Sono mono. Nochi ni... - Bölüm 052
Çevirmen: Kylerxy & Redaktör: ggurcan
52. Bölüm: İşbirlikçi ile Tanışalım
Naminissa sayesinde imparatorluk başkentine hızlıca girebildik. Şehrin içerisinde önceden karar verdiğimiz gibi iki gruba ayrıldık. Ben, Meru, Orlando ve Naminissa kaleye yönelen Floyd ve Kumia-san’ı yolladıktan sonra işbirlikçi ile buluşmaya gittik. Yol üzerinde, Naminissa’dan imparatorluk başkenti hakkında açıklamalar aldım.
Mabondo krallığının başkenti doğu kıtasındaki en refah içerisindeki şehirdi. Burası kraliyet ailesinin yaşadığı bir yerdi. Şehir üç alana bölünmüş durumdaydı, benim şuanda yürüdüğüm yer halktan olan insanların yaşadığı dış kısımdaki en geniş alandı. Büyük dükkanlar, Maceracılar Loncası Merkezi, vb. çeşitli ticari merkezler bu şehirde yaşayan insanları desteklemek için etrafa yayılmıştı.
Duvarla ayrılmış dış çember bölümünün içerisinde asillerin bölgesi yer alıyordu. Bu bölge aristokrat olarak adlandırılan kişilerin yaşayacağı alandı. Aynı şekilde iç alanı da ayıran bir duvar vardı. Burası da imparatorluk sarayı bölgesiydi.
Ek olarak bu İmparatorluk başkenti kıta boyunca yayılan ihracat ve ithalat faaliyetlerinin temel noktalarından birisiydi. Bu şehirde çeşitli ürünler toplanır ve geliştirilirdi.
Kral Givrio Mabondo’nun tahta geçmesinden bu yana İmparatorluk şehri hızlı bir gelişim göstermiş gibi görünüyordu. Bir kral olarak bu tek başına yeteneğini gösteriyordu harika bir insandı…
Ama Naminissa –”O gerçekten harika bir kral”– diye acıklı bir gülümsem ile söyledi.–”Onu doğrudan görmediğiniz sürece anlayamazsınız bir kral gibi değil”–diye de ekledi. Yine de onunla tanışma fırsatım olacağını sanmıyorum…
Söz konusu olan yere ulaştık gibi görünüyordu. Naminissa’nın söylediği yer Maceracılar Loncası Merkeziydi. Burası Linnic şehrindeki maceracılar binasından üç kat daha büyüktü. Oh? Bir düşünelim, burada benim de bir işim var… Buradayken bir fırsatım olacak mı bakalım…
Loncaya girdik ve Naminissa hemen resepsiyoniste yöneldi. İçeride kaç kişinin olduğunu gördüğümde baya şaşırmıştım. Her yerden aynı görünüyordu, mevcut istekleri bildiren bir duyuru tablosu vardı.
Ayrıca yemek yiyebileceğiniz bir yer de vardı ve her şey Linnic şehrinden daha büyüktü. Buradaki maceracılar çaylaktan emektara çeşitli insanlardan oluşan sayısız insandan meydana gelmişti. Maceracı olmayı hayal eden sayısız insanı gördüğümde gerilmeye başladım.
Yüzünde yara izi olan yaşlı bir adamdan erotik ekipmanlara sahip bir Onee-san’a kadar… Gözlerimi ona odakladığımda aniden kulağım çekildi. Ouch!
”Tamam, bu kadar yeterli, Wazu-sama gidelim”(Naminissa)
Ouch, bu acıttı! Resepsiyonistten geri dönen Naminissa kulağımı çekti. Neden çok sinirli gözüküyor? Orlando! Neye bakıyorsun! Lütfen yardım et!
Kulağım çekilirken resepsiyonistin arkasındaki odaya sürüklendim. Gözlerimin önünde, bu odanın ne olduğunu gösteren bir isim tabelası vardı. ‘Lonca Başkanı Odası” yazıyordu. Opss, onun işbirlikçisi maceracılar loncası merkezinin en tepesinde duran kişi mi? Regan’ın buradaki lonca başkanının onun büyük kız kardeşi olduğunu söylediği sözlerini hatırlıyorum. Ona göstermem için bir rozet de verdi.
Meru’dan uzay-zaman büyüsünün içerisinde sakladığı rozeti çıkarmasını istedim. Elimde tutuyordum böylece istediğim zaman gösterebilecektim. Kapının önünde Naminissa sonunda kulağımı bıraktı.–”Bunu hak ettin”– dedi. Bu neydi? Söylemek istediğim buydu ama Naminissa’nın kapıyı çaldıktan sonra odaya girmesinden dolayı, Orlando ve ben sıra halinde takip ettik.
Lonca başkanı odası güzelce düzenlenmişti bu yüzden yüksek sınıf hanın ana odası gibi gözüküyordu. Odanın sonunda, belgelerin konulduğu bir çalışma masası vardı. Orada bazı belgelere damga basan kadın duruyordu.
Ona dair ilk izlenimim ”Onee-sandı. ” Gözlükle uzun çekik gözler, ağzının kenarında kadınsı çekiciliğini arttıran ufak bir ben, güzelce bağlanmış altın saçlar, onun güzel özelliklerini daha da ön plana çıkarıyordu. Zihnimdeki Regan’ın büyük kız kardeşi imajından tamamen farklıydı.
Naminissa’yı fark ettiğinde kadın nazikçe gülümsedi. Daha sonra, ayağa kalktı ve Naminissa’ya yaklaştı.
Siyah deri pantolon ve yüksek topuk ayakkabıları ona çok yakışmıştı. Giysilerin üzerinden narin bir bedene sahip olduğunu görebiliyordum. Naminissa’ya yaklaşırken kollarını açtı ve ona sarıldı.
”Güvende olduğuna sevindim. Seninle bağlantı kuramadığımdan endişelenmiştim”
”Gördüğün üzere iyiyim”(Naminissa)
Daha sonra Naminissa’yı bıraktı ve gözlerini ben ve Orlando’ya çevirdi.
”Peki, bu adamlar kim? Bu yüzleri daha önce hiç görmedim, onlar sizin yeni hizmetlileriniz mi?”
”Hayır, onlar yeni işbirlikçilerimiz. Bazı bilinmeyen grup tarafından saldırıya uğradığım zaman bana yardım ettiler”(Naminissa)
”Haa-,yani görünüşlerine bakılmaksızın güçlüler huh. Eğer Naminissa’yı kurtaran kişiler ise, kendimi tanıtmak zorundayım. Bu yerde olduğumuzdan anlayabiliyorsunuzdur. Lonca merkezin başkanı, Leria”(Leria)
Böyle dedi ve elini uzattı. Orlando ve ben elini sıktık ve kendimiz tanıttık. Bunun ortasında ona lonca kartımı ve Regan’dan aldığım rozeti gösterdim.
”Rozeti aldım ama yine de F-derece misin? Bu aptal kardeş, lonca ustası olarak işini doğru düzgün yapmıyor. Daha sonraki karşılaşmamızda onu cezalandıracağım. Daha sonra benim tarafımdan lonca derecenin doğru düzgün değerlendirileceğini garanti ederim”(Leria)
Bunu takdir ediyorum. Sonsuza kadar F-derece ile devam edemem. En azından B-derece olmak istiyorum.
”Aptal kardeşim için istediğin herhangi bir ceza var mı?”(Leria)
Leria-san’ın sorusunu bir anlığına düşündüm ve aklıma gelen şeyi ona söyledim.
”Regan her zaman kafasını kazıttı ama çocukken komşuları onu keltoş diye çağırdığı zaman hoşlanmadı. Öyleyse onu gerçek keltoş yapın”(Wazu)
Leria-san cevabımı duyduğunda biraz güldü.
”Oh, seni sevdim. Tamam!Bana bırak!”(Leria)
Bana bir baş parmak verdiğinden başparmak ile onu cavapladım. Leria-san hafifçe ellerine vururken –”tamam o zaman ”– dedi,Naminissa’ya oğru döndü.
”Naminissa, abinin ve ablanın neden birbirlerine düşman haline geldiklerini buldum”(Leria)
”Gerçekten mi? Bu dünya üzerindeki ne–”(Naminissa)
*kon-kon*
Naminissa’nın sözleri kapının çalınması ile yarıda kesildi. Kapının diğer tarafından bir kadın seslendi. İçeri duymak için pür dikkat kesildim.
”Ben resepsiyonist masasındaki Sarah. Bazı insanlar lonca başkanı ile birlikte bir izleyiciyi arıyr….umm…Bu güneyden Kahraman ve onun partisi. Ne yapalım?”(Sarah)
En üstten başlayarak Navirio, Narellina, Naminissa, Freud, Kumia ve *******(daha çıkmadı ama gerisi çıktı diye koydum)