Super God Gene - 0470
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
Altın Rubik Küp
Siyah kristal kapıdan geçtikten sonra Han Sen kör edici ışıktan gözlerine iğne batıyor gibi hissetmişti. Ji Yanran Han Sen’e taktıktan sonra daha iyi görmesini sağlayan bir çift gözlük verdi.
Tünelin üzerine oyulmuş desenleri incelediğinde hala ne anlama geldiğini çözememişti. Tünel boyunca ilerledikten sonra yanlarında birçok odası olan bir koridora ulaştılar. Han Sen etrafa baktı ve birkaç odanın açıldığını fark etti.
Ji Yanran’a göz kırptı ve çift açılan ilk odaya sızdı. İçeri baktıklarında odanın oldukça ufak ve sadece yüz metrekare olduğunu gördüler. İçi de boştu.
Dikkatlice diğer birkaç odaya daha baktılar ve hepsinin içinin boş olduğunu gördüler.
‘’Li Mingtang içeride olanları almış olmalı?’’ Ji Yanran bir süre sonra söyledi.
‘’Orada kullanılabilir bir şeyler olduğunu nereden biliyorsun?’’ Han Sen şaşkınlıkla sordu.
‘’Kristalizatör uygarlığı hakkında birçok malzeme konusunda çalıştım. Bu odaların dizaynına göre Kristalizatörlerin depolama üniteleri olmalı. Hazine sayılacak kadar çok kristal içermemelerine rağmen daha az kullanılan eşyalar ve ganimetler böyle yerlere yerleştirilir’’ Ji Yanran odanın zemindeki birkaç deliği işaret etti ve davam etti ‘’Bu delikler aslında taşıma tünelleri. Ancak sadece Kristalizatörler eşyaları doğrudan depodan taşımak için kullanabilirler’’
Han sen anlamamıştı. Ji Yanran’ı dikkatlice dinledikten sonra hala kapalı olan odaları işaret etti ve sordu ‘’O zaman neden bu odaları açmamışlar?’’
Ji Yanran kapalı depo odalarından birisine yürüdü, kapının desenlerini gözlemledi ve söyledi ‘’Kristalizatör kültürü hakkında dah yeteri kadar bilgi öğrenmedim bu yüzden bu desenlerin anlamlarını bilmiyorum. Ama sanırım bu semboller tehlike ya da uyarı gibi bir şey olduğundan depolar açılmamış’’
‘’Mantıklı’’ Han Sen kafa salladı ve Ji Yanran’ı takip etti.
Han Sen böcek şövalye görsel ikizini içeride grubu yönlendirmek için kullandığından o sadece bir görsel ikiz olduğu için çok fazla endişelenmiyordu. Hızlı koşması için kontrol ediyordu ve sadece insanlardan tamamen kurtulduğu zaman görsel ikiz durdu.
Görsel ikiz çoktan tamamen bu garip Kristalizatör tanrı heykelleri ile dolu bir yer altı meydanı gibi bir yere ulaşmıştı.
O anda, yol üzerinde birçok çatallanma vardı. Han Sen görsel ikizinin durmasına karar vermişti ve dev bir heykele tırmanmasını ve heykelin kulaklarına saklanmasını emretti.
Çok geçmeden Han Sen Li Mingtang, Wang Hou ve diğerlerini yeraltı meydanında gördü Yanlarında bir şeyler taşıyorlar gibi görünüyordu. Han Sen eşyaları nereden aldıklarını merak ediyordu.
‘’Han Sen oldukça hızlı koşuyordu. Burada ölmekten korkmuyor gibi görünüyor’’ Araştırmacı Zhang etrafa baktığında Han Sen’i bulmakta başarısız olduktan sonra homurdandı.
‘’Hızlı koştuğundan yaşayacak. Eğer ona yetişirsek ölüme mahkûm olur. Ben de olsaydım o şekilde koşardım’’ Wang Hou yavaşça söyledi.
‘’Birçok çatallanma ile nereye gittiğini kim bilebilir? Eğer şimdi bir yolda onu takip edersen biz bilmeden girişe geri dönebilir. Bu biraz sıkıntı yaratır değil mi?’’ Zhang söyledi.
Farklı yolları inceledikten sonra Li Mingtang kafasını salladı ve söyledi ‘’Bu yollar şaka değil. Eğer yanlış birisine girerse geriye canlı çıkamayacaktır’’
‘’Profesör, bu yollar nereye gidiyor?’’ Wang Hou kaşlarını çattı ve sordu.
‘’Bu yolların hepsi Kristalizatörlerin üretim çiftliklerine çıkmalı. Her yolun sonunda bir üretim çiftliği olmalı. Kristalizatörler üretim çiftliklerine çok fazla dikkat ederlerdi bu yüzden bazı özel tuzakları olmalı. Bir Üstün bile canlı geri dönmeyi garanti edemez’’ Li Mingtang açıkladı.
‘’İçeri de gerçekten Krisralizatörler var mı?’’ Wang Hou tekrar sordu.
‘’Belki ölülerdir. Şimdiye kadar yaşayan bir tan bile Kristalizatör bulamadık’’ Li Mingtanf doğal bir şekilde yanıtladı.
‘’Hazineye giden yol hangisi?’’ Kristalizatörlerin yaşamadığını duyan Wang Hou ilgisini kaybetti ve yolları inceledi.
‘’Gerçek giriş bu yollardan birisi değil’’ Li Mingtang söyledi ve heykellere doğru yürüdü. Bir süre gözlemledikten sonra daire şekilde oyulmuş piramit şeklindeki heykeli işaret etti ve söyledi ‘’Giriş bu heykelin altında olmalı. Gelin ve kenara itin’’
İki araştırmacı hızlıca savaş araçlarını açtılar ve on beş ayak uzunluğundaki heykel kenara ittirmek için sürdüler.
Gerçekten de heykel hareket ettiğinde yeraltına bir giriş ortaya çıkmıştı.
Ancak bir bakış atmaya zaman bulamadan girişin içerisinden bir çatırdama sesi duydular. Li Mingtang’ın aniden nefesi kesildi ‘’Hemen geri dönün’’
Ancak girişten dışarıya altın gölge çıktığı zaman iki araştırmacını tepki verecek zamanları olmamıştı. Bu sürekli dönen 12 x 12 Rubik küp şeklinde altın bir kristaldi. Bilinmeyen bir teknoloji ile havada süzülüyordu.
Altın rubik küp ortaya çıktıktan sonra, parçalara bölünerek çekirdeğinden dört metre uzunluğunda altın ışın kılıçları çıktı. Altın ışın kılıçları ile Rubik küp etrafta dolanırken, araştırmacıların savaş araçlarını anında parçalara böldü.
Diğer araştırmacıların yüzleri soldu ve Rubik küpe ateş etmek için lazer silahlarını çektiler. Ancak parçalar dönerken Rubik küp hızlıca saldırılardan kaçındı ve savaş araçlarına yaklaştı.
Rubik küp döndüğü sırada tıkırdıyor ve altın ışın kılıçları parlıyor ve geriye kalan savaş araçlarını parçalara ayırıyordu. Doğal olarak içeride duran birisinin hayatta kalma yolu yoktu.
Savaş araçlarını yok ettikten sonra Rubik küp tekrar tıkırdadı ve Li Mingtang’a doğru uçtu.
Li Mingtang giysilerinden bir el bombası gibi bir şey çıkardı ve uzağa fırlattı. Bu gürültü ile şaşırtıcı bir şekilde altın Rubik küp Li Mingtang’ı yalnız bıraktı ve ses doğru koştu.
‘’Şimdi ‘’ Li Mingtang hızlıca girişe yöneldi ve Wang Hou hızlıca onu takip etti.
Rubik küp el bombasının patladığı yerin etrafından döndükten sonra kandırıldığını anlamış gibi görünüyordu, etrafında döndü, girişe yöneldi ve Han Sen’in görüş alanından kayboldu.
‘Neyse ki burada saklanmayı seçmişim aksi halde gerçek bedenim ve Yandan buraya ulaştığı zaman ne olduğunu bile anlamadan ölecekti’’ Han Sen derinlemesine düşünürken, özel el bombasının patladığı yerden tırmanan bir şey gördü.
Han Sen on baktı ve soğuk terlerle kaplandı.
Kristal boşluktan tek boynuzlu unicorn böcek gibi görünen transparan ve küçük yeşil bir şey tırmandı.