Super God Gene - 0359
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
YEDİ BÜKÜLME
‘’Anlaşıldı!’’ Chen Zichen bağırdı ve 2 metreden daha uzun bir mızrak çağırdı. Uçurumdan atladı ve kuşu mızrakla bıçakladı.
Grubun geri kalanı da hızlıca kaçındı. Parmaklarını kayaların içine soktular ve hızlıca tırmandılar.
Han Sen şaşırmıştı. Kondisyon indeksleri çok yüksek olmamasına rağmen, bunları başarabilmek için özel dövüş sanatları çalışmış olmaları gerekiyordu. Parmaklarını kaya boyunca sokmak zor değildi ama bir evrimleşici olarak bile sürekli yapmak çok zordu.
Chen Zichen mızrağı ile ilk vuruşu yapmıştı ama kuş çoktan daha yükseğe çıkmıştı. Chen Zichen düşmeye başladığı zaman kuş onu pençeledi.
Başlangıçta Han Sen Chen Zichen’in böyle cüretkâr bir hareket yapması için kutsal kanlı kanatlara sahip olması gerektiğini düşünmüştü. Ancak Chen Zichen’in kanatları yoktu. Kuş onu yakalamak üzereyken, aniden havada bedenini döndürdü ve hiçbir şeye dokunmadan kuşun pençelerinden 1 metre uzağa hareket etti. Daha sonra Chen Zichen mızrağını kaldırdı ve tekrar kuşun kanatlarını bıçakladı.
Kuş bir kez daha mızraktan kaçabilecek kadar kurnazdı.
Chen Zichen’in havada kuş ile savaşmasını ve art arda bıçaklamasını izleyen Han Sen iki kuşu bakıyormuş gibi hissetti.
Chen Zichen üçüncü kez havayı bıçakladığında düşmeye başladı. Ancak, tekrar kendisini havaya fırlatmadan önce sadece kısa bir süre alçalmıştı.
Han Sen daha da şaşırmıştı. Chen Zichen’in üç kez havada adım atmasına izin veren ayak hareketi inanılmazdı. Kanatları olmadan, Han Sen bunu başaramazdı.
Bu ayak hareketi Panorama ’ya kaydedilmemişti. Han Sen Chen Zichen’in nasıl böyle bir ayak hareketinde usta olduğunu merak ediyordu.
Aniden kuş çığlık attı ve dağın zirvesine indi. Kuşun yanında duran bir kişi vardı.
‘’Chen ailesinin Yedi Bükülmesi gerçekten de etkileyici’’ Chen Zichen’in gruba inişini izleyen kişi söyledi.
Tüm grup şok olmuştu. Chen Zichen adama baktın ve sordu ‘’Yedi Bükülmeyi bildiğinden, Chen ailesinin bir dostu olmalısın. Neden bize saldırdın?’’
Şuanda kuşun vahşi bir yaratık değil de adamın evcil hayvanı olduğu barizdi.
‘’Gerçek bir saldırı değildi. Sadece Yedi Bükülme hakkındakileri merak ediyordum’’ kuşun sırtında binen kişi söyledi. Kısa sürede kuş alçaldı ve grubun durduğu tepenin yanından geçti.
Han Sen daha sonra bu kişinin ne giydiğini görmüştü. Yüzünü kaplayan siyah bir zırhtı.
‘’Sen kimsin? Kim olduğunu söyle aksi halde kibar olmayacağım’’ Chen Nanxing adama bağırdı.
‘’Benim adım Ye Yufeng. Adımı duyduğunuzu sanmıyorum. Ares Dövüş Salonu merkezinden bir öğrenciyim ve ailenizi çok iyi tanıyorum’’ siyah zırhlı adam söyledi.
‘’Yani Ares Dövüş Salonundansın? Bize saldırmaya cesaret edebilmene şaşmamalı. Geri döndüğümden Huangfu Xiongcheng’e birkaç soru sormam gerekecek’’ Chen Nanxing sinirle söyledi.
Yu Yufeng sakince söyledi ‘’Ares Dövüş Salonu Chen ailesinin dostudur. Gerçekten sana saldırmak istemedim bunun yerine Yedi Bükülmeyi övmek ve seni kurtarmak istemiştim’’
‘’Bizi kurtarmak?’’ Chen Zichen sordu.
‘’Yuvaya gidiyor olmalısınız. Dürüst olmak gerekirse, çoktan oraya girdim. İçeride bulunmuş olduğum yaratık aşırı güçlü. Neredeyse hayatımı kaybediyordum ve hiçbir şey kazanmadım bu yüzden size bir hatırlatma veriyorum’’ Yu Yufeng söyledi.
‘’Minnettarız ama bu bizim işimiz ve Ares Dövüş Salonu ile bir ilgisi yok’’ Chen Nanxing bağırdı ve yuvanın girişine doğru yürüdü.
Chen Zichen, Ye Yufeng’e baktı ve Chen Nanxing’i izlediYe Yufeng’in gerçekten de Ares Dövüş Salonunun bir öğrencisi olup olmadığını bilmiyordu ama yuvadan vazgeçmelerinin bir yolu yoktu.
Ek olarak sonuçta altı evrimleşicilerdi bu yüzden yuva içindeki herhangi bir yaratık ile başa çıkabileceklerine inanıyorlardı.
‘’Ne tarz bir yaratık?’’ Han Sen grubu takip etmedi bunun yerine kuşun sırtındaki Yu Yefeng’e sordu.
‘’Ünlü Jin Bi’nin Chen ailesine ait olduğunu bilmiyordum’’ Ye Yufeng Han Sen’e bir bakış attı. İkisinin de yüzleri zırh ile kaplıydı bu yüzden ikisi de diğerini göremiyordu.
‘’Eğer durum böyleyse yuvaya girmeseniz daha iyi olur. Aksi halde bira para için hayatını kaybedebilirsin’’ Ye Yufeng gülümsedi ve söyledi.
‘’Korkarım ki onların altı tanesinin bir evrimleşici olduğunu bilmiyorsun. Yaratığın altı evrimleşiciyi yaralayabileceğini düşünüyor musun?’’ Han Sen soruşturdu.
Yu Yufeng gülümsedi ve söyledi ‘’Sorgulamana gerek yok. Size söylesem bile yine de bana inanmayacaksınız. Chen kardeşler gibi evrimleşiciler onlardan altı tane olsa bile yaratığı asla yaralayamazlar. Eğer yavaşlarlarsa belki de orada hayatlarını kaybedecekler’’
‘’Sana gelince içeri girmesen daha iyi olur. Yaratık Jin Bi’yi tanımayacaktır’’ Ye Yufeng söyledi ve kuşu yuvanın girişine doğru uçması için kontrol etti.
Ancak sadece girişin dışında durmak istemişti ve içeriye girmek niyetinde değildi. Grubun gelmesini bekliyor gibiydi.
Han Sen girişe geldiğinde, bir grup insan çoktan içeri girmişti. Çok hızlı yürüyorlardı. Görünüşe göre Yu Yefeng’in onlar yapmadan önce yumurtayı kırmasından korkuyorlardı.
Han Sen içeri baktı ve Yu Yefeng ile birlikte girişin yanındaki kayaya oturdu.
‘’Sen içeri girmiyor musun?’’ Yu Yufeng şaşkınlıkla Han Sen’e baktı.
‘’Tehlikeli olduğunu ve gitmesem daha iyi olacağını söylemedin mi?’’ Han Sen sordu.