Super God Gene - 0112
Çevirmen: Kylerxy
Okçu
Han Sen onu görmezden geldi ve Kıyamet Günü’nün kirişini çekti, maymunlar yamaçtan aşağı kayıyor, çığlık atıyorlardı.
Gençler Han Sen’in aklını kaçırdığını düşündüler. Ne kadar maymun öldürmesi mümkündü? Onları kuşattıklarında, bir çizik ölüm anlamına gelirdi.
Hala endişelilerken, bir kez daha kiriş sesi duydular ve bu ses durmadan devam etti.
Siyah bir gölge parladı ve anında siyah kuyruklu maymun kafasından vuruldu. Sonra, ok Han Sen’in eline geri döndü ve başka bir maymunun kafasına uçtu.
Ekstra bir hareket ya da sapma yoktu. Yay ve ok neredeyse birbirleri ile birleşmişlerdi, gizemli bir güzelliğe sahiptiler.
Kiriş, ok, ölüm, her şey doğal ve pürüzsüzdü. Her şey olması gerektiği gibiydi.
Zi Ziangqian ve diğerleri dona kaldılar ve koşmayı bıraktılar. Onlar, Han Sen’in siyah kuyruklu maymunların kafalarını bu şekilde vurabildiğine inanamadılar.
Dağın eteklerine inmeden önce onların yarısından fazlası olan 20 siyah kuyruklu maymun Han Sen’in atışları tarafından öldürüldü ve hayatta kalan az sayıda maymun çığlık attı ve dağlara geri döndü.
Gençler hala donmuş haldelerdi ve Han Sen’e baktılar ve hayalet görmüş gibilerdi.
Aniden, dağlardan öfkeli bir çığlık duydular ve aniden rüzgar gibi adağın eteklerine ulaşan normal olanların iki katından daha büyük siyah kuyruklu maymun gördüler.
”Bir mutant siyah kuyruklu maymun!” Li Xiaogu şok oldu.
Bağırmasının ardından sert bir kiriş sesiyle ok uçtu.
Whoosh!
Mutant siyah kuyruklu maymun aniden kafasından vuruldu, tüm vücudu taşınmış ve arkasındaki bir ağaca asılmıştı.
Li Xiaogu ve geri kalanlar ağaca çivilenmiş maymuna afallamış bir şekilde baktılar. Ve bir kaç saniye içerisinde Han Sen’e baktıklarında, sanki çok önemsiz bir şey yapmış gibi yayını sırtına geri koymuştu.
Yarışmada sıralama turlarının yapıldığı günde, neredeyse herkes maçları izliyordu, onlar en çok Lin Feng ve Jin Bi arasındaki maçı bekliyorlardı.
Ama maçın başlamasına kadar, Jin Bi hiç bir yerde gözükmedi.
Çünkü turlarında puan sistemi kullanıldığı için, her bir yarışmacı diğer dokuzuyla karşılaşması gerekiyordu. En çok maçı kazanan birinci olacaktı.
Bu yüzden başlangıçta, Jin Bi henüz kendini göstermediği zamanlarda, seyirciler hala sonrasında Jin Bi’nin kendini göstereceğinden umutluydular. Ancak Jin Bi kendi turundan bile kendini göstermedi ve sonuç olarak kaybetti.
Uzun süre bekledikten sonra Jin Bi ortaya çıkmadığından seyirciler hayal kırıklığına uğradı ve seyirciler arasında kargaşa çıktı. Her türlü spekülasyon ve dedikodu trend olmaya başladı.
Bazılar Jin Bi’nin bir kutsal kanlı yaratık avlarken yaralandığını ve bu yüzden gelmediği söylüyordu.
Bazıları da Jin Bi’nin aktif bir asker olduğunu ve savaş alanındaki emirleri yerine getirdiğini bu yüzden yarışmaya katılamadığını söylüyordu.
Tabi ki bazıları da Jin Bi, Lin Feng’ten korktu ve yarışmaya gelmeye cesaret edemedi diyordu.
Ancak bu söylem nispeten ünlü değildi. Sonuçta, Yi Dongmu’ya karşı yaptığı mücadelede gücü büyük bir çoğunluk tarafından kabul edilmişti.
İttifakta her türlü spekülasyonda, insanlar ilk önce Yarışma Merkezi ve Fang Mingquan’ı düşündüler ve Fang’ın, Jin Bi’nin neden sıralama turnuvasında ortaya çıkmadığı sorusunda tatmin edici bir cevabı olmasını beklediler.
Doğal olarak, Fang Mingquan’ın bunu bilmesinin yolu yoktu. Bu yüzden basit bir makale yazdı. ”Sen Benim Taçsız Kralımsın” Jin Bi’nin sonunda hangi sıralamada yer alırsa alsın tek kralı ve şampiyonu olduğunu belirtiyordu.
Fang Mingquan’dan yanıtı alamayan insanlar hala meraklıydılar. Ama ne kadar analiz yapılırsa yapılsın Jin Bi’nin neden ortaya çıkmadığını bilen yoktu.
Yarışmanın sonuna kadar Jin Bi ortaya çıkmadı. Tüm maçları kaybetti sayıldı ve sonunda onuncu sırada yer aldı.
Ama kimse Jin Bi’nin gücünden şüphe duymuyordu. En azından on numara olmazdı.
Ve şampiyon öngörülebilirdi. Lin Feng hala rakiplerinin muhteşem performans göstermesine izin verdi ve sonra yendi. Her maçı aynıydı.
Sıralama turnuvasının odak noktası sıralama değildi. Şampiyonun kim olacağı hakkında çok tartışma yoktu. En büyük tartışma Jin Bi ortaya çıksaydı kim şampiyon oluruydu.
Lin Feng röportajında kadın bir muhabir ona ” Jin Bi sizden korktuğu için mi gelmemeyi seçti” siye sordu.
Lin Feng doğal bi şekilde yanıtladı. ”Nasıl ben hiçbir rakibimden asla korkmayacaksam, o da farklı olmayacaktır”
Daha sonra diğer soruları yanıtlamadı.
Lin Feng’e ulaşamamış muhabirler sonra arkadaşı Tang Zhenliu’yu kovalamak için döndüler.
Tang gerçekten üzgündü. Bu sene ikinci oldu, şu ana kadar sahip olduğu en iyi sıralamaydı ve bunu kimse önemsememişti. Başlangıçta onu kutluyorlardı sonra ardından gelen tüm sorular Jin Bi hakkında oluyordu.
”Tang Zhenliu, eğer Jin Bi maçlara katılsaydı şampiyon Lin Feng mi Jin Bi mi olurdu?”
”Tang Zhenliu, Jin Bi’nin yokluğunu neye bağlıyorsunuz?”
”Jin Bi ve Lin Feng, kazanma ihtimali kimin daha yüksek?”
”Jin Bi ve Lin Feng birbirlerini tanıyorlar mı?”
”Sen ve Jin Bi arkadaş mısınız?”
Her çeşit soru Tang’ın başını döndürdü ve gazetecilerin onu kuşatamadığı evinde saklandı.
Skynet de bu konuları tartışan yazılarla doluydu. Bazıları Jin Bi’yi övüyor bazıları da eleştiriyordu. Tartışmalar yarışma sona erdikten sonra bir ay kadar sürdü.
Han Sen ve gençlerin Glory Shelter’e ulaşması yarım aydan uzun süre aldı.
Gençler Han Sen’e bir ay süreceğini söylemişlerdi çünkü büyük yaratık gruplarını atlatmak zorunda kalacakları için kendi hızlarına göre söylemişlerdi. Han Sen’in takımda olmasıyla birlikte, okçu yolu temizlediğinden, daha fazla sapmak zorunda kalmamışlardı.
Yaratıklar büyük gruplar halinde olmadığı sürece Han Sen onları on metreden uzakta tutabiliyordu, bu da gençlerin, büyük bir okçunun getirebileceği faydaları fark etmelerini sağladı.
Çünkü Han Sen’in performansı, bazılarının odak noktasını okçuluğa çevirmişti.
Han Sen Glory Shelter’e (Şanlı Barınak) ulaştıktan sonra, burada Seçilmiş ödülünü alamayacağını ve almak için Steel Armor Shelter’deki (Çelik Zırh Barınağı)kutsal dikilitaştan yarışma yerine giriş yapması gerektiğini öğrendi.