Super God Gene - 0261
‘’İnanılmaz Blachawk…. İnanılmaz Han Sen. Bu kesinlikle çığır açan bir oyun. İttifak Merkezi Askeri Akademisi daha önce hiç bu kadar zorlanmadı. Blackhawk kazanmaktan sadece bir adım uzak, ama bu adım çok zor, çünkü önlerindeki Askeri Akademi Liginin en iyi oyuncusu Jing Jiwu’’ Wen Xiuxiu heyecanla söyledi.
Seyirciler de heyecanlanmıştı. Bu kesinlikle bir avantajdı, gerçekten canavar olan Jing Jiwu’nun karşısında Blackhawk üç oyuncu kaybetmişti.
Ancak, bu noktada Jing Jiwu takımda ayakta kalan son kişiydi.
Blackhawk’ın tarafında, geriye sadece Han Sen ve Lu Meng kalmıştı. Jing Jiwu’yu elemek için her şeyi denemişlerdi. Ama tüm saldırıları nafileydi.
‘’O bir insan değil’’ Lu Meng ağacın arkasından küfretti.
‘’Gerçekten’’ Han Sen de bir ağacın arkasında saklanırken söyledi. Jing Jiwu dağdan aşağı koşuyordu ve ormanın içine girdi. Bu noktada onu görmek neredeyse imkansızdı ve her iki takımda başlangıç noktalarına dönmüştü.
İzleyiciler nefeslerini tutmuştu. Oyun başlamadan önce, hiç kimse İttifak Merkezi Askeri Akademisinin bu kadar bastırılacağını düşünmezdi. Şüphesiz, Blackhawk tarafından yapılan taktik tam anlamıyla başarılıydı.
Ancak Jing Jiwu hala oradaydı ve onu yenmek neredeyse imkansızdı.
Diledikleri gibi seyirciler Jing Jiwu ve Han Sen arasındaki düelloyu görecekti çünkü iki oyuncu da hala sahadaydı. Han Sen’in tarafında bir takım arkadaşı ile avantajlı bir durumda olmasına rağmen.
‘’Ha ha, Blackhawk’ın koçu gerçekten çok iyi. Lin Feng, Han Sen’in kazanabileceğini düşünüyor musun?’’ Tang Zhenliu gülümsedi ve söyledi.,
‘’Han Sen’in yayı çok zayıf.11.0 yay gerçekten birbirlerine yeteri kadar yakın olmadıkları sürece Jing Jiwu gibi birisini vurmak için yeterli değil.’’ Lin Feng söyledi.
‘’Bu doğru. Kullandıkları taktikten dolayı, hepsi 11.0 yayı seçti. Başlangıçta başarılı olmasına rağmen, Jing Jiwu gibi bir oyuncuyla yüzleşirken, bu silah en büyük zayıflıkları’’ Tang Zhenliu anlayışla kafa salladı.
Serbestçe hareket eden Jing Jiwu sadece sessizce süzülerek gerçek bir canavara dönüştü.
Ne Han Sen ne de Lu Meng hareket etmeye cesaret edemedi. Jing Jiwu’nun nerede olduğunu bilmeden onlar iki kişi olmalarına rağmen gerçek bir mücadele ile karşı karşıya kalmışlardı.
‘’Burada kalamayız’’ Lu Meng söyledi, kalkmaya hazırlanıyordu. Aniden bir ok ona doğru geldi.
Lu Meng’i tehdit eden oka hızlıca bir ok atan Han Sen ‘’Hareket et!’’ diye bağırdı.
Bang!
Han Sen’in okunu hemen sektirdi ve Jing Jiwu’nun oku yavaşça döndü, sonunda Lu Meng’in omzuna isabet etti.
Jing Jiwu’nun oku Lu’nun kalbini hedeflemişti, ama bir okçuluk turnuvasında omuza vurmakta ta Lu’yu diskalifiye ediyordu.
‘’Her şey sana bağlı, Sen’’ Lu Meng yapabileceği tek şey olarak sakince ayrıldı.
Seyirciler Jing Jiwu’nun ne kadar güçlü olduğuna tekrar şaşırdılar.
‘’Jing Jiwu burada olduğu sürece, asla kaybetmeyecek. Blackhawk istedikleri kadar deneyebilir’’ İttifak Merkezi Askeri Akademisi öğrencileri gurur duyuyordu.
‘’Jİng Jiwu gerçekten bir canavar’’
‘’Böyle bir avantajları vardı. İlk olarak Qin Cheng yerine Jing Jiwu’dan kurtulmaları gerekiyordu.’’
‘’Tam anlamıyla saçmalık. Bu mesafeden 11.0 yayı Jing Jiwu’yu diskalifiye etmek için nasıl yeterli olabilir’’
‘’Gerçekten de Jing Jiwu hızıyla böyle bir oktan tamamen kurtulabilir’’
‘’Ne utanç! Blachawk yaratıcı koçlarıyla birlikte gerçekten harika bir takım. Ancak, Jing Jiwu’nun üzerine koştular’’
….
Han Sen sürekli hareket etti, her yerde rakibini arıyordu. Bir labirentten taklit edilmiş bir alanda Jing Jiwu tek avcı değildi. Han Sen de Jing Jiwu’ya bakıyordu.
İki oyuncu da alanda hızlıca hareket ettiler. Tek bir atış yapamasalar da hareketleri zengin savaş deneyimleri olan bir çok seyirciyi şaşırtmıştı.
Herhangi bir ekipmandan yardım almadan, Han Sen ve Jing Jiwu her zaman tehlikeden bir adım önce kaçınabiliyor ve uygun bir yer bulabiliyorlardı.
Bu eğer sadece bir kez olsaydı, bu kadar etkilenmeyeceklerdi. Ancak yarım saat sonra Han Sen ya da Jing Jiwu uygun bir fırsat bulamadıklarından hala bir vuruş yapmayı başaramamışlardı.
Gözleri bağlı bir şekilde satranç oynamak gibiydi. İki usta, birbirlerini görmeden ve hiçbir ses olmadan tüm sahayı psikolojik olarak satranç tahtası olarak kullanıyordu.
Oyundan gerçekten anlayan insanlar bunu izlerken zorla nefes alıyorlardı. Gerilim ve heyecan gerçek bir savaştan çok daha fazlaydı.
Han Sen ya da Jing Jiwu rakiplerinin atış mesafesini milyon kez girmiş olmalarına rağmen her zaman bu krizden başarıyla kaçınabilmişlerdi.
Jing Jiwu yayını altı kez kaldırmıştı ve onu geri koymak zorunda kalmıştı. Ve Han Sen de aynı durumdaydı.
‘’Çok etkileyici… İkisi de….’’Qiu Mingmei’nin gözleri parladı ve mırıldandı.
‘’Bu Askeri Akademi Liginin tarihindeki en iyi düello olmalı. Kimin kaybettiği önemli değil, kesinlikle bir kaybeden olmayacak’’ Wen Xiuxiu söyledi.
Skynet üzerindeki seyirciler de ona katılmıştı.
‘’Kesinlikle harika! Gelecekte aynı şeyi tekrar göremeyeceğimden korkuyorum’’
‘’Birbirleri ile çok erken karşılaşmaları ne utanç. Bu maç finalde olmalıydı’’
‘’Jing Jiwu ve Han Sen’in birbirleri ile tekrar savaştıklarını görmek isterim ama bu sene Jing Jiwu’nun son senesi. Han sen tekrar katılabilir ama Jing Jiwu yapamayacak’’
‘’Böyle güçlü oyuncular!’’
‘’İkisinin de kaybetmesini istemiyorum’’
‘’Biri diğerini yenmek zorunda’’
‘’jing Jiwu olmalı. Han Sen’in yayı çok zayıf. Eğer 14.0 ve üstü yayı kullansaydı, Jing Jiwu’yu yenme şansı olacaktı ama taktikleri için 11.0 yayı seçtiler’’
‘’Han Sen üç yıl geç doğdu. Eğer bir son sene oyuncusu ve Jing Jiwu ile aynı güce sahip olsaydı bu düelloyu seyretmesi çok daha iyi olacaktı’’