Super God Gene - 0252
Normalde, Han Sen bekleyip nasıl ilerleyeceğini görmek istemişti. Ancak, şimdi İttifak Merkezi Askeri Akademisini yenmek için her şeye sahipti.
Dört günlük lüks çift turu ve seksi, güzel kız arkadaşı, Han Sen kanının kaynadığını hissetti.
Ji Yanran’ın Han Sen’in Jing Jiwu’yu yenmesini isteme sebebi geçen sene takımları Tanrının Elinde ilk on altıya girmeden önce Jing Jiwu’ya kaybetmişlerdi.
Kadınlar intikamcı ruhlara sahiptiler ve Han Sen’in takımı Jing Jiwu ile karşılaşacaktı. Açıkçası, Ji Yanran erkek arkadaşının aynı adama kaybetmesini istemiyordu.
Gözleri bonus ödüllerdeyken Han Sen Jing Jiwu’nun birçok eski maçlarını araştırıyordu.
Han Sen Jing Jiwu’nun çok güçlü olduğunu kabul etmek zorundaydı. Neredeyse hiçbir kusur bulamamıştı. Onu, zayıf yönlerinden yararlanarak yenmek neredeyse imkansızdı.
Bununla birlikte, Jing Jiwu aynı zamanda güç açısından askeri okul öğrencileri arasında kesinlikle en üstlerdeydi. Onun üstün gücü sorgulanamazdı.
Han Sen kendisini Jing Jiwu ile karşılaştırdı ve hem gücünün hem de hızının ondan kötü olduğunu gördü.
Tang Zhenliu, Jing Jiwu’nun tüm geno puanlarını maksimize ettiğini söylemişti. Jing Jiwu’nun ikinci Gods Sanctuary’ye gitmeme sebebi Lin Feng ile gelecek Seçilmişler Turnuvasında karşılaşmayı umuyordu.
Ek olarak, Jing Jiwu’nun pratik yaptığı yüksek geno sanatları da inanılmazdı. Lin Feng ve Tang Zhenliu hangi geno sanatlarını çalıştığını bilmese bile, çok çalıştığını biliyorlardı. Tüm geno sanatlarını maksimize etmiş ortalama bir insan hiçbir şekilde Jing Jiwu’nun dengi değildi.
”Bu çok zor. Eğer tüm geno puanlarımı maksimize etmiş olsaydım, onu kesinlikle adil ve dürüst bir şekilde yenebilirdim. Ancak tüm geno sanatlarım hala maksimize değil”
Han Sen’in bilmediği şey ise rakibinin de onu araştırdığıydı. Lin Feng, Jing Jiwu’nun çalışkan ve yetenekli olduğunu söylemişti. Jing Jiwu güçlü bir zihne sahipti ve hiçbir rakibini hafife almazdı özellikle de Lin Feng’in değer verdiği birisini.
Jing Jiwu, Starry kupasındaki Han Sen’in savaş araçları video’su da dahil tüm bilgileri toplamıştı. Ayrıca Han Sen’in reklamını ve siyah ve beyaz boks videosunu da izlemişti.
Jing Jiwu neredeyse tüm bilgileri buldu ve dikkatlice izledi.
”Jing ne izliyorsun?” Qin Xheng yürüdü ve Jing Jiwu’nun yanına oturdu.
Qin Cheng İttifak Merkezi Askeri Akademisi okçuluk takımının iki numaralı oyuncusuydu.
Normalde, Qin Cheng okçuluk takımı değil savaş araçları takımındaydı. Savaş araçları okul takımının kaptanıydı ve okula şampiyonluk getirmişti. Jing Jiwu ”Seni takımımda görmek istiyorum” dediği için okçuluk takımına transfer olmuştu.
Öyle olsa bile, Qin Cheng Askeri Akademi Liginde üst sıralardaydı. Jing Jiwu olmasa bile Qin Cheng liderliğinde takım yine kazanırdı.
”Han Sen Blackhawk’tan” Jing Jiwu hiçbir detayı kaçırmadan gözleri videodayken söyledi.
”Bu ismi duymuştum. Nalan Chengnuo’yu siyah ve beyaz boksta yendiği için çok güçlü olmalı” Qin Cheng Jing Jiwu’nun yanına oturdu ve sordu ”Şimdiye kadar öğrendiklerine göre ne düşünüyorsun?”
”Çok iyi” Jing Jiwu söyledi.
Qin Cheng, Jing Jiwu’ya şaşırmış bir şekilde baktı. Çok fazla kişi Jing Jiwu’dan bu yorumu alamazdı. En azından birlikte katıldıkları yarışmalarda şimdiye kadar bunu kimseye söylediğini duymamıştı.
”Ne kadar iyi?” Qin Cheng ciddiyetle sordu.
”Onun kondisyon seviyesi seninle aynı ve rakiplerinin düşünceleri hakkında inanılmaz bir öngörüye sahip. Neredeyse birinin aklını okuyor gibi görünüyor”
”O zaman bu çok ilginç olacak. Bu harika. Eğer dişli bir rakibimiz olmasaydı oyun çok sıkıcı olurdu” Qin Cheng güldü.
”Bu doğru. Onun videolarını daha fazla izlemeliyim ve öğrenmeliyim. Onun gibi birisi ile uğraşması çok zor” Jing Jiwu güldü. Herhangi bir rakipten asla korkmazdı.
Qin Cheng kafa salladı, iki kutu bira açtı, birini Jing Jiwu’ya attı ve koltuğa yaslandı. Han Sen’in videolarını izledikten sonra, Qin Cheng söyledi ”Gerçekten çok güçlü. Takım arkadaşları nasıl?”
”Çok iyi değil” Jing Jiwu Blackhawk’taki diğer oyuncuların videolarını gösterdi. Çok kapsamlı bir araştırma yapmıştı.
Qin Cheng de Jing Jiwu’nun stilini kullandı.Her şeyi izledikten sonra,acıyla söyledi ”Takım arkadaşları çok zayıf”
Okçuluk turnuvası popüler olmayan bir oyundu. Ancak bu sene Jing Jiwu’nun katılmayı seçmesinden dolayı ekstra bir ilgi çekmişti.
Birçok fan Jing Jiwu ve Qin Cheng’i şahsen görmek istemişti ve oyunu izlemek için Gezegen Goth’a bile gelmişlerdi.
Farklı askeri akademilerden gelen okçuluk takımları da gezegen Goth’a götürüldü ve stadyumun karşısındaki otelde kalmaya karar verdiler.
Situ Xiang takımın konaklama yerini ayarlamaya gittiğinde, Blackhawk takımı lobide oturuyordu, diğer takımların girip çıkmalarını izliyorlardı.
”Sen Han Sen misin?” üniformalı bir kız Han Sen’i gördü ve ona yanaştı.
”Benim. Ve sen?” Han Sen önünde duran kıza baktı, farklı bir okul üniforması giyiyor ve bir ok kılıfı taşıyordu.
”Benim adım Qiu Mingmei. Senin reklamını çok beğendim. Bir imza isteyebilir miyim?” kız bir kağıt ve kalem çıkardı, beklentiyle Han Sen’i izliyordu.
”Qiu Mingmei! Sen Senwu askeri akademisinden Qiu Mingmei misin?” Shi Zhikang ve birkaç eski takım üyeleri inanamayarak kıza baktı.
Qiu Mingmei ismi askeri okullardaki her okçu tarafından biliniyordu. Geçen sene bir birinci sınıf iken, oldukça zayıf bir takıma liderlik yaparak turnuvada üçüncülüğe ulaştırmıştı.
Qiu Mingmei bundan sonra ünlü olmuştu. Bu sene, o ve Senwu akademisi çok fazla ilgi görüyordu.