Super God Gene - 0430
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
Sert
Lu Bin’in savaşa girdiğini görünce onun arkadaşları ve öğrencileri hepsi oldukça şaşırmıştı. Birçok kişi savaşı gözlemlemeyi seçmiş ve stantlar çok geçmeden dolmuştu.
Lu Bin ara sıra Gladyatör’e girmesine rağmen nadiren savaşırdı. Çoğu zaman sadece öğrencilerine talimat verirdi.
Bu Lu Bin kendisini yenilmez olarak düşündüğü için değildi çünkü simülasyon bir savaş ona yeterince heyecan vermiyordu. Bu yüzden Lu Bin hiç bu tarz savaşlarla ilgilenmezdi. Ancak gerçek hayatta Katil Tekmeleri kullanma ihtimali daha da düşüktü. Bu nedenle Lu Bin’in öğrencileri bu nadir anı görmek istemişlerdi. En eski yoldaşları uzun zamandır en iyi yeteneklerini kullanırken onu görmemişlerdi.
‘’Lu’nun kendisinin girmesini sağlayacak kadar iyi olan kim?’’ Wang Daqing Lu Bin’i savaşta gördüğüne şaşırmıştı.
‘’Hiçbir fikrim yok. Rakibi yüz bulanıklaştırma özelliğini kullanıyor, bu yüzden kim olduğunu söyleyemiyoruz. Ama iddiaya girerim ki oldukça iyi biri, aksi halde Kaptan Lu Bin kendisi girmezdi’’ başka birisi de şaşkınlıkla söyledi.
‘’Uzun süredir Katil Tekmeleri görmemiştik. Acaba bugün onu görme şansımız olacak mı?’’
‘’Lu’nun nasıl birisi olduğunu biliyorsun. Savaşa girdiği an elinden gelenin en iyisini yapacaktır’’
‘’O zaman savaş gemisindeki bu askere hepimiz teşekkür etmeliyiz. Umarım uzun süre dayanır ki savaştan daha fazla zevk alabiliriz’’
‘’Adamın yedi tekmeye dayanamayacağına 1000 Jin Bi’ye bahse gireceğim’’
‘’Adama çok fazla kredi veriyorsun. Dört tekme için 20,000 bahse giriyorum’’
‘’1500’’
‘’Beni de sayın, 2000 de ben yatıracağım’’
‘’Siktir. Bunu yapmanın bir yolu yok. Herkes Lu Bin’e yatırıyor. Bunun çalışmasının bir yolu yok’’
…………
Lu Bin’in arkadaşların hepsi oldukça heyecanlıydı ve öğrenciler daha çok meraklıydı. Lu Bin’in Katil Tekmelerini kullanırken görmek onlar için taze bir deneyimdi.
Sadece Qian Hezhen Han Sen’e karışık duygularla bakıyordu. Kimse ne düşündüğünü bilmiyordu.
‘’Dostum, hangi birlikteydin?’’ Savaş başlamadan önce Lu Bin savaşmak için acele etmedi bunun yerine gülümsedi ve sordu.
Han Sen’in de bir kıdemli olmasını gerektiğini düşünmüştü aksi halde bu tarz bir yeteneğe sahip olması çok düşüktü. Aslında bu yüzden Lu Bin’in en başta Han Sen’i kendisine yakın hissetmişti.
‘’Askeri sır’’ Han Sen sakince söyledi.
Kibirli değildi, bu gerçek tende bir askeri sırdı. En azından görev kağıtlarının söylediği buydu. Ayrıca gizlilik anlaşmasını da imzalamıştı. Eğer Han Sen bunu herhangi birisine söylerse, askeri mahkemeye gönderilecekti.
Askeri sırları sızdırmak bir suç olabilirdi. Han Sen bu konuda herhangi bir suçlama almak istemiyordu.
Han Sen’in sözlerini duyan Lu Bin gülümsedi ve söyledi ‘’Merhamet gösterme’’
‘’Tabi ki’’ Han Sen kafa salladı ve söyledi.
‘’O zaman başlayalım’’ Lu Bin aniden çok sakinleşti ve Han Sen’e bir bıçak kadar keskin yandan bir tekme attı. O kadar hızlı ve sertti ki korkutucuydu.
Korkutucu kısım tekmesinin o kadar ani olması değildi, kimsenin geldiğini görmemesiydi.
‘’İşte bu Katil Tekmelerin neye benzediği ‘’ Lu Bin tarafından eğitim alan birçok öğrenci Lu Bin’in yaptığını izledikten sonra yetenekleri doğru öğrenip öğrenmediklerin şüphe etmeden edemediler. Lu Bin’in seviyesine hiç ulaşamamışlardı. Tekmeleri kendileri attıkları zaman, ani ya da sert değildi.
‘’Lu bu sefer ciddi. Çocuğun bu tekmeyi atlatabileceğini sanmıyorum’’ Wang Daqing genişleyen gözleriyle söyledi, savaş alanındaki bir Shura rakibi ile mücadele ediyormuş gibi Lu Bin’in ciddi olduğunu fark etmişti.
Boom!
Wang Daqing bunu söyledikten sonra Savaş Gemisindeki Bir Asker aniden Lu Bin’in tekmesini engellemek için kolunu kaldırdı. İki adım geri gitmesine rağmen, sadece iki puan can kaybetmişti.
‘’Oldukça garip bir rakip! Zamanında Lu Bin’in tekmesini engellemeyi başardı. Kim olduğunu merak ediyorum?’’ Lu Bin’in yoldaşlarının hepsi bunu beklememişti.
Ancak hiç kimse bu soruyu yanıtlayamamıştı. Qian Hezhen bile Savaş Gemisinde Bir Asker’i bilmiyordu.
Lu Bin aniden heyecanlandı sanki vücudundaki kan kaynıyordu. Kükredi ve sürekli Han Sen’e tekme attı, her tekme öncekinden daha sert ve daha hızlıydı.
Lu Bing’in bacak yetenekleri sadece gösteriş için değildi, her tekme ilave hareket olmadan hayatı tehdit ediyordu. Yaptığı her hareket beklenmedik ama pratikti ki bu da oldukça ilham vericiydi.
Han Sen tekmeler tarafından geriye itildi ve kolları ve bacaklarının hareketleri ile savunma pozisyonunda kalmak zorunda kaldı. Lu Bin’in saldırılarını engelleyebilmesine rağmen, her an yıkılabilecek dalgalanmakta olan bir tekne gibi mutlak bir dezavantajdaydı.
‘’bu gerçek Katil Tekmeler. Çok şiddetli!’’
‘’Koç Lu kesinlikle harika. Ne tekme ama!’’
‘’Üst üste beş tekme. Çok güçlü’’
‘’Bacakları ile kırbaçlamayı nasıl başardı? Açı basitçe imkansız’’
‘’Kaptan Lu kung fu tekniklerinin hiçbirini unutmadı’’
‘’Her hareketi bir katil hareketidir. Bu gerçek bir adamın Ayak yetenekleri’’
‘’Karar verdim. Geri döndükten sonra bunu öğrenmek için kayıt olacağım’’
Lu Bin’in hareketlerinden seyircilerin hepsi afallamıştı. Bu tekmeleri yapabilen Lu Bin’in kendisi olmayı dilemişlerdi.
Ancak aralarındaki gerçek evrimleşici ustaları kaşlarını çatmadan edemedi. Lu Bin’in bacak yetenekleri şok edici olacak kadar gerçekten de etkileyiciydi. Lu Bin ile kendileri savaşsalardı, hayatı tehdit eden saldırılara karşı kendilerini savunabileceklerini söylemeye cesaret edemezlerdi.
Ancak rakibi garip bir şekilde olsa bile Lu Binin tüm saldırılarını engelleyebilmişti. Bu noktaya kadar Lu Bin onun savunmasını kırmayı başaramamıştı. Rakibinin sağlığını kaybettiği puanlar çoğunlukla her seferinde bir ya da iki puan kaybettiren sistem tarafından oluşturulmuş otomatik defans kaybıydı.
‘’Lu Bin’in rakibi kim? Lu Bin’in birçok tekmesini karşılamayı başardı’’ Lu Bin’in çok iyi tanıyanlar afallamaya başlamıştı.
Lu Bin’in savaş içerisinde düşmanlarını öldüren bacak yetenekleri hakkında her şeyi biliyorlardı. Çoğu zaman, Lu Bin yeteneklerini kullandığı zaman onunla savaşan kişi hayatta kalmak için savaşmak zorundaydı. Eğer rakip Lu Bin’i yenmeyi başarabilirse, arkadaşları şaşırmazdı. Ancak rakibin bu kadar çok tekmeyi engelleyebilmesi oldukça endişe vericiydi.
Han Sen de çok heyecanlıydı. Onu davet eden yabancının mükemmel ayak yeteneklerine sahip bir uzman katil olmasını beklemiyordu. Han Sen Lu Bin’in tekmelerinin başlangıcını tahmin etmenin çok zor olduğunu hissetmişti bu yüzden kendisini savunmakta zorlanıyordu.