Super God Gene - 0471
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
Unicorn Böcek
Han Sen hala yerinde kaldı, Li Mingtang’ın el bombası tarafından yapılan boşluktan yeşil kristalden yapılmış unicorn Böcek’in tırmanmasını izliyordu.
Unicorn böcek yumruk büyüklüğündeydi. Hızlı tırmanamıyordu ve boşlukta genişti. Böceğin yerden tırmanması biraz zaman almıştı.
Altın rubik küp ve simülasyon kristalleri ile karşılaştırıldığında bu unicorn böcek açıkça oldukça beceriksizdi. Yavaşça tırmanıyordu ve uçamıyor gibi de görünüyordu.
Kısa bir mesafe tırmandıktan sonra böceğin boynuzu bir heykele çarptı. Bu küçük şey o kadar aptaldı ki nasıl döneceğini bile bilmiyordu. Ayakları ile mücadele ederek ilerletmeye çalışıyordu. Ancak gücü açıkça çok azdı bu yüzden heykeli hiç hareket ettiremiyordu. Böcek etrafta daireler çizerek dolaşan oyuncak bir arabaya benziyordu.
Biraz gözlemledikten sonra Han Sen bu adamın hem zayıf hem de aptal olduğunu keşfetti. Altın rubik küp ile karşılaştırılamazdı ve tehlikeli görünmüyordu.
Han Sen bunu düşündü ve heykelin kulağından çıkarak unicorn böceğin yakınına bir kristal fırlattı.
Sesis korkusuyla unicorn böcek hareket ettirmeye çalıştığı heykeli unuttu, etrafında döndü ve düşmüş olan kristale doğru yürüdü.
Çok geçmeden bir yumruktan biraz daha büyük olan kristale dokundu. Kristali hareket ettirmek için boynuzunu kullanan unicorn böcek kristali sadece hafifçe sallamayı başardı ve uzaklaştıramadı.
‘’Kristalizatörler tarafından üretilen eşyalar arasında bu kadar işe yaramaz olan bir şey mi var?’’ Han Sen şaşkındı. Unicorn böceğe doğru yürüdü, kabuğundan yakaladı ve kaldırdı. Sırt üstü yatan bir kaplumbağa gibiydi, unicorn böcek ayaklarını etrafa hareket ettirdi ama bir şeye dokunmada başarısız oldu. Gerçekten de çok zayıftı ve Han Sen’in elinden kurtulamamıştı.
‘’Bu Kristalizatörler tarafından yapılan bir evcil hayvan olmalı?’’ Han Sen böceği dikkatlice inceledi. Bu evcil hayvan mekanik bir saate benzeyen siyah kristal kapıdakine benzer Kristalizatörlerin gizemli desenleri ile oyulmuştu.
Han Sen unicorn böceğin ayağına parmağı ile dokundu ve hemen böcek tarafından yakalandı. Ancak çok fazla güç uygulayamamıştı.
Han Sen’in parmağını yakalayarak unicorn böcek elinin arkasına ilerledi. Han Sen’in bileğini tutarak böcek iki kez ciyakladı.
Han Sen böceğin tamamen işe yaramaz olduğunu gördü bu yüzden onu yalnız bıraktı ve el bombasının patlaması tarafından oyulan boşluğa doğru yürüdü.
Li Mingtang’ın el bombası özel yapım olmalıydı. Kristal zemini kırmıştı ve ayak uzunluğunda çatlaklar yaratmıştı. Han Sen çatlaktan aşağı baktı ve hoş bir sürprizle karşılaştı.
Çatlağın altında içinde bir düzine mor kristalle birlikte oval bir hazne vardı. Han Sen Ji Yanran’ın daha önce üzerinde kullandığı bu tipteki kristalleri görmüştü, kristal birisinin beyin gelişimini arttırabiliyordu.
Han Sen bu kristaller için aşağı inmek istiyordu ama üzerinde hiçbir alet yoktu. Sonuçta bu sadece bir görsel ikizdi. Görsel ikizinin araştırmacılar tarafından yok edileceğini düşünen Han Sen en başta ona hiçbir canavar ruhu bırakmamıştı.
Böcek şövalyenin gücü ile çatlağı genişletebilmesi hiç gerçekçi değildi. Han Sen oturmak ve Ji Yanran ile birlikte kendi bedeni beklemek zorundaydı. O arada kristalleri yeraltı haznesinden çıkarmanın yollarını düşünecekti.
Kendi bedeni ve Ji Yanran görsel ikizinden biraz uzaktaydı bu yüzden Han Sen’in görsel ikizi oturdu ve eli ile unicorn böceği oynamaya başladı. Bu adam oldukça tatlı görünüyordu ama inanılmaz beceriksizdi. Onunla oynamak oldukça eğlenceliydi.
Han Sen ve Ji Yanran görsel ikizinin rotasını takip etti. Han Sen Ji Yanran’a neler olduğunu anlatmıştı.
Ji Yanran’a ayrıca unicorn Böcek’in görünüşünü tanımlamıştı ama o da ne olduğunu bilmiyordu. Onun tahmini de Kristalizatör oyuncağı ya da benzeri bir şey olabileceği yönündeydi.
Görsel ikizini gördükten sonra Han Sen unicorn Böcek’i yakaladı ve zihnine böcek şövalyeyi geri aldı.
‘’Kristalleştiricilerin ürünleri genelde bazı özel fonksiyonlara sahip olur. Az önce anlattığın rubik küp aslında bir koruma kristaliydi. İnsanları bırak savaş araçlarını kolayca parçalayabilen ışın kılıçları çıkarabilir. Birisi ışın kılıçlarını kullanmaya başlamadan önce ondan kaçabilecek kadar hızlı olmadığı sürece onu geçmenin başka bir yolu yok. Kristalizatör kalıntılarında böyle işe yaramaz görünen eşyalar gerçekten çok nadirdir’’ Ji Yanran unicorn Böcek’i gözlemledi ve onun hakkında başka özel bir şey söylemedi.
‘’Sonuçta bu bir Kristalizatör üretimi. Eğer bir oyuncak olsa bile oldukça eşsiz. Eğer geri götürürsem biraz para edeceğine inanıyorum?’’ Unicorn böceğe bakarken Han Sen’in tek görebildiği Jin Bi’lerdi.
‘’Birçok koleksiyoncu Kristalizatör ürünlerine bayılır. Eğer doğru kişiyi bulabilirsen, oldukça değerli olacaktır’’ Ji Yanran kafa salladı ve söyledi.
‘’O zaman ilk önce saklayacağım’’ Han Sen unicorn böceği cebine koydu ve boşluğa doğru yürüdü. Daha sonra boşluğu genişletmek için süper biyolojik savaş aracını çıkardı. Yirmi dakikadan uzun bir süre sonra boşluk bir kişinin girebileceği kadar genişledi böylece Han Sen savaş aracını geri koydu ve içeri girdi.
Haznenin içerisinde mor kristallerden başka hiçbir şey yoktu. Han Sen bir bir onları topladı ve heyecanla on altı tane saydı.
Ji Yanran daha önce birçok Kristalizatör kalıntıları içerisinde insanlar tarafından tespit edilen beyin kristalleri olarak adlandırılan kristalleri ona anlatmasına rağmen sayılarını çok olmadığını söylemişti.
Daha küçük kalıntılarda bir ya da iki tane beyin kristali bulmak şanslı sayılacaktı. Bazen bir tane bile olmayabilirdi.
Daha büyük kalıntılarda bile, yedi sekiz tane beyin kristali bulmak oldukça etkileyiciydi. İnsan tarihinde bir harabede bulunana beyin kristali sayısı İttifak’ı şok ederek yüzün üzerindeydi.
Bu yerde on altı beyin kristali bulunması gerçekten de büyük bir şeydi.
‘’Eğer bu beyim kristallerini kendine saklamak istiyorsan, onları şuanda burada kullanmak zorundasın. Aksi halde Defne’ye binmeden önce tarama sürecinde fark edilebilirler’’ Ji Yanran erkek arkadaşının ne kadar heyecanlandığını gördüğünde söyledi.
‘’Öyleyse onları kullanalım. Yarı yarıya kullanırız. İyi günde kötü günde’’ Han Sen söyledi ve beyin kristallerini ikiye böldü, kendisine sekiz tane alırken Ji Yanran’a sekizini verdi.
Başlangıçta Ji Yanran kristalleri almayı planlamamıştı. Han Sen’i dinlerken sekiz kristali aldığında mutluydu ve söyledi ‘’On iki saatte sadece birisini kullanabiliriz aksi halde beyindeki fazla uyarılma ufak sorunlara neden olacaktır’’
Han Sen kafa salladı ve alnına bir beyin kristalini koydu. Aniden beynine akan bir elektrik akımı hissetti ve beyin kristali kırıldı.