Super God Gene - 0426
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
Güzelliği Saklama
Kutsal kanlı aristokratı sertifikasını almadan önce Han Sen’in Sıfır’ için bir yer düzenlemesi gerekiyordu. Bu noktada ondan kurtulması neredeyse imkansızdı bu yüzden bu konu ile nasıl başa çıkacağını düşünmesi gerekiyordu.
Sıfırın herhangi bir yasal statüsü olmadığından onu bir hotele yerleştirmek zor olacaktı. Han Sen tereddüt etti ve onu eve götürmeye karar verdi. Sonsuza kadar eve gitmekten kaçması imkansızdı.
Onunla çok fazla zaman geçirdikten sonra Han Sen zekâ konusunda bir sıkıntısı veya deli ya da salak olmadığından emindi. Ek olarak oldukça zeki görünüyordu, sadece onu garip gösteren insanlar ile nasıl etkileşime gireceği konusunda pek bir şey bilmiyordu.
Sıfırı eve götürmeden önce Han Sen onu bir test salonuna soktu. Basitçe kendi gücünü test etmek ve Sıfırın ne kadar güçlü olduğuna karar vermek için teste girmesini sormayı planlamıştı.
Bir güç testi yapmak kolaydı. Bir cihaza mümkün olduğu kadar üç beş kez sertçe yumruk attığın zaman, cihaz birinin güç skorunun ortalamasını hesaplayacaktı.
Han Sen boş bir oda seçti, cihazı işaret etti ve Sıfıra söyledi ‘’Tüm gücünle vur’’
Sıfır her zamanki gibi talimatları takip etti, cihaza yürüdü, narin yumruğunu kaldırdı ve sertçe hedefe vurdu.
Han Sen hızlıca düşündüğünden daha düşük olan 97,0472 sayısına baktı. Sıfırın kondisyonun yüzden yüksek olduğunu düşünürken yüzden daha az olduğu ortaya çıkmıştı.
Han Sen Sıfırdan birkaç kez daha vurmasını istedi ve sayı birinciden daha düşüktü. İkinci vuruş 96,8964 gösterirken geriye kalanlar ikisi arasındaydı. Sıfırın gücü yüzden biraz az gibi görünüyordu.
Ancak yine de çok etkileyiciydi. Han Sen cihaza yürüdü ve setçe yumruk attı. Sayıya baktığı zaman, artmaya devam ediyordu ve Han Sen’i çok mutlu eden 70.0006’da kalmıştı. Bu onun en yüksek tahminiydi.
Daha sonra birkaç kez daha yumruk atmıştı ve sayılar arasında neredeyse hiç değişiklik olmadığını fark etmişti, en büyük fark 0,0002’idi.
‘’70 kondisyon seviyesi! Ne kadar harika bir beden! Kutsal bedenler en yüksek otuz üstü olacaklardır’’ Han Sen neşeli hissediyordu. Böyle bir kondisyon ile gelişimi çok daha kolay olacaktı.
Han Sen tereddüt etti ve peri kraliçeye dönüşüp. Daha sonra Heresy Manta ve Aşırı Yükleme kullanarak tüm gücüyle hedefe vurdu.
Boom!
Yüksek bir ses ile sayı artmaya devam etti ve sonunda Han Sen’i çok mutlu eden 81,6735’de durdu.
Han Sen’in sayısı Sıfırdan çok uzak değildi. Hala bir düzine puan farkı olmasına rağmen, Han Sen çoktan onunla savaşabilme yeteneğine sahipti. Eğer aniden kızarsa Han Sen bir noktaya kadar onunla baş edebilirdi.
Dahası, bir evrimleşici olmuştu ki bu da sadece onun kondisyonun çok hızlı artacağı anlamına gelmiyordu, potansiyeli de artmıştı. Aşırı Yüklemenin daha iyi çalışmasını sağlayabileceğine inanıyordu.
Ek olarak Heresy Mantra üçüncü aşaması olan Uzun Ömür neredeyse tamamlanmıştı. Eğer bu iki yönden ilerleme kaydedebilirse belki de Han Sen hiç geno puanı kazanmadan Sıfırın seviyesine yaklaşabilirdi.
Ayrıca evrimleşiciler seviyesinde bir yüksek geno sanatı pratiği yapmaya başlayabilirdi. Beden hücrelerinin yapısını değiştirebilen yüksek geno sanatlarını düşünen Han Sen neredeyse hemen Aziz Salonu’ndan bir tanesini satın almak istemişti.
Bu tarz bir yüksek geno sanatı gücünü önemli ölçüde arttırabilirdi. Bu yüksek geno sanatlarına çalışan evrimleşiciler sahip olanlardan önemli ölçüde farklıydı. Han Sen bu test sonuçlarından ve gelecekte yaratık avlama çabalarına çok yardımcı olacak kendi kondisyon seviyesine aşina daha da aşina olmaktan çok mutlu olmuştu.
İttifak tarafından yönetilen araştırmalara göre, İkinci Gods Sanctuary’deki sıradan bir yaratığın 0 ila 20 arası fiziği vardı, bir ilkel yaratığın fiziği 20 ila 50 arasındayken bir mutant yaratığın fiziği 50 ila 80 arasındaydı ve son olarak da bir kutsal kanlı yaratığın fiziği 80 ila 100+ arasındaydı.
Ruhlar da aristokrat bir ruhun gücünün 50 ila 80 arasında olduğu anlamına gelen yaratıklar ile aynı fizik seviyesine sahipti.
Rakamların dışındakiler olabilecek olmasına rağmen bunların sayısı çok fazla değildi. En kararsız olan kutsal kanlı yaratıklardı, çoğunun gücü kendilerini listelerden çıkaracak kadar fazlaydı. Han Sen İkinci Gods Sanctuary’de süper yaratıkların olabileceğinden de şüpheleniyordu.
Han Sen’in şu anki yeteneği ile, bir mutant yaratık ya da aristokrat ruhu ile savaşabilirdi. Tabi ki, bundan önce evrimleşiciler için tasarlanmış birkaç yüksek geno sanatı çalışabilirse çok daha iyi olacaktı.
Ayrıca kondisyonu yüze yaklaşmış Sıfıra da sahipti bu yüzden Han Sen aristokrat ruhu shelter’den tamamen kurtulabilirdi. Xu You’nun grubunun büyümesindeki kısıtlamalar Han Sen için büyük bir sorun değildi.
Ancak Han Sen’in yeteri kadar zamanı yoktu. Ailesinin eski evi olmayan, Han Sen’in satın aldığı üç yatak odalı teraslı eve götürmek için Sıfırı aldı. Aslında, evi kız arkadaşı ile kullanmak istemişti ama şu anda sahipsizdi.
Birkaç gün önce Han Sen bu teraslı evi satın olduğuna pişman olmuştu. Şu anda Sıfırı saklamak için kullanışlı hale gelmişti. Han Sen Sıfırın eski evde yaşamasını güvende hissetmezdi.
Sıfırın giydiği yırtık pırtık kıyafetlere baktığında Han Sen insan olmadığını hissetti. Kız her halükarda onu takip ediyordu bu yüzden birkaç düzgün kıyafeti hak etmişti. Bir mülteci gibi giyinmek böyle bir güzelliğe yazık olurdu.
Han Sen giyecek bir şeyler aldı ve Skynet üzerinden Sıfır için comlink satın aldı ve ondan bir duş almasını ve yeni kıyafetler ile üstünü değiştirmesini istedi. Sıfır aniden modern bir sevgiliye ve moda tutkununa dönüşmüştü.
‘’Burada yalnız kalabilir misin? Bir şeye ihtiyacın olursa comlink ile beni ara?’’ Han Sen ona comlink’i nasıl kullanacağını öğretti, onu takip etmeye ısrarcı olmasından korkuyordu. Defne’ye rapor vermek üzereydi ve orduya gelemezdi.
‘’Tamam’’ Sıfır cevap verdi ve kafa salladı.
Han Sen aniden güveninin tazelendiğini hissetti. Sonunda bu gizemli kız uyum sağlamaya başlamıştı ve kendi işlerinin çaresine bakabilirdi.
Han Sen Sıfırın biraz daha sağduyulu olmayı ve Skynet üzerinden nasıl bilgi aranacağını öğretti, anlamadığı ne varsa aramasını istemişti.
Sıfır gerçekten de çok zekiydi. Han Sen’in yaptıkları izledikten neredeyse her şeyi anlıyordu bu da Han Sen’i biraz daha güvende hissettiriyordu. Bu şekilde, burada kalarak hiçbir sorun yaratmayacaktı.
Bu bir metres almak olarak sayılabilir mi? Han Sen çenesine dokundu ve kendi kendine düşündü.
Sıfırın henüz on beş yaşında göründüğünü ve daha bir yetişkin bile olmadığını düşünen Han Sen düşüncesinin çok günahkâr olduğunu düşündü. Başını salladı ve düşünceleri dağıttı.
Ertesi sabah, Han Sen hizmet vermeden önce gerekli son önemli konu olan kutsal kanlı aristokrat sertifikasını almak için ayrıldı.