için, görevler yüzünden sık sık eve gidemiyordum. Ama ne yazık ki, ben Gallia’dayken bir canavar istilası sırasında öldürüldüler. Şimdi yapabileceğim tek şey, pişmanlık içinde başucumdaki resimlerine bakarken günümün gelmesini beklemek. Ne kadar gülünç hikaye.] (Aaron)
[Hayır, öyle değil… Bunu duyduğuma üzüldüm.] (Fate)
Resimdeki çocuk biraz bana benziyordu. Belki de Aaron beni oğlunun yerine mi koyuyordu? Çok fazla düşünmüş olabilirim… Bunu yaparak günahlarını ve pişmanlığını telafi etmeye mi çalışıyordu?
Aaron’un hüzünlü yüzüne baktığımda, bunun doğru olduğunu anladım.
=====
Ertesi gün, Myne bir ağacın gölgesinde rahatça esniyordu. Bu hoş görünüyordu. Ama ben aynısını yapamazdım. Sadece iki gün kaldı, Aaron sabahın erken saatlerinden beri beni eğitiyordu.
Guhaaa… Mideme üç darbe yedim, işim bitti.
[Dikkatini başka yere verme.] (Aaron)
[Bekle, neden biraz yavaşlamıyoruz? Çok hızlı gidiyoruz, biraz yavaşlamadığımız sürece hiçbir şey anlamayacağım.] (Fate)
[Ho, ama benim gördüğüm, sen idare ediyorsun.] (Aaron)
Ara, yanlış bir düğmeye mi bastım? Çıplak elle savaşmak statülerinizi kontrol altına almanın iyi bir yolu olsa da, tek yanlış hareketinizde ciddi yaralanmalara yol açabilir.
Aaron’a göre, gergin bir durumu taklit etmek eğitim kalitesini arttırıyordu. Ama şey, 3 günlük eğitimle 3 yıla eş değer olması biraz aşırıymış gibi görünüyor.
Bu yüzden bana sözlü olarak eğitmektense, pratik yaparak eğitmeyi seçti.
Ama sanırım bir şekilde işe yaramıştı. Bana düşünmek için süre vermeden vücudumu tepki vermek zorunda bıraktığımda, statülerim talepleri karşılamak için otonom hareket ettiler.
Güneş başımızın üzerine gelene kadar eğitime devam ettik…
[Fumu, duruşun biraz gelişti. Beklediğimden daha erken. İyi gidiyorsun.] (Aaron)
[Öyle mi? Ölmek üzereymişim gibi hissediyorum.] (Fate)
Yenilenme yeteneğim sayesinde çok hararetli bir biçimde eğitim gördüm ama biriken gerginlik geri dönmeye başlamıştı.
Che, böyle bir zamanda. O zamandan beri, açlık dürtüsünün bastırmak için pratik yapmaya devam ediyordum.
Ama odağım ondan kaydığında, dürtü tüm gücüyle tekmeliyordu.
Bu tanıdık bir duyguydu, sağ gözüm çoktan kırmızıya boyanmış olmalıydı. Örtbas etmek zorundaydım… Hayır, Aaron ile dövüşürken bunu yapmaya gücüm yetmez. Tek göz ile onun saldırısını görmem için yeterli olmayacaktır. Bana bir yardımı dokunmaz…
[Nn? Ne oldu? Garip… gözün kırmızıya döndü. Aynı Myne’nınkiler gibi…] (Aaron)
[Gergin olduğumda gözümün rengi değişiyor.] (Fate)
[O zaman bu demek oluyor ki, Myne daima gergin…] (Aaron)
Bunu duyduktan sonra, Myne etrafta siyah baltasıyla oyuncak gibi oynamaya başladı.
Yanlışlıkla onu “tahrik” mi ettik? Bana bakıyordu.
Aaaaa. Düzgünce yalan söyleyemediğim için. Sıkıntılı bir yüzle, devam etmek için Aaron’a işaret verdim.
[Şimdi, lütfen devam edelim.] (Fate)
[Motive olduysan iyi. O zaman, geliyorum.] (Aaron)
Bu… Aaron’un hareketlerini önceden görebiliyormuşum gibi geliyordu. Yarı açlık halim algımı her zamankinden daha iyi hale getiriyordu. Bir şekilde eğitim ile bir sinerji mi oluşturdu?
[Bu da ne, hareketlerin daha da iyileşti.] (Aaron)
[Hepsi Aaron’un öğretileri sayesinde. Peki, o zaman geliyorum] (Fate)
İnsanlara karşı bir mücadele en önemli şey, ayak hareketlerini izlemektir. Bir sonraki hamlesini, vücudunun hareketlerine bakarak tahmin edebilirim. Aaron’un bana öğrettiği şey buydu. Adımı sağlamsa, o zaman gelen gerçek bir darbeydi. Aksine eğer adımı zayıfsa, o zaman sadece bir aldatmaca.
Önceleri gözlerim sadece saldırmaya gelen kollara bakmaya alışıktı. Ancak ayak hareketleri de dikkat edilecek bir şey olduğu ortaya çıktı.
Bunu gördüm, buradan.
[Ooo… Orada beni yakaladın.] (Aaron)
Aaron’un yumruğunu durdurabildim ve yumruk burnumdan sadece 1 inç uzaktaydı.
İyi. Bu yarı açlık durumum sayesinde mümkün olmuştu. Normalde, henüz bu seviyeye ulaşamadım. Ama yarı açlık durumu sayesinde fiziksel yeteneklerim arttı ve orada saçma bir şekilde o hareketi durdurabildim… Bununla beraber bir insanla mücadele edebilirim.
[Gözlerin kırmızı olduğunda, sanki başka birisiymişsin gibi, hareketlerin daha da keskinleşti. Bu senin gerçek gücün mü? Ama aynı zamanda, kalbine büyük bir yük bindiriyor gibi görünüyor… Bu bir çeşit eğitim mi?] (Aaron)
[Aşağı yukarı.] (Fate)
Acınası bir şekilde gülümsedim, Aaron’un statülerini merak etmeye başlamıştım. Diğer yandan, o daha önce beni incelemek için kullanmıştı. Yani, yapmalı mıyım?
[Tanılama]yı kullandım.
.*Aaron Barbatos*. Seviye 180
Dayanıklılık: 3244000
Fiziksel Güç: 3856000
Büyü: 3948000
Ruh: 3874000
Çeviklik: 4098000
Beceriler:
Aman… Bütün statüleri 3 milyonun üzerinde. Benden çok daha güçlü!
Belli bir yetenek yüzünden beceriler kısmı görünmez hale gelmiş olabilir.
Ne olursa olsun, bunlar en yüksek Kutsal Şövalye statüleri.
Aaron’un statülerine hayran kalmışken, bana bir tavsiye daha verdi.
[ [Tanılama] yeteneğini doğrudan kimsenin önünde kullanmaya çalışma. Bu yetenek değişik göz hareketlerine neden olur, rakibin onu incelemeye çalıştığını fark eder.] (Aaron)
[Anladım…] (Fate)
[Bu konu hakkında bir fikrin olmaması doğal. Bana dikkatli bir şekilde baksan bile, bunu anlayamazsın.] (Aaron)
Üst seviye bir savaşçı bile [Tanımlama] becerisinin kullanımını anlayabilir mi? Daha sonra, Tanılama becerisini kullanırken gözlerim nasıl hareket ediyor görmek için, aynaya bakacağım.
Aaron sonra bana başka yararlı bir tavsiye daha verdi.
[ [Tanılama] yeteneğini geçici olarak engellemenin bir yolu var.] (Aaron)
[Bunu gerçekten bilmek isterim.] (Fate)
Normal insanlar ile karşılaştırıldığında statülerim katlanarak arttığı için, ileride böyle bir tekniğe sahip olursam bir sorun yaşamam. Ayrıca savaş sırasında bilgilerimin öğrenilmesini istemiyorum.
[Üzerimde [Tanılama] kullanmayı dene.] (Aaron)
Dediği gibi, [Tanılama] yı kullandım.
Ne!? Gözlerin kısa bir süreliğini karardı. Ne yaptı…?
[ [Tanılama] yeteneğini üstümde kullandığında, vücudumdaki büyü gücünü saldım. Zamanlamayı tutturursan [Tanılama] becerisini devre dışı kalır ve gözlemcinin gözleri geçici olarak kör olur. Günümüzde pek çok insan bu hileyi bilmiyor, ama yine de kullananlar var. Bunu aklında tut.] (Aaron)
[Çok teşekkür ederim.] (Fate)
[Tamam, hadi yemek arası verelim.] (Aaron)
[Evet.] (Fate)
Kıymetli şeyler öğrenmiştim. Greed bana dövüşmeyi öğretmişti ama bana temellerden ve böyle ıvır zıvırlardan hiç bahsetmemişti.
Yani Aaron’un eğitiminin önemini daha da anlamıştım.
Elbette bir gün, faydalı olacaktır.