Super God Gene - 0050
Çevirmen: Kylerxy
Kuşatma
”Böyle devasa bir kertenkele” Su Xiaoqiao uçurumun altındaki yaratığı gördü ve bağırdı.
Ayrıca Han Sen’de mor pullarla kaplı büyük bir kertenkeleye benzeyen kutsal kanlı yaratığı gördü. Bir çift tüylü kanatları ile derin uçurumdan dışarı uçuyordu.
Kutsal kanlı yaratık Han Sen’in bulunduğu yere yakındı, ama hala 250 metre uzaklıktaydı. Yang Manli’nin emriyle, herkes uçurumdan dışarı uçmaya çalışan kutsal kanlı yaratığa ok atmaya başladılar. Oklar üzerine yağmur gibi yağdı ama kanatlarındaki tüyleri bile yaralayamadı, vücudundaki pullara geçemedi bile. Yıldız ışığı okları bile düşmeden önce biraz kıvılcım bırakabiliyordu. Okların uçları döndükçe, özellikleri bozulmadan kalmıştı.
Han Sen yüzde 1,2’lik Z-çelik okunu yayına yerleştirmişti, ama atış yapmadı. En iyi durumda kullanmazsa, sahip olduğu tek ok boşa harcanmış olurdu.
”Tüyleri ve pulları çok sert. Bizim oklarımız gözüne ateş edemedikçe bir işe yaramaz” Su Xiaoqiao bir iki ok attı, tamamen boşunaydı.
Su Xiaoqiao konuştuğu sırada, Cennetin oğlu kartal canavar ruhu yayını ve kurt dişi şeklindeki canavar ruhu okunu çağırdı. Kutsal kanlı yaratığın bir kanadı hedef alarak atışını yaptı.
Han Sen Cennetin oğlunun bu sefer kullandığı okun önceden kullandığı kutsal kanlı altı kanatlı yaba arısı okundan daha aşağıda olduğunu gördü, bu yüzden ya mutant ya ilkel bir canavar ruhu olmalıydı.
Canavar ruhu oku gökyüzüne siyah bir şimşek gibi uçtu, mor tüylerine rağmen kesti ve yaratığın kanatlarına çivilendi. Yaratık tam anlamıyla kükredi.
Ayrıca Yang Manli beyaz güvercin şeklindeki canavar ruhu yayını ve yanı sıra mavi kılıç balığı benzeri canavar ruhu okunu çağırdı. Aynı anda atışını yaptı, mor kanatlarını deldi ve ok aşağı düşerken kan akmaya başladı.
Ne Cennetin oğlunun nede Manli’nin okları tek kullanımlık değildi. Oklar hedefi vurduktan sonra ellerine geri çağırdılar.
”Bunun anlamı sonsuz oklar! Canavar ruhu okları bu anlamada Z-çelik oklarından çok daha iyi.” Han Sen kıskanmıştı, Cennetin oğlunun eline geri dönen canavar ruhunu istiyordu. Bir mutant canavar ruhu olmalıydı, yoksa kutsal kanlı yaratığın kanadını bu kadar kolay delemezdi.
Cennetin oğlu ve Yang Manli yaratığın en zayıf noktasının kanatları ve tekrar oraya hedef almaları gerektiğini biliyorlardı. Yaratık iki ok daha aldı ve uçurumdan aşağı uçtu.
Cennetin oğlunun canavar ruhu yayı, apaçık Kıyamet Gününden daha güçlüydü.600 metre uzaktan atış yaptığında, ok hala kanatlarını delebiliyordu.
Herkes umutsuzca yaratığa ateş ediyordu, hala ölümcül bir yara oluşturamamışlardı. Yaratık uçarak kaçtı.
”Peşinden gidin! Kanatları yaralandı bu yüzden çok uzağa gidemez” Cennetin oğlu emir verdi ve canavar ruhu binek hayvanları olanlar hemen çağırdı ve yaratığı kovaladılar.
Han Sen ve diğerlerinin binek hayvan canavar ruhları yoktu bu yüzden sadece onların arkalarından koşabilirlerdi. Sonuçta, iki bacaklı olanlar asla dört bacaklıları geçemezlerdi.
Bir süre sonra onlar binek hayvanlarını daha fazla göremez oldular ve aniden toynak sesleri duydular. Bu Qin Xuan ve diğerlerinin vadideki saldırı sesleriydi.
”Yukarı” Qin Xuan Han Sen’in yanından geçerken onun binek hayvanının üstüne çekti, binek hayvanın iki kişiyi alabilirdi ve Han Sen’in Kıyamet Günü ile iyi okçuluğu vardı
Han Sen sevinçten hemen binek hayvanının üzerine sıçradı. O şansının gittiğini düşünmüştü ama Qin Xuan onu almıştı bu yüzden şimdi ikinci bir şansı daha vardı.
Qin Xuan toynak izlerini takip etti. Onun arkasında otururken, Han Sen binek hayvanından düşememek için kollarını onun beline sarmak zorunda kaldı. O canavar ruhu zırhı giyiyordu bu yüzden Han Sen gerçekten hiçbir şey hissetmiyordu.
Toynak izlerinin yanı sıra, kutsal kanlı yaratığın yaralarından olması muhtemel yerde kan izleri vardı. Bunlar doğru yönde olduklarının kanıtıydı.
Sekiz saat süren kovalamadan sonra, Qin Xuan önlerinde Cennetin oğlu, Yang Manli ve diğerlerini gördü.
Cenneti oğlu bir dağın önünde duruyordu, dağın tepesine baktı.
Qin Xuan ve Han Sen yaklaştı. Dağ yerden en az yarım mil yüksekte bir kılıç gibi duruyordu. Ve kutsal kanlı yaratık dağın tepesinde zaman zaman uluyarak çömelmiş bir şekilde duruyordu.
”Bu dağ çok yüksek. Canavar ruhu okları bile canavara zarar veremez” Qin Xuan’ı gören Yang Manli söyledi. (Çn: yarım mil 800 metreden fazla arkadaşlar)
Cennetin oğlu ayrıca Qin Xuan’a baktı ve arkasında kolları ile belini sarmış bir şekilde oturan Han Sen’i gördü. Aniden Han Sen’i öldürmek için bir dürtü oluştu.
”Mümkün olan en kısa sürede onu öldürmek için yukarı tırmanmalıyız ya da onu kovalayabiliriz. Bir kutsal kanlı yaratığın kendi kendini iyileştirme yeteneği ile yaraları bir kaç saat içerisinde iyileşir ve artık onu öldüremeyiz” Qin Xuan söyledi, dağın yukarısına dik dik bakıyordu.
”O zaman dağa tırmanıp onu öldüreceğiz” Cennetin oğlu binek hayvanını geri çağırdı.
”Bu dağ çok dik. Eğer yolun yarısında saldırıya uğrarsak, ölürüz” Yang Manli itiraz etti.
”Birkaç insan yollayabiliriz ve bizde buradan izleriz. Eğer saldırıya uğrarlarsa, buradan ateş ederek onu öldürürüz.” Cennetin oğlu sakince söyledi.
”Kim yukarı çıkmalı?” Qin Xuan kaşlarını çatarak Cennetin oğluna baktı.
Tabi ki, kim olursa olsun büyük tehlikede olacaktı ve kimse bu riski almak istemeyecekti.
”Sadece ben ve Manli oklarla onu tehdit edebiliriz. Ve burada kalıp emir vermen için sana ihtiyacımız var. Geriye kalanların hepsi gidebilir. Biz vazgeçmek için çok uzaklara geldik. Kim giderse büyük bir ete sahip olabilir, yani bu adil, değil mi?” Cennetin oğlu önündeki insanlara bakarak süpürdü ve Han Sen’e geldiğinde soğukça baktı.
Çn: 50. bölüm hayırlı olsun umarım yüzde de bunu deriz. Bu bölümü okuyunca nedense ata binip dıgıdık dıgıdık gidesim geldi 🙂