Super God Gene - 0028
Çevirmen : Kylerxy
Pahalı Yiyecek
‘’Dostum, adın ne?’’ Lin Beifeng Han Sen’e bir çakmak fırlattı.
‘’Han Sen’’ Han Sen çakmağı yakaladı ve sigarayı yaktı. Schwarzwald tarafından üretilen tütünden yapılan sigaralar, vücuda zararsız ve özellikle yenileyiciydi.
Gods Sanctuary’de hayatlarını riske atanlar için, Schwarzwald sigaraları kesinlikle cennete yolculuk gibiydi.
‘’Sen güven bana, shelter’e döndüğümüzde, istediğin kadar paraya sahip olabilirsin. Parayla çözülebilen problemler benim için sorun değil….’’
Bir süre sohbet ettiler ve Han Sen ne olduğunu anladı. Lin Beifeng sadece zengin değil ama süper zengindi. Ayrıca çok yakın tanıdıklarının olduğu bir shelter’a atandığı için şanslıydı. Bu yüzden bir çok mutant canavar ruhu satın aldı: zırh, silahlar, binek hayvanları, savaşçılar, vb. Ayrıca onunla birlikte kutsal kanlı yaratığı avlamak isteyen bir grup insanı işe almıştı. Büyük şansıyla birlikte, gerçekten kutsal kanlı bir yaratık yakalamışlardı ama sonrasında olanlar çok şanslı değildi. Kiraladığı insanlar ya ölmüş ya da kaçmışlardı ve o da dağların içine koşmaya başlamıştı. Her türlü tehlikeden sonra, hayatta kalmayı başarmıştı ama neredeyse satın aldığı bütün canavar ruhlarını kaybetmişti. Eğer Han Sen olmasaydı, mammo canavarları tarafından öldürülecekti.
‘’Sen, bizim Glory Shelter buradan ne kadar uzakta?’’ Lin Beifeng sordu.
‘’Glory Shelter’iniz. ‘’Han Sen güldü.
‘’Lin Beifeng şok oldu ‘’Sen, dalga mı geçiyorsun?’’
‘’Steel Armor Shelter’den buraya geldim. Ve oradan buraya gelmek iki hafta sürdü.’’
‘’Si.t.r! Gerçekten başka bir Shelter içerisindeyim’’ Lin Beifeng çok üzgündü.
Glory Shelter de arkadaşları vardı ve et ve canavar ruhlarını satın alması kolaydı. Ama bunun gibi başka bir Shelter’da birisinin onu tanıması çok zordu, bu yüzden parayla bile, gelişmiş et ve canavar ruhu alması çok zordu.
‘’Hey, mammo canavarlarını ne yapacağız? Çok ısrarcılar’’ Han Sen tekrar aşağı baktı ve mammo canavarları hala oradaydılar, arka ayaklarının üzerinde duruyor ve kükrüyorlardı, taş platformun üzerine tırmanmaya çalışıyorlardı.
‘’Uh, yürüyordum ve acıktım. Bu yüzden genç bir mammo canavarının otlandığını gördüm, ve…’’ Lin Beifeng acıklı bir şekide söyledi.
‘’Doğru, hadi yapalım’’ Lin Beifeng hoş bir şekilde gülümsedi ve Han Sen’e yaklaştı ‘’Sen, çok susadım.Su torbandan içebilir miyim?’’
‘’Bardak başına on bin’’ Han Sen gözlerini kısarak söyledi.
‘’Ama senin suyun çok pahalı. Gezegen Snowspring’den bile daha pahalı. Ve on bin birkaç şişe su alabilir. Sahip olduğun Gezegen Snowsping’den gelen bir su olamaz.’’ Lin Baifeng Han Sen’in su çantasına baktı ve söyledi.
‘’Bu sadece bir havuzdan su olsa da, burada ne kadar tutsak kalacağımızı bilmiyoruz. Bu noktada su hayattır ve bir hafta içinde su olmadan öleceğiz. Ve buna değmeyeceğini mi düşünüyorsun?’’ Han Sen gülümsedi.
‘’Buna değer…ama cüzdanım yolda kayboldu. Bana kredi verirsin ve sana Shelter’a döndüğümüzde iki katının veririm’’ Lin Beifeng söyledi.
‘’Biz birbirimizi tanımıyoruz ve hala bana hayat kurtarma borçlusun. Ve şimdi kredi ile su satın almak istiyorsun. Bunu benim için çok zorlaştırıyorsun’’ Han Sen kararsız görünüyordu.
‘’Üç… Hayır.. Dört’’
‘Anlaştık’’
Han Sen kendi kupasını çıkardı ve Lin Beifeng’e bir bardak su verdi.Lie Beifeng bir bardak suyu içti ve boş su bardağını üç kez daha daha fazla su için geri verdi.
‘’Bugün için yeterli. Çok suyum yok ve saklamamız gerekiyor. Mammo hayvanlarının ne zaman ayrılacağını hala bilmiyoruz.’’ Lin Beifeng dördüncü kez sorduğunda Han Sen su çantasını geri koydu.
‘’Sen, sen çok güçlüsün, bu yüzden cesur ve etkileyicisin, dağların derinliklerinde tek başına avlanabiliyorsun’’
‘’Ne istiyorsun? Han Sen gözlerini devirdi.
Lin Beifeng Han Sen’e yaklaştı ve dedi ‘’ Sen, benim canavar ruhum bu yolda tamamen yok edildi. Şuan hiç canavar ruhu olmadan kendimi çok korunaksız hissediyorum. Satmak için fazladan canavar ruhunuz var mı?’’
Canavar ruhlarından konuşulurken, Han Sen geçen günlerde bir çok ilkel canavar öldürmüştü ve hiç canavar ruhu kazanmamıştı. Sahip olduğu iki canavar ruhu ile şansını bitirmiş olabilirdi.
‘’Canavar ruhu yok. Biraz ilkel et parçaları ister misin?’’
‘’Evet, tabi ki’’
‘’Parça başına on bin’’
‘’Sen, bu küçük bir parça’’
Taş platformda sekiz gün beklemişlerdi ve mammo canavarlarının ayrılacaklarını düşünmüyorlardı.
‘’Daha fazla bekleyemeyiz. Bir çıkış yolu bulmalıyız’’ Han Sen Lin Beifeng’e ciddiyetle söyledi.
‘’Hala biraz yiyecek ve suya sahibiz. Hadi bekleyelim. Ve belki sürü geri çekilmek üzeredir’’ Lin Beifeng mammo canavarların hakkında sürekli bir korkuya sahipti.
‘’Su ve yiyeceklerin yanında fiziksel güce sahibiz. Her şeyi kullandığımızda hiç şansımız olmayacak’’ Han Sen söyledi.
‘’Ama böyle bir sürü ile nasıl mümkün olabilir?’’ Lie Beifeng acıklı bir şekilde söyledi.
‘’Yani yukarı tırmanmamız gerekecek’’ Han Sen yukarıdaki uçurumu işaret etti.
Lin Beifeng bulutlara doğru dik duran uçuruma baktı ve aniden titredi, ’’Bunu becerebilecek miyiz?’’
‘’Yaparız. Ölmeyi bekliyoruz ve uçurumu tamamen tırmanmak zorunda değiliz. Eğer biraz tırmanıp ve duracak bir yer bulabilirsek, etrafında dolaşıp uçurumun diğer tarafına inebiliriz’’ Han Sen dedi.
‘’Sen, katılıyorum’’ Lin Beifeng hızlıca söyledi.
‘’Harika. Şimdi sarmaşıkları kullanarak tırmanmaya başlayacağız’’ Han Sen bir asma yakaladı, yeterince sağlam olduğundan emin olduktan sonra tırmanmaya başladı.