Glutton Berserker - Bölüm 106
Çevirmen: Muzaffer Düzenleyen: ggurcan
Kalabalık birkaç saat sürdü. İnsanlarpartiye dönmeden önce Roxy ve Aisha-sama’ya tebrik ettiler.
Bu arada Mugan’ın azıtmış Miria’yı boynundan çekip partiden uzaklaştırdığını görünce güldük. Anladığım kadarıyla Roxy için bunlar günlük rutindi.
Ayrılan Miria’ya baktım sanırım bundan sonra daha sık karşılaşacağız. Peki….bu kız kafasına eseni yapıyor,o garip bir yoldaş.
[Fate,Üzgünüm ama erken gitmek zorundayım. Buradan sonra saraya gitmem lazım.]
[Ah, Mimir’İn olayı mı?]
[O yarın malikaneye gelecek. Ama ondan önce, hala yapılması gereken prosedürler var. Büyük ihtimalle yarın sabah döneceğim. Mimir ile konağa dönmeyi dört gözle bekliyorum
[…Kalbimi hazırlayacağım.]
[Umu, bu benim için. Roxy, Aisha, ben bugünki partıde gerçekten eğlendim. Lütfen eğer böyle bir parti olursa beni çağırmayı unutmayın.]
Benim yanımda duran Roxy ve Aisha-sama birlikte eğildi ve Aaron’a söz verdiler. Aaron ceketini aldıktan sonra dışarı çıktı.
Barbatos konağına geri dönmeyi düşündüm ama sonra Aisha-sama farklı bir fikir önerdi.
[Kaderinde bugün yalnız kalmak var gibi Fate. Konakta çalışması için henüz çalışan kiralamadığını duydum. Bugün burada kalmaya ne dersin?]
[Eh!? Bu…… doğru olur mu?]
Aisha-sama’nın aniden önerisiyle şaşırdım, bunu Roxy onaylamış gibi duruyordu. O sonuçta bundan sonraki Heart Ailesi’nin başıydı. Beş Büyük Aile’den birinin lideri olabilirim. Ama bu bundan sonra kolayca başkalarının evinde kalabileceğim anlamına gelmiyor. Ama… benim bunu düşündüğümü hesaba katan Roxy direk cevap verdi.
[Güzel fikir. Şimdi, senin hakkında konuşabiliriz Fai. Sen yemek yemedin, iyi misin ?]
[Uu.. Bu doğru.]
Sadece bir erkekle yaşamanın üzücü yanı(Ç.N. Muzaffer abi eve kız at dedin de ben mi atmadım Fate). Aaron neredeyse hergün Beyaz Şövalye Birliğiyle buluşup eve gece geliyordu.Bu arada, ben ise Rafal’ın o gece neler yaptığını araştırmakla meşguldüm. Bu yüzden, Roxy’nin dediği gibi son sıralar hiç iyi bir yemek yememiştim. Partiye baktığımda, buradaki yemekler oldukça güzel gözüküyordu. Aralarında dolaşırken Roxy ile yüz yüze geldim.
[Akşam yemeğini yapacağım.]
[Roxy yemek mi yapacak!?!?]
Ben Heart Ailesi konağında kaldığım zamanlar onu gözlemliyordum, ama onu genellikle kılıç eğitimi yaparken görüyordum. Hatırladığım kadarıyla onu hiç yemek yaparken görmedim.
Bu yüzden akşam yemeğini yapacağını duyduğumda oldukça şaşırdım.
[Bu da beni şaşırttı…. Neyse, elimden gelenin en iyisini yapacağım.Böylece, Fai’nin daha çok şaşırmasını sağlayacağım.]
Belki de sadece bana, ama Roxy’nin arkasında yanan parlak bir ateş gördüm.Her halükarda mutluyum onun yaptığı yemeği yiyebileceğim.Az önce yediğim barbeküleri standart olarak kabul edersem bundan bir çok şey bekleyebilirim.
[Bunu yapmak için sabırsızlanıyorum.]
[Sonuçta vucüdumuzu güçlendiren şey budur.(Ç.N:Proteinden bahsediyor kastan bahsediyor)]
Ne tür yemek çıkacak acaba? Hayallerimle gökyüzüne çıkarken, Aisha-sama aniden arkamdan dokundu.
[Evet, yeeey! Bende bu yarışmaya katılacağım.]
[Anne, ama neden!!]
[Çünkü ilginç gözüküyor.Ayrıca bir anne olarak itibarımı göstermeliyim]
[Neden kendinizi itibarınızı göstermek için böyle zamanlarda canınızı sıkıyorsunuz….]
Nasıl olduysa bundan sonra olay yemek savaşına dönmüştü ve galibi belirleycek kişi ben olmuştum.
Kimin yemeği daha lezzetli olacak, bende merak ediyorum. İki durumda da, sundukları her şey çok güzel olacak gibi.
Uh, ben sadece düşünmültğm,Aisha-sama benim düşündüklerimi görmüş gibiydi.
[Fate, sana önceden söyleyim ikimizin yaptığı yemeklerin de lezzetli olduğunu söyleme. Hangisinin daha lezzetli olduğunu şeçmek zorundasın.]
[Evet]
[Mouu, Anne!]
Aisha-sama’yı böyle hareketlerle görmek beni rahatlattı. Bu güç ve şakacılık, Hepsi Roxy’e çok benziyor. Gerçekten onlar anne ve kız.
Bugün Aisha-sama’nın gülmekten yorulmayacağını düşündüğüm vakit aniden durdu.Bu farkedildiğinde güneş batmaya başlıyordu. Bugün hava ne kadar güzel olursa olsun(Ç.N:Bunu çevirmeden önce Antalya’da idim abi mükemmel bir hava vardı ya Eylül ayında bile, bu arada Eylül 1 doğum günüm ha haberiniz olsun), güneş battığında kışın unutulmaz soğukluğu geri dönecekti.
Üzüldüğümüzde ben ve Roxy, Aisha-sama’nın sessizce gittiği yolu izledik. O konağa doğru değil de batan güneşe doğru gidiyordu.Nereye gittiğini biliyordum.
Ah, neden farkedemedim. Aisha-sama bugün buraya sadece kızına sürpriz yapmak için gelmedi. Başka bir nedeni de vardı.
Kötüleşen sağlığı nedeniyle yapamadığı bir şeydi. Ama şimdi ise sağlığı yerindeydi (Ç.N:Maşaallah diyelim nazar deymesin) şimdi onu yapabilirdi.
Aisha-sama, eşi Mason’un mezarının önünde durdu.
[Tekrar teşekkür ederim Fate. Buraya gelebilmek önceden sadece bir hayalden öte değildi. Bu adam, uzun yıllar önce eğer ölürse buraya gömülmesini istemişti.]
[Aisha-sama….(Ç.N:Buna yaktım şuan, şaka şaka Cameel olmuş 15 TL her şeye yakamam)]
Aynı hatayı bir kez daha yaptım.
Roxy’e de yapmıştım. Heart Ailesi konağında çalışana kadar babasının vefat ettiğini bilmiyordum. Doğruyu söylemek gerekirse durumun farkında olmak zor.
Roxy elini omzuma koydu.
[Fai, kötü hissetmene gerek yok. Çünkü anneme çok istediği bir arzuyu yerine getirdin.]
Elimi, omzumdaki elinin üzerine koydum ve başımı salladım.
Bir süre sonra Aisha-sama arkasını döndü ve bizim konağa gitmemiz gerektiğini söyledi. Bunu söylemeden önce gökyüzünü kara bulutlar kapladı ve kar bir kez daha düşmeye başladı.
[Isınalım diye bir şeyler yakacağım, Roxy sen ?]
[Bende sıcak birşeyler yapacağım (Ç.N:Oradan bir türk kahvesi istiyorum masama) anne sana kaybedemem.]
[Kılıç kullanmada benden daha iyi olabilirsin, ama iş yemek yapmaya gelince benden daha iyi olamazsın.]
Aisha-sama bilerek Roxy’i kışkırttı, kızının kas-beyinli olduğunu belirtmek için söyledi.
Eğer bende Fate isem Aisha-sama ile bir konuşmada nasıl üste çıkacağımı öğrenmem lazım. Onda ne istatistik ne de beceri var ama ne olursa olsun güçlü biri.
Akşam yemeği için Roxy ve Aisha-sama’nın yaptığı yemekleri yemeye karar verdik. İkiside ilginç bir şekilde aynı yemeği yapmışlardı. Bol sütlü ve tereyağlı güveç yapmışlardı. İdeal sıcaklıklarındaydılar ama sanırsam fazla ağır yemeklerdi…..! Buna rağmen güldürüyorlardı.
İki yemekde lezzetliydi, bana kimin yemeği servis edilecekti merak ettim.(Ç.N:Fate de yavşak çıktı Roxy varken Aisha-sama’nın yemeğini ne yapacaksın ya sen.)
Ben, Aisha-sama’nın yemeğinin daha lezzetli olduğunu söylemiştim, ama karar vermek gerçekten zordu
İlk etapta her ikisininki de güzeldi. Hem Roxy hem de Aisha-sama birbirlerinin yemeklerini tattıktan sonra ikna olmuşlardı ancak.
Aksiyonlu geçen akşam yemeğinin ardından, büyük ortak hamam gittim onun ardından bana hazırlattıkları özel odama geçtim.
Burada çalışan olduğum zamanki odaya çok benciyordu, sadece yatak biraz daha rahattı ancak oda çok abartılı değildi. Greed’i yatağımın yanına koydum.Greed demişken… bu adam parti bittiğinden beri karakteri olmayan bir şekilde sessiz kalmıştı.
Genelde, yatmadan önce bu konularda gürültülü bir şekilde konuşacaktı ama o bugün garip bir şekilde sessizdi.
Bunu düşünürken ışığı ve gözlerimi kapattım. Aisha-sama bugün beni zora sokmuştu.
Roxy ile ben onun acımasına kalmıştık diye düşünürken uykuya daldım.
Beyaz bir boşlukta duruyordum.
Bu yere aşina idim. Bilmemem mümkün değildi çünkü son zamanlarda çok sık geliyordum.
Ayaklarımın altında——–beyaz zeminin ötesinde, Oburluğun tükettiği binlerce ruh vardı. Buradaki bariyer sayesinde Oburluk yeteneğinin bana hiç bir etkisi olmadı.
Luna’nın sesini duydum—o beni koruyordu, ve arkamı döndüğümde beyazlar içinde bir kız (Ç.N: Ak Sakallı Loli) figürü gözüktü.
[Merhaba, Luna]
[İyi akşamlar, Fate. İyi görünüyorsun, bir ArchDemon yemene rağmen hemde. Lütfen bu tür şeyleri çok sık yapma(Ç.N: Kız haklı baba şimdi).]
[O zaman için tekrar teşekkürler (Ç.N: Ayağını yala köpek arkanı kurtardı senin). Eğer Luna iyi değilse , E bölgesi bana imkansız gibi.]
[Dürüst olmam gerekirse, biraz büyüdün Fate. Buradan her şeyi görüyorum biliyor musun?(WTF)]
[Her şey mi? Artık hiç bir gizliliğim yok değil mi?]
Beni ne zamandır izlediğini merak ediyorum. Her şeyi mi ki, Rafal ile savaşmamı, Roxy ile tekrar bir araya gelmemi? Partide olmamı mı izledi?
Bununla birlikte Luna’nın yetenekleri beklentilerimin çok üstünde olduğunu söylemeliyim.
[Fate, bir dahaki banyoda kendini daha çok suda tut(Ç.N:Küçük Fate’de dursun mu ablası suda?). Bir veya iki dakika daha senin acını ve yorgunluğunu alır. Ayrıca saçını da yıkamayı unutma bir dahaki sefere.]
[Uaaaaaaaaaaaaaaaaa, Ne kadar çok şeyi gördün!?, Bizim buna ihtiyacımız yok.]
[Üzgünüm, burada yapabilecek bir şeyim olmadığından seni izleyip yardım etmek istedim.]
Luna beni rahatlatmak istemişti.
[Şimdi bundan rahatsız olmamalıyım. (Ç.N:1984, Truman Show, Fahrenheit 451? Hangisinde rahatsız olunmadı da buna olunmayacak ya ayıp)]
[Çünkü Luna bunlardan yararlanan tek kişiydi.]
[Hiç bir şey değişemez, seni hala buradan izleyeceğim.]
[İzleme!!!!]
- Banyo olayını bir kenara attıktan sonra kendimi sakinleştirdim. Luna’nın vakit geçirmesinin tek yolu bu hiç değilse bütün sahneleri tek başına izliyor. Ama tam böyle düşündüğümde bir kıkırdama sesi duydum.(Ç.N: Fate kardeşim sen batırmışın seni cümle alem izliyor Roxy’e dikkat et.)
Uzun kırmızı saçlı bir adamdan geldi. Yakışıklı bir yüzü vardı, ancak cidden nefret edemedim adamdan.[Ve bunu bir sürpriz olarak saklayamadım]
[Greed!??? Neden buradasın?]
[Çünkü bütün eğlenceyi sana ve Luna’ya bırakamazdım.Bu benim için oldukça ilginçti. Ve birlikte şakalaşmaya başladık, Luna’ya buaray gelmem için bir bağlantı kurmasını istedim. O da yaptı ve buradayım.]
Greed’den duyduğuma göre bu yapılması zor bir şey gibi görünüyordu. Ama neden buradaydı o zaman? Sorduğumda eski kişiliğine geri döndü.
[Fate ile kişişel eğitimin tam sırası.]Çevirmenden bir kaç not:
-
- Arkadaşlar eğer bunu 13 Eylül’den önce okuyorsanız ki öyle umuyorum. 1 hafta kadar İstanbul’da yarışmada olacağım (TeknoFest-İnsanlık Yararına- Ulaşım). Gelirseniz görüşürüz.
-
- Ve güncele gelene kadar haftada 2 bölüm çıkarmayı düşünüyorum sınav haftası ve yarışma haftaları hariç.
-
- Eğer eksik olduğum bir yer varsa veya notlarımda aşırıya kaçıyorsam söylemeniz yeterli.
-
- İstediğiniz bi şey varsa da olur. Konya’da oturuyorum gelirseniz Etliekmek yeriz 😀