Super God Gene - 0345
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
RİSKLİ PRATİK
Kısa bir süre sonra, Han Sen Han Sen FangGuotao’nun İlkel Masumiyet yazarı olmadığı ve bir dolandırıcı olduğu konusunda emin olmuştu.
‘’Kardeş, aşırı güçlü inancın var. İlkel Masumiyet altında kendinden bu kadar emin bir genç adam hiç görmedim’’ FangGuotao Han Sen’in elini tutarken söyledi.
‘’Kardeş Fang,sen İlkel Masumiyetin gerçek mucidiminsin!’’ Han Sen FangGuotao’nun İlkel Masumiyeti icat edip etmediğini merak ediyordu ama onu rahatsız etmek istememişti.
FangGuotao bir şeyler saklamak istemedi ve kıkırdadı ‘’Kardeş, sana yalan söylemeyeceğim. Böyle harika bir şeyi icat eden ben değilim. Bu benim önceki nesillerimden aktarılan Masumiyet Mantrası adındaki bir kitapta yazılmıştır. Ne yazık ki bu mantra tamamlanmamış ve benim icadım geriye kalan bölümleri temel aldı. Harika hayatım için önceki atalarıma teşekkür etmem gerekiyor’’
Han Sen yeni tanışmalarına rağmen FangGuotao’nun neden her şeyi anlattığını anlamamıştı.FangGuotao’nun daha sonra söylediği şey onu daha da dehşete düşürmüştü.
‘’Kardeş, sanırım senin kondisyon seviyen on altıdan daha yüksek olmalı, değil mi?’’ FangGuotao gözleri parlarken Han Sen’e sordu.
‘’Az çok o kadar’’ Han Sen işte başlıyoruz diye düşündü.
FangGuotao aşağı yukarı Han Sen’e baktı ve söyledi ‘’Başka şeylerde iyi değilim ama yeteneği gözünden anlarım. Bence çok yönlü bir dövüşçüsün ve her yönden yüksek skor alıyor olmalısın’’
Han Sen bir şey söylemedi bunun yerine FangGuotao’ya sırıttı.
FangGuotao hızlıca söyledi ‘’Yanlış bir fikre kapılma, kardeş. Burnumu sokmaya çalışmıyorum. Tek söylemek istediğim, kutsalgeno puanlarını maksimize etse bile ortalama bir evrimleşmemiş kişi maksimum on beşe ulaşabilir. Sen nadir bir yeteneksin ve bundan daha yüksek bir kondisyonseviyesine sahipsin. Eğer benle birlikte çalışırsan,büyük meblağlar kazanabiliriz’’
Han Sen neredeyse kan kusacaktı.FangGuotao’nun neden bu kadar dürüst olduğunu sonunda anlamıştı. Adam ondan gerçek bir hilebaz olmasını istiyordu.
Daha önceleri olsa, Han Sen ikinci kez düşünmeden kabul ederdi. Ancak, şuan da paraya ihtiyacı yoktu bu yüzden böyle bir şey yapmasına gerek yoktu.
‘’Kardeş, ben hala askeri okuldayım. Mezun olduktan sonra bile, askeriyeye hizmet edeceğim. Korkarım birlikte çalışabilmemiz için hiçbir şans yok.’’ Han Sen söyledi.
FangGuotaoüzüldü. Göğsüne vurdu ve söyledi ‘’Kardeş, beni çok ufak görüyorsun. Seninle çalışmak istiyorum çünkü sen askere girmek üzeresin’’
‘’Neden?’’ Han şaşkınlıklaFangGuotao’yabaktı. Nasıloldu da bu sahtekâr sanatçı yolunu askeriye doğrultabilirdi merak ediyordu.
FangGuotao kıkırdadı ve söyledi ‘’Aile mirası ve kendi içim yüzünden, sadece akademide değil ayrıca askeriyede de bir dövüş sanatları ustası olarak kabul ediliyorum. İlkel Masumiyet askeriye de neredeyse bir zorunlu ders oldu bu yüzden orada konuşma yapma fırsatlarım daha fazla olacaktır’’
Han Sen bunun anlaşılabilir olduğunu düşündü.FangGuotao ve İlkel Masumiyet gerçekten de şuanda son derece popülerdi. Potansiyel gelişmeler üzerinde etkili bir şeydi. Çok güçlü olmamasına rağmen, neredeyse herkese uyumluydu.
‘’Resmi bir şey olsaydı, bir general olurdum. Şuanda çok fazla gücüm olmamasına rağmen, daimi benim koruman olmanı isteyebilirim. Bir kez hizmet etmeye başladığında, ben…’’ FangGuotao konuşmaya devam etti.
‘’Kardeş, unutgitsin. Mezun bile olmadım’’ hızlıca onu durdurdu.FangGuotao’nun koruması olmakla hiç ilgilenmiyordu.
Sahtekâr bir adam olarak FangGuotao hemen Han Sen’in ne düşündüğünü anladı ve bir kez daha bu konuyu gündeme getirmedi. Ancak, Han Sen’in kazanabileceği faydaları yine de ima ediyordu.
‘’Kardeş, seninseviyende, bana ihtiyacın yok. Muhafızların en azından bir evrimleşiciolmalı. Ben sadece evrimleşmemiş birisiyim ve sana hizmet etmeyeceğim’’ Han Sen gülümseyerek söyledi.
‘’O zaman bunu unutalım… Gelecekte, eğer fikrini değiştirirsen, her zaman beni görmeye gelebilirsin’’ FangGuotao söyledi.
Han Sen FangGuotao’nun kendisinden ne gördüğünü bilmiyordu. Her iki durumda da, Han Sen ilgilenmiyordu. Yemektensonra, Han Sen yerçekimi antrenmanına gitti ve tekrar antrenman yapmaya başladı.
‘’Ne utanç…’’ Han Sen’in ayrılışını izleyen FangGuotao’nun gülümsemesi kayboldu.Dudaklarını yaladı ve yüzünde kötü bir bakış oluştu.
Yerçekimi antrenmanına dönen Han Sen parametreleri yirmi beş civarına ayarladı.
Şuanda Han Sen’in kondisyon indeksi yirmiden biraz fazlaydı.HeresyMantrakullanmadan, sadece Aşırı Yükleme kullanarak25,0 testini geçmesi hala çok zordu.
HeresyMantra’nın çok fazla yan etkisi yoktu, çünkü bütün organları ilk aşamada güçlendirilmişti. Ancak, Aşırı Yükleme tamamen farklıydı. Potansiyelinin son damlasına kadar onu sıkıştırıyordu. Bu nedenle Aşırı Yükleme son derece tehlikeliydi. Bir kez gemiden denize düştüğünde, bedeni anında çökecekti.
Yerçekimi antrenmanı testinde on eşya vardı. Tamamen kendi teri ile sırılsıklam olduğunda Han Sen sadece üçünü bitirebilmişti. Tüm vücudu pişmiş bir karides gibi kıpkırmızı olmuştu. Korkutucu olan bedeni Jadeskin etkisi altında olmasına rağmen vücut sıcaklığı ateşi olan birisinden çok daha yüksekti.
Tüm vücut hücreleri sızlıyormuş gibi hissediyordu.
Han Sen eğitime devam etmekten vazgeçti. Cihazın içindeki yerçekimi yavaş yavaş normale döndü. Han Sen ölen bir köpek gibi yere uzandı, zar zor nefes alıyordu.