Super God Gene - 0350
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
GODS SACCTUARYDEKİ EVRİMLEŞİCİLER
Han Sen sormaya devam etti ama demirci sorularının hiçbirine yanıt vermedi ve kapattı.
Han Sen’in yapabileceği hiç bir şeyyoktu. Eğer silah bir kılıca dönüştürülemiyorsa onu satın almak mantıksızdı.
Kararlaştırılan zamanda Han Sen Rainbowman ile buluşmaya gitti ve zar zor nefes alırken ‘’Sen o musun ‘’ dedi.
Rainbowman de aynı tepkiyi verdi ve gözleri genişlemiş bir şekilde baktı.Rainbowman Su Xiaoqiao’idi.
‘’Lanet olsun. Sen Rainbowman misin?’’ Han Sen Su Xiaoqiao’e aşağı yukarı baktı, para için sahte haberler yayıp yaymadığını merak ediyordu.
Su Xiaoqiao kıkırdadı ve söyledi ‘’Sadece biraz para kazanmak istemiştim ve seninle karşılaşmayı beklemiyordum’’
Yani Anka-kuşu benzeri yaratık hakkındakiler yalan mıydı?’’ Han Sen hayal kırıklığı ile sordu.
‘’Tabi ki de değil. Ne zaman yalan söylediğimi gö… Tamam. Belki öyle birisiyim. Âmâ bu sefer yaratığı gördüğüme dair çükümün üzerine yemin ederim’’ Su Xiaoqiao heyecanla söyledi.
‘’Gerçekten mi?’’ Han Sen inanamayarak Su Xiaoqiao’a baktı.
‘’Yüzde yüz!’’ Su Xiaoqiao şüphe duyduğu için üzülmüştü.
‘’Tamam. Nekadar? Beni de yanına al’’ Han Sen söyledi.
‘’Ne zaman senden para istedim. Sadece beni takip et.Ama çoktan diğer insanlardan para topladım bu yüzden onları da yanımıza almamız gerekecek’’ Su Xiaoqiao söyledi.
‘’Tamam. Ödemeyi yapacağım’’ Han Sen Su Xiaoqiao’dan yararlanmak istememişti.
Su Xiaoqiao Han Sen’in elini yakaladı ve sırıtırken söyledi ‘’Aslında insanları oraya götürmekten korkuyorum. Eğer beni takip edersen, bu en iyisi olacak. Para değil senin korumanı istiyorum’’
‘’Bir şeyler saklıyorsun’’ Han Sen Su Xiaoqiao’a söyledi.
‘’Ahem,yalan söylemedim, tamammı? Kendi gözlerimle Anka benzeri yaratığı gördüm ve yanmış ağacın nerede olduğunu biliyorum ancak yaratık uçup gitti. Bunu herkese çoktan söylediğimden, eğer yaratığı göremezlerse bazı insanların bana sorun çıkartabileceğinden korkuyorum’’ Su Xiaoqiao boğazını temizledi ve söyledi.
‘’Yaratık nereye gitti?’’ Han Sen Su Xiaoqiao’ın bakışını gördü ve bu sefer yaratığı görme şansının olmadığını anlamıştı.
‘’Şeytan Çölüne uçtu ve ondan sonra kovalamaya cesaret edemedim bu yüzden bir fikrim yok’’ Su Xiaoqiao dürüstçe söyledi.
Han Sen bir bakmaya karar verdi. Şeytan Çölü onun için çok tehlikeli değildi. Belki orada hala bir şansı olabilirdi.
Su Xiaoqiao Han Sen gelmeyi kabul ettiği için çok sevinmişti. Su Xiaoqiao’ın tek yapmaya çalıştığı biraz para kazanmakatı.Han Sen’le birlikteyken ona para ödeyenlerin zarar vereceklerinden endişelenmesine gerek kalmayacaktı.
Su Xiaoqiao insanların geri kalanı ile tanımıştı ve Han Sen sonuncuydu. BaşlangıçtaSu Xiaoqiao ücretleri toplamayı ve hepsine yanmış ağacı göstermeyi planlamıştı bu yüzden o ve Han Sen kararlaştırılmış yere gittiler. Herkes ulaştığından Han Sen kaşlarını çatmadan edemedi. Su Xiaoqiao’in topladığı çoğu insan Steel Armor Shelter’den değildi.
Steel Armor Shelter’den gelen az sayıdaki kişinin hepsi Han Sen’i tanıyordu ve ona merhaba dediler. Diğer insanlar Han Sen’e selam vermedi ve açıkça Han Sen’i tanımıyorlardı.
Ek olarak, herhangi birisi oradaki adamların birlikte olduklarını ve liderlerinin altın zırh giyen birisi olduğunu söyleyebilirdi.
Bu insanları kontrol ettikten sonra Su Xiaoqiao Han Sen ile karşılaştığı için kendisini şanslı hissetti. Bu insanlar çok tehlikeli adamlar olabilirdi.
Herkes geldiğinde Su Xiaoqiao onları Şeytan Çölü’nün içine götürdü.
‘’Han Sen, okçuluk yeteneklerinin mükemmel olduğunu duydum. Bize gösterebilir misin?’’ herkes ilerlerken Steel Armor Shelter’den adamlar Han Sen’e okçuluk yeteneklerini göstermesi için sordu.
Han Sen bir şey söylemedi bunun yerine Su Xiaoqiaosırıttı ve söyledi ‘’Sen’i övmek istemem ama okçuluk açısından Birinci Gods Sanctuary’de Sen ile eşleşebilecek birisi yok…’’
‘’Bu cesur bir iddia ‘’ altın zırhlı adam soğukça söyledi. Takipçileri de küçümsüyorlardı.
Su Xiaoqiao tartışmaya çalıştı ama Han Sen tarafından susturuldu. Han Sen altın zırhlı adama sessizce söyledi ‘’Hepimiz sadece sohbet ediyoruz. Bunu çok ciddiye alma’’
Altın zırhı adam gitmesine izin vermek istememişti ve küstahça söyledi ‘’Steel Armor Shelter’den sadece iki kişiyi tanıyorum. Birisi Yi Doğu’yu tek vuruşta yenen Jin Bi ve diğeri ise Steel Armor Çetesinin eski başkanı Qin Xuan.Shelter içerisindeki geri kalanlar bir bok değil’’
Han Sen kayıtsızca gülümsedi ve ona aldırmadı. Altın zırhlı adam kendisini çok büyük görmesine rağmen, Han Sen’in gözlerinde bu adam öfkesine bile değmezdi.
Adam büyük bir kondisyona sahipmiş gibi görünüyordu ama onun davranışlarına bakılırsa, dövüş sanatları pratiği konusunda dikkate alınacak birisi değildi. Bu nedenle güçlü bir fizik hiçbir şey ifade etmiyordu.
Han Sen’in rahatsız olmadığını gören altın zırhlı adam kaşlarını çattı ve alay etti ‘’Eğer benimle aynı fikirde değilsen, bana en iyi dövüş sanatları yeteneklerini göster ve böylece sana bedavaya ders verebilirim. Bana daha sonra teşekkür edeceğine söz veriyorum’’
‘’Sen sadece övünen birisin. Han Sen’e ders vermek? Onun kim olduğunu bile biliyor musun?’’ Han Sen bu adamla konuşmak istememesine rağmen Su Xiaoqiao sinirle söyledi.
Adam Su Xiaoqiao’ın yorumunu duydu ve güldü. Ve takipçilerinden birisi olan iri adam güldü ve söyledi ‘’Han Sen’in kim olduğunu bilmiyoruz ama Bay Yu Birinci Gods Sanctuary’deki en güçlü kişi’’
‘’Sadece konuşmada iyisiniz. Ne yazık ki, hiçbirimiz kör değiliz. Geçen sene Seçilmişler arasında Bay Yu adında birisini duymadık’’ Su Xiaoqiao dudaklarını kıvırarak söyledi.
İri adam alay etti ‘’Bay Yu tüm geno puanlarını maksimize etmiş bir evrimleşici.Şimdi hala benimle aynı fikirde değil misiniz?’’
Steel Armor Shelter’den olanlar altın zırhlı adama baktı ve şok oldular. Tüm geno puanlarını maksimize eden bir evrimleşici olmasını beklemiyorlardı. Normal konuşmak gerekirse, birisi evrimleştikten sonra bir süre Birinci Gods Sanctuary’de kalmayı tercih edebilirdi.Gods Sanctuay’den birisi ışınlandığı zaman ve tekrar girdiğinde kişi o zaman İkinci Gods Sanctuary’ye gönderilecekti.
Ancak bir kişi Shelter’i terk etmediği sürece bir evrimleşici olarak Birinci Gods Sanctuary’de kalabilirdi. Çok fazla kişi bunu yapmazdı çünkü bir evrimleşici için Birinci Gods Sanctuary içerisinde anlamlı bir şey yoktu.
Ek olarak, evrimleştikten sonra birisi uzun süre Birinci Gods Sanctuary’de kalmayı tercih ederse, onun bedeni Gods Sanctuary’nin kuraları tarafından cezalandırılır ve büyük acılar çekerdi. Birçok evrimleşici direkt İkinci Gods Sanctuary’ye gitmeyi tercih ederdi.
Dz:Korkup gitmemişsin bari boş boş ötme çöp