No Game No Life - C2Bölüm 02-9
Çevirmen: Uchuujin & Redaktör: ggurcan
Kappoon… Mangalardaki banyo sahneleri için kullanılan ses efekti—evet, doğru. Herneyse, banyo zamanıydı. Bugün için—Aslında, bu dünyaya gelişlerinden beri Shiro için ikinci kez di.
“…Yani, yine tamamen giyinikken onu yıkamalıyım öyle mi?”
“Endişelenme. Bu sefer kamera yok. Herneyse, Shiro banyo yapıyor.”
“Saçlarımı… Kargacık burgacık yaptı… Beğenmedim.”Shiro asık bir suratla birkez daha şikayet etti.
“Hadi, Shiro. Bugün çok yürüdük, banyo yapmalısın.”
Shiro—kesinlikle hiçbir insan daha önce—böyle bir gün yaşamammıştı.
Jibril biryerlerden çıka geldi ve Soraya hitap etti.
“Whoaa! Jibril, nerden geliyorsun?”
“Sizin yanınızda olabilmek için heryerden çıkıp gelirim, Sahip. Daha fazla nokta: Eğer saçlarınızla ilgili endişeleriniz varsa, neden bu şampuanı denemiyorsunuz?”
Dışarı bir şey çıkardı.
“Flugeller tarafından, özel olarak ruh suyu ile formüle edilmiş bir şampuan. Saçlarınız parlayacak ve hiçbir zarara yol açmadan yumaşak ve şık bir görünüme sahip olacak. Güvenebileceğiniz bir kalite.”
Sora reklam yapan Flugeli yarıda kesti.
“Bekle, ondan önce, bir konuyu açıklığa kavuştıralım—Neden çıplaksın?”
“…Mm.”Shiro bu sözlerle beraber başını çevirmeye başladı.
“Steph, Shironun buraya bakmasına izin verme! Küçükler için uygun değil!”
“Tamamen doğru. Sözünü ettiğiniz bu ahlaki kurallara uymamak için yeterli buhar olduğuna karar verdim, Sahip.”
“…Hm… Jibrilin yetenekleri var…”
Shironunun mırıltısıyla beraber, Sora sempati duydu, fakat.
“Hayır, yani, şampuanı vermek için neden çıplak olman gerekiyor?”
Bu soruyla beraber Jibril diz çöktü ve başını eğdi.
“Ben, Jibril, Sahibimin mütevazı bir kölesiyim. Ve tabiki efendisinin sırtını yıkamak bir kölenin doğal görevidir ve eh-heh… Eh-heh! Eh-heh-hehh…”
“Yüzünde böyle bir ifade varken kendine köle mi diyorsun? Sen tam anlamıyla bir sapıksın!”
Niyetini, Shiritori oyunundan önce kontrol edemediği detayları kontrol etmek olduğunu varsayıyordu. Ama—
“…Jibril…”Otur”..”
* * *
“Eh–?”
Jibril, Shironun emriyle oturmaya zorlandı.
“N-Ne? Bunun anlamı ne?”
Soraya yemin ettiğinden sadece Soranın mülkü olduğunu sanıyordu. Kurallar altında bağlı olduğu tek kişi Sora değil miydi? Ama sonra.
“…Oh, Anlıyorum. Çünkü Shiro ve ben tüm o şeyleri paylaşıyoruz…”
Eğer Jibril Soranın olduysa, otamatik olarak Shironunda olur. Sora bu sonuca Shirodan sonra vardı.
“…Senin şampuanını kullanacağım… Ama artı on sekiz… Yasak bölge.”
“İşte benim Shirom—Abin sahip olduğun güzelliğe hasta. Korkutucu, adamım.”
Sora yutkunurken, Shiro serinliğini korudu.
“…Jibril… İzleyebilirsin… Fakat orda kal.”
“Whuhhhhh, Hadi amaa! Bütün bu buharla, boşa umutlandırıyorsun beniii!”
Sora, Shironun başını Steph tarafından yıkandığını görmüştü ve görünüşe göre shiro Jibrille nasıl başa çıkacağını öğrenmişti, saygısını herhangi bir ön koşul olmaksızın gösterdi.
“Oh, Shiro, İnanılmaz, Jibrilin nasıl halledileceğini gösterdin, vay canına… Benim idolümsün.”
Ve sonra—
“Böyle banyo yapmaya alıştığıma inanamıyorum. Kendimden nefret ediyorum…”
Steph insanlığın azar azar alçaldığını hisseddi. Bir gülümseme ile gözünden bir damla yaş aktı…