Super God Gene - 0493
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: Reira
Jin Bi Trend Oluyor
Han Sen bir düzine kez daha yaptığı her savaşı kazandı. Birçok hayranı onunla eşleşmek istediğinden rakiplerinden yarısından fazlası hayranlarıydı, aralarından kızlardan birisi kızararak imza bile istemişti.
“Bu bir sanal platform. Bunu yapabilmemin imkanı yok.” Han Sen resmi platformdan çıkmak zorunda kalmıştı. Böyle devam ederse ona hiç yardımcı olmayacaktı.
Jin Bi hakkında ortaya çıkan haberler çok hızlı bir şekilde yayıldı. Birçok insan Jin Bi’yi Öldür’ün gerçekten Jin Bi’nin kendisi olup olmadığını tartışıyordu. Ve daha fazla insan resmi platformda Jin Bi’yi bekliyordu.
Han Sen platformu bir daha kullanmadı. İnsanlar yedi yirmi dört onun online olup olmadığını kontrol ediyordu. Normal bir savaş yapmanın yolu yoktu. Şu anda ihtiyaç duyduğu hayranlar yerine gerçek bir savaştı.
Yatakta yatan ve dinlenen Han Sen resmi platform yerine ertesi gün askeriyenin sanal kampına girmeye karar verdi.
Hemen uyuyamamıştı bu yüzden Ji Yanran’ın numarasını çevirdi. Bir süre sonra Ji Yanran açtı.
“Hala bu kadar geç saatlere çalışacak kadar meşgul musun?” Han Sen sordu.
“Hayır, resmi platformdayım.” Ji Yanran heyecanla söyledi: “Jin Bi kırk kazanma ile tekrar ortaya çıktı ve kaybetmedi. Çok etkileyici! Onun savaşını izlemek istiyorum, çok iyi!”
“Yani sen de Jin Bi’yi görmek istiyorsun? Sen de mi bir hayranısın?” Han Sen Ji Yanran’ın Jin Bi ile bu kadar ilgilendiğini bilmediğinden şaşırdı.
“Evet onun bir hayranıyım. Kim böyle bir kahramandan hoşlanmaz ki? Çocukları kurtardı ve altın boynuzlu bir Shura ile savaştı, çok erkeksi!” Ji Yanran’ın yüzü tapınma ile doluydu. Gözlerinde neredeyse kalp vardı.
“Hey, erkek arkadaşın hala burada. Bu uygunsuz.” Han Sen dudaklarını yaladı ve söyledi.
“Ha, neden kıskanıyorsun ki? İdol farklı erkek arkadaş farklı. Sadece idolüme uzaktan tapmam gerekiyor. Eğer ona çok yaklaşırsam bu tamamen bir hayal kırıklığı olacaktır. Ancak benim erkek arkadaşım bu dünyada benim göz bebeğim, kimin için her şeyden vazgeçeceğim?” Gülümseyerek söyledi.
“Bunu duyduğuma sevinemedim. Erkek arkadaşına tapamaz mısın? Senin erkek arkadaşın da harika!” Han Sen isteksizce söyledi.
“Bu farklı. Zihnimde sen en iyisisin. Ancak Jin Bi ulusal bir kahraman. İkinizi kıyaslayamam.” Ji Yanran söyledi.
“Öyleyse ulusal kahramanını izlemene izin vereceğim. Ben, bu sıradan iyi adam, uyumaya gidecek.” Han Sen onunla alay ediyormuş gibi davrandı.
“Canım, böyle yapma. Eğer beğenmiyorsan artık onu izlemeyeceğim. D-Tanrı da neymiş? Benim dahil ile kıyaslandığında o kesinlikle bir kaybeden. Yüz tane Jin Bi senin ayak parmağın ile bile kıyaslanamaz. Beni bağışla, benim dahim.” Ji Yanran flört ederek söyledi.
Görünüşü baştan çıkarıcıydı, Han Sen abayı yakmıştı. Zaten ona gerçekten kızgın değildi. Kendisini kıskanacak kadar canı sıkılmamıştı.
Yatakta yatarken kız arkadaşı ile sohbet eden Han Sen uzun bir zaman sonra yavaş yavaş uyuya aldı. Uyandığında comlink’i hala açıktı. Ji Yanran da aynı şekilde görüşme sırasında uyuyakalmıştı ve henüz uyanmamıştı.
Onu rahatsız etmek istemeyen Han Sen comlink’ini kapattı. Dişlerini fırçaladıktan sonra bir şeyler yemeye gitti ve sanal kampta savaşmak için hazırdı. Ancak comlink’i aniden çalmaya başladı.
Han Sen, Ji Yanran olduğunu düşünmüştü ve doğal bir şekilde yanıtladı. Ancak holografik görüntüden Huangfu Pingqing ortaya çıktı.
“Huangfu Pingqing bugün günün nasıl geçti?” Han Sen doğal bir şekilde söyledi. Birbirlerini oldukça iyi tanıyorlardı bu yüzden selamlamak ile uğraşmadı.
“Jin Bi’nin tekrar ortaya çıktığını biliyor musun?” Huangfu Pingqing doğrudan söyledi.
“Her evrimleşicinin bunu bildiğine inanıyorum.” Han Sen kollarını yayarak çaresizce söyledi.
Jin Bi ile alakalı bir ID kullanarak bu kadar dikkat çekeceğini beklemiyordu.
“Bu kişinin gerçekten Jin Bi olduğunu mu düşünüyorsun?” Huangfu Pinqing söyledi.
“Öyle düşünüyorum.” Han Sen yanıtladı.
“Neden?” Huangfu Pingqing şaşkınlıkla sordu.
“Altıncı his.” Han Sen düşündü ve doğal bir şekilde yanıtladı. Bu kişi benim, tabii ki biliyorum.
Huagfu Pingqing bunun hakkında düşündü ve söyledi: “Ben de gerçek olduğuna inanıyorum. Ancak Jin Bi böyle büyük bir ilerleme kaydetmiş. Hangi Shelter’de olduğunu merak ediyorum.”
“Eğer sen de bilmiyorsan ben daha az şey biliyorumdur. Doğru, neden beni aradın? Cennetin oğlu hala peşinden mi gelmek istiyor?” Han Sen her zamanki gibi davranarak sordu.
“Kuzenim, Jin Bi’den hala nefret etmesine rağmen o kadar canı sıkılmıyor. Onu aramamın nedeni savaş sırasında kullandığı ayak hareketinin Göklere Gitmek’e benzemesi.” Huagfu Pingqing sert bir yüz ifadesi ile söyledi.
“Göklere Gitmek’i kullanıyor olsa bile bunun seninle ne alakası var?” Han Sen şaşkınlıkla sordu.
“Şu anda İttifak içerisinde Göklere Gitmek’i pratik yapan sadece iki kişi olmalı. Birisi benim büyükannem ve diğeri ise büyükannemin öğrencisi. Ben bile Cennete Gitmek’i öğrenmeyi başaramadım. Eğer gerçekten bunu kullanıyorsa, Ares Dövüş Salonu bunu araştırmak zorunda.”
Huangfu Pingqing’ın sözlerini duyan Han Sen şaşırdı ve daha sonra ona baktı ve sordu: “Büyükannenin öğrencisi Queen restorandaki Queen mi?”
“Bunu nereden biliyorsun?” Huangfu Pingqing, Han Sen’e şaşırarak baktı, göğsü göze batan bir şekilde aşağı yukarı hareket ediyordu.
Huagfu Pingqing en iyisi. O kızın göğüsleri kocaman olmasına rağmen, şekli Huagfu Pingqing kadar canlı ve mükemmel değil. Han Sen düşünmeden edemedi.
“Daha önce Gladyatör’de onunla tanıştım ve ondan bazı uçurtma teknikleri öğrendim. Bana çok yardımı oldu ama bunun bahsettiğin Göklere Gitmek olup olmadığını bilmiyorum.” Han Sen söyledi.
“Bu doğru mu?” Huagfu Pingqing şok oldu, Han Sen’den hızlıca ondan öğrendiği yetenekleri göstermesini istedi.
Han Sen sadece Queen’den öğrendiklerini göstermişti ama Dongxuan Sutra tekniğinin hiçbir bölümünü göstermedi.
Huangfu Pingqing daha da şaşırdı.
Han Sen’in gösterisini izledikten sonra Han Sen’e garip bir bakış ile baktı ve söyledi: “Queen çok gururlu birisidir. Büyükbabam ve büyükannem hariç hiç kimseyi önemsemez. Ben bile sürekli onun tarafından görmezden geliniyorum. Sıradan insanlar bile bakmaz. Sana çok bir şey öğretmemiş olmasına rağmen Göklere Gitmek’i öğrettiği gerçeği gerçekten de inanılmaz. Bana nedenini söyleyebilir misin?”
Çevirmenden seri saçmalıklar: Madem Jin Bi’yi araştıracaksınız araştırma dediğin gizli olur neden Han Sen’e söylüyorsun bir, ikincisi bunu neden durduk yere Han Sen’e söylüyorsun iki kaç yıldır aramamış, bir gün çıkıp arıyor geliyor onda da bunu diyor saçmalığa bak…