Sono mono. Nochi ni... - Bölüm 111
Çevirmen: Kylerxy Düzenleme: Friolero
Uzun Bir Aradan Sonra
Kafesin içinde uyumaya çalışıyordum ama daha önceden çok uyuduğumdan şu anda tekrar uyuyabilecekmişim gibi hissetmiyordum. Ancak gözlerimi açsam bile yapacak hiçbir şeyim yoktu.
Hmm, ne yapmalıyım… Ah, işte bu!! Uzun bir aradan sonra hadi lonca kartını kontrol edelim.
Lonca kartımı cebimden çıkardım. Neyse ki, burada bir ışık kaynağı vardı, bu yüzden görünürlük konusunda endişelenmek zorunda değildim.
İsim: Wazu
Irk: İnsan (%51… Sadece vazgeç)
Yaş: 17
HP(Yaşam Gücü): Umm… Artık sayılamaz.
MP(Büyü Gücü): Sıfır! Şimdilik.
STR(Saldırı Gücü): Darbem yıldızları paramparça eder.
VIT(Defans Gücü): İlahi Kılıç ile bile kesilemez.
INT(Büyü Saldırısı): Şimdilik büyü kullanamaz.
MND(Büyü Defansı): Anlamsız.
AGL(Çeviklik): Artık çarpıtmayı kullanarak hareket edebiliyorsun, değil mi?
DEX(Kabiliyet, yetenek): Tanrı zanaatkârı… Dikkatsizce bir şeyler yapmamalısın.
Yetenekler:
‘’Gerçek-Aşırı Yamyamlık’’ (Eşsiz)
‘’Anormal Koşullar Neredeyse Geçersiz’’ (Eşsiz)
‘’Dövüş Sv.8’’
‘’Tanrısallık’’ (Eşsiz) –Şu anda kullanılamaz-
‘’Özel Büyü: Tanrı’’ (Eşsiz) -Şu anda kullanılamaz-
‘’Deniz Tanrıçası on elmasta durur’’ (Eşsiz)
‘’Savaş Tanrıçası üç maçta durur’’ (Eşsiz)
‘’Dünya Tanrıçası altı kulüpte durur’’ (Eşsiz)
‘’Tanrıça Sekiz kalpte durur’’ (Eşsiz)
Sponsor: Tanrıça, Dünya Tanrıçası, Savaş Tanrıçası, Deniz Tanrıçası
Hmm…? Statülerimin içerisindeki cümleler nasıl oldu da sakinleşti?
Bu isim kısmı iyi ama ırk kısmı benden vazgeçmemi istiyor… Sana buradan söylüyorum… Vaz geçmeyeceğim… İnsan olmaya devam edeceğim… Eğer mümkünse…
AGL(Çeviklik) yenilenmiş. Umm, şimdi çarpıklığı kullanabilir miyim? Yapamam değil mi? Bu sadece bir metafor değil mi? Ya da gerçekten bu kadar hızlı hareket edebilir miyim? Bu çoktan insanlar aleminin ötesinde!! Yalan de lütfen!! Burada kimse bana cevap veremez… İç çekme…
DEX(Kabiliyet, yetenek) bana bir şeyler yapmaktan kaçınmamı söylüyor. Sıkıntı değil, hiçbir şey yapmayacağım, ya da bir şeyler yapmak gibi bir planım yok.
Asıl sorun her zamanki gibi yetenekler.
Hadi bakalım ‘’Gerçek-Aşırı Yamyamlık’’ ve ‘’Anormal Koşullar Neredeyse Geçersiz’’ bir ikisinde hiçbir şey değişmemiş. Haosui’nin ‘’Anormal Koşullar Geçersiz’’ yeteneğini istiyorum ama bunu elde etmek kolay gözükmüyor. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum… Daha sonra Haosui’ye sorayım.
‘’Dövüş’’ yeteneğinin seviyesi yükselmiş. Bu Haosui ile olan savaşın sonucu sanırım… Ama acaba çok mu arttı. Şey, bu iyi bir şey, bu yüzden bir sıkıntı yok.
‘’Tanrısallık’’ ve ‘’Özel Büyü: Tanrı’’ de değişmemiş. Hala bu yetenekleri kullanmak için gerekli koşulları anlayamadım. Şey, mümkün olduğunca bu iki yeteneği kullanmak istemiyorum. Bu iki yeteneği kullanırsam insanlık oranı hızla düşecekmiş gibi bir hisse kapıldım ve bu çok korkutucu.
İşte ana konular geliyor… Ama ilk önce, cümlelerin anlamlarını anlamadım. Yetenek detayları bunu açıklayacak mı?
‘’Deniz Tanrıçası on elmasta durur’’ Fufufu… Burada olduğum sürece devam edemezler. Şimdi kararını ver ve geç. Bu benim zaferim olacak. Kesinlikle ben Wazu-san’ın kalbini kazanacağım… Fufufufu… Fufu…
‘’Savaş Tanrıçası üç maçta durur’’ Hee! Elimde hala bir oda var. Diğer tanrıçalar bu şekilde geçmeye devam ederse ben kazanacağım. Evet, ben kazanacağım. Wazu-san’ın bedeninin tadını sonuna kadar çıkaracak benim.
‘’Dünya Tanrıçası altı kulüpte durur’’ Kufufufu… Zafer şansı benden yana gibi görünüyor. Bu Wazu-sama’ya olan güçlü sevgimin kanıtı. Ben kazanacağım. Wazu-sama tarafından tacize uğrayacak tek kişi benim.
‘’Tanrıça sekiz kalpte durur’’ Fufufu… Herkse fark etmemiş gibi görünüyor. Evet, ben sekiz kalp setini tamamladım ve sonuncusu da ellerimde. Kesinlikle ben kazanacağım. Kazanan ben olacağım. Wazu-san’ın yardımını kabul eden tek kişi ben olacağım. Kazanacağım. Shichi Narabe oyununun kazananı ben olacağım.
Tanrıçalar bu sefer ne yapıyor..? Shichi Narabe şeyinin ne olduğunu anlayamıyorum ama kulağa bir şeyler oynuyorlar gibi geliyor. Kazanmak hakkında bahsediyorlar, belki de bir çeşit oyundur.
Burada insanların başı dertte olduğunda ne yapıyorsunuz? Bunu sormak istiyorum ama gerçekten nasıl yapmalıyım? Cümlelerden ciddi bir his algılayabiliyorum, onları izinsiz rahatsız etmek kötü hissettiriyor.
Unut gitsin. Onları yalnız bırakalım. Hiçbir şey görmemiş gibi davranalım. Bana o belirsiz Freud ile aynı hissi verdiler. Ne zaman kendime bulaşsam başım ağrıyor.
Hiçbir şey görmemiş gibi davrandım ve lonca kartımı cebime geri koydum. Uyumak istiyorum, lonca kartımı kontrol ettikten sonra kendimi garip hissediyordum.
Ertesi sabah uyandım ve hala kafesin içinde olduğumuzu gördüm. Bedenimi kaldırdım.
Kapalı bir odanın içerisinde olduğumuzdan şu anda zamanı ya da güneşin nerede olduğunu bilmiyordum ama sabahmış gibi hissediyorum.
Grave-san da çoktan uyanmıştı. Elini hafifçe kaldırdı ve beni selamladı.
‘’Yo!! Günaydın…’’ (Grave)
‘’Günaydın. Sabah değil mi?’’ (Wazu)
‘’Evet, öyle düşünüyorum’’ (Grave)
Şu anki zaman hakkında hiçbir şey düşünemiyorduk. Vücudumu gerdim ve olduğum yerde hafif bir egzersiz yaptım.
Odanın kapısı şiddetle açıldı ve dört canavar adam oradan girdi. Canavar adamlardan birisi demir külçeler kadar kalın geniş kelepçeler tutuyordu.
Hepsi de nefret ve düşmanlıkla bize gözlerini çevirmişti. Kelepçeyi tutan canavar adam kafese yaklaştı. Kelepçeleri demir çubukların arasındaki boşluktan içeriye fırlattı.
‘’Kelepçeleri takın. Direnmeyi düşünmeyin, bu rehinelerin hayatlarını tehlikeye atar’’
Dedi ve canavar adam gruba geri dönerek biraz uzaktan bizi gözlemledi.
Ben ve Grave-san birbirimize baktık, bir iç çektikten sonra birbirimizin eline kelepçeleri taktık.
İkimizin de kelepçelendiğini onayladıktan sonra kapı açıldı. Daha sonra kaçmamamız için çevrelendik ve infaz alanına doğru götürüldük.