Super God Gene - 0360
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
YUVANIN İÇİNDEKİ SÜPER YARATIK
Yu Yefeng gülümsemeden bir süre önce şaşırmıştı ve söyledi ‘’Jin Bi hakkında birçok şey duydum ama ne kadar ilginç olduğunu yeni fark ettim’’
Han Sen cevap vermek üzereyken aniden mağaradan karışık ayak sesleri duydu. Han Sen hızlıca aşağıya baktı.
Çok geçmeden, insanlar girişten tırmanmaya başladı. İlk dışarıya gelen bir kağıt kadar solgun bir yüzle Chen Nanxing’ti.Zırhı bir silah ya da pençe tarafından kesilmişti. Kan sızıyordu.
Chen Nanxing’in arkasından da Chen Zichen tırmandı. Chen Nanxing’den biraz daha iyi durumda gözüküyordu. Onun zırhı da kırılmıştı ama Chen Nanxing’in yaraları kadar ciddi değildi. Onun yüzü de karanlıktı.
Chen Zichen’den sonra kimse dışarı çıkmadı. Han Sen aşağı baktı ve hiçbir şey göremedi.
‘’Siz beyler düşündüğümden daha etkileyicisiniz. İkiniz de yuvada baya uzun süre durdunuz’’ Ye Yufeng söyledi.
‘’Bu bir iğneleme mi?’’ Chen Nanxing kötü bir durumdaydı. Ye Yufeng’in sözlerini duyduğunda, tüyleri dikleşti ve ona vurmak istiyordu ama Chen Zichen tarafından durduruldu.
‘’Gerçekten size hayran kaldım ve kinayeli konuşmuyorum. Bir kaç saniye içerisinde neredeyse ölüyorken siz yaklaşık olarak on beş dakika dayanabildiniz ve hala hayattasınız’’ Ye Yufeng ciddiyetle söyledi.
Ye Yufeng’in samimi olduğunu bilen Chen Nanxing’in siniri yatışmıştı. Ancak yuvada fedakârlık yapan dört evrimleşiciyi düşününce, morali bozuldu, dudakları seğiriyordu.
‘’Yaratık ne? Nasıl bu kadar güçlü olabilir?’’ Han Sen kaşlarını çattı ve sordu.
Ye aşağı gitmediğinden kolunun altında birkaç numaranın olması gerektiği düşünen Han Sen aşağı gitmemişti. Belki de Ye Yufeng tarafından çoktan kırılmıştı. Şimdi yuvada gerçekten güçlü bir yaratığın olduğunu öğrenmişti.
Ancak Ye Yufeng doğruyu söylüyordu. Yuvada altmış evrimleşicinin bile yenemeyeceği bir yaratık vardı. Han Sen aniden iki kelimeyi düşündü—süper yaratık.
‘’Bilmiyorum’’ Chen Zichen ve Chen Nanxing Han Sen’i yanıtlama zahmetine girmediklerinden Ye Yufeng söyledi. Daha sonra Yu Yefeng devam etti ‘’Sizlerin de onun ne olduğunu görmediğinize inanıyorum’’
Chen Nanxing dişlerini sıktı ve söyledi ‘’Eğer görebilseydik, kafasını hemen kesecektim’’
‘’Bu yaratık görünmez mi?’’ Han sen yaratığı görememenin ne anlama geldiğini anlamamıştı.
‘’Görünmez değil, çok hızlı. Yuvadaki tüm hücreler arasında koşuşturuyordu. Onun ne olduğunu hiç göremedik’’ Ye Yufeng söyledi. Duraksadı ve devam etti ‘’Tek bildiğim şey onun bir dört ayaklı canavar olduğu’’
Han Sen yuvada daha fazla kalan Chen Zichen ve Chen Nanxing’e baktı. Belki de onların yaratık hakkında bir fikirleri vardı.
‘’Yaratık hakkında az çok aynı şeyi biliyoruz. Dört ayaklı ve siyah bir canavar olmalı’’
Chen Zichen’in sözlerini duyan Han Sen daha da tatmin oldu. Chen Zichen otuzun üzerinde kondisyon indeksine sahip olmalıydı. Yaratığın nasıl göründüğünü o bile söyleyemediğinden, yaratık muhtemelen kutsal kanlı bir yaratıktan daha hızlı olmalıydı. Eğer bir süper yaratık ise o zaman bu Han Sen için harika bir yeni haberdi.
Ancak yaratığın hızını düşünen Han Sen kaçlarını çattı.
Heresy Mantra ve Aşırı Yüklenmeyi kullanırken Han Sen’in kondisyon indeksi Chen Zichen’den biraz daha güçlü olmalıydı. Ancak eğer Chen Zichen yaratığa ayak uyduramadıysa Han Sen de muhtemelen yapamayacaktı.
‘’Acaba benimle yaratığı avlamak ile ilgilenir misiniz?’’ Ye Yufeng aniden söyledi, Chen Zichen, Chen Nanxing ve Han Sen’in dikkatini çekmişti.
‘’Nasıl öldürüleceğini biliyor musun?’’ Chen Nanxing Ye Yufeng’e baktı ve söyledi.
‘’Bir yöntemim var ama yalnız yapamam. Aksi halde, yardımınızı istememe gerek olmazdı’’ Ye Yufeng Han Sen’e baktı ve sordu ‘’Acaba sen bir evrimleşicimisin, Jin Bi?’’
‘’Henüz değil’’ Han Sen gerçeği söyledi.
‘’Ne yazık. Bir evrimleşmemiş isen bu yaratığı görebilecek kadar yeterli olmayacaksın. Eğer bir evrimleşici olsan bile kutsal geno puanını maksimize etmeden yine e bu yaratığı bunun gibi adamlarla öldüremeyeceksin’’ Ye Yufeng direkt söylemedi, Han Sen’in onlarla işbirliği yapacak kadar güçlü olmadığını ima etmişti.
‘’Ya aşağı inmeyi seçersem?’’ Han Sen Ye Yufeng’e sakince sordu.
‘’İyi niyet gösterdim ama eğer intihar etmek istiyorsan, seni durdurmayacağım. Aslında, eğer içeri girmeyi seçersen, bize biraz daha zaman kazandırabilirsin ki bu da bize zarar vermekten daha iyidir’’ Ye Yufeng gülümsedi ve söyledi.
‘’Yöntemin ne?’’ Chen Nanxing Ye Yufeng’e aceleyle sordu. Yaratığı canlı olarak yemek istiyormuş gibi görünüyordu.
‘’Oldukça basit. Yaratık sadece ona vuramayacağımız kadar hızlı. Aslında, Eğer ona vurabilirsek, bizim için onu öldürmek kolay olacaktır’’ Ye Yufeng söyledi.
‘’Saçmalamayı kes. Hepimiz bunu biliyoruz’’ Chen Nanxing bağırdı.
‘’Vurmak için bir yolun var mı?’’ Chen Zichen Yu Yefeng’e baktı ve sordu.
Ye Yufeng sessizce söyledi ‘’Tabi ki. Ama bir şey söylemeden önce kazancımızı nasıl bölüştüreceğimize karar vermeliyiz böylece Ares Dövüş Salonu ve Chen ailesi dost kalmaya devam edebilir’’
‘’Kazançları nasıl bölüştürmemizi öneriyorsun?’’ Chen Zichen Ye Yufeng’e sordu.
‘’Kutsal kanlı yaratığın canavar ruhu onu öldüren kişiye ait olacak. Eti eşit olarak bölüşeceğiz ve yumurtayı ben alacağım’’ Ye Yufeng planını söyledi.
Açıkça planına Han Sen’i dâhil etmemişti.
Ne Chen kardeşler ne de Ye Yufeng Han Sen’i rakip ya da ortak olarak görmüyordu. Hepsi Han Sen’in yapabileceği tek şeyin kutsal kanlı canavarın dikkatini dağıtmak olabileceğini ve öldürmeden önce onlara biraz zaman kazandırabileceğini düşünüyordu.