Super God Gene - 0457
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
Uzman Grubu ( Gereksiz Çöpler)
Han yuvadan kaçma fırsatını kullandı. Öfkeli gümüş çirkin yaratığın kükremesi hala belli belirsiz duyulabiliyordu.
Gümüş çirkin yaratığın fiziği o kadar iyiydi ki Han Sen şu anda onu öldüremezdi. Ancak bu yerde bir kutsan kanlı yaratık olduğunu öğrenmişti, yeterli geno puanı olduğunda herhangi bir zaman buraya gelebilirdi.
‘’Kardeş burada mısın? İyi misin?’’ Zhu Ting girişte bekliyor ara sıra aşağı bakıyordu.
‘’Şansıma kaçabildim ama o şeyi öldüremedim’’ Han Sen söyledi ve ayrılmaya başladı.
‘’Tanrıça Çetesi’ne katılmam ne oldu?’’ Zhu Ting Han Sen’in yanına geldi ve sordu.
‘’Eğer istiyorsan izin verebilirim’’ Han Sen doğal bir şekilde söyledi. Şu an için Zhu Ting’i yakınlarında tutacaktı çünkü hala Chen ailesinin Yedi Bükülme ‘sini düşünüyordu.
Yuvadan ayrıldıktan sonra Han Sen İttifak’a geri döndü ve Zhu Ting’e en kısa sürede geno solüsyonlarını almasını söyledi.
Sıfırın Gods Sanctuary’e dönme zamanı gelmişti bu yüzden Han Sen Ruh Shelter’ini fethetmenin zamanı geldiğini düşünüyordu.
Ancak Tanrıça Çetesi’ndeki herkesin Ruh Shelter’ine karşı savaş katılmasını istiyordu. Aksi taktirde eğer kendisi giderse çete üyeleri bu kadar savaşmadan kazanca değer vermezdi.
Tabi ki, Han Sen shelter içerisindeki ruh taşını alacağından emin olacaktı. Başka bir şeyi umursamıyordu.
Han Sen Defne’ye döndükten sonra, görevlerini tamamladı ve gelecekteki takvime baktı.
İki gün içerisinde yemek hazırlamak için aşçılık takımına katılacaktı.
Askerler ayda yalnızca beş gün yiyecek alabiliyordu. Normalde sadece beslenme solüsyonları veriliyordu.
Ancak uzman grubu farklıydı. Her gün yiyebiliyorlardı bu yüzden yemekhanenin var olma nedeni asıl uzman grubu içindi.
İki gün dinlenip, okuma ve antrenmandan sonra Han Sen çalışmaya geri döndü. Han Sen sonunda yemekhane de bile çalışmanın bazen zor olduğunu anlamıştı.
Uzmanlar ve bilim adamları ne yedikleri konusunda çok seçici davranıyorlardı. Kurallara göre her birinde öğün başına üç yemek ve bir çorba ve bir et bulunmalıydı.
Ek olarak uzman grubundaki birçok profesör kendi yemeklerini sipariş edebilirdi ki bu da Ji Yanran ve Chen Shoushan’ın hoşlanmadığı bir ayrıcalıktı.
İttifak’ın Kristalizatör kalıntılarına verdiği önemden dolayı bu uzmanlar ve profesörler çok yüksek statüye sahipti. Aralarında birkaç profesör gerçekten de Kristalizatör uygarlığı hakkında oldukça bilgiliydi.
Han Sen harika bir aşçı değildi bu yüzden yapabileceği tek şey çiğ maddeleri hazırlamak ve yemek tabaklarını götürmekti.
‘’Sen yemekhaneye alınan yeni asker olmalısın? Ruh seviye onu geçtiğini duydum?’’ Han Sen yemek getirirken uzman grubundan genç bir araştırmacı söyledi.
‘’Daha önce görmüş olduğum için yapabildim. Büyük bir olay değil’’ Han Sen doğal bir şekilde söyledi.
‘’Blackhawk’dan mezun olmuşsun?’’ genç araştırmacı sordu.
‘’Evet’’ Han Sen hafifçe kaşlarını çattı ve cevapladı. İyi görünümlü ve otuzlu yaşlarındaki genç araştırmacıya bir bakış attı. Ona kadınsı bir görünüş katan dudakları inceydi.
‘’Fena değil. Ben İttifak Merkezi Askeri Akademisindeyken Blackhawk yüzüncü sıralardaydı. Acaba şimdi nasıl?’’ genç araştırmacı yavaşça söyledi.
Han Sen adamın topunda ima olduğunu hissetti, şaşı baktı ve söyledi ‘’ Emn değilim. İttifak Merkezi Askeri Akademisindeki insanları çok fazla görme şansım olmadı. Yine de o okula karşı bir okçuluk turnuvasına katıldım’’
‘’Oh, oradan sağ çıkabildin mi?’’ genç araştırmacı mutlu bir şekilde söyledi.
Turnuvadan bahsedersek İttifak Merkezi Askeri Akademisi her zaman üst düzey bir okuldu. Neredeyse her eşyada okul en azından ilk üçteyken Blackhawk ünlü akademiler arasında etkileyici değildi. İki okul karşılaştırılamazdı bile. Doğal olarak genç araştırmacı Blackhawk’ın trajik bir kayıp yaşadığını düşünmüştü.
‘’Sıkıntı yoktu. İttifak Merkezi Askeri Akademisi oldukça etkileyiciydi bu yüzden onlardan kurtulup şampiyonluğu kazanmak için biraz çaba sarf etmem gerekti’’ Han Sen doğal bir şekilde söyledi. Böyle insanlara iyi davranmak istemiyordu.
‘’Ha ha eğer övünmek istiyorsan sınırların içerisinde yap. Böyle bir turnuvada Blackhawk İttifak Merkezi Askeri Akademisini mi yenecek? Bu bir övünme yarışması mı?’’ araştırmacının cevabı uzman grubundaki herkesin gülmesine neden oldu.
Bu araştırmacıların çoğunluğu İttifak Merkezi Askeri Akademisinden gelmişti çünkü Kristalizatör kalıntılarını araştırmak için ana bölüm oluşturan çok fazla akademi yoktu.
Kristalizatör kültürüne odaklanan çoğu profesör İttifak Merkezi Askeri Akademisinde eğitim almıştı bu yüzden uzman grubundaki uzmanlar ve profesörlerin çoğunluğu İttifak Merkezi Askeri Akademisine bağlıydı.
İttifak içerisindeki en iyi askeri okul mezunları olarak tabi ki de kibirliydiler.
Uzman grubundan birkaç araştırmacı da Ruh’u denemişti ama hiçbiri seviye onu geçememişti. Bir yemekhane askerinin seviye onu geçtiğini duyduklarında oldukça etkilenmişlerdi çünkü Han Sen’in sisteme yakın olduğunu biliyorlardı. Han Sen’in onlar kadar güçlü olmasının bir yolu yoktu.
Tang Xin adındaki bir araştırmacı bu konuda oldukça sinirlenmişti bu yüzden de Han Sen provoke ediyordu.
‘’Üzgünüm. İttifak Merkezi Askeri Akademisi’nin bu kadar önemli olduğu hakkında bir fikrim yoktu. Daha yeni mezun oldum ve oyunlara artık katılamam. Aksi halde, onlar için alttan alır ve daha iyi görünmelerini sağlardım’’ Han Sen omuz silkti ve gülümseyerek söyledi.
Han Sen söylediği gibi bir çok araştırmacı ona baktı. Birkaç profesör bile ona bakmadan edememişti.
‘’Tamam, öyleyse sen İttifak Merkezi Askeri Akademisini yendiğini söylüyorsun. Peki, bunu nerede ve ne zaman yaptığını söyle?’’ Tang Xin Han Sen’e hiç inanmadığından homurdandı ve söyledi.
‘’Hangi oyun olduğunu hatırlamıyorum ne de olsa benim için önemsiz bir konuydu. Benim adımı araştırabilirsiniz ve muhtemelen göreceksinizdir’’ Han Sen spatulayı tabağın kenarına vurdu ‘’Söyleyecek başka bir şeyiniz yoksa, izninizle. Diğerleri de yemek yemek zorunda.’’
Tang Xin biraz üzgündü. İttifak Merkezi Askeri Akademisinden mezun olmak ile her zaman gurur duymuştu. Han Sen görevini yaparken onu biraz rahatsız etmek istemişti.
Ancak bu savaş gemisinde çizginin dışına çıkamazdı. Tang Xin dişlerini sıktı ve Profesör Li Mingtang’ın yanına yürüdü ‘’Profesör doğruyu söyleyip söylemediğine benim için bakabilir misiniz?’’
Defne’de sıradan askerlerin Skynet’e erişim izni yoktu. Tek sahip oldukları internet veri tabanıydı bu yüzden Tang Xin bakması için Profesör Li Mingtang’tan istemişti.