Super God Gene - 0390

Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan

Görmeden  Kutsal Kanlı Yaratık Öldürmek

Bir grup insan Şeytan Çölünde devam etti. Geceleri mola verdikleri zaman Yuan gençlerin yanında
olmadığı zaman Han Sen’e fısıldadı ‘’Kardeş, Hai Yun büyük babası Hai Mingwei yüzünden kibirli. Onu
kafaya takma’’
‘’Senatör Hai Mingwei?’’ Han Sen bunu duyduğunda şaşırdı. Hai Mingwei bir senatör ve yarı tanrıydı
muhtemelen tüm insanlık arasındaki en iyi savaşçıydı. Han Sen Gods Sanctuary’ye girdiği zaman Hai
Mingwei kutsal kanlı bir yaratığı öldüren ilk yarı tanrı olmuştu.
Şimdiye kadar kimse bunu tekrar başaramamıştı. Hai Mingwei şimdiye kadarki en iyi savaşçıydı ve
İttifak’ın muhtemel en büyük başkan adayıydı.
Han Sen Hais adında bir antik dövüş sanatını miras alan klanlardan birisi olduğu söylentisini duymuştu
bu da Hai Mingwei’nin nasıl bu seviyeye ulaştığını açıklıyordu.
Yuan kafa salladı ve söyledi ‘’Hai Yuan onun tek nesli, bu yüzden bütün klan eğitimini çok ciddiye
alıyor. Steel Armor Shelter’e rastgele atandı, Qing ailesi ve benim ailem onu güvende tutmamızı
söyledi. Ona bir şey olursa ikimizde sorumlu tutulacağız.Sadece onu aldırma, kardeş’’
Han Sen kafa salladı. Zaten Hai Yun’u ciddiye almamıştı. Ancak merakla sordu ‘’Gerçekten de Hais
antik dövüş sanatlarını miras almış mı?’’
Yuan dudaklarını kıvırdı ve söyledi ‘’Senatorların çoğunun Gods Sanctuary’e girdiklerinde onlara
büyük avantaj sağlayan antik dövüş sanatları ile bir ilgisi var. Aksi halde hiçbir avantajları olmayacaktı.
Basitçe savaşlarının hepsi kendi evlerinde’’
‘’Bunu bilmek güzel’’ Han Sen bunları ilk kez duyuyordu bu yüzden oldukça ilginç bulmuştu ve Yuan’a
birkaç soru daha sordu.
Yuan daha fazla bir şey bilmiyordu. Aile üyelerinin bazıları evin içindeydi. Senato hakkında bazı şeyler
bilmesine rağmen bunlar çokta önemli değildi. (Evin içinde derken miras almış)
Yola tekrar koyuldukları zaman Hai Yun son derece aktifti, gördüğü neredeyse tüm yaratıkları
öldürüyordu. Kondisyonu harikaydı ve kullandığı teknikler etkileyiciydi, Han Sen daha önce bunları hiç
görmemişti. Muhtemelen Hais’in sırrıydı.
Hai Yun her yaratık öldürdüğü sefer Han Sen’e meydan okuyan bakışlar attı. Ancak Han Sen sakin
kaldı sanki hiçbir şey görmemiş gibi davranıyordu.
Hai Yun’un öldürdüğü en büyük şey bir iki mutant yaratıktı bu da Han Sen’in hiç ilgisini çekmiyordu.
Bir çocuk oyunu oynama havasında değildi.
Çölde üçüncü gün yürürken Han Sen ufka bakarken aniden şaşırmış görünüyordu. Binek hayvanını
durdurdu ve yayını ve kemikli balık yayını çağırdı.
‘’Kardeş ne oldu?’’ Han Sen’in bu şekilde davrandığını gören herkes alarma geçti. Ancak yakında hiçbir
şey göremediler.
‘’Siyah tüylü canavarlar. Kral da orada ‘’ Han Sen ufku işaret etti ve söyledi.
Han Sen oldukça mutlu olmuştu. Bu geçen sefer siyah tüylü canavarlarla karşılaştığı yerden çokta
uzak değildi. Onları tekrar görmesi mükemmeldi. Bu fırsatı asla kaçırmayacaktı.

Grubun geri kalanı Han Sen’in işaret ettiği yere baktı. Tek görebildikleri siyah noktalardı.
‘’Gerçek olup olmadığını merak ediyorum. Yaratıklar çok uzakta. Eğer onları görebilsen bile, yayını
çıkarmanın amacı ne? Böyle bir mesafeden kutsal kanlı bir tanesini bırak bir sıradan yaratığı bile
yaralayamazsın’’ Hai Yun dudaklarını kıvırarak söyledi.
Han Sen cevap vermedi bunun yerine yayın ipini sonuna kadar çekti. Bir süre ufka hedef aldıktan
sonra, Han Sen aniden kemikli balık okunu attı.
Gri bir gölge gökyüzüne doğru uçtu ve insanların görüş açısından hemen kayboldu. Okun nereye
gittiğini kimse bilmiyordu.
Bir süre sonra uzaktan bir karga çığlığı duyuldu. Grup havaya uçtu. Yuan Han Sen’e baktı ve sordu
‘’Kardeş, vurdun mu?’’
Han Sen heyecanla kafasını salladı. Zihnindeki ses onu çok mutlu etmişti, ne söyleyeceğini bilmiyordu.
‘’Kutsal kanlı siyah tüylü canavar kralı öldürüldü. Siyah tüylü canavar kralı canavar ruhu kazanıldı. Sıfır
ile on arası kutsal geno puanı kazanmak için etini ye’’
Han Sen canavar ruhu kazandığı için şaşırmıştı. Son zamanlarda şansının düzeldiğini hissediyordu.
‘’Kardeş, gerçekten de kutsal kanlı siyah tüylü canavarı öldürdün mü?’’ Qing ne olduğuna
inanamıyordu. Siyah tüylü canavarın neye benzediğini bilmediğinden geniş gözlerle bakıyordu.
Han Sen kafa salladı. Hai Yun homurdandı ve okun düştüğü yere binek hayvanını sürdü. Canavarları
görmeden kutsal kanlı kralın öldürüldüğüne inanmayacaktı.
Yuan ve Qing,Hai Yun için endişelendiler ve hızlı bir şekilde herkesi peşinden gitmesi için çağırdı. Bir
grup insan bölgeye yaklaştı ve sonunda havada çığlık atarak dönen siyah tüylü canavarlar kasırgası
gördüler.
Kasırganın merkezinde 30 metre uzunluğunda bir kaya duruyordu. Kayanın üzerinde Han Sen’in attığı
ok ile kazığa oturtulmuş dev siyah tüylü canavar vardı.
Hai Yun’un gözleri genişledi ve inanamadı. Grubun geri kalanı da afallamıştı. Kutsal kanlı bir yaratığı
bin altı yüz metre uzaktan öldürebilmek için Han Sen ne kadar güçlü olmalıydı?
‘’Birinci Gods Sanctuary’de seninle eşleşebilecek birisinin olduğuna inanmıyorum’’ Yuan hayranlıkla
söyledi.
Hai Yun Han Sen’e karmaşık duygularla baktı. Başlangıçta Han Sen’i pek kaile almamıştı ama aniden
Han Sen ile kendi arasında devasa bir boşluk olduğunu fark etmişti. Kutsal kanlı yaratığı görmeden
bile Han Sen onu öldürmüştü, bu Hai Yun’un yüzüne sert bir darbe olmuştu.
‘’İttifak içerisinde çok fazla usta var. Bu hiçbir şey’’ Han Sen doğal bir şekilde söyledi ve hızlıca siyah
tüylü canavarların içine daldı, canavar kralını bedenini almaya çalışıyordu.
Grubun geri kalanı da koştu. Canavar kralının önderliği olmadan siyah tüylü canavarlar kaos içindeydi.
Çoğu uçup gitmişti ve insanlara saldıran birkaçı da öldürülmüştü.
Han Sen hızla kayaya daldı ve kemikli balık okunu geri aldı. Kara tüylü canavar kralın gövdesi hemen
yere düştü ve toz havalandı.
Han Sen bedeni almadı bunun yerine altın kaya solucanı kralını çağırdı. Siyah tüylü canavar kralının
bedenini işaret etti ve solucan kralı hemen kendisini heyecanla fırlattı.

Son zamanlarda, altın kaya solucanı kralı durmadan yiyordu. Kutsal kanlı yaratıkların eti dışında bütün
etlere ilgisini kaybetmişti. Han Sen solucan kralın evrimleşme zamanının geldiğini düşünüyordu. Siyah
tüylü canavarın bedeni büyüktü. Han Sen’in kutsal geno puanı kazanması uzun zaman alacaktı. Tüm
bedeni solucan kralı ile beslemenin daha iyi olacağını düşünmüştü.