Super God Gene - 0377
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
Dev Salyangoz
Han Sen ve Zhu Ting dağın dibindeki bir kayanın arkasında saklanarak grubun geri kalanının yaratığı aşağı çekmesini bekliyorlardı.
Han sen, dap ve orman manzarasından etkilenmişti.
‘’Yaratığı görmek üzereyiz. Eminim ki şuanda bana hangi tarz bir yaratık olduğunu söyleyebilirsin’’ Han Sen Zhu Ting’e söyledi.
Yolda grup yaratık hakkında Han Sen’e hiçbir şey söylememişti bu yüzden Han Sen hala hiçbir şey bilmiyordu.
Zhu Ting gülümsedi ve söyledi ‘’Bilip bilmemen önemli değil. Tek ihtiyacın olan onu bıçaklamak ve geri kalanı senin endişelenmen gereken bir şey değil’’
‘’Yaratık bıçaklanmak için beni bekliyor olmayacak değil mi?’’ Han Sen kaçlarını çattı ve söyledi.
‘’Az çok öyle’’ Zhu Ting doğal bir şekilde söyledi.
Han Sen şaşırdı. Yaratığın bir süper yaratık olup olmadığından şüpheleniyordu. Süper bir yaratık bıçaklanmak için nasıl bekleyebilirdi.
Zhu Ting hiçbir şey söylemediğinden Han Sen sormayı bıraktı ve dağa baktı.
Başlangıçta Han Sen çok fazla gürültü olacağını düşünmüştü. Ancak hiç savaşma ya da kükreme sesleri duymadı, bu hayal ettiği şey değildi.
Birkaç saat içerisinde Han Sen dağdan gelen bir grup gördü. Çok yavaşlardı ve sürekli duraksıyorlardı. Çok uzakta olduklarından ve Han Sen’in önü ağaçlar tarafından kapatıldığından, ne yaptıklarını söyleyemiyordu.
Han Sen daha net görebilmek için bir kenara yürürken Zhu Ting onu çekti ve söyledi ‘’Dur. Oraya saklan ve Yang Yongcheng’in onu buraya çekmesini bekle. Bu yaratığın çok güçlü görüş yeteneği var. Eğer seni görürse, her şey mahvolur’’
Han Sen daha da meraklanmıştı. Ne tarz bir yaratık olduğunu merak ediyordu.
Han Sen’in bunu söylemesinin bir yolu yoktu bu yüzden beklemek zorunda kalmıştı.
Grup yavaş yavaş yaklaştı. Bir süre sonra Han Sen onları takip eden yaratığı gördü ki bu da Han Sen’i oldukça şaşırtmıştı.
Yaratık bir araba boyutunda dev salyangozdu. Kabuğu bir parça yeşim gibi yarı saydamdı ve kabuğunun altındaki eti de yanan ateş gibi kırmızıydı. İki gözü bir arabanın farları kadar büyüktü.
Salyangoz grubun geri kalanını kovalıyordu ama hızı çok fazla değildi. Gerçek bir salyangozdan çok daha hızlı olmasına rağmen, bir sıradan yetişkin insan kadar hızı vardı. Bu adamları yakalayabilmesinin imkânı yoktu.
Farklı bölgelerde dururken Yang Yongcheng ve takımı ok atıyor ve dev salyangoza hançerler fırlatıyorlardı, yaratığı kendilerinden uzak tutmaya çalışıyorlardı.
Ancak, tüm silahlar temelde onun eti ve kabuğu üzerinde işe yaramazdı.
Silahlar kırmızı ete çarptıklarında bir lastiğe çarpmış gibi geri sekiyordu. Geri sekme hızları kaplumbağa çarptığı hızdan bile daha fazlaydı.
Dev salyangoz çok güçlü gözükmesine rağmen, dikkatli görünmek anlamsızdı. Han Sen bu adamların gidip onu bıçaklaması yerine neden bu yaratığı buraya çektiklerini merak etmişti.
Han Sen kafası karışmış hissetmesine rağmen, grubun bunu bir nedenden dolayı yaptığını biliyordu. Bu nedenle Han Sen sabırla bekliyordu.
‘’Hareketsiz kal. Yaratığı kayalıklara kadar çekmelerini bekle. Bir kez bıçaklama şansın olacak. Hızlı olmayı unutma. Bıçakladıktan sonra, yaralansın ya da yaralanmasın, hemen geri çekil. Tereddüt etme’’ Zhu Ting Han Sen’e tekrar söyledi.
Han Sen kafa salladı ama dev salyangoz hakkında daha da meraklanmaya başladı. Han Sen Zhu Ting’i korkutacak kadar hangi yetenekleri olduğunu merak ediyordu.
Hızına dayanarak Han Sen salyangozun ne kadar korkutucu olabileceğini hayal edemiyordu.
Salyangoz kayalıklara yaklaştığında Han Sen lanetli kurt hançerini çağırdı ve salyangozun geçmesini beklerken kayaya yaslandı.
Zhu Ting de nefesini tutmuş ve kayaya yaslanmıştı.
Çok geçmeden dev salyangoz kayalığa geldi. Yanından geçerken anlaştıkları sinyal olarak Yang Yongcheng fısıldadı. Han sen hemen elinde hançerle kayanın etrafından döndü. Dev salyangoz etek gibi kabuğun altındaki bir parça kırmızı eti ortaya çıkaran sırtını Han Sen’e dönmüştü.
Hançer hemen ete değdi. Hançer dokunmadan önce salyangoz bir şey hissetmiş gibiydi ve kuyruğunu çekmeye çalıştı. Ancak çok geçti. Siyah hançer çoktan eti kesmişti ve ayak uzunluğunda bir yara bırakmıştı. Han Sen sığır eti ten donlarını kesmiş gibi hissetmişti. ET kesilmiş olmasına rağmen yara o kadar derin değildi ve salyangoz hızlıca kabuğunun içine saklandı, yere bir kan havuzu bırakıyordu.
Han Sen hançeri ile kabuğa vurdu, onu kesmeye çalışıyordu.
‘’Kaç!’’ Zhu Ting şok oldu ve sinirlendi. Han Sen kesimi yapmadan önce bağırdı ve Han Sen’i geri çekti.
Aniden kabuğunun içine saklanmış salyangoz dışarı çıktı ve Han Sen’e doğru uçtu. Vücudu kırmızıydı ve kanatlı bir yılana benziyordu.