No Game No Life - C6Bölüm 02-12
Çevirmen: Uchuujin & Redaktör: Lonely Samurai
Riku ve Schwi, yıkılmış elf kentindeki uçuşan taç yaprakların arasından beraber yürüdüler.
Ölüm fırtınası tarafından havaya uçurulmuş olsalar bile, tekrar yere düşmeleri sadece zaman meselesiydi. Çok uzun süre bu durumda kalamazlardı ama Riku Schwi’yi tekrar ettirmek zorunda kaldı.
—Tek gerçek tanrı tahtı Suniaster. Eh.
Tüm tanrılara ve ruhlara hükmedecek en kudretli tanrıyı seçecek savaş tek gerçek tanrıyı, mutlak hakimiyet sağladığı söylenen kavramsal bir cihaz: Suniaster ya da “Astral Kâse”. Savaşın gerçek sebebi ve amacı budur ve tüm bunlar cennet uğruna…
—Hey, Schwi sana bir şey daha sorabilir miyim?
“Olamaz, olmamalı” diye düşündü Riku ama yine de sordu.
—Bu… Kimse başka bir yolu olduğunu fark etmedi mi?
—Başka bir yol?
Schwi’nin gözlerinin genişlediğini gören Riku iç çekti:
Anladım, Schwi bile daha bu yolu fark etmemiş. Hayır, bunun sebebi, Schwi güçlü olduğu için mi böyle basit bir şeyi fark edemedi?
—Hey, Schwi kendim davransam iyi olmaz değil mi?
—Riku her zaman kendin gibi davranmıyor musun?
—H-Hayır… Her zaman kendim gibi davransam aptal gibi görünürüm ama…
Riku gülümsedi ve maskesini taktı, ifadesini gizlemişti, gözlükleri sayesinde Schwi mat siyah gözlerinin parladığını açıkça görebiliyordu:
—Ama Schwi yanımda ise bu dünyada bir şeyleri değiştirebilirmişim gibi hissediyorum.
—İlginç! Ben şakadan anlamıyorum.
Özür diler bir şekilde bakarken Schwi’nin başını okşadı. Riku alaycı bir şekilde gülümsedi:
—Bu yüzden ilginç hissediyorsun… Ne dersin, Schwi? Benimleyken sıkılıyor musun?”
—Hayır.
Düz bir ifade ile hemen cevap verdi:
—Gerçekten mi? Yalan söylemiyorsun değil mi? Kalpsiz herifin tekiyim, benimle olmaktan sıkılıyorsun…
—Eğer Riku’yu ilginç bulmasaydım kendimi bağlantıdan ayırmaz ve burada kalmazdım.
Riku’nun sözleri bu sefer ciddi bir şekilde konuşan Schwi tarafından bölündü. Riku
Schwi aradığı kalbe böyle ulaşabilecek mi? Ancak Schwi bu sorunun cevabından bağımsız bir şekilde yardım etmeye istekli…Belki…Diye düşündü.
Ne yapmalı? İsteklerine uymak kötü bir fikir değildir belki de.
—Un, bu…Hm…
Schwi, Rİku’nun derin düşüncelere dalmış gözlerini izlerken:
—Ben Rİku’nun şu anki gözlerini ilginç buluyorum dedi.
—Gerçekten mi? Şu anda düşündüğüm şeyler bir çocuğun için bile fazla uçuk.
—Bu güzel. Hayır, düzeltme.
Düşünceyi kafasında birkaç kez tekrarlayıp bir sonuca vardı. Kafasını sallayan Schwi başarılı bir şekilde hislerini tanımladı. Halinden memnunmuş gibi, bir makine olduğunu unutturacak kadar parlak bir şekilde gülümsedi.
—Sanırım buna hoşlanmak deniyor?
Sonuç olarak Riku onun ne demek istediğini anlayamadı.
Her zamanki gibi coşkulu!
Riku karnı ağrıyana ve gözünden yaşlar gelene kadar gülmeyeli ne kadar zaman geçmişti? Hatırlamıyordu.