Super God Gene - 0395
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
Süper Et
‘’Öldür’’ Birçok kişi bir ağızdan bağırdı, altın hırlayan köpeğin öldürülmesini istiyorlardı ve bu canlı
kanlı Han Sen olsa bile. İnsanlar Birinci Gods Sanctuary’de böyle bir acımasızlığı hiç
deneyimlememişlerdi. Ailelerinin ve arkadaşlarının kanı onları sinirlendirmişti.
Dört kanadını vızıldatan altın kaya solucanı kralı hızlıca altın hırlayan köpeğin peşinden gitti. Aslanı
yakalamak üzereyken, Han Sen kasten yavaşladı çünkü kimsenin altın hırlayan köpeği öldürdüğünü
görmesini istemiyordu. Han Sen altın hırlayan köpeğinde diğer süper yaratıklar gibi yok olup
olmayacağını merak ediyordu, bu da diğer insanları şüphelendirirdi.
Han Sen bu noktada altın hırlayan köpeği öldürebileceğinden emindi. Yapması gereken tek şey altın
hırlayan köpeğin ıssız bir yere koşmasını beklemekti.
Kör altın hırlayan köpek artık hangi yöne gittiğini söyleyemezdi. Gözleri kanıyordu ama kan yaralarına
geri dönüyordu. İyileşiyor gibiydi.
Bang! Bang!
Tüm kayalar ve ağaçlar altın hırlayan köpek tarafından uçuruldu. Yaratık sonunda karanlık bataklığa
girdi.
‘’Daha derine git!’’ Han Sen yaratığın en az insan olan yere girdiğini gördüğünde onu öldürmek için
mükemmel bir fırsat yarattığı için mutlu oldu.
Altın hırlayan köpeği karanlık bataklığın içine doğru kanatları ile takip eden Han Sen aslanın yolunun
önündeki tüm yaratıkların ya ölü ya da ittirilmiş olduklarını gördü.
Bir süper yaratığın kondisyon seviyesi diğer yaratıklardan çok daha yüksekti. Kör olmasına rağmen
bile, süper canavar ruhu silahı olmadan kimse onu yaralayamazdı.
Altın hırlayan köpeğin kimsenin olmadığı bataklığın derinliklerine girmesini izleyen Han Sen daha fazla
tereddüt etmedi ve altın kaya solucanı kralına kör hırlayan köpeğe gitmesini emretti.
Dört kanadı uğuldayan altın kaya solucanı kralı dikenli kuyruğu ile altın hırlayan köpeği boğdu. Kuyruk
yaratığın boynunu deldi ve kan akmaya başladı.
Bu arada kaya solucanı kralının sekiz keskin pençesi altın hırlayan köpeğin kafasını bastırdı,
kafatasının içini bıçaklıyordu.
Altın hırlayan köpek çaresizce bağırdı, altın kaya solucanını pençeleri ile vurmaya çalışıyordu. Ancak,
sadece metalin metale vurma sesi yapabiliyordu.
Han Sen siyah tüylü kanatları çağırdı, havada süzüldü ve evcil hayvanını altın hırlayan köpekle
savaşırken izledi.
Süper evcil hayvanın içerisindeki süper evcil hayvan zırhı yenilmezdi. Altın hırlayan köpek altın kaya
solucanını yaralayamamıştı bile. Bunun yerine altın kaya solucanı tarafından avlandı ve sekiz keskin
pençenin saldırılarına maruz kaldı.
Altın hırlayan köpeğin altın saçları pençeler tarafından tıraş edildi ve kanlı yaralara kafasında çizikler
oluştu, perişan bir halde görünüyordu.
‘’Hadi bitirelim!’’ altın kaya solucanı kralının gerçekten de altın hırlayan köpeği öldüremediğini gören
Han Sen hançeri kavradı ve altın hırlayan köpeğin karnına doğru koştu.
Han Sen’in ellerinde lanetli kurt hançeri altın hırlayan köpeğin karnında bir düzine ayak uzunluğunda
bir kesik yaptı. Altın kan bir kaplıca gibi fırladı, iç organlar birbirine karıştı.
Kükreme!
Altın hırlayan köpek bağırdı, pençelerini salladı ve düşmanını öldürmeye çalıştı. Ancak, artık
düşmanının nereden olduğunu söyleyemiyordu.
Kanı vücudunu terk ettikçe, altın hırlayan köpek hızlıca zayıfladı. Han Sen kafasının üzerine zıpladı ve
kafasına bıçağı sapladı, ve daha hızlı ölmesine yardımcı oldu.
Sonuçta, altın yetiştirici annesi kadar güçlü değildi. Sadece lanetli kurtla aynı seviyedeydi. Yenilmez
büyük altın hırlayan köpeğe kıyasla hala çok fazla eksiği vardı.
Altın hırlayan köpek annesi kadar güçlü olsaydı, Han Sen Steel Armor Shelter’in yaratık tarafından
ezilmesinden korkardı. O noktada Han Sen onu durdurabileceğini garanti edemezdi.
‘’Süper yaratık altın hırlayan köpek öldürüldü. Altın hırlayan köpek canavar ruhu kazanıldı. Yaşam özü
mevcut. Eti yenilebilir’’
Ölü altın hırlayan köpeği izleyen Han Sen şaşkındı. Bu sefer ses öncekinden farklıydı. Han Sen altın
hırlayan köpeğin canavar ruhunu kazandığı için mutluydu. Ancak birkaç süper yaratık öldürdükten
sonra bu ilk defa bir yaratığın bedeninin kaybolmayışıydı.
Ek olarak ses ona zaten bir süper yaratığın etinin yenmeyeceğini söylemiştim ama bu sefer ses farklı
söylüyordu. Eğer et gerçekten de yenilebilir ise Han Sen neden sesin ona neden süper geno puanları
getirebileceğini söylemediğini merak etmişti.
Sonuç olarak ses biraz garipti. Han Sen kaşlarını çatarak yaratığın vücudunu izledi.
‘’Altın hırlayan köpek diğer yaratıklardan farklı’’ Han Sen hızlıca bu konuyu unuttu. Süper canavar
ruhu, yaşam özü kazandığından çok sevinçliydi ve bir de altın hırlayan köpeğin eti vardı. Han Sen ne
kadar şanslı olduğuna şaşırdı.
Han Sen son zamanlarda ne kadar şanslı olduğunu düşündüğünde tüm şansını kullandığını
varsayıyordu. Ancak yine de canavar ruhu kazanmıştı ve hatta bir süper yaratık bedeni de almıştı.
Han Sen daha fazla tereddüt etmeye cesaret etmedi. Altın hırlayan köpeğin bedenini lanetli kurt
hançeri ile kesti ve yaşam özünü çıkardı.
Han Sen kafasındaki altın kristali bulmak için neredeyse tüm bedeni parçalamıştı. Altın kristal
annesinden çok daha küçük olmasına rağmen, yine de hala bir basketbol topu büyüklüğündeydi.
Han Sen hızlıca kristali yaladı. Altın sıvıyı içerken, tüm vücudunun yandığını hissetti. Vücut hücreleri
güç ile dolmuştu, tüm bedenini daha da güçlendiriyordu.
‘’Altın hırlayan köpek yaşam özü tüketildi. Bir süper geno puanı kazanıldı’’
Harika sesi zihninde duyan Han Sen neredeyse yüksek sesle gülüyordu. Kristali daha hızlı yaladı.
Sesin kendinin yeni kazandığı süper geno puanlarını söylediğini duyan Han Sen dünyanın zirvesinde
olduğunu hissetti.
Altın hırlayan köpeğin yaşam özü Han Sen’e başka sekiz süper geno puanı daha kazandırmıştı. Han
Sen’in şu anda altmış süper geno puanı vardı.
Yaşam özünü bitirdikten sonra Han Sen daha önce hiç bu kadar mutlu olmadığını hissetti. Daha sonra
altın hırlayan köpeğin etini eline aldı.
‘’Et yenilebilir olduğundan, bana süper geno puanı kazandırması gerektiğine inanıyorum. Bu yaratığın
bedeni o kadar büyük ki, ne zaman bitirebileceğimi merak ediyorum’’ altın hırlayan köpeğin kendi
tarafından parçalanmasını izleyen Han Sen endişeliydi.
Önündeki herhangi bir parça kendisinden daha uzundu. Han Sen nasıl yiyebileceğini merak etti.
‘’İlk önce denememe izin ver’’ Han Sen yumuşak parçalardan birisini aldı ince bir dilim yaptı.
Pişirmeden Han Sen çiğ yemeye karar verdi.