Super God Gene - 0473
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
Çıkmaz
Oval parazit kristalleri çiftin korkmasına neden olan sayıları artarken zıplayan top gibi kendilerini Han Sen ve Ji Yanran’a atıyordu.
‘’Koş!’’ tereddüt etmende Han Sen Ji Yanran’ın elinden tutarak hazinenin çıkışına doğru koştu. Parazit kristalleri yok edilebilmesine rağmen sayıları o kadar fazlaydı ki derisine dokunduğu sürece insan bedeninde büyüyeceğinden Han Sen bile onlarla uğraşamazdı.
Çift hazine odasından kaçtı ve bir insandan daha uzun tünellerde hayatları için koştular. Sayısız parazit kristali bir okyanus dalgası gibi onları kovalıyor ve görüş alanlarını dolduruyordu. Pembe kristaller inanılmaz bir hıza sahipti.
‘’Lanet olsun. Bu parazit kristalleri nereden geldi? Bu yere girdiğimizde nasıl onları göremedik?’’ Han Sen biraz üzgündü. Kristalizatör kraliyet ailesinin çekirdek bölgesinin tam içindeydiler ve dikkatsizce koşuyorlardı. Eğer burada ölürlerse onları kimin öldürdüğünü bile bilmeyeceklerdi.
Ancak sonsuz parazit kristalinin onları kovalamasına bakan Han Sen kaçmazlarsa kesinlikle öleceklerini biliyordu bu yüzden durmaya cesaret edemedi.
Neyse ki dişli kar kurdu binek hayvanı izci olarak önlerinde koşuyordu bu da Han Sen’in daha rahat hissettiriyordu.
Boom!
Önlerinde koşan dişli kar kurdu aniden bir ışık demeti tarafından ikiye kesildi. Sertçe yete düştü ve daha sonra ortadan kayboldu.
‘’Rubik küp!’’ Han Sen 12 x 12 Rubik küpün bir sonraki dönemeçte olduğunu gördü ve solgunlaştı.
‘’Bu yoldan’’ Ji Yanran ilk yan yoldan koştu ve Han Sen onu takip etti.
Ancak ne parazit kristali ne de parazit kristalleri geri çekildi İkisi de çifti takip etmeye devam etti.
Ji Yanran ve Han Sen birkaç dönemeçten koştular ve sonra aniden kendilerini bir çıkmazda buldular. Gidecek hiçbir yer yoktu.
‘’Her neyse’’ Han Sen hayatı için savaşmasının zamanı geldiğini biliyordu. Lazer silahını çekti ve çılgınca gelen parazit kristallerine ateş etti. Ji Yanran da aynı şeyi yaptı, lazer silahı hiç durmadan parazit kristallerine ateş etti. Ancak silahlar işe yaramazdı. Birkaç parazit kristalini parçaladıktan sonra daha fazlası gelmeye başladı. Basitçe kristallerin sonu yoktu.
Çok geçmeden çok sayıda parazit kristali onlara yaklaşmıştı ve bedenlerine yapışmaya çalışıyordu.
Han Sen dişlerini sıktı ve Ji Yanran’ın köşeye saklamadan önce bir el bombası attı. El bombası tünelde patlayarak birçok parazit kristalini yok etti.
Ancak, Han Sen sadece sıradan bir el bombası kullanmıştı. Kristal duvar ve zemin köpük gibi etki alanı içerisinde hızlıca genişledi, tüm tüneli doldurdu ve neredeyse Han Sen ve Ji Yanran’ı boğuyordu.
‘’İyi misin?’’ Han Sen bedenini hareket ettirmeye çalıştı ama patlamadan dolayı hala genişleyen kristallerin içerisinde hapsolmuştu bu da dönmesini bile zorlaştırıyordu.
Çift dar boşluk içerisinde sıkışmıştı bu yüzden birbirlerine sarılmak zorunda kalmışlardı. Başka hiçbir boşluk yoktu.
‘’İyiyim’’ Ji Yanran yumuşak bir sesle cevap verdi, Han Sen’in yanağından öptü ve bedenini onun bedenine bastırdı.
Han Sen Ji Yanran ile sevişmekten zevk almasına rağmen hayatları için savaşmak daha önemliydi. Tüm tünel genişleyen kristaller ile dolmuştu bu yüzden geldikleri yoldan dışarı çıkmalarını imkanı yoktu. Tek çıkış şansları eğer varsa çıkmaz sokağın arkasındaki boşluktu. Bu kristal duvarı kırabildikleri sürece hala umutları olacaktı.
Ancak Han Sen kalabileceği başka hiçbir canavar ruhu silaha sahip değildi. Jadeskin’i çalıştırmak ve elini Yeşime dönüştürmek zorunda kalmıştı, Ji Yanran’ın arkasındaki kristal duvara yumruk attı.
Bang!
Han Sen’in yumruğu altında duvarda sadece ince bir çatlak oluşmuştu.
‘’İkinci Gods Sanctuary’den bir kutsal kanlı hançerim var. Denememe izin ver’’ Ji Yanran söyledi ve arkasındaki duvarı bıçaklamak için hançerini çağırdı.
Ancak Ji Yanran kolunu zorla hareket ettiriyordu bu yüzden hareketinin içerisine çok fazla güç koymasını zordu. Ek olarak daha yeni bir evrimleşici olmuştu bu yüzden büyük bir kondisyona sahip değildi. Bıçağı ile birkaç kez bıçakladıktan sonra sadece kristal duvar üzerinde birkaç beyaz çizik bırakabilmişti.
‘’Ben yaparım’’ Han Sen Ji Yanran’ı durdurdu ve kristal duvara tekrar tekrar yumrukladı. Han Sen Yin Yang Patlamasında ilk aşamayı başarıyla tamamlamıştı. Yin gücünün tekniğini kullanarak kısa bir mesafeden güçlü bir yumruk atmak onun için zor değildi. Hafif titreşim ile Han Sen’in yumruğu yüksek sesli bir patlama ile kristale vurdu. Kristal duvardan kristal parçaları düşmeye başladı.
Han Sen yüzlerce kez yumruk atarak çatlağı genişletti. Sonunda kristal duvar yumruk ile delinmişti.
‘’Tanrı’nın burada ölmeme izin vermeyeceğini biliyordum’’ Han Sen çok sevinçliydi. Kristal duvar bir santimetreden daha inceydi.
Duvarı yumruklamada hızlandı ve açıklığı bir insanın geçebileceği kadar hızlıca genişletti.
‘’Yavaşça etrafında dön ve delikten gir’’ Han Sen deliğin içerisine bir bakış attı ve bir salon gördü. İçeride pek bir şey yok gibiydi.
Ek olarak eğer içeri de bir şey varsa da yaptığı yüksek gürültüden alarma geçmiş olmalıydı.
Ji Yanran yavaşça etrafında döndü. Ancak deliğe baktığında gözleri aniden kızardı. Ağlayarak ‘’ Han Sen’’ dedi.
Sesi ağlıyormuş gibi gelmişti. Gözleri gözyaşları ile doldu ve Han Sen’in ellerini kavradı.
Deliğin yanındaki kristal kırmızıya boyanmıştı bu yüzden bakışları şaşkındı. Ve Han Sen’in elinin arkası tamamen parçalanmıştı.
Kristal duvarı çıplak ellerle kırmak Jadeskin pratiği yapıyor olmasına rağmen bile onun için çok zordu. Sonunda kemikleri neredeyse kırılmıştı. Ancak Han Sen dişlerini sıktı ve hiçbir ses çıkarmadan içeri girdi bu yüzden Ji Yanran sadece yarasının o anda fark edebilmişti.
Han Sen’in ellini tutan Ji Yanran cümlesini tamamlayamadı. Gözyaşları bir yağmur gibi aktı.
‘’Endişelenme. Bu ufak bir yaralanma. Kemiklerim güçlüdür. İlk önce buradan çıkalım’’ Han Sen gülümsedi ve Ji Yanran’ın delikten dışarı çıkması için teşvik etti. Han Sen onu takip etti ve gördükleri karşısında şaşırdı.
Salon bir fabrika atölyesi boyutundaydı. İçerisi boştu ama salonun tavanında kırmızı kristaller kırmızı ışıklar ile parlarken kırmızı yıldızlar gibi süzülüyordu.
Han Sen hemen bu kristalleri tanımıştı ki bunlar simülasyon kristalleriydi.
Boom!
Çift daha yeni ayağa kalktıklarında sanki salon içerisinde basın toplantısı yapıyorlarmış gibi tüm simülasyon kristalleri onlara kırmızı ışıkla parladı. Çok geçmeden tam olarak Han Sen ve Ji Yanran’a benzeyen kırmızı kristaller tavandan düştü ve onlara doğru koştu.
Ç.N: Burada aklıma takılan bir şey var bu seride bir çok şey saçma olmasına rağmen mesela şu koruma kristalinin el bombasını takip edip Lin Mingtang ve grubunun kaçması gibi çünkü insanlar ışınlanmayı bulmuş bu biiip yaptığımın salakları insanlardan daha gelişmiş bir ırk olan Kristalizatör beyinsizleri, geri zekalıları yapay zekaya sahip bir cihaz yapamamış adamlar ışınlanmayı bulmuş bunlarda bu yok daha… Bu bölümdeki olay canavar ruhları benim bildiğim kadarıyla aktarılabiliyordu Ji Yanran neden Han Sen’e İkinci Gods Sanctuary’den kutsal kanlı hançeri vermedi de gidip bu mal Han Sen elini parçaladı…