Super God Gene - 0428

Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan 

Katil Tekmeler 

Böyle olduktan sonra genç adam da hemen onların yanındaki sırada pencereye geldi. Yürüdü, sesini yükseltti ve personele söyledi ‘’Mutant evrimleşici sertifikasını almak için buradayım’’ 

Bundan sonra, genç adam sanki ben mutant evrimleşici’yim sen nesin diye sorar gibi kışkırtıcı bakışlarla baktı. 

Han Sen bir şey söyleme zahmetine bile girmedi. Basitçe pencereye doğru yürüdü, kimlik kartını verdi ve personele fısıldadı ‘’Kutsal kanlı evrimleşici sertifikası alma isteğimi yerine getirebilir misiniz?’’ 

Han Sen’in sesi yüksek olmamasına rağmen genç adam hızlıca ifadesini değiştirdi. Etraftaki insanlar da şaşkınlıkla Han Sen’e bakıyordu. Uzun süredir çalışan görevli üye de gözlerini kaldırdı ve Han Sen’i kontrol etti. 

Han Sen’in genç olduğunu gördüğünde çalışan üye inanamayarak tekrar etti ‘’Kutsal kanlı evrimleşici sertifikasını almak için mi başvuruyorsun?’’ 

Bir kutsal kanlı evrimleşici bu zaman da bile hala çok nadirdi. Rocca gibi küçük bir gezegende, oldukça önemli bir sayı düşünülebilecek yılda üç beş kutsal kanlı evrimleşici çıkıyordu. 

Ek olarak Han Sen çok gençti. Yirmi civarında ya da daha genç gözüküyordu bu yüzden birisinin onun kutsal kanlı evrimleşici olduğuna inanması çok zordu. 

‘’Evet ‘’ Han Sen kafa salladı. 

Görevli üye hızlıca Han Sen’in kimlik kartını aldı. Taradıktan sonra, yapay zekâ Han Sen’in bilgilerini gösterdi. Görevli üyenin nefesi kesildi ve söyledi ‘’Yirmi yaşında. Blackhawk askeri akademisi mezunu ve bir binbaşı?’’ 

Söylediği gibi genç adam ve diğerleri Han Sen’e şüphe içinde çok farklı bir şekilde baktılar. 

Blackhawk askeri akademisi sıradan insanların gözünde üst düzey bir okuldu. Blackhawk okulundan mezun birisi hiç şüphesiz elitler arasında elit olacaktı. Ve binbaşı ile mezun olabilenlerin sayısı o kadar azdı ki adamların ejderhası olarak adlandırılıyorlardı. 

Bunun gibi insanlar aralarında büyük bir boşluk olan sıradan insanların seviyelerinin ötesindeydi. 

Genç adamın yüzü mora döndü. Bir yerde delikte saklanabilmeyi diledi. Herkes Han Sen’e hayranlıkla bakıyordu ve kadınlar bile Han Sen’e göz kırpmaya başlamıştı. 

Böyle genç bir yaşta kutsal kanlı aristokrat, üst düzey bir okuldan mezun olan bir elit, bunların üzerine, yumuşak tenli iyi görünümlü birisi tüm kadınların ilgisini çekerdi. Dullar bile yutkunuyordu. 

‘’Binbaşı bu taraftan. Bir test prosedürüne ihtiyacımız var’’ görevli üye saygıyla direkt rütbesi ile çağırdı. 

Han Sen herkesin bakışları altına test cihazına girdi. Tüm eşyalar oldukça düzenliydi. Kutsal kanlı evrimleşinin en düşük seviyesine ulaşabildiği sürece sertifikası tamamlanacaktı. 

Elbette Han Sen için bu hiçte zor değildi. Rakamları otuzun altında tutmak için bilinçli olarak kendi gücünün kontrol etmesi bile gerekiyordu aksi halde anormal olarak sayılacaktı. 

Han Sen testi bitirdikten sonra, herkes sanki bir yıldız görmüş gibi izliyordu. Birçok insan hayranlıkla doluyken genç adam gizlice ayrılmıştı. 

‘’Bu İttifak’ın gerçek bir eliti!’’ 

‘’Yirmi yaşında bir kutsal kanlı aristokrat. Çok yakışıklı!’’ 

‘’Bir kız arkadaşı olup olmadığını merak ediyorum. Onunla evlenmeyi diliyorum’’ 

‘’Onunla sadece bir gece geçirmem umurumda değil’’ 

‘’Onunla bir gece yatmanın ne kadara mal olacağını merak ediyorum’’ 

…………. 

Birkaç gün sonra Han Sen bir uzay gemisinde comlink’ini kullanarak antik dilin materyallerini okuyordu. Defne’ye rapor vermek zorundaydı ama rapor için yer Dongyin adında uzak bir galaksideydi. İttifakın dış sınırındaydı. Eğer insanlar Dongyin’i geçerse orada Shura’lar bulunmuyordu ama birçok gelişmemiş galaksi vardı. 

Han Sen Defne’nin görev yerinin bu kadar uzak olduğunu bilmiyordu. Ancak Han Sen biraz bela kokusu almıştı. 

Eğer savaş gemileri bazı özel bölgelerde hizmet veriyorsa trafik onun eve dönmesi için sorun teşkil edecekti. Özel görevlerde hizmet veren birçok insan tüm hizmet boyunca bir kez bile evine dönemezdi. 

Han Sen nerede hizmet vereceğini önemsemese de, annesini ve kız kardeşini birkaç yıl göremeyeceğinden kötü hissedecekti. 

Ancak, bu noktada yapabileceği hiçbir şey yoktu. Rapor etmek zorundaydı. 

Galaksi Dongyin İttifak’a çok uzak olan sınırda yer aldığından oraya ulaşmak çok uzun zaman alacaktı. Han Sen antik dili çok uzun süre okuduktan sonra gözleri ağrımıştı ve uzay gemisinin holografik salonuna çıkmıştı, Gladyatör platformunda hareket etmeye hazırdı. 

Gladyatör’e en son gireli çok uzun zaman olmuştu. Han Sen ilk önce arkadaş listesini kontrol etti. Queen’in orada olmasını diliyordu. Kondisyonun önemli ölçüde arttırmıştı bu yüzden belki de onunla daha uzun savaşabilirdi. 

Ne yazık ki Queen’in adı griydi. Sadece QHZ online’dı. 

Han Sen QHZ ile savaşmakla ilgileniyordu ama bu noktada sıkılmaya başlamıştı. 

QHZ’nin kondisyon seviyesi kırk civarındaydı. O da gelişmiş olsa bile Han Sen’in seviyesine ulaşması çok zordu. QHZ’yi yenmek Han Sen’e bir şey ifade etmiyordu çünkü artık aynı güçte değillerdi. 

Mutlak gücün karşısında teknikler çok az fark yaratabilirdi. 

Bu keskin nişancının ne kadar iyi olursa olsun bir atom bombasına dayanamamasına benziyordu. 

Han Sen arkadaş listesini kapatıp rastgele maç aramak için hazır olduğunda QHZ ona bir davet gönderdi. 

Han Sen tereddüt etti ve evet’e tıkladı. Bir süre önce, QHZ Han Sen çok zayıf olduğundan onu reddetmemiş ve uzun süre onunla pratik yapmıştı bu yüzden Han Sen onun iyiliğini ödemesi gerektiğini düşünmüştü. 

Qian Hezhen o anda orta yaşlı bir adamla konuşuyordu. Adamın adı Lu Bin’di, Ares Dövüş Salonunun ve hatta tüm dövüş salonu endüstrisinin önde gelen isimlerinden birisiydi. 

Lu Bin yeni evrimleşmiş olmasına rağmen bacak yetenekleri içerisinde harika bir yeteneğe sahipti. Onun tarafından icat edilen Katil Tekmeler ’de ustalaşmıştı ve İttifak ordusu içerisinde nadir yeteneklerden birisi olarak tanımlanmıştı. 

Bacak yeteneklerinin bu kadar etkileyici olmasının nedeni Lu Bin’in Shura’lara karşı birçok savaş yapmış ve çok sayıda yaralanmalara maruz kalmış bir kıdemli olmasındandı. Katil Tekmeler kan ve ateş ile rafine edilmiş bir ayak tekniğiydi. Sadece harika bir yetenek değildi ayrıca birisinin hayatını riske atmasından kazandığı deneyimlerdi. 

Lu Lin iyi bir arka plana sahip olmadığında sadece mutant geno puanlarını maksimize ederek evrimleşmişti. Emekli olana kadar sadece bir albaydı. Ancak bu onur, şan ve birçok gazi arasında kazandığı itibar onun sadece ayak teknikleri için değil ayrıca cesareti içindi.