Super God Gene - 0149
Belki de kader tarafından ayarlanmıştı, Huaxing İstasyonu Blackhawk içerisindeki Starry kupası canlı yayınını yapmak için Fang Mingquan’ı seçmişti.
Sonuçta Yarışma Merkezi geçici bir şovdu ve yarışmadan hemen sonra kapanmıştı. Bu gelecek yılki yarışma kadar devam edecekti.
Bu noktada Fang Mingquan şova yöneticilik yapamayacağından, bir sonraki şovunu seçmesi istendiğinde, Blackhawk’ta Starry kupasının canlı yayınını yapmayı seçmişti.
Fang Mingquan ve Han Sen bir kez defa kader tarafından bir araya getirilmiş gibi görünüyordu.
Ama Fang Mingquan Jin Bi’nin Blackhawk’ta bir öğrenci olduğunu bilmiyordu.
Şu anda Fang Mingquan oldukça sıkıntıdaydı çünkü hangi öğeleri seçeceğini bilmiyordu.
Çünkü birçok öğe vardı, bazıları da aynı zamanda düzenlenmişti. Sınırlı insan gücü getirdiği için, hangilerini kapsayacağını seçmek zorundaydı.
”Liu, Blackhawk’ın geleneksel güçlü öğeleri hangileriydi?” Fang Mingquan bazı verileri kontrol ederken asistanına sordu.
Liu akıllı cihazından bazı aramalar yaptı ve hemen cevapladı ”Blackhawk’ın güçlü öğeleri, dövüş sanatlarında erkekler tek kişi. Geçen sene Starry kupasında, tüm İttifak finali içerisinde üçüncü sırayı aldılar. Kazanan öğrenci hala burada okuyor. Onun adı Ouyang Xiaosan ve ayrıca bu sene de katılacak”
”Başka diğer güçlü öğeler?” Fang Mingquan sordu.
”Çok fazla değil. Savaş araçları topluluğu ve Tanrının Eli topluluğunun da güzel performansları vardı ama İttifak içerisinde çok göze çarpan bir şey değildi. İkisi de 20 ile 10 arasındaydı.” Liu verilere baktı ve gülümseyerek söyledi ”Ama ilginç olan okçuluk dereceleri çok korkunç, Blackhawk bu yıl okçulukta uzmanlaşmış birçok öğrenci almışlar. Önceki yıllara göre çok daha iyi yapacaklarına inanıyorum”
”Okçuluk?” Fang Mingquan kaşlarını çattı. Okçuluk sonuçta popüler olmayan bir oyundu. İttifakta popüler olan ana şeyler uçak, savaş araçları ya da savaşla alakalı olanlardı. Okçuluk oldukça yöreseldi, çoğu insan ateşli silah oyunlarını izlemeye daha çok istekliydi.
”Blackhawk’ın en büyük dayanak noktası dövüş sanatları olacaktır. Ouyang Xiaosan’ın oyunlarına odaklanmalıyız ve bazı savaş araçları ve Tanrının Eli oyunları arasın da geçiş yapmalıyız” Liu önerdi.
”Oyunların başlamasına hala iki gün var. Blackhawk hakkında daha fazla şey öğrendikten sonra karar verebiliriz” Fang Mingquan zamana baktı ”Geç oldu. Hadi yarına bırakalım. Bütün gece çalışıyoruz. Biraz atıştırmalık iyi bir fikir olurdu”
Fang Mingquan ve Liu okul tarafından verilen odadan ayrıldı ve kafeteryaya gittiler.
Gece yarısıydı. Kafeterya neredeyse boştu ve akıllı makinalardan hala yiyecekler satılıyordu.
Fang Mingquan salona baktı ve köşede sadece bir öğrenci oturuyordu, yemek yiyordu. Fang satın aldıkları yiyecekleri aldı ve öğrencinin karşısına oturdu.
”Dostum, çok geç yiyorsun” öğrencinin karşısına oturduğunda, Fang Mingquan bir gülümseme ile söyledi.
Fang bu öğrencinin onu tanıyacağına inanıyordu çünkü onun yaşından yola çıkarak, bu öğrenci birinci Gods Sanctuary’de olmalıydı ve Fang’ın hostluğunu yaptığı Yarışma Merkezini izlemiş olmalıydı.
Han Sen, Fang’a baktı ve tanımadı. Yazdığı ”Yalnızlıkta Bir Kralın Yürüyüşünü” okumuş ve takdir etmişti ama Yarışma Merkezini izlememişti. Bu yüzden Fang Mingquan’ı duymuştu ama onun yüzünü hiç görmemişti ve böylece onu tanımamıştı.
”Çünkü antrenmanımı yeni bitirdim ve acıktım” Han Sen Fang Mingquan ve Liu’ya baktı onların kim olduğunu merak ediyordu çünkü öğrenci olmak için biraz yaşlıydılar.
Fang Mingquan, Han Sen’in onu tanıyamamasından biraz hayal kırıklığına uğradı ama yakında bu gitti. Yerken doğal bir şekilde sordu ”Adın ne? Hangi departmandansın?”
”Han Sen, okçuluk departmanı” Han Sen basitçe cevapladı.
”Okçuluk departmanı!” Fang Mingquan ve Liu ilk geldikleri günde özel kayıtla girmiş bir öğrenciyle karşılaştıkları için şaşırmışlardı.
Fang Mingquan Han Sen’e aşağı yukarı baktı ”Yani okçuluk departmanındansın. Starry kupasına başvurdun mu? Okçulukta hangi öğelere kayıt oldun?”
”Okçulukta yok” Han Sen gülümsedi.
”O zaman neye kayıt oldun?” Liu sormadan edemedi.
”Savaş araçları” Han Sen söyledi.
”Yani savaş araçları topluluğundansın?” Liu sordu.
”Hayır, ağır savaş araçları topluluğundayım” Han Sen güldü.
Liu bir askeri okuldan mezun olduğu için ağır savaş araçlarının ne olduğunu biliyordu. Bu topluluk büyük ihtimal zamanlarını boşa harcayan insan grubuydu.
Fang Mingquan bir gülümseme ile söyledi ”Ağır savaş araçları topluluğu da bir savaş araçları topluluğu. Sen o zaman harika olmalısın. Hangi öğelere kayıt oldun?”
”Zaman çakışmasından dolayı bir istisna dışında tüm öğelere kayıt oldum” Han Sen bunu düşündü ve söyledi.
Liu, Han Sen’in bir avare olduğuna inanmıştı. Birçok savaş araçları öğesi olmasına rağmen, aralarındaki fark devasaydı. Çoğu insan mümkün olan en iyi sonuç için bir ya da iki öğeye odaklanırdı.
”Yani, senden nasıl bir performans bekleyebiliriz?” Fang Mingquan bir gülümseme ile sordu.
”Kayıt olduğum tüm öğelerde şampiyon olmaya çalışacağım” Han Sen doğal bir şekilde söyledi.
Liu onun cevabını duyduğunda neredeyse içerken boğuluyordu. Bir süre öksürdükten sonra; Liu, Han Sen’e garip bir bakış attı ”Dostum, bence daha çok öğe için Tanrının Eli’ne de kayıt yaptırmalısın. Daha fazla şampiyonluk daha iyi değil mi?”
”Tanrının Eli sıkıcı” Han Sen, Liu’nun sözlerindeki ironiye aldırış etmedi.
”Neden?” Fang Mingquan oldukça meraklıydı.
”Çünkü tüm rakipler çok zayıf” Han Sen normal bir şekilde söyledi.
Liu, Han Sen’e baktı, ne duyduğuna inanamıyordu. Liu bugünlerde öğrencilerin başkalarını etkilemek için kibirli şeyler söylediklerini düşünüyordu.