I Got A Cheat Ability In A Different World, And Become Extraordinary Even In The Real World (LN) - Bölüm 02-1

Çevirmen: Theo Düzenleyen: Arda

Gün boyunca zihinsel olarak çok yorulmuştum. Bu yüzden yatma vakti geldiğinde hızlı bir şekilde uykuya daldım ama ani bir rahatsızlıktan tekrar uyandım.

“Hmm? Ben neden bu kadar…?”

Vücudum sanki yüksek ateşim varmış gibi çok sıcak hissetti. Boynumu hareket ettirmeye çalıştığımda yoğun bir ağrı tüm vücuduma çarptı. O kadar aşırıydı ki hemen çığlık atmaya başladım. Acı sadece hareket ettirebildiğim uzuvlarımla sınırlı değildi, her yerim acıyordu.

Vücudumun her yerinde tuhaf sesler çıkmaya başladı. Sanki kemiklerim, kaslarım ve sinirlerim değişip duruyor gibiydi… Hayır, daha çok uyanıkken genetik düzeyde dönüşüme benziyordu. Ağrı bu yüzden uzunca bir süre devam etti.

Böyle söylediğimde kulağa çılgınca geliyor, ama içgüdülerim olanlara dair izlenimimin doğru olduğu konusunda ısrar etti.

Ağzımdan alışılmadık homurtular ve hırıltılar çıktı. Düzgün konuşamıyordum bile. Son bir sızlanma ile acıdan bayıldım.

＊＊＊

“Mmm … ha?”

Sabahtı. Uyandığımda, vücudumdaki acı tamamen yok olmuştu. Dün geceki acıyı kötü bir rüya gibi hatırlıyordum. Vücudum aslında olağanüstü derecede hafifti.

“Dün gece ne oldu…?”

Neden bu kadar acı çektiğime dair hiçbir fikrim yoktu. Sonuçta sadece boynumu hareket ettirdim. Yine de açtım, bu yüzden kahvaltı yapmak için kalktım.

“… Hmm?”

Ayağa kalkar kalkmaz pantolonum ve iç çamaşırım hemen kaydı. Dahası, aşağıya baktığımda inanılmaz bir karın kasları seti gördüm. Ayrıca aşağı kısım oldukça … görkemliydi.

K-Kocaman …

İstemsiz olarak karın kaslarına dokunduğumda, kesinlikle kendi mideme dokunuyormuşum gibi hissettim. Bu yüzden bu, kesinlikle benim bedenimdi.

Nihayet hayretle bağırmadan önce uzun bir sessizlik oldu. Bu da neydi?! Bu gerçekten benim vücudum muydu? Ellerimi defalarca karnımın üzerinde gezdirdim, ama gerçekten bendim ve diğer kısımlar … Yüzüme ve kafama dokunduğumda sivilcem, ülserlerim ve benzerleri iz bırakmadan kaybolmuştu ve şimdi saçlarım bile sağlıklı bir hacimdeydi.

Vücudumun birdenbire çok değişmesi beni şaşkına çevirdi ama midem hırladı. Bu yüzden devam edip kahvaltı yapmaya karar verdim. Mutfağa gittiğimde boyumun değiştiğini fark ettim. Neredeyse ekrar duruyordum ama devam edip yemek yapmaya başladım.

Ancak kahvaltı hazırlamayı bitirdiğimde aşkınlıkla oturdum, düşünmeden yemek yedim. Tadının nasıl olduğunu sorsaydın, sana söyleyemezdim. Bitirdikten sonra, yaşadığım değişiklikler hakkında biraz daha düşünmek için ara verdim.

Hangi perspektiften bakarsam bakayım, bunun sebebinin dünkü seviye atlamanın neden olduğu sonucuna varabildim.

Seviyemin arttığını ve bu düşüncenin beni sakinleştirdiğini hatırladım. Bu yüzden hemen sebebin bu olduğunu düşündüm. Bunun dışında bunun olması için başka bir sebep yoktu.

Dün itibariyle seviye atlamak dışında bir değişiklik olmadı ve dün gece uyurken olanlar bir çeşit büyüme süreciydi, değil mi? Bu dramatik bir değişiklikti.

“Keşke bir aynam olsaydı – ah, evet …”

Şimdi nasıl göründüğümü görmek için bir ayna bulmaya çalışıyordum ama tam söylediğimde dün onu kırdığımı hatırladım. Evin tamamında başka ayna olmadığını ancak şimdi fark ettim.

Ancak görünüşümün nasıl değiştiğini göremesem bile şu ana kadar bir sorun olmadı. İlk başta görünüşüm berbattı ama artık nasıl değiştiği umurumda değildi ve bu konuda ne yapacağımı da bilmiyordum.

Şu anda endişelenmem gereken daha önemli şeyler vardı. Özellikle…

“Elbisem yok …”

Evet, yeni bedenime uyan tek bir kıyafetim bile yoktu. İstersem yine de büyük ceketimi üst kıyafetlerim için giyebilirdim, ama pantolonum ve iç çamaşırım konusunda ne yapacağımı bilmiyordum. Çok büyüklerdi ve ne kadar uğraşırsam uğraşayım, aşağı kayarlardı.

Daha önce hiç kemere ihtiyacım olmadığı için belime sabitlememin bir yolu yoktu. Eh, son çare olarak, ip ile ya da başka bir şeyle idare edebilirim ama… Her iki durumda da, bu durumun devam etmesini istemiyorum. Bu çok zahmetli.

Uygun kıyafetler için alışverişe gidemem, yemek için alışverişe gidemem. Üniformamı bile giyemiyorum, artık bana da uymuyor. İşin garibi, lise üniformaları ortaokul üniformalarıyla aynı tasarımdı; onları her yıl dağıtılan isim etiketlerinin rengiyle ayırt edersiniz. Bu yüzden ortaokul üniformalarım bile muhtemelen benim için doğru beden olmazdı.

“Cidden, şimdi ne yapmam gerekiyor…?”

Gerçekten endişelenmeye başladım, ama sonra bir şey hatırladım.

“Ah evet, şimdi düşünüyorum da, diğer evin dolabında bazı kıyafetler vardı, değil mi?”

Öteki dünyadaki evde, o sırada giyilemeyecek kadar küçük bazı giysiler ve iç çamaşırların bulunduğu bir dolap vardı.

“Sanırım onları ​​giyeceğim o zaman…”

Başka seçeneğim olmadığı için hemen öteki dünyanın kapısından geçip diğer eve girdim ve dolabı açtım. Beyaz bir gömlek ve siyah pantolon dahil bazı kıyafetler ve iç çamaşırlar hâlâ içerideydi. Basit kıyafetlerdi ama biraz modern görünüyorlardı.

Kurtuldum… Şimdilik bunları giyebilirim, değil mi?

Hiçbir şey ifade etmiyor ama nedense onları değerlendirmeyi düşündüm.

[Kraliyet İpeğinden Yapılmış Gömlek] – En kaliteli kraliyet ipeğinden yapılmış çok yumuşak bir gömlek. Kullanıcının vücut şekline göre boyutu otomatik olarak ayarlar. Kullanıcı için rahat bir sıcaklık sağlar. Kire karşı bağışık. Otomatik onarım işlevi içerir.

Sahibi: Tenjou Yuuya.

[Kraliyet İpeğinden Yapılmış Pantolon] – En kaliteli kraliyet ipeğinden yapılmış çok yumuşak pantolon. Kullanıcının vücut şekline göre boyutu otomatik olarak ayarlar. Kullanıcı için rahat bir sıcaklık sağlar. Kire karşı bağışık. Otomatik onarım işlevi içerir.

Sahibi: Tenjou Yuuya.

Şaka yapıyorsun, değil mi?

Bu nasıl saçma bir yetenek? Kıyafetler bu kadar inanılmaz olmamalı. Bunu ilk bulduğumda, hâlâ şişmandım, ama bu işlevle, giymek isteseydim, yine de yapabilirdim. İster soğuk ister sıcak, giyersem çok rahat edeceğim, ha? Bu hiç mantıklı değil ve kirlenmeyeceğini mi söylüyor? Yaygın olsaydı, bu, bu Dünya’daki ev kadınlarına büyük bir neşe getirirdi.

Bu arada, bu kıyafetleri açıklamadan dolayı özel olarak seçmedim. Sadece garip bir şekilde zarif bir atmosfere sahip olduklarını hissettim. Gerçekten hissettim. Normalde estetik konusunda bir gözüm yok.

Şimdi bana sahipleri gibi davranan giysiler ne olacak? Bu Dünya’da normal mi? Olamaz, değil mi? Eminim olamaz. Giysiler bu yeteneğe sahipse, peki ya iç çamaşırı? Bunu düşündüm ve iç çamaşırları üzerinde değerlendirme kullandım, ancak üzerinde özel bir etkisi olmayan sıradan bir çift rahat iç çamaşırıydı. Ancak her zamanki gibi ben de sahibi oldum. Bu arada, iç çamaşırı siyah baksırlar ve diğer siyah iç çamaşırlardan oluşuyordu.

“Gerçekten çok kullanışlı, ha …”

Hayır, Bay Bilge Adam’ın bunu pratikte böyle kullandığını sanmıyoru  ama bana çok yardımcı oldu. Ayrıca dolaba tekrar baktığımda ayakkabı ve çorap bile vardı. Çoraplar rahattı ve etkisi havasız kalmamasıydı. Arkasında altın bir nokta vardı, bu yüzden gerçekten harikaydı. Yine sahibi oldum.

Ama ayakkabılar daha da şaşırtıcıydı.

[Ejderha Tanrısı’nın Deri Ayakkabısı] – Ejderha türünün zirvesi olan ejderha tanrısının derisinden yapılmış ayakkabılar. Çevresel etkileri veya özellikleri görmezden gelir. Kullanıcı ne kadar yürür veya koşarsa koşsun, yorulmayacak ve ayakkabılar zarar görmeyecek. Boyut, kullanıcıya uyacak şekilde değişir. Kire karşı bağışık.

Sahibi: Tenjou Yuuya.

Sonunda tanrısal bir malzemeden yapılmış ekipman buldum. Öyleyse, böyle bir şey bulduğumda ne yapmalıyım? Tabii ki, hâlâ onun sanibiuim, yani gerçekten çok minnettarım ama yine de … Çok fazla değil mi? Bu sıradan ayakkabıların kapsamının çok ötesine geçiyor, değil mi?

Bununla birlikte, bu ayakkabılar aynı zamanda parlak, mavimsi siyahtılar ve çok havalılar. Onları gerçekten giymek istiyorum. Aslında ayak ölçülerim de değişmişti, bu yüzden yine de giymek zorunda kaldım. Giysilerim, ayakkabılarım ve benzerleri var, bununla şimdilik dışarı çıkabilirim.