Super God Gene - 0371
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
Savaşmak İçin Kiraladı
Yurda döndükten sonra Han Sen Huangfu Pingqing’in numarasını aradı ve holografik görüntü içerisinde onu gördü.
Huangfu Pingqing siyah bir balo kıyafeti giyiyordu. Düşük kesim uzun yırtmacı her şeyini gün yüzüne çıkartmıştı. Siyah ve beyazın oluşturduğu zıtlık ise göğüslerini ön plana çıkarıyordu.
‘’Küçük kardeş, bir iyilik için mi beni aradın?’’ Huangfu Pingqing gülümseyerek söyledi.
‘’Ahem,Kız kardeş, bunu söyleyebilecek kadar zeki ve bilgilisin… Kesinlikle Ares Dövüş Salonunu miras alacak en iyi adaysın…’’ Han Sen kuru bir gülümseme ile söyledi. Huangfu Pingqing ile hiç iletişime geçmemişti ve sadece bir şeye ihtiyacı olduğunda onu aradığından kendisini kötü hissetmişti.
‘’Sadece bana ne istediğini söyle. İltifat etmekte hiç iyi değilsin…’’ Huangfu Pingqing sırttı, yüzü çiçek açmış gibi parlıyordu.
‘’Kız kardeş zaman net olacağım. Bana Gladyatördeki VIP bölümü hakkında bir iki şey söyleyebilir misin?’’ Han Sen sordu.
Wang Di Han Sen’e eklenti kutsal kanlı canavar ruhu hakkında bilgi verdikten sonra Han Sen oldukça ilgilenmişti ama hemen Wang Di’nin isteğini kabul etmemişti.
İttifak GodsSanctaury’den farklıydı. Han Sen’in birinci Gods Sanctuary içerisinde karşılaşabileceği en güçlü rakipler sadece yeni evrimleşmişlerdi ve onlar bile Han Sen’e çok fazla tehdit oluşturamazdı. Ancak İttifak içerisinde Han Sen’i öldürme yeteneğine sahip birçok insan vardı ve hiç gevşemeye cesaret edemezdi bu yüzden Huangfu Pingqing’e soruyordu.
‘’VIP bölümüne mi gittin?’’ Huangfu Pingqing aniden sinirlendi ‘’Seni kaç kere uyarmama rağmen mi?’’
‘’Ben değil, okul arkadaşlarımdan birisi’’ Han Sen Huangfu Pingqing’eWang Di hakkındaki her şeyi anlattı. Eğer mümkünse Han Sen ona yardım etmeyi çok isterdi.
Huangfu Pingqing Han Sen’i kaşlarını çatarak dinledi, düşündü ve söyledi ‘’Bu kişiyi çoktan öldü sayabilirsin. Bunun içine dalma’’
‘’Nasıl yani? Eğer savaşı kazanırsa, tüm borçları silinir değil mi?’’ Han Sen sormaya devam etti.
‘’Bu sapkınların kazanmasına izin vereceğini mi düşünüyorsun?’’ Huangfu Pingqing dudaklarını kıvırdı ve söyledi ‘’Sana söyleyebileceğim tek şey oraya gidenlerin katledilmeyi bekleyen bir boğa olduğu. Sadece %1’den daha azı hayatta kalabiliyor’’
‘’Biraz para harcamak istersem onu bundan kurtarmak mümkün olacak mı?’’ Han Sen bunun hakkında düşündü ve sordu. Wang Di’nin ölmesini görmemeyi tercih etmişti.
‘’Bir yılanın avından vazgeçeceğini mi düşünüyorsun?’’ Huangfu Pingqing acımasızca gülümsedi’’ Bu senin için değil. Hiçbir şey yapamayız’’
‘’Ya onun adında savaşırsam?’’ Han Sen deneme maksadıyla sordu. Piyasada neredeyse bulması imkânsız olan bir eklenti kutsal kanlı canavar ruhunun öylece gitmesine izin vermek istemiyordu ve süper yaratıkları avlarken ona büyük yardımı olacaktı.
‘’Onu çok iyi tanıyor musun?’’ Huangfu Pingqing Han Sen’e baktı.
‘’Pek sayılmaz’’ Han Sen Wang Di’nin canavar ruhu karşılığı kiralama önerisini Huangfu Pingqing’e anlattı.
‘’Henüz kabul etmedin değil mi?’’ Huangfu Pingqing kaşlarını çatarak sordu.
‘’Henüz değil. Ama gerçekten de eklenti canavar ruhunu istiyorum. Burada başka bir yol yok mu?’’ Han Sen sordu.
Huangfu Pingqing Han Sen’e gözlerini devirdi ve söyledi ‘’Eğer senin yerinde olsaydım, böyle aptalca bir fikirden vazgeçerdim. Eğer oraya gidersen hayatta kalamazsın. Sana dürüst olayım,Wang Di gibi insanlar aslında evrimleşiciler ile karşılaşılacaklar. Onun adına gidersen aynı şey sana olur. Hala bir şansın olduğunu düşünüyor musun?’’
‘’Bu dolandırıcılık’’ Han Sen kaşlarını çatarak söyledi.
‘’Öyle. Ve bu konuda ne yapabilirsin ki? Bu insanlar o kadar güçlü ki onlarla uğraşmaya ikimizin de gücü yetmez. Sadece bu fikirden vazgeç’’ Huangfu Pinqging söyledi.
‘’Eğer gidecek olsaydım, rakibim ne tür bir evrimleşici olurdu’’ Han Sen düşündü ve sordu.
‘’Ciddi değilsin değil mi? Bir evrimleşiciyi yenebileceğini düşünüyor musun? Herhangi bir evrimleşici bir evrimleşmemiş kişiden çok daha güçlüdür, özellikle yaşam ve ölüm savaşı gibi bir yerde. Rakibin kendini geri tutmayacaktır çünkü kimse kendi hayatını riske atmaz’’ Huangfu Pingqing Han Sen’e dik dik baktı.
‘’Eğer rakibim yeni evrimleşmiş birisi ise belki kazanabilirim’’ Han Sen sakince söyledi.
Huangfu Pingqing Han Sen’e uzun bir süre baktı ve söyledi ‘’Sana bir video yollayacağım. Eğer bu kişiyi öldürmek için yeterliliğe sahip olduğunu düşünüyorsan o zaman gidebilirsin’’
Han Sen kısa videoyu kabul etti. Oynatmaya tıkladı ve ringde iki adamın savaşını gördü. Bir adam bir kule kadar güçlüydü. En az 2,6 metre boyundaydı. Aşırı kaslı vücudu onu Iron man gibi gösteriyordu.
Rakibi tarafından kullanılan canavar ruhu silahı derisi üzerinde sadece ince bir çizik bırakmıştı. Kaslı adam daha sonra rakibini kaldırdı ve zavallı adamı bir tavuğu parçalarmış gibi böldü. Kan deliler gibi yağıyordu.
Ringin dışındaki seyirciler heyecanla bağırıyor ve korkuluklara vuruyorlardı.
Daha sonra başka bir video daha izledi. Ana karakter yine son derece kaslı olan adamdı. Rakibi bu sefer hemen kafasını kaybetmişti.
Tüm video klipleri aşağı yukarı aynıydı. Bu adamın tüm rakipleri çıplak elleri tarafından parçalara bölünmüştü. En güçlü kişi bu adamın önünde kaderi ile karşılaşmadan önce en fazla yarım saat dayanabilmişti.
‘’Bu kişi kim?’’ Han Sen videoyu kapattı ve Huangfu Pingqing’e sordu.
‘’Kim olduğu önemli değil. Anahtar nokta ölüm ve yaşam savaşına girersen, büyük olasılıkla rakibin o olacak’’ Huangfu Pinqqing söyledi.
Aslında Huangfu Pingqing biraz abartıyordu. Sapkınlar daha az eğlenceli olacak sayıda ölümler yerine daha yavaş ve kanlı savaşları izlemekten zevk alırlardı. Bu nedenle evrimleşmemişler için bir rakip baktıklarında tüm geno puanlarını maksimize etmeyerek evrimleşmiş bir evrimleşiciyi tercih ederlerdi. Bu şekilde evrimleşmemiş kişinin mücadele etmesi için biraz şansı olurdu. Ancak Huangfu Pingqing’in Han Sen’e gösterdiği adam zirvedeki bir evrimleşiciydi,acımasızlığı ile ünlüydü ve bu yüzden de sapkınlar arasında popülerdi.
Adam her evrimleşmemiş kişi için değildi. Huangfu Pingqing’in bunu Han Sen’e söylemesinin nedeni hayatını riske atmasından vazgeçirmekti.
‘’Savaşa girersem rakibimin bu adam olacağından emin misin?’’ Han Sen ciddiyetle sordu.
‘’Tabi ki’’ Huangfu Pingqing kararlı bir şekilde söyledi. Han Sen’in hiç şansı olmasını istemiyordu.
‘’Tamam, o zaman. Wang Di yerine savaşa girmeye karar verdim’’ Han Sen’in sakin sözleri Huangfu Pingqing’i şaşkın ve suskun bir hala getirdi.