Super God Gene - 0300
”Kim o” Han Sen Yang Manli’nin yalanını fark etti ama onu açığa çıkarmak istememişti.
”Yang Zikun,Yarı Tanrı Senator Yang Xiuwen’in torunu” Yang Manli daha sonra Han Sen’e Yang Zikun hakkındaki her şeyi anlattı.
Yang Zikun yeni on altı yaşına basmıştı ve iki hafta önce Gods Sanctuary’ye girmişti.Rastgele Steel Armor Shelter’e gönderilmişti ve Steel Armor Özel takımı hemen yönetimden onu güvende tutma ve Yang Zikun’a gerekli tüm yardımı sağlama emrini almıştı.
Tanınmış bir ailede büyüyen Yang Zikun iyi eğitim almış ve terbiyeli birisiydi.Ancak,yüksek statülü doğan bir adam olarak,nazik ve mütavazı olmasına rağmen aşırı inatçıydı.Başkalarınına ne dediğinin bir önemi yoktu fikrini hiçbir şey değiştiremezdi.
Açıkça,Yang Zikun kendine çok fazla güveniyordu,her zaman bir şeye meydan okuyordu.Gods Sanctuary’ye gireli bir kaç günken çoktan mutant yaratıkları aramaya başlamıştı.Kumarbaz Yang Zikun’u bir kaç gün takip etmişti ve neredeyse bir çok tarafından ölmekten korkuyordu.
Yang Manli Yang Zikun ile konuşmayı denemişti ve ondan daha sakin olmasını istemişti ama bu hiç işe yaramamıştı.
”Aydınla savaş sanatlarının özü olan ölüm ile yaşam arasında mücadele ettiğin zaman gelir…”Yang Manli Yang Zikun’un bunu nereden duyduğunu bilmiyordu ama çocukla konuşmakta başarısız olmuştu.
Yang Zikun yönetim tarafından gönderilmemiş olsaydı,Yang Manli hayatını riske atmak isteyip istemediğini umursamazdı.Ancak Yang’a bir şey olursa,özel takım zarar görecekti.
”Ben devralacağım.Yarın sabah,çocukla tanışmaya gideceğim” Han Sen gülümsemeyle comlink bağlantısını kapattı.
Ertesi gün,Han Sen Steel Armor Shelter’e şafaktan önce girdi.Şaşırtıcı olan Yang Zikun bumerang antremanı yapıyordu.
Yang Manli Han Sen’e kibar ve semvesi kolay olan Yang Zikun’u tanıştırdı.Han Sen’in gözlerinde o sadece bir çocuktu.
”Bay,Han,eğer mümkünse,beni Karanlık Bataklığa götürmesi için birilerini ayarlayabileceğinizi umuyorum” Yang Zikun’un sözleri Han Sen’in kaşlarını çattırdı.Mutant geno puanlarını maksimize edenler bile Karanlık Bataklığı kolay olarak görmeyecekti çünkü Gods Sanctuary’ye iki hafta önce giren Yang Zikun’u bırak oradan sadece bir kaç kişi geri dönmeyi başarabilirdi.
Yang Manli konuşmadan önce Han Sen durması için el hareketi yaptı.
”Yang Zikun,Karanlık Bataklık’a neden gitmek istiyorsun” Han Sen gülümseyerek sordu.
”Karanlık Bataklık’ta bumerang pratiği yapmak için benim adıma mükemmel hedefler olacak bir çok zehirli böcek var” Yang Zikun yüksek Z-Çelik içeren hepsi pahalı üretim olan yirmi dört bumerang takımını okşadı.
”Şimdi anlıyorum.Gerçekten de bumerang yeteneklerini geliştirmek için harika bir yer.Ancak,bumerang yeteneğinin seviyesinin oraya gitmek için yeteri kadar yüksek olduğunu düşünmüyorum.Sadece yakındaki ormanlardaki bakır-dişli canavarlarla pratik yap” Han Sen doğal bir şekilde söyledi.
”Bumerang ile ne kadar iyi olduğumu görmediniz.Kararı nasıl bu kadar çabuk verebilirsiniz?” Yang Zikun kaşlarını çattı,Han Sen’in zalim kararından dolayı keyfi kaçmıştı.
”Bunun bumerang oyuncusunun bir içgüdüsü olduğunu söyleyelim” Han Sen gülümseme ile söyledi.
”Sen de mi bumerang kullanıyorsun?” Yang Zikun Han Sen’e aşağı yukarı baktı,ciddi olup olmadığından şüphe ediyordu.
Han Sen çocuğa cevap vermedi ama söyledi ”Hadi yapalım:hedefi göstereceğim.Eğer hedefe vurabilirsen,birisinin seni Karanlık Bataklığa götürmesine izin vereceğim;eğer yapamazsan,ne söylersem yapacaksın.Adil mi?”
”Evet.Ama hedef benden 20 metre uzakta olmalı” Yang Zikun bumerang yetenekleri kusunda kendine oldukça güveniyordu.
”İstediğin kadar yaklaşabilirsin” Han Sen çocuğu bir çok hedefin olduğu Bullseye atış alanına getirdi.
Han Sen önüne bir hedef koydu diğerini arasında bir ayak boşluk olacak şekilde yerleştirdi.
Hedefler yuvarlak şekilde ve 0,7 metre çapındaydı.İki hedef aynı hizadayken ikinci hedef önden görülmezdi.
Yang Zikun’un kafası karışmıştı ve izleyiciler de aynı şekildeydi.Hiçkimse Han Sen’in ne yapmak istediğini bilmiyordu.
”Hedef tahtasını bu kadar uzaktan vurabilir misin?” Han Sen Yang Zikun’un yanında yürüdü ve hedefleri işaret etti.
”Tabi ki!” Yang Zikun cevapladı.
”Ben hedefin arkasındaki hedef tahtasından bahsediyorum.Buradan onu vurabilir misin?” Han Sen sordu.
Yang Zikun kaşlarını çattı ve Han Sen’e söyledi ”Bu haksızlık.İki hedef çok yakın kavisle bile hedefin arkasındaki hedef tahtasını vurmak imkansız”
”Ya bunu yapabileceğimi söylersem?” Han Sen Yang Zikun’a sordu.
”Öndeki Hedefi delerek mi vuracaksın?Eğer böyle yaparsan ben de yapabilirim” Yang Zikun dudaklarını büktü ve söyledi.
”Eğer bumerang ilk hedefe vurusa beni kaybeden olarak sayabilirsin” Han Sen doğal bir şekilde söyledi.
”Tamam.Burada durup oradaki arkadaki hedef tahtasını bumerang ilk hedefe dokunmadan vurabilirsen,ne söylersen söyle seni dinleyeceğim” Yang Zikun bir süre düşündükten sonra yavaşça söyledi.
”Oldukça dikkatlisin” Han Sen gülümsedi ve Yang Zikun’a sordu ”Burada durmam da bir sakınca var mı?
”Yok” Yang Zikun şaşkınlıkla Han Sen’e baktı.
Adamın kendine güveni Yang Zikun’un kendisini sorgulamasına neden oldu.Ama Yang Zikun hala Han Sen’in arkadaki hedefi vurmasının bir yolu olmadığına inanıyordu.İki hedef birbirine çok yakındı,eğer bumerang bir kavis yapsa bile,arkadaki hedefin sadece kenarını burabilirdi.Yang Zikun Han Sen’in hedef tahtasının vurmasının bir yolu olmadığına inanıyordu.
Ancak,Han Sen kendinden emin olduğundan Yang Zikun bunu başarmak için ne yapmak üzere olduğunu merak ediyordu.Yang Zikun Han Sen’in bazı numaralar kullanmak üzere olduğundan emindi.
Diğer taraftan Han Sen,Yang Zikun’a karşı komplo kurmaya çalışmıyordu.Z-çelik hayalet bumerang’ı çıkaran Han Sen hedefe doğru fırlattı.
Evet son üç paragrafı bölüm doldurulsun diye konmuş bir bölümün daha sonuna geldik tabi ki her zaman ki gibi yüzlerdeki kimler okuyor olayımıza devam ediyoruz.300. bölüm oldu hayırlı olsun bakalım kaç kişi okuyor yoruma istediğiniz şeyi koyabilirsiniz.Amaç kaç kişi okuyor bakmak 🙂 herkesten bir yorum bekliyorum.