No Game No Life - C5Bölüm 04-8
Çevirmen: sBa Düzenleyen: Arda
Sora sonra bağdaş kurdu ama Sora ve Shiro’nun yüzleri gülücük doluydu.
– Diğer taraftan…
“Ahaha, yanılıyorsun – bu 「Oyun」‘un tek gakibi benim!”
Bunu söyleyince, onun ifadesi hâlâ acınacak haldeydi ama onları küçümser bir şekilde baktı.
– Aynen böyle – evet, sanki gözlerini büyük bir ziyafete dikmiş ve ağzına tıkmaya hazırlanıyor gibiydi, Plum gülümsedi eğri büğrü bir şekilde.
“… Ne?”
– Sora bu ani değişimle hayatı tehdit edilmiş gibi olduğundan tam alarma geçti.
Anladım, demek planlarım ortaya çıktı, ama – bu yeterli değil ve Plum alay ederek devam etti:
“Kraliçe 「Sahip olduğu her şey」’ i ortaya koydu! Farkına varmadınız mı?”
“- Ne!?”
Bunu duyar duymaz – Sora’nın yüzü büzüldü ve geri kaçtı.
Sonunda farkına varmış mıydı? Plum’ın yüzündeki soğuk gülümseme dahada açıldı ve devam etti:
“Evet… sadece onun 「Gücü」 değil ve hatta 「Sorumlulukları」 siz çocuklara transfer oldu.”
“- Ah – b, bekle bir saniye… bunun anlamı – !!”
Sora sonunda durumu anlamıştı ve hemencik Shiro’yu vücudu ile kalkan altına altı ve gözleri korkudan şişken haykırdı.
「Her Şeye」 sahip olduğundan beri bu Seiren’lerin temsilciliği de onlara aitti – bu sadece güç anlamına gelmiyordu…
Sorumlulaklar – ki bunun anlamı Dhampir’lerin kan deposu sorumluluğu anlamınada geliyordu- !
Plum – bishounen bir çift keskin ve hatta baştan çıkartıcı gözlere sahip.
O acınası görünüm gitmişti ve şimdi – adına yakışır bir vampir gibiydi – bir 「Kral」 – son erkek Dhampir dişlerini ırk temsilcisine yakışır bir şekilde şeytanca bir gülümseme ile çıkartmıştı.
“Yani, işler nasıl gelişirse gelişsin, sadece Dhampir’ler (ben) fayda görürüm – anladınız mı? Sizi düşük türler.”
“- ! B-bekle,bu – !!”
Sora şok olmuş, benzi atmıştı ve sanki hayatını bağışlanması için yalvarır gibi ağlıyordu.
Bunun yerine Plum kan kırmızısı kanatlarını açtı. Sonra şaşalı baştan çıkartıcı dişlerini kocaman açarak hayvanca bir şekilde gülümsedi.
– Yemekten önceki nezaket gereği, yumuşakça konuştu:
“Yemek için teşekkürler – ♪”
Sonra, korkmuş Sora’nın boynuna doğru saldırdı ve ısırdı –
…
– Isıramadı.
“… Huh? Um , ne? Er, neler oluyor!?”
… Onun kral gibi soğukkanlılığı bir anda kayboldu ve Gecelerin Kralı – Plum’a geri döndü.
“… Nii… oyunculuğun oldukça abartılıydı…”
“Huh? Nah, burda daha saldırganca davranmalıydım, değil mi?”
– Onun korkmuş ifadesi bir yerlerde tamamen kaybolup gitmişti.
Bu ikisi azcık gülümseyip karışmış Plum’a doğru baktılar.
“Plum, sende hakketten iş var ve bu tekrar etmemin umurumda olmadığı bir şey. Böyle müthiş bir strateji ile çıkagelebileceğini düşününce ama şunu dikkate almadın – eğer biz gerçekten İmparatoriçe’yi uyandırırsak, Dhampir’leri nasıl serbest kılacaktın?”
“- !?”
“Sen nasıl bizden çok şey umuyorsan, biz – de senden çok şey umuyoruz.”
Bu dönen ifadelerden sonra, Sora ona içtenlikle baktı – yine de o bakış meydan okuyan bir oyuncunun kibirini taşıyordu.
“Bu yüzden dedim ki, 「Oyun」 – berabere.”
Bunu duyunca – Plum ilk defa gözlerini şaşkınlıkla kocaman açtı.
Ama Sora kollarını mutluca açtı, gülümsedi ve devam etti:
“Gerçekten iyisin, gerçekten de. Sen, eğer biz yenersek, devreye girecek otomatik bir tuzak kurdun – bir zaman bombası – bu ilk defa oyuncu kariyerim boyunca bana kurulan en güzel tuzak!!”
– Bir kez daha – tam olarak ezberden okudu:
“~~…「Nii」…”
– 「İmparatoriçe’nin bahsi – 「Sahip olduğu herşey」…. doğruyum değil mi?」
“Sen sadece hiçbir şey söylemeden tepeden baktın – hiçbir onay ya da red kelimesi almadan. Bundan dolayı biz her şeyi tuzak dâhil olmak üzere ispatladık…”
Sora dedi ama diğer cümleyi duyunca…
Plum aslında terinin boynundan süzüldüğünü hissetti ve bir şok hissetti – hayır, saf korku.
“- Yani! Haydi şimdi biz de sana kurduğumuz zaman bombasını ortaya çıkartalım.”
“…~~…「Plum」…”
–「Ben duydum ki Sora-dono ve diğerleri diğer bütün ırkları feth etmeyi planlıyormuş.」
Sora’nın kucağına oturan Shiro mutluca tekrardan cümleyi kurdu, bu Plum’ın Sora ya söylediği ilk şeydi –
“Üzgünüm, sen orda 「Batırdın」, biz hiç birinin taşını almayı planlamadık..”
“—–Huh?”
“Bundan dolayı, sen ortalarda yokken – İmparatoriçe’ye söyledik.”
Sora bakışlarını kıstı ve gülümsedi sanki bir arkadaşa espirili bir şakayı okur gibi:
Bu –
“Bize yardım etme sorumlulukların bir kenara, sana her şeyi geri veriyoruz, senin Irk Taşın dâhil .”
Ama sonra Sora zayıfça devam etti : “O dedi ki 「Benim sevgili kocam, lütfen beni hırpalama hakkını geri vermeyin!」” Yani bu onun reddettiği tek şeydi.
… Plum zayıfça yere yığıldı ve iç çekti.
“… Bunun benim için ne önemi var… eğer biri planın ilk aşamasında batırdıysa, her şey kaybedilir…”
Daha büyük bir plan, ilk adımdan karar verilecekti. Plum bunu biliyor olamazdı.
Ama nasıl biri daha planın ilk adımında batırdığını fark edebilirdi ki – Plum düşündü.
“Sen sadece bir hata yapabilirsin ve bu genel bir hatadır ama bunun dışında – her şey mükemmeldi.”
“…Ne?”
“Dhampir’ler 「On Kural」 ‘dan sebep zayıflamışlardı. Bunun farkına vardın ve hatta buna karşı önlem aldın… ama buna rağmen, senden daha güçsüzleri hakkında yeterli bilince sahip değildin, bundan dolayı en önemli evre -”
Sora keskince karşılık verdi:
“Sen bizi düşük ırk olarak tanımladın değil mi? … Sebep buydu.”
Bunu duyunca – Plum anladı ve içini çekti.
“- Ahaha… Bu kadar geldikten sonra bu azametli gurur hissine hâlâ sahip olduğumu düşününce… bu şeyler burda olmamalıydı. Tamamen yanılmışım… siz çocuklar gerçekten…”
Acınası her zamanki görüntüsüne dönerken, Plum tavana baktı ve dedi ki:
“… Siz çocuklar gerçektende Tek Gerçek Tanrı’ya meydan okumaya niyetlisiniz, kim düşenebilirdi ki bunu…”
Sora ve Shiro bunu duyunca tatmin bir şekilde gülümsediler.
– Evet, o adam – Plum, son erkek Dhampir farkına varmıştı.
O’nu, dünyayı (oyunu) fethetmenin bir yolunu bulmuştu.
“Sizin gibi insanlar etrafta oldukça bu dünya çok daha güzel bir yer olur ve bu sefer sadece bir adım geridesiniz.”
“… Hadi bir dahaki sefere yine oynayalım… Plum-san…”
Bir dahaki sefere daha dikkatli ol – bu ikisi hatta ona tavsiye bile vermişti ve onların en ufak bir endişe bile etmeden söylediği sesini duyunca…
Plum – …derince içini çekti ve yere yığıldı.
“Aaaaahhhhh, ne kadar hayalkırıklığı! Her şey en başında mükemmeldi… Flügel ve Werebeast’lerin farkındaydım ve sizin ikinize yakın dikkat ediyordum. Buna rağmen, Avant Heim’da kötü hissetmeye başlamıştım…”
– İkisinin de aşırı tehlikeli olduğu gerçeği kısaca aklının bir köşesinden geçti.
“… Pıfhh… Nasıl 「Beraberlik」 bu? Sadece her şey gene en başa döndü.”
– Evet, ne Plum’ın planlarını değiştirmişti?
İmparatoriçe’nin uyanması onların neslinin tükenmesinden kurtaracaktı ama onlar hâlâ Seiren’lerin köleleri idi ve onlarla önceden olduğu gibi birlikte yaşamaya devam edeceklerdi; ve eğer Seiren’ler Sora ile iş birliği yapmak isterlerse, Dhampir’ler karşılıklı ilişki içinde olanlar onlara karşı gelemeyecekti.
– Onlar Plum’ın planını ona karşı harika bir şekilde kullanmışlardı, şahmat yaparak.
Ve hâlâ – bu durum aslında kimsenin kaybetmediği bir durumdu.
“Ugh… siz 「Kesin Galibiyet」’i kazandınız ama sonra bu bir beraberlik diyorsunuz, benimle dalga mı geçiyorsunuz?”
Plum onların planlarını manipüle eden bu ikisine baktı, sanki sinir krizi geçirir gibi.
“Müsade et ilk şunu söyleyim. Seiren’lerin sonsuza kadar bizim efendimiz olmalarına müsade etmeyeceğim!”