No Game No Life - C4Bölüm 03-7
Çevirmen: Uchuujin Düzenleyen: ggurcan
“…Evet, okyanusu kim umursar, zaten bu su birikintilerini kim yarattı?”
“Bu seferlik Jibril-san ile aynı fikirdeyim, hadi denizi kurutalım.”
“Ayrıca deniz çok kokuşmuş… Keşke deniz ortadan kaybolup tüm balıklarını geride bıraksa.”
Herkes başarılı bir şekilde rüyaya giriş yaptı ve küfür etseler bile yavaş yavaş eski hallerine geri dönüyorlardı.
-Sora, Shiro, Steph, Jibril, Miko, Ino ve Izuna.
Teker teker yere bastılar ve önlerindeki [Ayar (Sahne)] yavaş yavaş inşa edildi.
Denizin dibinde olsalar bile gökyüzü görünebiliyordu ve bulutlar su yüzeyinde hareket ediyordu.
Engebeli arazi yeniden düzleşti ve başlangıçta kayalar ve mercanlar olan arazide [Okul Binaları] ortaya çıktı.
Etrafta yüzen tropikal balık sürüleri yavaş yavaş isimsiz öğrencilere (NPC) dönüştüler.
Göz açıp kapayana kadar [Sualtı Okulu] olarak bilinen sahne sanal olarak inşa edildi.
Bu Oceande çevresindeki diğer binalar ile aynı tarzda inşa edilmiş bir [Lise] idi.
Sora’nın yanındakiler çevrelrine baktı-
“Beni şok eden şey aslında majestelerinin [Okullar] hakkında bir şeyler bilmesi… Onlar hakkındakileri kitaplarda mı okudu?”
Başarılı bir şekilde oyuna (Rüyaya) girdiklerini belirten Plum, konuştu.
Sora’nın bakışlarının altındaki manayı anlayan Plum yorgun bir şekilde gülümsedi ve acı çekermiş gibi açıkladı.
“Haha… Oceande de okul gibi bir şey yok… Zaten bu insanların ne öğrenmeye ihtiyacı var ki.”
Çevrelerindeki sahne değişmeyi bıraktığında, Sora ve diğerleri değişiklik geçirmeye başladı.
İlk olarak- Sayısız işaret aydınlandı ve görüş alanlarına girdi.
“…? Bu da ne?”
Steph beliren işaretlere dokunmak istedi ama yerine havayı yakaladı ve Sora açıkladı:
“Bu UI (Kullanıcı Arayüzü) … [Komut Seçim Ekranı]”
-Tam olarak standart bir randevu simülatöründeki durum ekranı gibiydi.
[Toki〇Memorialin] ana ekranı gibiydi anıları canlandı ama Sora yine de şikâyet etti:
“…Böyle mükemmel bir şekilde üretebiliyorsan, ilk başta bizi boğmamalıydın.”
“Çünkü bu oyuncular üstünde bir etkiye neden olur… Aslında sahneler oluşurken majestelerinin ve Sora-dono anıları birleşiyor, bu oldukça çaba gerektiren bir şey ama-”
Plum ani bir şaşkınlıkla konuştu:
“Sora-dono bu bilgiyi nereden edindiniz? Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim.”
Plum, Sora’nın başka bir dünyadan geldiğini bilmiyordu ve böyle bir şeyi nasıl hayal ettiğine dair merakını gizleyemedi- ama Sora sadece onu görmezden geldi.
“Yaptığımız şeyden bahsederken oyuncuların hayal gücünü yansıttığı için ayarları yapmak kolay olmalı değil mi?”
“Ah, evet çünkü büyü inşa ediliyor… Sora-dono istediği sürece her şeyi değiştirebilir.”
Plum devam etti:
“Ancak birinin görünüşü, yaşı ve cinsiyeti değiştirilemez…Lütfn dikkat edin.”
-İmparatoriçe [Prensini] beklemek için uykuya yatmıştı.
Eğer uyandığında âşık olduğu kişinin rüyasındakiden farklı olduğunu öğrenseydi, tıpkı bir fotoğraf düzenbazlığı gibi- O zaman muhtemelen uykuya geri dönerdi.
Bununla ilgili bir problem yoktu ama önemli olan şuydu:
“Isimlerimizi değiştirebildiğimiz için, lütfen ismimi [Ko〇man] yap.”
“…Nii, tüm istatistiklerinizi… 573 olarak ayarlamak… hile yapmaktır…” (***Tokimeki Memorial’i Konami yaptığı için eğer oyundaki ismini Konamiman yaparsan 573 ün Japoncadaki okunuşuyla aynı olduğu için tüm istatistikleriniz 573 olur.)
Kız kardeşinin yarı açık suçlayan bakışları karşısında, Sora kıkırdayarak inkâr etti ve elini salladı.
“Resmi hilelerin kullanılması kurallara aykırı değil… Ayrıca eğer bu hile herhangi bir eylem için kullanılırsa, sinir bozukluğuna neden oluyor ve tüm yıl boyunca bayrakları kaçırıyorsunuz… Bu yüzden olumsuz yan etkileri var!”
“…O zaman Shiro’da…[Se〇ponume] ismini kullanacak.” (***Populer LN/Manga/Anime serisi Boku ha Tomodachi ga Sukunai Mikazuki Yozora karakterinin randevu simülatöründeki ismi Kashiwazaki Semoponume)
“Un…Bunun için özle bir nedenin var mı…?”
Söyledikleri gibi- Sora ve diğerlerinin görünüşü büyüden dolayı Sora’nın hayal gücüne göre değişti.
Sora her zamanki [Ben♥İnsanlar] yazan T-shirtünün üzerine bir üniforma giyiyordu.
“…Oof, bu kıyafetler oldukça boğucu.”
Ekek okul üniforması giyen- Şişkin kaslı 98 yaşındaki yaşlı adam onunla konuştu.
“Kaslarım yüzünden sıkan bir üniforma… Sanırım bu gece kâbus göreceğim.”
Sora gözlerini Cehennemden (Ino’dan) Cennete (Oyun Alanı) çevirirken konuştu-Aslında kadın kadroydu.
Diğer tarafında duran Shiro, her zamanki gibi siyah bir üniformasını giymiyordu- Aksine yerine açık renkli bir üniforma giyiyordu.
-Belki de imparatoriçenin anılarıyla karıştığı için Sora’Nın beklediğinden biraz daha açık bir denizci üniformasıydı.
Ve etrafındaki Izuna, Jibril ve Miko aynı üniformayı giyiyordu.
“…Miko-san’ın denizci üniforması gerçekten muhteşem görünüyor…”
“Bu konuda söyleyecek bir şeyin var mı?”
Miko, Shiro’nunkine benzeyen bir denizci üniforması giyerken, uzun altın saçlarını okşuyordu.
İkiz kuyruğu hafifçe eteğini kaldırıyordu ve altındaki güzel bacakları son derece çekiciydi, ama-
“…Miko-san, kaç yaşındasınız?”
“Kimse sana kadınlara yaşının sorulmasının son derece kaba bir davranış olduğunu söylemedi mi?”
“Oh, doğru… Doğu Federasyonunu oluşturan kişi Miko-san’dı değil mi?”
Miko’nun kulakları yavaşça düştü.
“Olgun veya onun gibi şeyler söylemeye devam ettiniz, Izuna sekiz yaşında ama o çoktan olgunlaştı, Doğu Federasyonu 50 yılda (yarım yüzyılda) hızla büyüdü- Tüm Doğu Fedorasyonuyla ilgilenmek için harcadığınız zamanı çıkarsak bile en azından 58 yaşında olmalısınz-”
“Sana iyi bir haber vereyim mi? Immanity (Tüysüz Maymun). Werebeastler- Özellikle [Kan Bozumuna] sahip kişiler çok yavaş yaşlanır.”
Miko Sora’yı kesintiye uğrattı ve göz kamaştırıcı bir gülümseme ile konuştu.
-Ondan sonra yüzünde tehlikeli bir gülümseme belirdi ve açıkça konuştu:
“Bana [Teyze] demeye cürret edersen ne olacağını biliyorsun değil mi♥” DN: (Demesin zaten lazım olur:P)
“-Phew…Miko-san’a iyi haberler verecektim.”
Sora onun gülümsemesine denk geldi ve cevap verdi:
“Görünüş her şeydir! Miko-san hareketleri ve ses tonundan dolayı olduğundan daha yaşlı bir hava yayıyor ama görünüşün yirmi yaşından büyük bir kadın gibi durmuyosun- Yaşın bir ünvandan ibaret olduğuna tüm Immanityi inanır.”
“…Bu senin inandığın bir şey.”
Steph’in sözlerini açıkça duymasına rağmen, Sora onu mükemmel bir şekilde görmezden geldi ve yanına işaret etti.
“Ayrıca burada [Altı Bin yaşından büyük birisi var], bu yüzden endişelenecek bir şey yok değil mi?”
“Ah, ustam kesin olmak gerekirse [Altı bin dört yüz yedi] yaşındayım.”
Merakla ona bakanlara, yüzünde bir gülümseme ile cevap verdi.
Kanatları tarafından belindeki gömleği yavaşça kalktı ve göbek deliğini açığa çıkardı.
Diğer yandan-
“…Hangisinden başlasam, bir soru sorabilir miyim?”
“Hmmm- bir sıkıntı mı var? Steph.”
“Neden seninle ve Ino’ya birlikte- erkek kıyafetleri giyn tek kadın benim?”
-Bu doğruydu.
Shiro, Jibril, Miko ve Izuna.
Hepsi denizci üniforması giyiyordu ama sadece Steph- Sora ve Ino’nunki gibi bir erkek üniforması giyiyordu.
Sora anlamlı bir şekilde başını salladı ve sebebini açıkladı.
“İyi bir soru- Buna [Generali öldürmek için önce atını vur.] denir.”
“…Ne?”
Sora ciddi bir ifadeyle konuştu ve herkesin gözleri ondaydı.
“—İlk olarak, herkese erkek kıyafeti giydirmememin [iki] sebebi var.”
Sora bir parmağını kaldırarak devam etti:
“Bir, Kadın lideri feth edeceğiz, bunun için arkadaşlarından yardım almak istiyorum- kızlar.”
“…Gerçekten saçma sapan şeyleri tereddütsüz söylüyorsun.”
Miko herkesin düşüncesini soğuk bir şekilde Soraya söyledi.
Ancak Sora görmezden geldi ve diğer parmağını kaldırdı:
“İki- İmparatoriçenin [Ben Erkeklerle İlgilenmiyorum] gibi bir tuzak hazırlama ihtimaline karşı.”
“…İmparatoriçenin üretken bir erkek aradığını söylemedim mi…?”
“Bunu kanıtlayacak yeterince kanıtım yok.”
Sora Hançerlere bakarken Plum’ın iddasını çürüttü ve devam etti:
“Özellikle Steph’e erkek kıyafetleri giydirmemin diğer bir sebebi- Steph’in güçlü sosyal yetenekleri var bu yüzden bizim için bilgi bulabilir.”
Sadec politik güce bakarsanız Miko onun vekili olabilirdi.
Ama Sora’nın içgüdülerine göre Steph kolayca arkadaş edinebildiği için bu doğru bir seçimdi.
“Saotome-kun gibi bilgi toplama becerisi ve sosyal becerilere sahip bir erkek yoldaş istiyorum- ama…” (Tokimeki memorial da kızların numaralarını hobilerini vs söyleyen bir karakter.)
“…Saotome ile karşılaştırıldığında, sen daha çok… Ijuuin gibisin…” (TokiMemo da trap bir karakter.)
“-NE? Gerçekten anlamıyorum…”
-Kızıl saçlarıyla oldukça uygun bir görünüme sahipti.
Oldukça üst sınfı yakışıklı bir genç görünüyordu- Erkek giyimli Steph kafa karışıklı içinde kafasını yana yatırdı.
Dış görünüşünü fark etmedii için tutumu lakayt değildi ama iyi bir ev hanımı olmasına rağmen hem fiziksel hemde araştırmalarda iyiydi.
Sosyal becerileri de vardı, işleri halledecek bir yola- ve kararlı gözlere sahipti.
Ve gözlerinin derinlerinlerine baktığında ezici nezaketini ve esnek kişiliğini görebilirdiniz- Kelimenin tam anlamıyla örnek bir ergendi.
-Dürüst olmak gerekirse.
Sora popüler olmayan insanların düşmanı olduğu için onu yumruklamak istedi-Sora bir kez daha riaju görünüşüne baktı ve iç çekti.
“…Ijuuin? O da kim?”
“…Birinci jenerasyon… canını sıkma…” (Tokimeki’Nin birinci jenerasyonu tabiki.)
“Lafı açılmışken, büyükbabayı rahatsız etmeyip Steph’in kızlarla konuşmasına izin mi versek?”
” Ne? Hayır, kızlarla konuşmak için- Sora-san ve ben-”
“…Ah, büyü tamamlandı gibi görünüyor.”
Bu bölüm sonunda Tamamlandı bayağı eğlendim düzenlerken. Soranın taktik iyi ya erkeklerden hoşlanmıyorsa demesi harikaydı gülmekten öldüm sırada ki bölümde görüşürüz