Super God Gene - 0478
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
Kırmızı Kristali Emmek
Wang Hou’nun zihni neredeyse çökmüştü. Dişli Kılıç kullanırken kendini savunmak zorunda kalacağını hayal edememişti. Şok ve öfke, elindeki kırmızı kristal ile aniden geri adım attı ve hüzünlü bir şekilde söyledi ‘’Sizin çirkin bir şekilde ölmenize izin vereceğim’’
Konuştuğu gibi Wang Hou kırmızı kristali anlına koydu. Daha sonra kırmızı kristal aniden parladı ve kırmızı ışık ışınları attı.
Sanki kırmızı ışık tarafından yönlendiriliyorlarmış gibi yeşil mini kristaller sanki bazı görünmez güçler tarafından yönetiliyorlarmış gibi Han Sen’e doğru havada süzüldü.
Han Sen şok oldu. Wang Hou’nın diğer kristalleri kontrol etmek için kırmızı kristali kullanabileceği hakkında hiçbir fikri yoktu.
Han Sen mini kristallerin daha önce neden Ji Yanran ve ona yaklaşmadığını bilmiyordu bu yüzden mini kristalleri engellemenin yolunu düşünüyordu.
Han Sen’in yüzünün önünde yeşil bir mini kristal okyanusu vardı.
Ciyaklamak!
Aniden Han Sen’in cebinden alçak bir cıvıltı sesi geldi. Han Sen’e doğru gelen yeşil mini kristaller aniden sanki zaman durmuş gibi dondu.
Bir an sonra yeşil mini kristaller tekrar hareket etti. Ancak bu sefer hedefleri artık Han Sen değil ellerinde kırmızı kristali tutan Wang Hou idi.
Wang Hou aniden soluklaştı, kırmızı kristallere aceleyle emir verdi ama nafileydi. Yeşil mini kristaller tamamen kontrolden çıkmıştı ve anında bedenini kapladı.
‘’Ouch!’’ Wang Hou acıyla çığlık attı ve yerde yuvarlandı. Ancak hareketi çok geçmeden durmuştu. Bir saniyede tüm bedeni gitmişti ve bedeni kurumuştu. Wang Hou’nun gözleri çaresizlikle dolu bir şekilde genişlemişti.
‘’Ciyaklamak!’’ Han Sen’in cebinden tekrar bir ses geldi. Yeşil mini kristaller uçtu ve hayalet gibi ama muhteşem bir şekilde yuvalarına geri döndüler.
Han Sen ve Ji Yanran ikisi de dona kalmıştı. Han Sen hızlıca cebini açtı ve oraya koyduğu yeşil kristal unicorn böceği çıkardı.
Unicorn böcek aynı şekilde Han Sen’in elinde baygın bir şekilde uzanıyordu. Her zamanki gibi işe yaramaz görünüyordu ama Han Sen ve Ji Yanran o anda onun tarafından afallatılmışlardı.
Şüphesiz Wang Hou’nın kontrolünden yeşil mini kristallerin çıkma ve bedeni kuruyuncaya kadar emmelerinin nedeni tamamen unicorn böcekti.
Han Sen onları daha önce yeşil mini kristalden koruyanın unicorn böcek olduğundan oldukça emindi.
‘’Bu ne?’’ Han Sen şok içerisinde elindeki unicorn böceğe baktı.
Ji Yanran sadece başını salladı. Hiç böyle bir şey duymamıştı. Sadece Kristalizatörler kristalleri kontrol edebiliyor gibi görünürken Kristalizatörler bırak unicorn böceği hiçbir yaratık formunda ortaya çıkmamıştı.
Ancak, eğer bu unicorn böcek Kristalizatör değilse bu kristalleri nasıl kontrol edebilir?
Han Sen unicorn böceği dikkatlice cebine geri koydu. Ne olursa olsun Han Sen bir hazineye sahip olduğunu hissetmişti. Unicorn böcek yakınlarındayken herhangi bir Kristalizatör kalıntısına girmek onun için çok daha güvenli olacaktı.
Unicorn böceği koyduktan sonra Han Sen Wang Hou’nun bedenine yürüdü ve kırmızı kristali aldı.
Kırmızı kristali elinde tutarken dokuz yaşam kolyesi daha fazla tepki verdi. Han Sen kırmızı kristali dokuz yaşam kolyesinin yanına koyduktan sonra garip hiçbir şey olmamıştı.
Hiç şüphesiz bu kırmızı kristal dokuz yaşam kolyesinin tepki vermesine neden oluyor ama neden? Han Sen biraz düşündü ve daha sonra Wang Hou gibi kırmızı kristali anlına koydu.
Aniden Han Sen beynine akan bir sıcaklık dalgasını hissetti. Beyin kristalini kullandığı zamanki gibi hissettiriyordu ama farklı olarak elektrik şok yerine sadece ısı hissetmişti.
‘’Bu garip. Wang Hou diğer kristalleri kontrol etmek için bu kristal parçasını nasıl kullandı?’’ Han Sen kırmızı kristali kullanma yöntemini bulamamıştı.
Han Sen şüphe ederken aniden ellerindeki kristalin erdiğini hissetti. Şok içerisindeki Han Sen kristali alnından çıkarmak istedi ama kristal artık yakalayamayacağı şekilde çoktan sıvıya dönüşmüştü.
Anında kırmızı sıvı daha da ısıtarak Han Sen’in beynine sızdı. Han Sen’in saçından beyaz buhar çıkmaya başlamıştı.
Ancak ısı Han Sen’i rahatsız hissettirmiyordu. Aksine Han Sen beyninin hiç bu kadar açık olduğunu hissetmemişti. Etkisi beyin kristalini kullandığı zamandan çok daha iyiydi.
Çok geçmeden beyninin içerisindeki ısı yavaş yavaş kayboldu. Han Sen daha açık bir beyin dışında farklı özel hiçbir şey hissetmemişti.
Kırmızı kristali emdikten sonra dokuz yaşam kedisi artık sıcak değildi ve tekrar sıradan bir taş haline gelmişti.
‘’İyi misin?’’ Ji Yanran endişeyle Han Sen’in anlına dokundu.
‘’İyiyim. Bu şey beyin kristallerine benziyor. Wang Hou diğer kristalleri kontrol etmek için bunu nasıl kullandı?’’ Han Sen şaşkınlıkla sordu.
‘’Li Mingtang ve Wang Hou da öldü bu yüzden korkarım ki artık gerçeği kimse bilmiyor’’ Ji Yanran tekrar Li Mingtang ve Wang Hou’nun bedenlerine baktı. Garip bir nedenden dolayı Kristalizatör kraliyet ailesi kalıntısı içerisinde İttifak’ın iki eliti ölmüştü.
Han Sen kafa salladı ama kendisi öyle düşünmüyordu. Li Mingtang ve Wang Hou’nun arkasında bıraktığı eşyalara bakan Han Sen Wang Hou’nun kartvizitliğinde de dokuz yaşam kedisi resmi ile birlikte erişim kartını gördü.
Şaşırtıcı bir şekilde Han Sen Li Mingtang’ın eşyaları arasında benzer erişim kartını bulamamıştı.
Han Sen diğer eşyaların üzerinden geçtiğinde değerli başka hiçbir şey bulamamıştı. Han Sen her şeyi eski yerine koydu, kalenin içerisine baktı ama daha derinlere gitmedi.
‘’Unicorn böcek ile birlikte güvenli bir şekilde kalıntıdan çıkabilmeli ve hala burada kapana kısılmış diğer insanları arayabiliriz’’ Han Sen Ji Yanran’ın elinden tuttu ve hiçbir hazineye dalmadan geri döndü.
Ne de olsa Han Sen Defne’ye geri döndüğü zaman her şey İttifak tarafından alınacaktı. Taramayı aldatabilmesinin hiçbir yolu yoktu. Han Sen’in en çok endişelendiği şey taramanın unicorn böceği bulup bulamayacağıydı.
Unicorn böceği taşıyan Han Sen’in karşılaştığı diğer kristaller onlara yaklaşmaya cesaret edemedi. Rubik küp, simülasyon kristalleri ve parazit kristalleri unicorn böcek yaklaştığında hepsi dondu. Hiçbir şey onlara saldırmayacaktı.
Ji Yanran ve Han Sen yolu bilmemesine rağmen, unicorn böcekle birlikte hiçbir tehlike ile karşılaşmayacaklardı.
Yarım günden uzun bir süre sonra ikisi sonunda Chen Shoushan dâhil kalıntıya giren diğer kişiler ile karşılaştı. Yeniden bir araya geldikten sonra bir grup insan bir profesörün sayesinde geldikleri girişi buldular.
Dışarı çıktıktan sonra tekrar simülasyon kristalleri ile karşılaşmadılar ve pürüzsüzce Defne’ye geri döndüler.
Han Sen’in geri götürdüğü iki kristal taramadan kaçamamıştı ama Han Sen’i sevindiren unicorn böcek keşfedilmemişti.
Ç.N: Okuyucular yanlışım varsa ne olur birisi beni düzeltsin, Han Sen bey alnına kırmızı kristali koyuyor sözde bunun sevgilisi biricik aşkı oradan bir şey demeden ya da tepki vermeden kristalin emilmesini izliyor, kristal emildikten sonra iyi misin diye soruyor bu bir
İkincisi madem yanında unicorn böcek olunca diğer kristaller sana saldırmayacaktı, o kadar simülasyon kristali seni neden kovaladı Li Mingtang ile karşılaştıkları oda da simülasyon kristalleri neden Ji Yanran’a ve Han Sen’e dönüşüp bunlara saldırdı. Ya laf olsun torba dolsun diye hikaye uydurmak buna denir… Yeminle böyle saçma şeyler karşıma çıkınca çevirme isteğim kaçıyor