Super God Gene - 0384
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
Kader
Han Sen, Zhu Ting’in ona söylediklerinin ne kadarının gerçek olduğunu bilmiyordu. Çok fazla şey
öğrenmiş olmasına rağmen, hala sormak istediği çok fazla soru vardı.
Zhu Ting Han Sen’e bu sözleri söyledikten sonra ikinci gece Zhu Ting bağlı olduğu özel iplerden
kaçmayı başardı. Onu izlemekten sorumlu olan kişi cildinin üzerindeki siyahlıklarla olay yerinde
ölmüştü. Açıkça gardiyan zehirlenmişti.
Zhu Ting grubun geri kalanlarına yakın tutuluyordu ama hiç kimse bir ses duymamıştı. Gardiyan da hiç
ses çıkarmamış ya da hareket etmemişti. Yang Yongcheng Zhu Ting’i izleme sırası geldiği zaman
cesedi bulmuştu.
‘’Lanet olsun’’ Yang Yongcheng’in yüzü sertleşti.
Han Sen de kaşlarını çattı. Zhu Ting’i küçümsemişti. Böyle bir ruh ile Zhu Ting’in ilk gece kaçması
gerekiyordu. Ancak Han Sen’e bu sözleri söyleyene kadar kasten beklemişti.
İnanç Shelter’ine geri döndükleri zaman Ning yue çoktan gelmişti. Yang Yongcheng Ning Yue’ye
olanları anlattığı zaman Ning Yue sadece gülümsedi ve Han Sen’e adamlarını kurtardığı için teşekkür
etti. Ayrıca Ning Yue Han Sen’e Han Yan’ın bir lüks bir okula kabul edilmesi için gerekli olan tüm
prosedürlerin tamamlandığını söyledi.
Daha sonra Ning Yue her şeyi hazırladı ve ilkel orman için tekrar ayrıldı. Bu süre boyunca lanetli kurt
hançeri hakkında hiçbir şey söylemedi. Canavar ruhunun hangi canavara ait olduğunu da sormadı.
Sanki Ning Yue hançere hiç ilgi duymuyordu ve sadece Han Sen’in yaratığı onlarla öldürmesini
istiyordu.
Han Sen Ning Yue’nin sabrına hayran kalmıştı, ya gerçekten de Ning Yue’nin hançer ile hiç ilgisi yoktu
ya da sadece numara yapıyordu. Böyle bir sabır gerçekten de nadir bir yetenekti. Ning Yue gibi
insanlar her zaman beklenmedik bir anda ölümcül bir saldırı başlatırlardı.
Bu sefer, ilkel ormana giden grup geçen seferden daha ufaktı. Ning Yue ve Han Sen dahil sadece beş
kişilerdi. Beş kişiden ikisi yeni adamlardı bu yüzden Han Sen sadece Yang Yongcheng ve Ning Yue’yi
tanıyordu.
Üç kişi de süper geno puanlarını maksimize etmişlerdi. Ayrılmadan önce hepsi Shelter içindeki evrim
havuzunda evrimlerini tamamladılar ve evrimleşici oldular.
Ning Yue yaratığı çok fazla öldürmek istiyor gibi görünüyordu. Han Sen ne yapması gerektiğini
hesaplıyordu.
Ning Yue’nin yaratığı öldürmesine yardım etmesinin imkanı yoktu. Han Sen son vuruşu yapacak olan
kişinin kendisi olduğunda emin olmasına rağmen birisinin yaşam özünü görmesi konusunda isteksizdi.
‘’Doğal şekilde olan altın hırlayan köpek haricinde diğer süper yaratıkların bedenleri yok olacak. Eğer
grubun geri kalanından uzak durabilir, son vuruşu yapar ve hiç kimse görmeden yaşam özünü
alabilirsem onlar sadece bedeninin nerede olduğunu merak edeceklerdir’’ Han Sen plan yaptı.
Ning ailesi dost ya da düşman olabilirdi. Han Sen’ e göre babasının ölümünde en büyük şüpheliler
onlar olduklarından yardım etmeyecekti.
Ning Yue’nin sağlık durumu çok iyi olmadığından, bir bineğe binerken bile çok fazla öksürüyordu, bu
yüzden grup daha öncekinden çok daha yavaştı.
Bir mola sırasında Han Sen kazandığı canavar ruhlarına odaklandı.
Canavar ruhlarının arasında, nasıl kullanılacağını bilmediği tek böcek şövalyeydi.
Han Sen Görsel ikiz canavar ruhu hakkında bilgiyi hiçbir yerde bulamamıştı.
Çok nadir bir canavar ruhu olduğu kesindi. Ancak Han Sen nasıl kullanılacağını bilmiyordu bu da şaşkın
hissetmesine neden oluyordu.
Han Sen bir çok yol denemişti ama böcek şövalyeyi hiç çağıramamıştı.
Görsel ikiz? Nasıl çalışır? Belki öldüğümde benim yerime yaşayabilir? Ya da benim için dublör gibi
davranabilir mi? Han Sen aklında böcek şövalyeyi izlerken düşündü.
Han Sen bunları düşünürken su almak için dereye gitti. Su üzerindeki yansımasına bakarken aklına bir
şey geldi.
Böcek şövalye ile savaşırken canavar sürekli göle gidiyordu. Yaratık orada banyo yapıyor gibi
görünmüyordu, çünkü dere o kadar sığdı ki binek hayvanını sürerken sadece ayakları ıslanacaktı.
Görsel ikiz, belki böcek şövalye göle su için değil de yansıma için gidiyordu? Bu düşünce ile Han Sen’ın
kalbi yerinden oynadı.
‘’Lanet olsun! Bu çok basit ama şimdiye kadar hiç aklıma gelmedi. Ne kadar da aptalım’’ Han Sen
sudaki yansımasına bakarken neredeyse bağırıyordu.
Düşüncesini hemen test etmek istedi ama grubun geri kalanı hala yakınlardaydı. Han Sen kendisini
sakinleştirdi, kampa döndü ve suyu kaynatmaya başladı.
Han Sen suyu kaynatırken düşünceleri daha da şiddetlenmişti, böcek şövalye hakkında meraklıydı.
Eğer düşündüğüm doğruysa o zaman Jin Bi’nin kimliği konusunu çözebilirim. İkinci Gods Sanctuary’ye
gitmeden önce Jin Bi’nin sahip olduğu canavar ruhları halka geri döndürülebilir .Kimse bir daha Jin Bi
olduğumu tahmin edemez. Han Sen kendi kendine düşündü.
‘’Han Sen gergin olmana gerek yok. Diğerleri yaratığın dikkatini dağıtır ve senin güvende olduğundan
emin olurlar. Tek yapman gereken ölümcül vuruşu doğru zamanda yapmak. Hayatım üzerine garanti
ederim ki dördümüz hayatta olduğumuz sürece yaratık sana asla zarar veremez’’ Ning Yue
gülümseyerek Han Sen’e söyledi, yaratıktan korktuğundan Han Sen’in aklının karışık olduğunu
düşünüyordu.
‘’Çok teşekkürler Bay Ning’’ Han Sen açıklama yapmak istemedi.
‘’Beni Ning Yue diye çağır lütfen’’ Ning Yue söyledi ve tekrar öksürmeye başladı. Ağzını mendil ile
kapattı ve söyledi ‘’Han Sen kadere inanır mısın?’’
‘’Biraz’’ Normal bir insan gibi Han Sen de kadere hürmet ediyordu ama buna tamamen inanmıyordu.
‘’Belki de buna inanmazsın ama seni ilk gördüğümde arkadaş olacağımıza inanıyordum’’ Ning Yue
gülümsedi ve söyledi ‘’Benim büyük büyükbabamın da Han ailesinden iyi bir arkadaşı vardı. O büyük
büyükbabamın hayatını kurtardı. Belki de böyle biz de arkadaş olabiliriz ve bu sefer seni kurtarmama
izin verirsin’’
Han Sen sersemlemişti bir anda milyonlarca düşünce kafasından geçti.