Sono mono. Nochi ni... - Bölüm 028
Çevirmen: Kylerxy & Editör: Faen_the_1134
İlk Kez İçin
İkinci kattan gelen kadın tarafından büyülendim. Deniz şapkası gibi açık mavi saçları beline kadar uzanıyordu, hafifçe göz kamaştıran koyu mavi gözleri bir narinlik katıyordu. Ek olarak, saçlarının ve göz renginin çekiciliğini bozmayan zarif fiziği, ne çok ince ne çok şişman. Bu en iyi beden orantısıydı. Saydam görünen açık mavi bir kıyafet ile kaplı olsa da, onun dolgun göğsü elbiseden taşıyor gibi görünüyordu. Gerçektende, yetişkin büyük abla havası veriyordu…
”Sahip, bu kişi şehrimizi kurtaran kahraman mı?”
”Şey, görünüşünden farklı olarak içerisinde bir canavar var.” (Garret) (Ç.N. Şu anda içinde nasıl bir canavar var Garret sen bile hayal edemezsin.)
”Bu şekilde söylemek kaba, değil mi?”
Bu Onee-san nazik bir gülümseme ile bana baktı. Nasılsa yüzüm sıcak hala geldi. Gözlerimi ondan kaçırmak için aşağı bakıyordum.
”Ah hayatım.”
”Gahhahha!! Ngungu…… Puha!! Görünüşe göre Tata’nun cinsel cazibesini kaldıramaz.” (Regan)
”……Tata?” (Wazu)
”Bu benim adım. Ben Tata, tanıştığıma memnun oldum.” (Tata)
Kendisini tanıttı bu yüzden bu Onee-san… Tata-san zarefetle, eğri—
”Kahraman-sama’nın ismini öğrenebilir miyim?” (Tata)
Yine nazik gülümsemesi ile bana geliyor. Sadece ona bakmak bile kalbimi hızlandırıyor, göz temasından kaçarken kendimi tanıttım.
”……Wazu~ . . . .adım Wazu” (Wazu)
”Wazu-san öyle mi, ne güzel bir isim.” (Tata)
”Ç-çok teşekkür ederim.” (Wazu)
Bir şekilde kendimi düzgün tanıtmatı başarabildim. Görüşümü değiştirdiğimde, Regan ve Garret-san Sake’lerini büyük bir zevkle yudumlarken sırıtıyorlardı. Sonra onlara vuracağım. Kanımdaki susuzluğu hissederken, ikisi bedenlerini geri çekti.
”Bu arada, Tata, daha önce söylediğin şey hakkında….bu iyi mi? Bu meseleyi diğer kızlara bırakacaktım….” (Garret)
”Umursamıyorum, kendim istedim. Ayrıca, neden bu geç saatte terredüt edeyim, bu benim ilk seferim gibi değil.” (Tata)
”……Peki, öyle diyorsan.” (Garret)
Tata-san ve Garret-san arasındaki konuşmayı dinlerken, bir şekilde hava ağırlaştı. Bazen Regan da ciddi bir yüzle konuştu. Tüm olayları takip edemiyordum, bir şekilde yanlız bırakıldım…
Şu anki konuşmaları bitene kadar bekleyeceğim. Hmm….Sake servis edildiğinden içelim, zaten biraz susamış hissediyorum.
Gulp! Gulp!—
Yani bu bir Sake—
Eh, bu ilk kez bunu içişim…
Ama zaten bir yetişkin olduğumdan sorun değil.——
Gulp! Gulp!—
Whoa~ boğazım yanıyor.
”……Wazu……sen…..!?” (Regan)
Huh? Neden bahsediyorsun? Seni duyamıyorum? Ahaha yüzünün hali ne keltoş, komik—-
Ne oluyor? Bazı canavarlar mı ortaya çıkıyor? Yosh, kıçlarını tekmeleyeceğim—
Sadece biraz bekle keltoş—-
Gulp! Gulp!
”Ah……bu…..işe yaramaz……” (Regan)
Bu ne…..mavi hakkında ne diyorsun keltoş? Bana bu endişeli bakışı atma! Sadece bekle ve anında bitecek….
[Gu~u . . . . . . . . . . Zzz . . . . . . . . . . ] (Wazu)
Huh!! Nerede? Ya da, neden yalan söyledim? Umm..acıyor!! Başım ağrıyor!!! B-bu ne? Birisi bana büyü ya da bir şeyle saldırıyor mu? Uu….
Görüş alanımın içerisinde bir bardak su gördüğümde, boğazım kuruduğundan bir yudum içiyordum. Lezzetli! Su lezzetli!!
Suyu içtikten sonra, burayı kontrol etmek için etrafa bakınıyorum… Yup, burası benim handaki her zamanki odam. Meru yanımda uyuyor.
Şey, neden burada uyuyorum merak ediyorum. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Daha önce ne olduğunu hatırlamaya çalışırken, Keyla-san kapıyı açtı ve içeri girdi.
”Oh, uyanıksın, nasıl hissediyorsun?” (Keyla)
”Başım biraz ağrıyor ama büyük bir sorun değil, sanırım. Bu arada neden burada uyuyordum?” (Wazu)
”Hatırlamıyor musun?” (Keyla)
”……Çök kötü, hiçbir fikrim yok.” (Wazu)
”Garret’in mağazasına gittiğini hatırlıyor musun?” (Keyla)
Garret!?…….Garret………Aah!!
”Ah, kesinlikle oraya gittim. Ama buraya geri döndüğümü hatırlamıyorum.” (Wazu)
”Kocamdan duydum, görünüşe göre Garret’in mağazasında içki içtikten sonra bayılmışsınız, bu yüzden o seni geri getirdi.” (Keyla)
Sarhoş? Düşününce orada bir şeyler içtim…bu doğru, Garret-san alkol şişesini getirdi ve daha sonra…
Yup, orada Sake içtim. Bu bana anormal durumları iptal etme yeteneğimde bir istisna olduğunu hatırlattı. O zaman aklıma gelen sadece alkol…yani bu gerçek. Artık içmemem gerektiğine dikkat etmeliyim…
”Peki, detayları bilmek istersen kocama sor.” (Keyla)
Durumumu onayladıktan sonra, Keyla-san bardağı suyla doldurdu ve odadan çıktı. Suyu içtim ve yataktan kalktım. Alkol koktuğumdan, kıyafetlerimi değiştirdim ve vücudumu sildim. (Ç.N. Duşa gir la bi.)
Kıyafetlerimi topladıktan sonra, uyuyan Meru’yu başımın üzerine koydum ve maceracılar loncasına doğru yöneldim.
Reganla maceracılar loncasında karşılaştım ve dünkü olay hakkındakileri dinledim. İçip hemen bayıldığımdan özel önemli bir şey yoktu, daha sonra beni ine geri getirdi. Ona sıkıntı çektirdiğim için özür diledim ve minnettarlığımı ilettim.
İşimi bitirmiştim. Sadece odadan ayrılmak üzereyken, Regan sırıtan bir yüzle ilgimi çeken bir şey söyledi.
”Hatırladım da, Tata senin için bir mesaj bıraktı.” (Regan)
Tata?… Ah inanılmaz derecede güzel olan Onee-san.
”Bir sonraki ziyaretini bekliyorum dedi. Daha sonra düzgün bir şekilde onunla buluşmalısın.” (Regan)
Kırmızı bir yüzle kapıyı hızlıca kapattım.
Tata