Bölüm 095 Çöküş Fenomeni

Çevirmen: Uchuujin & Redaktör: F A E N

İçinde bulunduğum laboratuvar çöküyordu. Büyük cam kaplar insafsızca kırıldı, içerikleri zemine yuvarlandı.

Kırmızı çözelti yavaşça yayıldı.

Loş odanın arkasında, Mimir’in sesi duyuluyor.

Bu zamana kadar uyanmamıştı. Ve sesinde bir tür huzursuzluk vardı,

“Onii-sama… Neden? Neden böyle bir şey yapıyorsun.”

Rafal’a yönlendirilen soru buydu. Ama cevap yoktu.

Sadece fısıltı sesleri geliyordu ama duyabiliyordum.

Hayır, bakma. Kalbindeki korku öyle dedi.

Kırmızı çözeltinin üzerinde yatarken çok üzücü bir görünüşü vardı.

Rafal, Mimir’in boynundan kan emiyordu.

Rafal benden kaçmadan önce kanı olmadığını söylemişti. Görünüşe göre, güçlerini kullanabilmek için düzenli olarak kan emmesi gerekiyordu. Etrafta askerler ve kutsal şövalyeler olmasına rağmen Mimir’in kanını istemişti. Bu herkesin kanını ememediği anlamına geliyordu. Belli bir tür gerekliydi.

Mimir burada sahneye çıkıyor. Bu yüzden tesise hapsedildi ve düzenli olarak kanı alındı. Onu bulduğumda, kan kaybı yüzünden bilincini kaybetmiş olmalıydı.

Sonra nihayet uyandığında, Rafal kanını emmeye gelmişti. Bu gerçekleştiğinde Mimir’in nasıl tepki verdiğine bakarsak burada neler olduğu hakkında hiçbir fikri yokmuş gibi görünüyordu.

Nihayet Rafal tatmin olduğunda, Mimir’i odanın kenarına koydu.

“Yenilenme tamamlandı. Biraz fazla içtim. Bak, gücüm geri döndü. Hayır, öncekinden daha fazlası.”

Gözleri kan kırmızısına döndü. Sadece bu da değil, kıyafetlerinin altında şişen kasları yüzünden heyecanlanmıştı.

Kara kılıcımı sarhoş Rafal’a doğrulttum ve

“Rafal, o hâlâ senin kız kardeşin.” dedim.

“Kız kardeş? Asla, onu hiç öyle görmedim. Benim için biraz zaman öldürülecek bir partnerden başka bir şey değildi.. Bu aptal kadın. Annemi kovan bir kadının kızını kim kardeş olarak kabul eder ki! O sadece gücümü yenileyecek bir alet. Hahahahahaah.”

Bunu duyan ve bilinci zayıflayan Mimir, göz yaşı döktü.

Rafal bunu gördü ve yüksek sesle güldü.

“Gerçekten aptal bir kadın. Henüz kendini bilmediği zamanları hatırlıyorum, itaatkar bir şekilde insanları hor görme öğretilerimi takip etti. Ne kadar komik. Tıpkı babası gibi bir aptal olarak büyüdü. Sende öyle düşünmüyor musun, Fate? Ne de olsa sana bir çöp gibi davrandı.”

“…Rafal…sen…kes artık şunu.”

Mimir kan kaybı yüzünden bayılmıştı. Rafal’ın ısırığı onu öldürmek içinmiş gibi görünüyordu. Açık yaradan kan akmaya devam etti.

Görünüşe göre Nightwalker’a dönüşmemişti çünkü kanı özeldi.

“O zaman, ikinci raunda ne dersin.”

Bunu söyler söylemez Rafal siyah mızrağı salladı ve ileriye doğru koştu. Kılıç ve mızrak üçüncüye çarpıştı. Gücümüzle birbirimizi ezmeye çalıştık.

Gücü, yarı açlık durumundaki bana denkti.

“Sorun ne, Fate? Tüm sahip olduğun bu mu?”

“Kuh…”

Birbirimiz ittik ama bu mesafe savaşta önemsizdi.

Rafal gülerek siyah mızrağı bana doğru fırlattı.

[Zihin Okuma] aracılığı ile hemen Greed beni uyardı.

“Boşluğu bükerek geliyor. Ve çoklu aşamalarda.”

“Ne?!”

İlk başta sadece boşluğu bükeceğini ve her zamanki kör noktamdan saldıracağını düşünmüştüm, ama bu saldırı beklentilerimin ötesindeydi. Bir kez daha kör noktamdan saldırmıştı. Ama benim hareketlerimi tahmin eden Rafal,  bir kez daha mızrağını fırlattı.

Greed beni uyarmış olsa bile… Kaçınamadım.

Siyah mızrak sol yanıma saplandı.

“Olduça iyiydin, Fate. Kalbini hedefliyordum ama son saniyede vücudunu bükerek bundan kurtuldun, değil mi? Öyle bile olsa yine de vuruldun. Nasıl, acıyor mu? Acıyor değil mi? Eski günleri hatırlattı mı?”

“Gaha…”

Yüzünde pis bir gülümseme ile Rafal mızrağı daha da itti.

Beynimi uyuşturan acı kafamın içine hükmediyordu. Ancak bununla birlikte bir daha boşluk bükemeyecekti.

Sol tarafıma saplanmış mızrağı tuttum ve belli bir büyüyü yaptım.

“Henüz kazanmadan rahatlayacak kadar aptalsın… Rafal.”

“Sen… Bırak!”

“Eğer bırakmamı istersen, neden bırakayım?”

Bu toz büyüsü doldurulmuş büyülü ok attıktan sonra öğrendiğim bir şeydi. Mızrağın içsel büyü akışına bir şey müdahale edince boşluğu bükemiyordu. Bu yüzden saplanan mızrağa toz büyüsü yaptım.

Mızrağı tuttuğum yerden başlayan taşlaşma, mızrağın sapından büktüğü boşluğun ötesine geçerek Rafel’in tuttuğu sapına ulaştı.

“Rafal!!!”

Büyü çıkışımı arttırdım. Taşlaşma daha hızlı hale geldi, Rafal’ın parmağına yayıldı, sonra tüm eli taş oldu.

Bunu hedefliyorken, siyah mızrağı sol yanımdan çıkardım ve elimden geldiğince geriye çektim.

Rafal’ın taşlaşmış eli ufalandı.

“Guaaaaa”

Siyah mızrak  büktüğü boşluktan geçti ve elime geçti.

[Otomatik Yenilenme] ve [Otomatik Yenilenme Arttırma] hemen yaralı tarafımı iyileştirmek için çalıştı. O anda Greed benimle konuştu.

“Vanity senin için kullanışsız. Eğer bir şeyler yanlış giderse kanının kurumasına neden olabilir.”

“Bunu zaten biliyorum. Benim tek ortağım sensin.”

Siyah mızrak Vanity’yi yere bıraktım ve Rafal ile yüzleştim.

“Siyah mızrağını kaybettin. Kazanmanın bir yolu yok!”

“Ne demek istiyorsun? Benim gücüm sana denk. Bunları kolayca geri alabilirim.”

Rafal bana bakarken bunları söyledi sonra elleri kaybetti.

Siyah mızrak olmadan benim dengim değildi. Greed siyah mızrağın hatırladığından farklı olduğunu söylemişti.  Yani Rafal, siyah mızrağının asıl gücünü açığa çıkaramamıştı.

Aslında ne kadar güçlü olduğunu bilmiyordum. Ancak, eğer normal yeteneği boşluğu bükmekse, normal Ölümcül Günah silahları gibi gizli bir tekniği olsa nasıl olurdu? Bu kadar kolay olmazdı.

Onları nereden buldu? Siyah mızrak ve Nighwalker gücü? Rafal onları düzgün bir şekilde kullanamadı çünkü kendi gücü değillerdi. Aceleci bir girişimmiş gibi görünüyordu.

Sonuçta Aaron’ın söylediği gibi, bu güçler Rafal’ın idare edebileceğinden fazlaydı.

“Bir kere daha. Sizin kaybınız.”

“Gerçekten öyle mi düşünüyorsun, gagagagagagagag….gaaa…”

“Rafal?!”

Anlamsız sözler tekrar etmeye başladı. Ve sonra, kendi kendine konuşmaya başladı.

“Bekle, hâlâ yapabilirim. Bu bir söz değil. Bana biraz daha zaman ver….”

Bundan sonra bilincini yitirmiş gibi boynu gevşedi.

Sanki başka biriymiş gibi kafasını tekrar kaldırdı. Yüzündeki bakış oynamak için ilginç bir şey bulmuş bir çocuk gibiydi.

“Rafal Burix-kun gerçekten bir hayal kırıklığıydı. Beni bundan daha fazla eğlendireceğini sanıyordum. Ona tüm gücümü vermeme rağmen. Sende öyle düşünmüyor musun, Oburluk-kun, Greed-kun? ”

Ne, aniden ne oluyor?! Rafal daha önce bana hiç Oburluk-kun dememişti.

“Bu iyi değil mi? Vücudu kendimi yenilemem için iyi bir konaktı. İntikam dolu bir beden her zaman en iyisidir. Ama tamamen iyileşme için bundan fazlasına ihtiyacım olacak. Bu durumda zamanı gelene kadar sadece konağımın isteğini yerine getireceğim.”

Rafalın suratında ona çok benzemeyen bir gülümseme belirdi.

“Oburluk- kun acaba bunu durdurabilir misin. Hadi başlayalım!”

Akıl ermez bir baskı bana saldırdı. [Zihin Okuma] aracılığı ile Greed benimle konuştu.

“BU, buradan uzaklaş!”

Rafal, çevresinde patlayan büyü gücü biriktirmeye başlamıştı. Siyah mızrağı burada bırakamazdım. Onu almak üzereyken, bilinçsiz Mimir’i fark ettim.

“Çabuk.”

“Evet, biliyorum, ama.”

“Sen gerçekten….”

Mimir’i yanıma alarak bodrumun diğer tarafına geçtim ve tesisten çıktım. Tam o sırada, yer altındaki araştırma tesisi patladı. Enkazları çok yükseğe fırladı ve daha sonra karla birlikte krallığa yağdı.

Sadece askeri bölgeden değil diğer bölgelerden de çığlıklar yankılandı.

Aaron beni buldu ve

“Burada ne oldu? Bu kız Mimir, değil mi? Rafal’a ne oldu? Hado ve diğer Nightwalkerlar toza dönüştü ve yok oldular. Fate’in bir şekilde Rafal’ın yendiğini düşündüm…” dedi.

“Bunun hakkında…”

Biraz önce patlayan tesisin olduğu yerde canavar benzeri bir siluet vardı.

E bölgesine giren kişi hayatını kaybettiğinde, çöküş fenomeni onu canavar haline getirirdi.

Bu durumda, bu siluet hala Rafal— Ya da tamamen farklı bir varlık mı?

İşe yarayıp yaramayacağını bilmiyordum ama yine de [Tanılama] becerisini kullandım.

=====

.*[Kanlı Kanatlı Kişi]*.

.Ölümsüz. Baş İblis– Seviye ???

Dayanıklılık: 6.1E(+8)

Fiziksel Güç: 6.3E(+8)

Büyü: 9.3E(+8)

Ruh: 9.9E(+8)

Çeviklik: 7.2E(+8)

Beceriler: Kutsal Kılıç Ustalığı, Güç Arttırma(B), Kara Büyü, Ruh Bütünlüğü.

=====

Donuk mavi cilt. Alnında iki uzun boynuz vardı. Ve dört siyah kanadı vardı. Hado’nun dönüştüğü şey gibiydi ama daha işlenmiş bir görünümü vardı.

Seviyesi görünmüyordu.

Eşsiz unvanı olan bir canavardı—Bir Taçlı.

Statüleri benden yüksekti.  Ayrıca muhtemelen Kutsal Kılıç Ustalığı ve Güç Arttırma (B) sahip olmasının nedeni aslının Rafal olmasından dolayıydı.