Super God Gene - 0410
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
Musibet Goblinleri
Bu dağın da zirvesi karlarla kaplı olmasına rağmen, daha yüksek ve Han Sen’in hatırladığından daha dikti.
Ateş Kuş’unun olduğu yer bir volkan gibi görünüyorken bu çok daha kayalıktı.
‘’Bir hata mı ?’’ Han Sen üzgündü çünkü her şeyi boşa harcamıştı ve yanlış bir yerle sonlanmıştı.
‘’Daha da uzağa gidemeyiz. Önümüzdeki habitat Musibet goblinlerine ait. ‘’Jia Changfeng yola liderlik ediyordu, durdu ve herkesin duraksamasını istedi. Han Sen altın hırlayan köpeğin sırtından atladı, diğerleri ile kum tepesine tırmandı ve dağa doğru baktı.
Dağ çoraktı. Hiçbir bitki büyümüyordu. Çölde bile yine de nadir bir görüntüydü.
Çöldeki beyaz kumdan farklı olarak dağın üzerindeki kayalar siyahtı. Sadece dağın zirvesi beyaz karla kaplıydı.
Siyah dağın duvarlarında, tripofobi (çok delikli şeylerden korkma)’si olan bir kişi kalın benekli bir çok noktadan kusardı.
Deliklerden çıkan bir kol kadar kalın birçok kırmızı kırkayak vardı. Kırkayaklar yaklaşık 2 metre uzunluğundaydı ve çok çirkin görünüyorlardı, dağın duvarlarında sürünüyorlardı.
Han Sen onlara yakından baktı. Kırkayak gibi gözükmelerine rağmen, kırmızı kemiklerden yapılmış bedenlerinin her iki sonunda da üçgen bir kafa vardı. Her kemik sadece üç parmağı olan bir çift kırmızı elle bağlanmıştı. Hareket ettiklerinde, ufak eller ürpertici gözüken kırkayakların ayakları gibi hareket ediyordu.
Dağın üzerindeki bazı delikler özellikle genişti, yaklaşık 1 metre çapındaydı. Han Sen büyük deliğe baktı ve dev bir musibet goblinin sürünerek ilerlediğini gördü. Musibet goblini bir fıçı kadar kalındı ve 10 metreden daha uzundu. Vücudunun bir kısmı hala delikteydi bu yüzden Han Sen aslında ne kadar büyük olduğunu söyleyemiyordu.
Devasa musibet goblini mide bulandırıcı bir şekilde elleri bedeni üzerinde hareket ederek dağ duvarının üzerinde bedenini büküyordu.
‘’Han Sen, bu musibet goblini kralı çok korkutucu. Bir şey denemeden önce sana önerim iki kere düşünmen ‘’ Xiao Wei fısıldadı. Han Sen kafa salladı ama hala Devasa Musibet Goblininden gözlerini ayırmamıştı.
Oldukça güçlü görünüyordu. Bir süper yaratık olabilir mi? Han Sen düşündü ve boynuzlu yayını ve kemikli balık okunu çağırdı, bir atış yapmaya çalışacaktı.
Eğer sadece bir kutsal kanlı yaratık ise, dönme kuvveti ile birlikte kutsal kanlı oku engelleyemeyecekti.
‘’Ne yapıyorsun?’’ Xiao Lingfeng hızlıca Han Sen’in ne yaptığını görmek için Han Sen’in elini aşağı çekti.
‘’Zaten buraya geldiğinden tatbiki de kutsal kanlı musibet goblinini öldürmeye çalışıyorum’’ Han Sen duygusuzca söyledi.
Xiao Lingfeng sinirlenmişti ve söyledi ‘’Kemik bedenleri bir metal kadar sert. Birisinin yaratıklar ile aynı seviyede bir canavar ruhu silahı ile onları yaralaması çok zor. Eğer elinde tuttuğun ok ve yay kutsal kanlı canavar ruhları olsa bile, kralı yaralamak için bu mesafe çok fazla, silahlarının kutsal kanlı olamayacağından bahsetmiyorum bile. Bu yaratıklar çok aşağılık. Eğer onlara saldırmaya başlarsan, tüm grup bu yoldan gelecektir. Kutsal kanlı binek hayvanın ile kaçabilirsin ama biz kesinlikle öleceğiz’’
‘’Haklısın. Durum bu şekilde olduğundan siz ilk önce ayrılabilirsiniz. Onları öldürdükten sonra size katılacağım ‘’ Han Sen düşündü ve söyledi.
‘’Gerçekten de kralı tek başına öldürebileceğini düşünmüyorsun değil mi?’’ Jia Yan Han Sen’e genişleyen gözleriyle baktı.
‘’İşte su. Şimdi ayrılın. Eğer başarısız olur ve burada ölürsem, çıkmak için yeteri kadar suya sahip olacaksınız ‘’ Han Sen su torbalarını çoğunu erkeklere attı, kendisi için sadece birkaç tanesini saklamıştı.
Grup şaşkınlıkla Han Sen’e baktı. Han Sen onlara suyun büyük kısmını vermişti. Eğer suyu alırlarsa, tüm yaratıkları öldürse bile musibet goblinlerini öldürdükten sonra geriye kalan suyla Han Sen’in çölden ayrılması çok zor olacaktı.
Dört kişinin kafasını karışmıştı, Han Sen’in ne düşündüğünü anlamıyorlardı.
Altın hırlayan köpeğin gerçek hızı hakkında hiçbir fikirleri yoktu. Eğer binek hayvanı son hızıyla giderse geriye kalan su Han Sen için birkaç kez gidip gelmesine yeterdi.
‘’Han Sen, eğer gerçekten musibet goblin kralını öldürmek istiyorsan, belki birlikte çalışabiliriz’’ Xiao Wei suyun çoğunu onlara verdiğinden beri Han Sen’i yalnız bırakma konusunda huzursuz hissediyordu.
‘’Gerek yok. Devam edin. Ben bunu yalnız yapabilirim’’ Han Sen zamanını boşa harcamak istemiyordu. İlk olarak goblin kralını öldürecek ve daha sonra hızlıca ateş kuşunu bulacaktı.
‘’Han Sen bunu bir düşün. Bu yaratıklar çölde çok hızlılar. Kutsal kanlı binek hayvanın olsa bile, onlardan kaçamayabilirsin’’ Jia Changfeng de söyledi.
‘’Eğer şimdi gitmezseniz, atış yapmaya başlayacağım’’ Han Sen oku musibet goblinlerine hedefledi.
‘’Gidelim. Bu adam çıldırmış’’ Xiao Lingfeng Han Sen’in şaka yaptığını düşünmedi ve hızlıca kız kardeşini geriye çekti.
Jia Changfeng de Ji Yan’ı kendisiyle geri çekti. Musibet goblin kralıyla karşılaşmak istemiyorlardı.
Bir keresinde çölde sadece mutant olan bir musibet goblini ile karşılaşmışlardı. Öyle olsa bile, bu durum aşırı riskliydi, bunun kesinlikle kutsal kanlı kral olduğundan bahsetmiyordu bile.
Ek olarak, kutsal kanlı kral yirmi mutant yaratık ve bin tane ilkel yaratığın dahil olduğu tüm gruba da liderlik ediyordu. Grup bir kez tuzağa düştüğünde, birisinin ne kadar iyi bir savaşçı olduğunun bir önemi yoktu. Tüm yaratıklar zehirliydiler. Bir kez onlar tarafından yaralandığında, birisi çoğunlukla ölürdü.
‘’Dikkatli ol. Eğer ikiye kesilseler bile musibet goblinleri hemen ölmeyecektir. Yine de ölümcül saldırılar yapabilirler. Ve onların kanlarını dokunmayı deneme, zehirliler.’’ Jia Yan ayrılmadan önce Han Sen’e söyledi.
‘’Anladım’’ Han Sen bakışlarını devasa musibet kralına odaklamıştı. Grup uzaklaştığında tüm gücüyle yayı çekti.
Vızıldama!
Tereddüt etmeden Han Sen oku musibet goblin kralına attı.