No Game No Life - C4Bölüm 00-2
Çevirmen: Uchuujin & Redaktör: Fri
Bunun üzerine, Sora ve geri kalanlar “Gölge”ye baktılar.
Jibril aydınlattıktan sonra, sadece kıyafetleri gözüken bir kız vardı, o kadar siyahtı ki gecenin dokusuna karışıyordu. Mavi saçları vardı, göz alıcı mor gözler, beyaz dişler ve sırtında yarasa gibi kanatları vardı. Ergenliğin ortalarındaki bir insan gibi gözüküyordu, o gerçekten de Sora ve Shiro’nun kurgulardan bildiği vampirlere benziyordu.
—*Nosferatu, Yaşamsız Kral, gece gezen… Onların dehşetini betimlemek için sayısız lakap takıldı—-Ama bu kızın durumu için—
“G-Gidemem… Lütfeeen… Kuurtarın… beniii.”
–Sıkıntılı bir yüz ve ince titrek bir sesle dehşet çalışmasından kısa bir bölüm sahneledi.
“Her zamanki gibi sinsice ve hayalet gibi— Ne yazık ki, gölge bulamadıklarında hareket edemezler, ışık ışınları yaratma gibi bir yeteneğim var… ”Jibril alaycı bir gülümseme ile devam etti. ”Sonunda yeteneklerini iyi kullanmaya başladığını ve gözden kaybolduğunu düşünmüştüm. Durumun böyle olmadığını görmek benim için büyük bir hayal kırıklığı.”
“Her zamanki gibi sertsin, Jibril.”
Sora bile kıza yöneltilen hakaretten gücendi, her an nefes almayı bırakabilirmiş gibi gözüküyordu.
Ama Izuna, sessizce aşağı indi, başını eğdi ve dedi ki, ”Evet, büyük babamdan bu Dhampirlerin sefil bir şekilde öldüğünü duymuştum.”
“…Huh?”
Jibril’in sözlü tacizi onun gerçek düşüncelerinin acımasız bir ifadesiydi. Ama Izuna’nın kötü bir amacı yoktu, sadece yanlış kelimeleri kullanıyordu. Yani bunun anlamı, onun nesli tükenmiş bir ırktan olduğu muydu—?
“….Ixseed… Sıralama On iki… Dhampir….” Shiro açıklayarak, sürüklenen Sora’ya bir şal attı. Futonda sürünerek, ezberindeki bilgileri söyledi. ”…Diğer ırklardan… kan–ruh emerek… hayatını sürdüren…. bir Ixseed.”
Ama Shiro devam etti— “…On Kural…”— Sora, sessizce bir ah diyerek yüzünü ekşitti.
–On Kural; Disboard’ı meydana getiren, Tek Gerçek Tanrı, Tet tarafından konulan mutlak bağlayıcı yasalar. Birincisi: ”Bu dünyada, her türlü savaş, yağma ve katliam mutlak suretle yasaktır.” Bu kuralı alıp vampirlere uygularsanız, Sora biliyordu— diğer bir değişle, saldıran ve insanları sömüren bu ırk—onlar kan emmek için yaralamalıydılar—
“Uh, yani, ne? Bunun anlamı— İzin almadan kan ememiyorlar mı?”
Kız susuyordu, ama bir nefes alışverişle Sora’nın varsayımını doğruladı.
…Sora, kızın rahatsız ifadesine ikna olmuş gibi gözüküyordu, Jibril başını salladı.
“Şunu da ekleyeyim, Usta, Eğer bir Dhampir tarafından ısırılırsanız—”
“Bir vampir olursunuz, huh? Eh, bu bir kurs için aşırı vasat.”
Bu kimse vampir olmak istemezse onları zorla dönüştüremeyeceği anlamına geliyordu—
“….Yeniden dene? Hayır. Peki, durum böyle değil.”
“Huh, ne? Öyle değil mi?”
“Dhampirler kişinin ruhunu kan ve vücut sıvıları aracılıyla emerler ve kendi ruhlarıyla karıştırarak gelişirler, böylece güçlerini arttırırlar. Bu arada ısırılan kişi de ruhların karışması hissini deneyimliyor—ve av tuhaf bir hastalıkla beraber düşer.”
Jibril neşeli bir gülümseme ile belirtti: ”Bu genel olarak ısırılan için dezavantajlıdır.”
“…Ne acınası vampirlersiniz siz öyle?”
Size ölümsüzlük ve gecenin engin gücünü verebilirim. Bu kelimeleri ellerinde bulundurmayan bir ırk, sadece zararlı bir vebadır. Dhampirlerin ağlamaklı hikayesini duyduktan sonra, Sora kıza geri döndü ve hiçbir şey söylemeden iç çekti. Her neyse, bu soylarının tükenmediği gerçeğini açığa çıkarmıştı. Ama tersine, bu da Sora’nın aklında başka bir soru belirmesine yol açtı.
—Neden soyları tükenmedi?
“L-Lütfeen… Kesinliklee… öleceeek… gibi hissediyorummm… ruhunuzu bana…. verinnn.”
Sora’nın da bu konu hakkında düşündüğü gibi, kız hızlıca nefes alıp vermeye başladı, yalvarır gibi zor nefes alıyordu. Öleceği iddiasına sadık kalmadı, sesi haylaz ve kaçık gibiydi—
“Bak, Jibril az önce söyledi eğer sana ruhumu verirsem hastalanırım, yani niye bunu yapacak mışım? Öl, geri zekâlı.”
Ve henüz— Gözlerinin önünde birinin ölüşünü seyretmek oldukça kötü bir şeydi. Yardım etmek istiyormuş gibi değildi. Ama hadi, hastalıklı bir bakire olmak için mi? Sora başını kaşıdı.
“Oh, Ustam, yeterince açıklamadım. Eğer biri ısırılmaz ise, etkilenmez.”
—Hmm?
“Dişleriyle ısırmak ve kanını emmek— “Ruhları karıştırmak”— Dhampirlerin gelişmesi için tek yol. Ama hayatlarını sürdürmek için, kişinin vücut sıvılarını ağızdan tüketilmesi yeterli olacaktır.”
“…Yani demek istiyorsun ki?
“Kandan sonra ruh olarak en yoğun vücut sıvısı, ayrıca ısırılmadan da hazmedilebilir, bu—-”
Sora jibril’in gelecek sözcüklerini duyduktan sonra…
“Sper—”
“İyi misiniz, hanımefendi?! Sizi hemen kurtaracağım! Ölmenize nasıl izin verebilirim?!”
…Karşı gelmeye oradaki kimsenin gücü yetmedi— Shiro tabii ki ve Werebeast Izuna ve Flugel Jibril bile— onun ardıl görüntüsünü bile yakalayamadılar.
Birden yapılması bu işin bütün keyfini kaçırdı; bu durumun korkunç hızlı bir şekilde değişimiydi. Sora, Dhampir kızı aldı, odanın köşesine taşıdı, onu oraya dikkatlice koydu ve— derinden başını salladı.
“Anladım, onlar vampir değiller. Yüce tanrım, o bir *Succubus!”