Super God Gene - 0462
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
Kar Büyücüsü
Han Sen’in zihninde birçok gizemli desenle süslenmiş bir buz parçası gibi ruh taşı yüzüyordu. Ortasında iki garip kelime ‘’Kar Büyücüsü’’ yazılmıştı. Han Sen bu dili bilmemesine rağmen bir şekilde ne anlama geldiğini biliyordu.
Han Sen ruhu çağırdı ve taş aniden zihninden uçtu ve bir figüre dönüştü.
Kar büyücüsü mutant yaratıkları öldür. Han Sen düşündü. Kar Büyücüsü aniden mızrağını kaldırdı ve mutant yaratıklara doğru ilerledi.
Başlangıçta ruh shelter’i içerisindeki yaratıklar Kar Büyücüsünün emirlerini takip ediyordu. Korkusuz ve düzenliydiler. Ancak kontrolü kaybettiklerinde aniden bir kalabalığa dönüştüler. Hemen aralarındaki iş birliğini yitirdiler. Hala olağanüstü bir sayıda olmalarına rağmen artık eskiden yaptıkları tehdide sahip değillerdi.
Kar Büyücüsü mızrağını savurdu ve mutant yaratıklar grubunun arasına girdi. Başlangıç olarak onun kondisyonu normal mutant yaratıklardan daha iyiydi. Zekası ve mızrak yetenekleri ile birlikte önüne çıkan mutant yaratıkları öldürdü ve çok geçmeden bir kar kurdunu öldürdü.
‘’Kar Büyücüsü mutant yaratık dişli kar kurdunu öldürdü. Dişli kar kurdu canavar ruhu kazanıldı. Canavar ruhunu çekmek ister misin?’’ Kar Büyücüsü dişli kar kurdunu öldürdüğünde Han Sen’in zihninde bir ses duyuldu.
‘’Çek’’
Han Sen buna şaşırmamıştı Daha önce bir ruhun nasıl kullanılacağına çalışmıştı. Diğer insanların deneyimlerine göre bir ruhun sadakatini kazandıktan sonra ruhun öldürdüğü yaratıklardan aldığı canavar ruhunu herhangi bir anda çekebilirdi. Aynı şekilde ruha sahip olduğu canavar ruhlarını aktarabilirdi.
Ruhlar sadık astlardı. Ancak insanlara bağlılıklarını sunduktan sonra ruhlar ruh taşları ile bütünleşirdi. Böylece sonsuz ölümden geriye dönme yeteneklerini kaybederlerdi. Eğer bir hizmetçi haline geldikten sonra öldürülürlerse gerçekten de öleceklerdi.
Ruhlar öldükten sonra taşıdıkları canavar ruhları da yok olacaktı. Bu nedenle birisi ruha canavar ruhlarını verirken dikkatli olmak zorundaydı.
Bir çok sınırlama olmasına rağmen zeka, yetenekler ve ruhların yargılama yetenekleri sıradan canavar ruhlarından onları daha da iyi yapıyordu. Özellikle de ruhların canavar ruhu kullanabilme özellikleri ki bu da onları insanların partnerleri gibi kullanılabileceği anlamına gelirken canavar ruhları daha çok bir eşya gibiydi.
‘’Çekme başarılı. Dişli kar kurdu canavar ruhu kazanıldı’’ çok geçmeden Han Sen’in zihninde bir ses duyuldu ve yeni bir canavar ruhu ortaya çıktı.
Han Sen’in yeni kazandığı canavar ruhunu kontrol etmek için zamanı yoktu ve Kar Büyücüsü ile avlanmaya devam etti.
Kar Büyücüsü harika mızrak yeteneklerine sahipti. Daha önce kutsal kanlı dokunaçlı yaratığı bile yaralamıştı. O sırada birçok mutant yaratık ona yardım ediyor olmasına rağmen yine de bunu başarabilmek için kusursuz mızrak yeteneklerine sahip olması gerekiyordu.
Mızrak bir fırtına gibi savruldu. Kar Büyücüsü ’nün zayıf bedeni inanılmaz bir güç ortaya koyuyordu. Yakında bir kar ayısı avlandı.
‘’Kar Büyücüsü mutant kar kutup ayısı öldürdü. Canavar ruhu kazanılmadı’’
Salonun dışındaki yaratıklar karmaşa içerisindeydi. Ya kaçtılar ya da kendilerini savundular, daha önceki sertliklerine sahip değillerdi.
Çete üyeleri heyecanla yaratıkları kovaladılar, zaman zaman Athena gibi görünen Kar Büyücüsü ’ne hayranlıkla arkalarına baktılar.
Bir aristokrat ruhuydu ve çok zarif ve görkemliydi. Hatta harika bir savaşçıydı. Hangi adam onu gördüğünde Han Sen’i kıskanmadığını söyleyebilirdi?
Daha sonra Han Sen’in artık parmağını bile oynatmasına gerek yoktu. Kar Büyücüsü göz kamaştırıcı mızrak yetenekleri ile ondan kaçmak için zamanları olmayan mutant yaratıkların icabına bakıyordu. O kadar şiddetliydi ki izlemesi inanılmazdı.
Han Sen neşe ile doluydu. Bir aristokrat ruhu şimdiden çok güçlüydü bu yüzden eğer bir kraliyet ailesi ruhu kazanırsa kat be kat daha iyi olacaktı.
Kraliyet ailesi ruhu kutsal kanlı yaratıklara denk olduğundan Han Sen süper yaratıklara karşılık gelecek bir ruh tipi daha olduğundan şüpheleniyordu.
Ne olursa olsun Han Sen Kar Büyücüsü ’nü kazanmaktan daha da tatmin edici bir şey olamazdı. En azından süper beden kral ruhunun işe yaradığını kanıtlamıştı.
Diğerlerinin bir ruhun sadakatini kazanıp kazanamaması şansa bağlıydı ve bu şans oldukça düşüktü. Ancak Han Sen ruh taşına sahip olduğu sürece daha da inanılmaz olan kesinlikle bir ruhun sadakatini kazanabilecekti.
Han Sen her türdün ruhtan kurduğu bir birlik ile İkinci Gods Sanctuary’ye hükmedeceği geleceği çoktan hayal etmişti. Yolunda duran kim olursa öldürülecek. Hiç kimse ona meydan okumaya cesaret edemeyecekti.
Savaş sadece bir saatten biraz uzun sürmüştü. Yaratıkların çoğu ruh shelter’inden kaçmış ve birçok yaratık insanlar tarafından öldürülmüştü.
Kar Büyücüsü tek başına dört mutant yaratığı öldürmüştü. Han Sen’in kendisi de iki tanesini öldürmüştü. Ancak kurttan başka canavar ruhu kazanamamıştı.
Yüzden fazla ilkel yaratık katledilmişti. Yaratıkların bedenileri shelter’in içinde her yerdeydi. Her insan heyecandan çıldırmıştı.
‘’Biz biz aristokrat ruh shelter’i işgal ettik’’ Xu You ve diğer genç insanlar sanki bir rüyadaymışlar gibi inanmasının hala zor olduğunu düşünüyorlardı.
‘’Başardık!’’ Birçok insan birbirine sarıldı, bağırdı ve aşağı yukarı zıpladı. Burada Han Sen’in takip eden kişiler arasında birçok ölmüş olmayı dileyen kişi vardı. Tuzağa düştüklerinde neredeyse çaresizlik içerisindeydiler. Ancak böyle sonlanacağını kim bilebilirdi ki.
İnsanların çoğu sadece ufak yaralar almıştı. Kimse öldürülmemişti. Bu bir mucize olabilecek bu şekilde bir aristokrat ruhu shelter’i indirmişlerdi.
Bir mucize yaratan hiç şüphesiz bir düzine mutant yaratığın ve ruhun savunmasını aşan ve ruh taşını alan adamdı.
‘’Kardeş bana bur ruhu satar mısın? Herhangi bir fiyatı isteyebilirsin’’ Zhu Ting ağzı sulanarak Kar Büyücüsü ’ne bakıyordu.
‘’Olmaz’’ Han Sen Zhu Ting’i geri çevirdi.
Tabi ki Han Sen Kar Büyücüsü ’nü gibi bir ruhu kendisi için saklayacaktı. Her ne kadar bir ruh insan gibi olmasa da yataktayken ona zarar vermesinin bir yolu yoktu, ona bir şeyler getirirken ya da yaparken her zaman mutlu hissedecekti. Ek olarak Kar Büyücüsü şuanda Han Sen’e büyük bir yardımcı olacaktı.
Zhu Ting gitmesine izin vermedi ve ısrar etti. ‘’S-Sınıfı Aziz Salonu lisansından vazgeçmeme ve onu Buluta Ayak Basma ile takas etmeye ne dersin?’’
‘’Hayır’’ Han Sen düşünmeden onu reddetti. Birçok S-Sınıfı Aziz Salonu lisansı varken Kar Büyücüsü gibi bir ruha korkunç derecede ihtiyaç duyuyordu.
Zheng Guoxiong’un ellerindeki broadsword hala kan damlatıyordu. Karışık duygularla Han Sen’e bakıyordu ve ne hissedeceğinden emin değildi.
Yirmi yıldır hiç bu an kadar rahatlamamıştı.
Yang Manli’nin gözleri Kar Büyücüsü ’ne odaklanmıştı. Han Sen’i çok kıskanıyordu. Bu adam her zaman çok şanslıydı. Bu onun ilk ruh shelter işgaliydi ve çoktan bir ruhu sadakatini kazanmıştı.
Qing Amca suspus olmuştu. Kimse ne düşündüğünü bilmiyordu. Ancak bakışları oldukça karmakarışıktı.