Super God Gene - 0437
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
Çılgın
Han Sen geri adım atarken Meowth çoktan kendisini buz zırhlı canavara atmıştı.
Boom boom!
İki canavar buz ve kar içerisinde savaşmaya başladı. Meowth’un yalnızca ufak bir avantajı vardı ve Meowth’un rakibini yenmesi biraz zaman alacaktı.
Han Sen kaşlarını çattı. Buz zırhı canavar sadece ilkel bir yaratıktı ama Birinci Gods Sanctuary’deki bir kutsal kanlı canavar ile aynı güce sahipti.
Gerçekten ’de İkinci Gods Sanctuary birinci ile aynı değildi.
Buz zırhlı canavarın buz zırhı ile kaplı olan bölgeleri Meowth’un pençeleri ve dişleri delememişti. Meowth sadece beyaz kürkle kaplı yerlere saldırmayı seçerek buz zırhlı canavarın tüm bedeni kanlı ve perişan bir hale getiriyordu. Meowth’un kendisi de ciddi olmayan birkaç çizik almıştı.
Han Sen buz zırhlı canavarların yetenekleri hakkında kısa bir anlayışa sahipti ve kendisi öldürmeye hazırdı. Ancak buz zırhlı canavar aniden kükredi ve tüm yaralanmaları iyileşmeye başladı. Aynı anda buz zırhı tüm bedeni kaplayacak şekilde yayıldı. Kristal bir heykele dönüşmüştü, pençeleri bile saydamlaşmıştı.
Aynı görünmesine rağmen buz zırhlı canavar tamamen farklı bir auraya sahipti. Ortalama bir canavardan bir süper patrona dönüşmüştü.
‘’Çılgın!’’ Han Sen hem şaşırdı hem de çok mutlu oldu. Birinci Gods Sanctuary’nin aksine İkinci Gods Sanctuary’de bazı yaratıklar ‘’Çılgın’’ durumuna girebilirdi.
Bu durum yüksek geno sanatları gibi vücut hücrelerinin yapılarını değiştirebilirdi. Çılgın durumunda yaratıkların vücut hücrelerinin yapıları önemli öcüde değişecekti ve yaratıkların gücü ve savaş yeteneklerini arttıracaktı.
Tabi ki, eğer birisi çılgın durumundaki bir yaratığı avlayabilirse, aynı seviyedeki ortalama canavarlardan daha güçlü çılgın durumundaki canavar ruhunu kazanacaktı.
Han Sen İkinci Gods Sanctuary’de karşılaştığı ilk canavarın Çılgın durumuna girebilen bir yaratık olmasını beklemiyordu.
Açıkçası, çılgın durumundaki buz zırhlı canavarın defans gücü önemli ölçüde artmıştı. Tüm bedeni buz zırhı ile kaplandıktan sonra Meowth’un pençeleri bile sadece birkaç sığ çizikler bırakabilmişti. Buz zırhlı canavar aniden korkusuz bir hale gelmişti, Meowth’un saldırılarını görmezden gelerek çıldırarak evcil hayvanı yutmaya çalışmıştı.
Han Sen Meowth’u geri aldı çünkü çılgın buz zırhlı canavarı artık dengi değildi. Ek olarak Han Sen çılgın canavarın ne kadar güçlü olduğunu kendisi denemek istemişti.
Hedefi Meowth kaybolduktan sonra buz zırhlı canavar gözlerini Han Sen’e odakladı. Bir kükreme ile dört toynağı ile hızlıca Han Sen’e doğru koştu. Han Sen’den 17 metre uzaktayken aniden zıpladı.
‘’Dikkat et, Han Sen!’’ yakın bir yerden bağırma geldi. Kutup kıyafeti takımı giyen bir kadın bağırırken Han Sen’e doğru koşmaya başladı.
Han Sen aniden kadına bakmak için döndü ve aniden şaşırdı, gözlerine inanamamıştı.
Yang Manli’nin de burada olduğu ortaya çıkmıştı. Evrimleştikten sonra rastgele bu yere gönderilmişti.
‘’Geri zekalı, neye bakıyorsun? Sadece koş!’’ Yang Manli böyle bir kritik anda Han Sen’in ona baktığını gördü ve endişelendi ve kızdı.
Bağırmasını onu kendine getirmeyip bunun yerine yaralarsa bu en kötü senaryo olacaktı.
Işığı yansıtan buz gibi soğuk pençeleri ile Çılgın buz zırhlı canavarın neredeyse onun karşısında olduğunu izlerken onu korkutan ve kızdıran Han Sen hala Yang Manli’ye bakmasıydı. Ancak eğer onu kurtarmak istese bile zamanında başaramayacaktı.
Bu noktada Yang Manli Han Sen’in de burada olduğunu duyduktan sonra doğrudan geldiğine pişman olmuştu. Eğer yapmasaydı Han Sen bu saldırıdan kaçınabilirdi. Ancak şu anda buna mahkumdu.
Han Sen’den daha önce gelmişti ve buz zırhlı canavarın ne kadar güçlü olduğunu biliyordu. Ek olarak bu bir Çılgın canavardı. Kutsal evrimleşici bile boynu kopmadan önce Çılgın buz zırhlı canavardan bir darbe alamazdı.
Buz zırhlı canavarın saldırdığını izleyen Yang Manli neredeyse gözlerini kapatmıştı. Ancak sonraki an, genişleyen gözlerle baktı.
Han Sen ona bakmadan gelen çılgın canavara yumruk atarken hala ona boş bir şekilde bakıyordu. Yumruk canavarın tam yüzüne inmişti.
Boom!
Çok sert görünen Çılgın buz zırhlı canavar bir kukla gibi uçmuştu, büyük bir buz yığını kırdı ve 4 metre karın üstünde kaydıktan sonra karın derinliklerine gömüldü. Kan her yerdeydi ve canavar hareket etmeyi kesmişti.
Yang Manli donmuştu ve sanki bir hayalet görmüş gibi Han Sen’e bakıyordu. Fırtınanın içerisinde uzun bir süre hareket edemedi.
Çılgın buz zırhlı canavarı tek bir yumrukta öldürmek- Yang Manli bu kişinin daha yeni evrim geçiren Han Sen olduğuna inanamamıştı.
‘’Çılgın buz zırhlı canavar öldürüldü. Çılgın buz zırhlı canavar ruhu kazanıldı. Sıfır ila on arası rasgele ilkel geno puanı kazanmak için etini ye’’
Sesi duyduğunda Han Sen gülümsedi. İkinci Gods Sanctuary içerisindeki ilk yaratık öldürmesinden bir canavar ruhu kazanmıştı. Bu kesinlikle iyiye işaretti.
‘’Yang Manli senin de burada olmanı beklemiyordum. Burada da mı özel takım var?’’ Han Sen canavarın bedenini aldırış etmedi ve Yang Manli’ye sordu.
Yang Manli daha anca kendine gelmişti, Han Sen’e ve canavarın bedenine baktı ve söyledi ‘’Sen gelmeden önce buradaki tek özel takım üyesiydim. Senin buraya geldiğini duyduğumda inanamamıştım. Görünüşe göre sen de bu bok çukurundasın’’
‘’Buranın neresi olduğunu biliyor musun? Buraya en yakın inşan shelter’i nerede?’’ Han Sen sordu. Bu gerçekten bilmek istediği bir şeydi.
‘’Bilmiyorum. İkinci Gods Sanctuary’nin neresinde olduğumuzu bile bilmiyorum. En azından hiç kimse başkalarını bulmak için buradan çıkamadı’’ Yang Manli kafasını salladı ve söyledi.
‘’Bu yer güzel. Çok fazla insan yok, kimse bizden yaratıkları çalamaz’’ Han Sen omuz silkti ve çılgın buz zırhlı canavarın bedenine yürüdü.
‘’Ama ilk önce’’ Yang Manli ilk önce yaratık öldürmen gerekiyor demek istemişti ama Han Sen’in yumruğunu düşündüğünde, geriye kalan cümlesini yuttu.