Super God Gene - 0356
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
SUPER GEN?
Han Sen şaşkınlıkla önündeki alaşım kutuya baktı. Babasının bir uçak kazasında öldüğünü hatırlamıştı ve insanlar bedenini bile bulamamıştı bu yüzden geride bir şeyler bırakması nasıl mümkün olabilirdi?
Han Sen’in şaşkınlığını gören Luo Sulan söyledi ‘’Baban bunu bana kazadan iki gün önce verdi. Sana bir gün faydalı olabileceğini söyledi. Çok gençtin bu yüzden bunu sana göstermedim. Şuanda büyüdün ve yanlış olanı ayırt edebiliyorsun, bunu sana verme zamanı geldi’’
‘’Babamın ölümü ile bir alakası var mı?’’ Han Sen’in kalbi yerinde oynadı.
Luo Sulan başını salladı ve söyledi ‘’Durum böyle mi ben de bilmiyorum. Baban gibi birisinin bunu sebepsiz yere bırakmayacağını düşünüyorum. Ve o zaman sanki bir şeylerin yanlış olduğunu biliyor gibiydi’’
Han Sen dudağını ısırdı ve yavaşça kutuyu açtı. Babası öldüğünde çok geçti ama büyüdükçe kazayla alakalı birçok şey garip gibi görünüyordu.
Aile işleri babasının yönetimi altında gelişiyordu ama Starry Grup ile karşılaştırıldığında sadece bir atölye gibiydiler. Aile şirketleri kendi madenlerine bile sahip değillerdi.
Starry Grup gibi dev bir şirket neden bu kadar küçük bir işletme ile ilgilenecekti ki? Eğer babası onlar tarafından öldürüldüyse, Starry Grubun böyle bir sorunla uğraşması ve babasını öldürmesi için sebep neydi ki?
Han Sen birçok ayrıntıdan şaşırmıştı ama çok genç olduğundan her şeyi hatırlayamamıştı ve neyin yanlış olduğunu söyleyemiyordu.
Han Sen kutuyu açtı. İçinde üç tane eşya vardı: Çalışma ruhsatı gibi görünen metal bir çip, küçük bir günlük ve kırmızı bir ipe bağlı bir kolye. Han Sen ilk olarak metal çipi aldı ve gerçekten de bir çalışma ruhsatıydı. Beyaz çipin üzerine siyah karakterlerle işlenmişti.
‘’Han Jingzhi, Ünite 7,Gizli Servis,AX958712558’’ Han Sen karakterleri işinden okudu ve şaşırdı.(numarayı arayın kesin telefon numarasıdır)
Han Jingzhi adını Han Sen tanıyordu. Han Sen’in büyük büyükbabasın adıydı. Büyük büyükbabası hakkında Han Sen’in bildiği tek şey onun adıydı. Bu adın dışında Han Sen adam hakkında hiçbir şey bilmiyordu.
Çalışma ruhsatını gören Han Sen büyük büyükbabasının İttifak içinde bir devlet kurumunda çalıştığını öğrendi ama bu sıradan personeller için gibi görünmüyordu.
Han Sen çalışma ruhsatının arkasına baktı ve bir logo vardı. Han Sen ruhsat hakkında özel başka bir şey bulamadı.
Çalışma ruhsatını bir kenara koyan Han Sen kristal kolyeye baktı. Oldukça ufaktı ve kırmızı kristalden yapılmıştı. Başı ve kuyruğu birbirine bağlı bir kedi ya da tilki gibi görünüyordu. Kuyruğu bir kedi için çok büyüktü ama yüzü bir kedi yüzüydü.
Yeşim bir parça gibiydi. Han Sen takılar hakkında hiçbir şey bilmiyordu, bu yüzden bunun ne olduğunu da anlayamamıştı.
‘’Anne, bu kolye nereden geldi?’’ Han Sen şaşkınlıkla annesine baktı.
Luo Sulan’ın yüzünde karışık duygular vardı. Tereddüt etti ve söyledi ‘’Baban bana geldiğinde, büyük büyükbabanın bunu arkasında bıraktığını ve eğer başın herhangi bir belaya girerse, bunu Starry Gruba götürüp Ning’lerden yardım isteyebileceğini söylemişti’’
‘’Starry Grup ve Ning ailesinden yardım mı isteyebiliyor?’’ Han Sen neredeyse kulaklarında bir sorun olduğunu düşünmüştü. Uzun zamandır Starry Grup’un babasının ölümüne neden olduğunu düşünüyordu. Ancak babası bu kolyeyle Ning ailesinden yardım isteyebileceğini söylemişti ki bu da basitçe inanması çok güç bir şeydi.
‘’Ben de şüpheli olduğunu düşündüm bu yüzden ne kadar zorda kalırsak kalalım Starry Gruba gitmedim’’ Luo Sulan çarpık bir gülümseme ile söyledi.
Han Sen kafa salladı. Eğer onun yerinde olsaydı, aynı şeyi yapmayı seçerdi. Ne olduğu önemli değildi, babasının ölümünde en büyük şüpheli Starry Gruptu. Onlardan yardım istemenin hiçbir yolu yoktu.
Her şey o kadar garipti ki Han Sen’in kafası karışmıştı. Babası ile Starry Grup arasındaki ilişkinin ne olduğunu ya da babasının neden bunu söylediğini bilmiyordu. Ancak, her şey babasının ölümünün Han Sen’in düşündüğü kadar basit olmadığını işaret ediyordu.
Kolyeyi bırakan Han Sen kutudan günlüğü aldı. Günlüğün tarzı eski olmasına rağmen, sık kullanılmış gibi görünmüyordu.
Han Sen kitabı açtı ve gözlerini daraltan iki kelime gördü.
‘’Süper Gen’’
Han Sen’in kalbi çok hızlı atıyordu. Süper genin varlığını kimsenin bilmediğini sanıyordu.
Skynet üzerinde ve Özel Takımın platformu üzerinde araştırma yapmıştı ama süper yaratıklar ya da süper genler hakkında hiçbir şey rastlamamıştı.
Günlükteki iki kelimeyi gördüğünde Han Sen’in aynı anda milyonlarca düşüncesi vardı.
‘’Bu kitap ve yazılanlar çok eski gözüküyor. Ayrıca büyük büyükbabamdan mı kaldılar? Neden böyle bir şey yazdı? Benim bildiğim şeyden mi bahsediyor?’’ Han Sen hızlıca günlüğün sayfalarını taradı.
Ancak birinci sayfa dışında, günlükte başka bir söz yoktu. Diğer tüm sayfalar boştu.
Başka birisi de iki kelimeyi daire içerisine almış ve bir soru işareti koymuştu.
Han Sen o kadar şok olmuştu ki bunu bir süre sonra fark etmişti.
‘’Bu ne anlama geliyor? Birisi süper genin var olup olmadığını mı sorguluyor?’’ Han Sen kaşlarını çattı ve Luo Sulan’a baktı, annesinin bir cevabı olmasını umuyordu.
Ancak Luo Sulan iç çekti ve söyledi ‘’Baban hiçbir şey söylemedi ama bunlar büyük büyükbaban Han Jingzhi’den kaldı. Onları yanında tut, belki ileride kullanışlı olabilir’’
Han Sen kafa salladı ve üç eşyayı bir kenara koydu. Babasının ölümü açıklayabilirlerdi ve gerçeği öğrenebilecek tek kişi sadece oydu.