Super God Gene - 0354
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
SÜRAT KOŞUSU
Han Sen başlangıçta Bay Yu tüm geno puanlarını maksimize ederek bir evrimleşici olduğundan en azından bir süre süper yaratık ile savaşabileceğini düşünmüştü.
Ancak Bay Yu çok hızlı ve Han Sen’i titreten çok korkunç bir yolla ölmüştü.
Tüm süper yaratıklar nasıl bu kadar inanılmaz derecede güçlüler? Han Sen merak etmişti. Bir grup insana ne olduğunu izleyen Han Sen kuşu hemen provoke etmeye cesaret edemedi.
‘’Bu gerçekten de bir Anka. Çok korkutucu!’’ Su Xiaoqiao tüyleri diken, diken olmuşken söyledi.
‘’Anka kesinlikle bundan daha güçlü olmalı. Ancak Birinci Gods Sanctuary içerisinde yenilmez olması gerekiyor’’ Han Sen söyledi ve döndü.
Şuanda kuşun gerçekten de bir süper yaratık olduğunu bildiğinden ve nerede dinlendiğini bulduğundan Han Sen ihtiyacı olan tüm bilgiye sahip olmuştu. Onu öldürmenin yolunu keşfetmeden önce burada kalmasının bir anlamı yoktu.
Normal silahlar kuşa zarar veremezdi. Onu öldürmek için daha fazla güce ve hıza ihtiyacı vardı. Bir şekilde onu yaralamanın bir yolunu bulması gerekiyordu.
Han Sen Steel Armor Shelter’e döndüğünde, bulut canavarını kontrol etti ve daha da şeffaf hala geldiğini gördü. Açıkça birkaç ay içerisinde başka bir süper yaratık hasattı yapabilecekti.
Han Sen bu bulut canavarından canavar ruhu kazanmayı umut ediyordu. Bulut canavarın bir süper canavar ruhu Han Sen için çok fazla anlam ifade ediyordu ve süper bir yaratığı öldürmesini çok daha kolaylaştıracaktı.
‘’Daha hızlı büyü.’’ Han Sen bulut canavarını izlerken kendi kendine konuştu.
Han Sen Blackhawk’a geri döndüğünde, birçok cevapsız çağrı ile karşılaştı ve mesajlar Profesör Yan’ın laboratuvarındandı, test için geri dönmesini istiyorlardı.
Şeytan Çölünde olduğundan Han sen birkaç gün için testleri kaçırmıştı. Han Sen hızlıca üstünü değiştirdi ve laboratuvara gitti.
‘’Bir kaç gündür ortalarda yoksun. Jing Jiya ana denek olduğundan şanslısın. Aksi halde Profesör Yan seni asla serbest bırakmazdı ‘’Han Sen’den sorumlu Qin Zhiming söyledi.
Han Sen Jing Jiya’nın kapalı bir alanda aşağı yukarı koşmasını izledi ve meraklandı ‘’Bu ne? Böyle bir şeyi daha önce hiç görmemiştim’’
‘’Bu Sürat koşusu adında yeni tasarlanmış bir model. Amaç aşırı koşullar altında bir kişinin kapsamlı verilerini gözlemlemek. Sen de bir tur yapabilirsin’’ Qin Zhimin aniden bir şeyler hatırladı ve Han Sen’e sordu ‘’Sana son seferde verdiğim testi yaptın mı? Verilerini bana vermelisin’’
‘’Henüz vaktim olmadı ‘’Han Sen aniden solüsyonu ve cihazı hatırladı ama henüz bunları kullanmamıştı.
‘’Zamanın olduğunda yap’’ Qin Zhiming ısrar etmedi. Sonuçta Han Sen resmi olmayan bir denekken Jing Jiya’nın verileri anahtar olandı.
Sürat koşusundan çıktıktan sonra Jing Jiya terle kaplıydı. Cehennemden çıkmış gibiydi.
‘’Han Sen, gel ve dene’’ Jing Jiya Han Sen’i gördü, hızlıca Sürat koşusunun içine çekti ve kapıyı kapattı.
‘’En azından bana bunu nasıl kullanacağımı söyle…’’ Han Sen farklı engeller görmüştü ve çarpık bir gülümseme ile söyledi.
Farklı yönlere bakan birçok metal duvar vardı. Havada bile birkaç tane vardı.
‘’Metal duvarların üzerindeki beyaz bölgeleri görüyor musun? Tüm duvarları geçmek için beyaz bölgelere basmak zorundasın. Eğer beyaz bölgelerin dışına çıkarsan, bir şok alırsın ve yeniden başlamak zorunda kalırsın. Geçmek için, çok almadan bitiş çizgisine kadar metal duvarları geçmek zorundasın’’ Qin Zhimin mikrofon yoluyla Han Sen’e kuralları açıkladı.
‘’Zor gözükmüyor’’ Han Sen beyaz bölgeler göz atarken söyledi. Beyaz bölgeler sadece bir ayak genişliğinde olmasına rağmen, genişlik Han Sen için yeterliydi.
Ancak Han Sen teste başladığında korkunç derece yanıldığını fark etti. Metal duvarlar ve beyaz bölgeler meydan okumayı arttırmak için özel olarak dizayn edilmişti. Duvarlar düz değildi bunun yerine farklı açılarda eğiklerdi. Hatta bazıları ters bile duruyordu. Bu yüzden sürekli zıplamak zorunda kalmıştı ve mola veremezdi.
Ek olarak, her türlü pozisyonu kullanmasını gerekiyordu. Neredeyse tüm kasları görevi bitirebilmek için çalışması gerekiyordu. Gerçekten de bilimsel bir tasarımdı.
Eğer yeterince hızlı ve esnek değilse, diğer duvara basabilmek için zamanında hareketini değiştirmesinin bir yolu yoktu.
Basit bir testi ama zorlu muazzamdı. Han Sen’in fiziği ile bile biraz zorluk hissetmişti.
Testi ilke kez yapışıydı bu yüzden önündeki metal duvarların yerleşim şekillerini bilmiyordu. Han Sen’in ilerlemek için reflekslerine güvenmekten başka şansı yoktu.
Ancak bu seviye test Han Sen’i korkutamazdı. Zahmetli görünmesine rağmen, Han Sen tüm Sürat koşusunu tamamlamayı başarmıştı.
Han Sen’i test sırasında izleyen Jing Jiya’nın yüzü korkunç bir hal aldı ve Qin Zhiming de şok olmuştu.
Farklı görevlerde olan diğer araştırmacılar da toplandılar, şok olmuşlar gibi görünüyorlardı.
Sürat koşusu aşırı zor bir meydan okuma değildi ve Jing Jiya az önce kolayca geçebilmişti. Ancak, Jing Jiya tüm metal duvarların yerlerini aklına kazımıştı.
Jing Jiya testi ilk kez yaptığında geçmeden önce sekiz kez şoka maruz kalmıştı.
Bunun anlamı testi öğrenmeden önce, Jing Jiya yeterince hızlı tepki veremediğinden sekiz kere şoka maruz kalmıştı ki bu da bu testin anahtar noktasıydı.
Tabi ki, toplamda otuzdan fazla püf noktası vardı. Jing Jiya sekiz tanesi dışında hepsini atlatmayı başarmıştı.
Bir kez geçtikten sonra Jing Jiya aynı numaralarda tekrar hata yapmazdı.
Ancak Han Sen ilk kez testi yapışında tek bir noktayı kaçırmadan tamamlayabilmişti. Eğer Han Sen’in hiç sınava girmediğinden emin olmasalar Qin Zhiming Han Sen’in bunu ilk kez yaptığına kesinlikle inanmazdı.
‘’Baya zor. Biraz yavaş olmalıyım?’’ Han Sen Sürat koşusundan çıktı ve biraz terlemişti ki bu da Jadesikin pratiğinden beri oldukça nadirdi.
‘’Gerçekten de iyi iş çıkardın. Harika fizik ve refleks!’’ Qin Zhiming’in gözleri parladı.
Diğer araştırmacılar da Sürat koşusunun zorluğunun arttırılması gerektiğini düşünüyordu.
Eğer Han Sen bu şekilde düşüneceklerini bilseydi, Jing Jiya için kötü hissederdi.