Okami Wa Nemuranai - A2 - Bölüm 11

Bölüm 11

Kasabaya vardıklarında kapıdaki muhafız sağ kolu kesilmiş etkisiz hale getirilmiş olan Marakis’i görünce şaşırdı, ancak sorumlu kaptanları takımın kasabaya girmelerine izin verdi.

Kasabaya girdiklerinde, Chaney Lecan ve Eda’yı bir hana bırakıp başka bir yere gitti. Ertesi güne kadar ortalıkta yoktu, öğle vaktinde hana geri döndü.

“Siz işle alakalı ayrıntıları anlatamayacağım ama bilmeniz gereken şey buraya tam zamanında yetişmiş olmamız. Hem ben hem de bu kasaba oldukça iyi bir kazanç elde ettik. Üstelik yakalanan suçlular da hak ettiklerini bulacak. Ayrıca lord ailesiyle ticaret yapan tüccarlardan birisi olarak eski şerefli statümü geri kazandım.”

“Bunu duymak güzel. Bundan fazlasını duymama gerek yok.”

“Eeh? Ama ben tüm hikâyeyi duymak istiyordum.”

“Bu arada, Lecan-san. Gümüş yüzüğünü bugün takmamışsın.”

“Canım takmak istemedi.”

“Anladım.”

Bu dünyada da <Değerlendirme> gibi bir yetenek bulunuyor olabilirdi. Gösterişli ekipmanlar ve eşyalar kullanmak, insanlara neye sahip olduğunu göstermekten başka bir işe yaramazdı. Gören bazıları bu gösterişi soyabilmek için kendilerine davetiye olarak düşünebilirdi. Bu yüzden Lecan, <Anormal Durum Direnci> ve <Zehir Direnci> ile efsunlanmış yüzüğünü şimdilik takmıyordu.

“Pekâlâ, göreviniz tamamlanmıştır. Şimdi size ödüllerinizi vereceğim. Öncelikle, buyrun Eda-san.”

Chaney masanın üzerine iki gümüş sikke koydu.

“Eeeh? Bu ne demek! Fiyatı beş gümüş sikke olarak anlaşmıştık!”

Chaney, ekşimiş bir ifadeyle Eda’yı bir süre süzdü, ardından konuştu.

“Eda-san. Bana maceracı rozetini gösterebilir misin?”

“E-evet. Buyrun.”

Chaney, gümüş renkli rozeti aldıktan sonra, önce ön yüzünü sonra arkasını dikkatle inceledi.

“Hou. Demek tam adın Edidal, öyle mi?”

“D-doğru.”

“Bu, sanki daha çok bir erkek ismi gibi duruyor.”

“O yüzden böyle büyüdüm işte.”

“Shoah kasabasında kayıt yaptırmışsın.”

“Evet.”

“Oradaki Maceracı Loncası’ndaki tüm çalışanları tanırım. Kaydını onlardan hangisi yaptı?”

“Ha? K-kim bilir. Kim olduğunu hatırlamıyorum bile.”

“Anladım. Bu arada, bu maceracı rozeti’ne göre, gümüş rütbeye yükselişin 18 yıl önce gerçekleşmiş. Şu anda kaç yaşındasın?”

“B-ben…”

Eda’nın dizlerine koyduğu elleri titremeye başladı. Bir anda ayağa fırladı.

“Kahretsiiiiinnn!”

Eda çığlık atarak kaçmaya çalışırken, Lecan sol elinden kızı yakaladı. Çünkü kızın sağ eli masadaki gümüş sikkeleri kapmakla meşguldü.

“Yerine otur, Eda-san. Başkasına ait bir maceracı rozetini kendine aitmiş gibi göstermek, ağır bir suçtur.”

“O-o başkasının değil! Babamın!”

“Bir maceracı olmadığın hâlde maceracı rozetini kendininmiş gibi kullanmak dolandırıcılık ve sahtekârlıktır. Şu anda bir maceracı olarak kayıtlı değilsin, değil mi? Eğer bu durumu yetkililere iletirsem, bir daha asla kayıt yaptıramazsın. Maceracı loncaları, lordların malikaneleri ve tüccarların hepsi birbirlerine haberleşme ağlarıyla bağlıdır. Hayal edebileceğinden çok daha fazla bilgi ortalıkta rahatça yayılır. Bu dolandırıcılığı bir daha asla yapmaya kalkışma. Anladın mı?”

“…Tamam tamam, anladım.”

“Pekâlâ, şimdi odana dön. Yarın sabaha kadar olacak olan konaklama ve yemek masrafını ben karşılayacağım.”

“T-teşekkür ederim.”

Eda isteksiz bir şekilde odasına dönerken arkasına bakıp duruyordu.

Chaney, Lecan’a yerlere kadar eğilerek teşekkür etti.

“Lecan-san. Size bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Çok teşekkür ederim. Bu, sizin ödülünüz.”

Chaney, bir altın sikke uzattı.

“Anlaşmamız on gümüş sikkeydi. Bu ederinden çok fazla.”

“Hayır. Eğer bir iş mükemmel bir şekilde tamamlandıysa, müşteri beklediğinden çok büyük bir kazanç elde ettiyse veya görev beklenenden çok daha tehlikeli ve zorlu olduğu hâlde başarıyla tamamlandıysa; müşteri kendi isteğine bağlı olarak ücretini artırabilir. Bu miktarı hakediyorsun. Gerçekten, sana çok minnettarım. Ayrıca bir şey daha ekleyeyim, eğer bir müşteri sözleşmedeki miktardan daha fazlasını ödemek istiyorsa, bu o maceracıyla gelecekte de bağlantıda kalmak istediği anlamına gelir.”

“Hımı. O hâlde bunu kabul ediyorum. Ben de sana bir şey sorabilir miyim.”

“Tabii ki. Buyrun?”

“Beni yetenekli bir simyacıyla tanıştırır mısınız.”

ARC 2 –  Refakat Görevi Biter