Super God Gene - 0051
Çevirmen: Kylerxy
Benim Canavar Ruhum
Cennetin oğlunun önerisi riskliydi, ama aslında kutsal kanlı yaratığı öldürmek için bu en iyi şanstı. Yaratık dağın zirvesinde kanıyordu, kanatları zor hareket ediyordu. Eğer bu fırsatı kaçırırlarsa, onu asla öldüremezlerdi.
Sonunda Qin Xuan Cennetin oğlunun teklifini kabul etti ama dağa tırmanmaya karar verdi, sahip oldukları iki mutant canavar ruhu oku ile cennetin oğlu ve Yang Manli’yi dağın tepesine yürüyerek terk etti.
”Xuan, kendin gitmene gerek yok. Sadece aşağıdan emir ver.” Cennetin oğlu düşünceli bir şekilde söyledi.
”Verilebilecek bir emir yok. Bende mutant canavar ruhu oku olmadığından, benim gitmem daha uygun” Qin Xuan tırmanmaya başlarken konuştu.
Kalabalık 7 gruba ayrıldı ve her biri dağın farklı noktalarından zirveye doğru tırmandı. Han Sen hemen Qin Xuan’ı takip etti. O Cennetin oğlunun soğuk bakışlarını fark etmişti ve onu sırtından bıçaklamak üzere olduğunu biliyordu. Muhtemelen kutsal kanlı yaratıktan önce vurulmuş olan kendisi olurdu.
Böylece Han Sen her yerde Qin Xuan’ı takip etmeyi aklına koydu, bu yüzden Cennetin oğlunun kirli oynama şansı yoktu.
Aslında, Han Sen haklıydı. Herkese tırmanmayı önerdiğinden beri Cennetin oğlu Han Sen’i öldürmek için vurma fikrine sahipti. Yamaçta, Han Sen hiçbir yere saklanamazdı böylece ölüme mahkum olacaktı.
Ama şimdi Han Sen Qin Xuan’ı takip ediyordu. Eğer Cennetin Oğlu bir hamle yaparsa, Qin Xuan’ın, Han Sen’i kurtaracağından emindi.
Ama Cennetin Oğlu bundan dolayı vazgeçmemişti. Bunun yerine şu anda Han Sen’i öldürmek için daha da istekliydi. Tek ihtiyacı Qin Xuan’ın Han Sen’den uzaklaştığı bir andı.
Eğim dik olmasına rağmen, gruplar tam set tırmanma donamına sahip oldukları için kısa bir sürede yarıya kadar tırmanmışlardı.
Kutsal kanlı yaratık ağır bir şekilde yaralanmıştı, tırmananları fark ettiğinde onlara doğru uludu ya aşağı onlara saldıracak ya da uçup gidecekti.
Qin Xuan ve diğerleri dağın tepesine yaklaştıklarında, yaratık kanla kaplanmış kanatlarını çırparak uçmayı denedi ve hemen düştü.
Bütün grup çok sevindi ve oklarla ateş etmeye başladılar. Onlar yaratığa zarar veremeseler de onu çıldırtmışlardı.
Aniden, kutsal kanlı yaratık kanlı kanatlarını çırptı ve en yakınındaki adama atladı.
Adamın yamaçta saklanabileceği bir yer yoktu ve çaresizce bıçağının kutsal kanlı yaratığa salladı. Bıçak yaratığın kafasını kesti ama pullarında bir çizik bile bırakmamıştı. Adam kutsal kanlı yaratık tarafından ısırıldı ve ikiye ayrıldı.
Kanı her yere sıçradı ve bu insanları korkuttu. Herkes aşağı inmeye başladı. Dağdan aşağı inmek zor olurdu ama onlar şanslıydılar ki güvenlik ipleri ile dağa tırmanmışlardı. Herkes ipleri kullanarak sonuna kadar aşağı kaydılar.
Kutsal kanlı yaratığı dağcılarının cezbettiğini ve onu kovaladığını gören Cennetin oğlu ve Yang Manli hızlıca yaylarını çıkardılar ve yaratığa sürekli ok attılar.
Cennetin oğlu iki ok attı ve ikisini de ıskaladı. Yaratığı vurmaktansa Han Sen’i vurmayı daha çok tercih ediyordu. Ancak, Han Sen kurnazdı ve Qin Xuan’ı takip etmeye davam ediyordu, onun hain bir saldırı yapma şansı vermiyordu.
”Korkak” Cennetin oğlu içinden küfretti ve tekrar kutsal kanlı yaratığa ateş etti.
Bu noktada, herkes kutsal kanlı yaratığın çok fazla ok aldığını biliyordu. Çok fazla kanıyordu ve zorlukla uçuyordu. Eğer şimdi aşağı inerse tekrar uçamayacaktı.
Zayiatlara rağmen, bu kutsal kanlı yaratığı öldüreceklerdi.
Han Sen’i öldürme şansı bulamayan Cennetin Oğlu kutsal kanlı yaratığa ateş etmek zorunda kaldı. Ok ardına ok, kutsal kanlı yaratık daha acılı hale geldi ve sert bir şekilde uludu.
Kanla kaplı kanatlarını çırptı, yaratık dağın zirvesine dönmek istiyordu, ama uçmak için kötü bir şekilde yaralanmıştı. Çaresizce çırpındı, hala düşüyordu. Aniden, yamaca sıçradı ve sanki tereyağını dört parçaya keser gibi pençelerindeki parmakları ile bir taşa tutundu. Kutsal kanlı yaratık daha sıkı kavradı ve dağa tırmanmaya başladı.
”Yukarı çıkmasına izin veremeyiz” Qin Xuan canavar ruhunu çağırdı ve altın aslan şekline büründü, yaratığın bıraktığı delikleri kullanarak yukarı tırmandı.
Han Sen endişeliydi eper Qin Xuan giderse Cennetin Oğlunun hedefi haline gelirdi.
Han Sen aslanın kuyruğunu yakaladı ve aniden sürüklendi. Qin Xuan ona sert bir bakış attı ama onu görmemiş gibi davrandı ve hala kuyruğunu tutuyordu. Qin Xuan’ın Han Sen’i dövecek kadar zamanı yoktu ve sadece son hızda yaratığı kovaladı.
Vuruş mesafesinden çıkan kutsal kanlı yaratığı gören Cennetin oğlu okunu ve yayını geri koydu. Aniden dokuz metreden daha uzun bir siyah maymuna dönüştü.
Cennetin oğlu hızlıca yamaca koştu ve diğer tırmananlardan daha hızlı bir şekilde tırmanmaya başladı. Sanki yerde koşuyormuş gibiydi.
”Bırak” Qin Xuan bağırdı. Han Sen kuyruğunu çekerken kutsal kanlı yaratığa ayak uyduramıyordu.
Han Sen hemen kuyruğunu bıraktı. Cennetin oğlunun kutsal kanlı yaratığı öldürmek için acelesi vardı bu yüzden Han Sen’e zarar vermek için zamanı yoktu.
”Cennetin oğlu gerçek bir pislik. O kadar güçlü mutant canavar ruhu var ama, hala önden bizi gönderdi ve bizi tehlikeye attı.” Han Sen inanılmaz bir hızda tırmanan maymunu gördüğü zaman kıskançlık hissediyordu.
O kanlı katile sahipti, ama onun güçlü yanları yerde dört nala koşmak ve insan ellerinden daha maharetli olmasıydı. Böyle dik bir dağ için kanlı katil dört toynağıyla asla tırmanamazdı.
Cennetin oğlu kısa bir süre sonra altın aslan Qin Xuan’ın önüne geçti ve kutsal kanlı yaratığın hemen arkasındaydı. Cennetin oğlunu gördüğü zaman yaratık dağın zirvesine pençesini atmıştı.