Super God Gene - 0511
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
Bulmacayı Çözmek
Ertesi gün Han Sen Tang Zhenliu ile anlaştıkları saatte sanal kampa girdi.
Tang Zhenliu’nun ona söylediği ID ismine göre Han Sen onu bir arkadaş olarak ekledi. Tang Zhenliu Han Sen’in isteğini kabul etti ve bir odaya davet etti, ‘’izleyiciye izin verilmez’’ diye ayarları değiştirdi.
Kasırga Bıçağı Tang ailesinin sırlarından birisiydi. Bir kere sızdırılmış olmasına rağmen, sır hala korunuyordu.
Tang Zhenliu Han Sen için normalden daha yavaş bir hızda gösterdi. Ek olarak dışarıdan görülmeyen anahtar noktaları yavaş mod da Han Sen’e anlattı.
Önden farklı arkadan farklıydı. Tang Zhenliu’nun her gün çok fazla zamanı olmadığından sınırlı dinlenme saatinden fedakârlık ediyordu ve sadece bir saat ayırabiliyordu. Bu nedenle ikisi hiç konuşmadı ve doğrudan savaşa başladı.
Tang Zhenliu Han Sen’ silahı ile kesti ve Han Sen onu engellemeye çalıştı. İki silah çarpışmak üzereyken Tang Zhenliu’nun silahı garip bir şekilde Han Sen’in yan tarafından kayboldu. Tekrar göründüğünde çoktan Han Sen’in göğsündeydi.
Han Sen saldırıdan kaçmak için ayak hareketlerini kullanabilse de bunun hiçbir anlamı olmazdı. Eğer saldırıyı önden engelleyemezse Han Sen’in yapabileceği en iyi sey kaybetmekti. Eğer Siyah Tanrı’yı yenemezse Han Sen’e hiçbir anlam ifade etmezdi.
Han Sen Tang Zhenliu’nun saldırılarından kaçmamaya devam etti, saldırıyı doğrudan alıyor ve yeteneklerin ritmini hissetmeye çalışıyordu.
‘’Tekrar’’ Han Sen silahını tekrar salladı, Tang Zhenliu bir kez daha saldırdı.
Tang Zhenliu yeteneklerin anahtar noktasını açıklamış olmasına rağmen Han Sen gerçek bir savaşta Kasırga Bıçağın tahmine edilmesinin çok daha zor olduğunu hissediyordu.
Ana nokta silahın hızı çok hızlı olduğundan Han Sen sadece Tang Zhenliu’ya saldırarak onu durdurabilecekti. Yapabileceği en iyi şey karşılıklı yıkımdı ve çoğu zaman Han Sen doğrudan ölüyordu.
İkisi de karşı tarafın hareketlerini tahmin edememişti. Ama Kasırga Bıçağı çok hızlı olduğundan Tang Zhenliu Han Sen’in bununla başa çıkabilecek bir çözümü olmadığı onu daha önce kesebiliyordu.
‘’Tekrar Tekrar Tekrar’’
Çok yakında bir saat geçti ama sonuç iyi değildi. Tang Zhenliu her şeyini kullandığında Han Sen yine de Kasırga Bıçağını engellemeyi başaramamıştı.
‘’Ailem tarafından Kasırga Bıçağına eklenmiş kuvvet kullanmanın eşsiz bir yolu var. Bu hızının anlık olarak çok yükselmesine izin veriyor. Aynı kondisyon seviyesindeki birisinin Kasırga Bıçağını engellemesi pek mümkün değil. Ek olarak Siyah Tanrı senden daha güçlü. Eğer onu yenmek istiyorsan, sadece ayak hareketlerine güvenebilir ve zayıf yönlerini açığa çıkarmasını bekleyebilirsin. Aksi halde, kazanmak senin için çok zor. Kasırga Bıçağının saldırı menzili ve ritmine aşina olman için seninle sadece antrenman yapıyorum böylece onunla yüzleştiğinde daha çok bilgi sahibi olacaksın’’ Tang Zhenliu söyledi ve hızlıca sanal kamptan ayrıldı.
Han Sen Tang Zhenliu’nun haklı olduğunu biliyordu. Eğer bire bir olsaydı Han Sen Siyah Tanrı ile baş etmek için ayak hareketlerini kullanabilir ve Siyah Tanrı’nın onu dövmesine kolayca izin vermezdi. Ancak bu şekilde sadece Siyah Tanrı bir hata yaptığında bir şansı olacaktı ki bu da Han Sen’in kabul etmeyeceği Siyah Tanrı’nın inisiyatifi eline alması anlamına geliyordu.
Ek olarak Siyah Tanrı Shelteri büyüktü bu yüzden Han Sen’in Siyah Tanrı ile bire bir savaşmak için asla şansı olmayacaktı. Siyah Tanrı kesinlikle diğer evrimleşiciler tarafından çevrelenmiş olacaktı. Siyah Tanrı’yı öldürmek için Han Sen Kasırga Bıçağını önünden karşılamak zorundaydı.
‘’Çok hızlı nasıl engelleyeceğim=’’ Han Sen kendi kendine düşündü ama hiçbir sonuca varamadı.
Bip! Bip!
Han Sen düşünürken aniden sanal kamptan bir çağrı duydu. Bir bakış attı ve Bayan Parfüm olduğunu gördü.
Han Sen kabul etmeyi seçti ve Bayan Parfüm aniden Han Sen’in önünde belirdi. Han Sen’e baktı ve sordu ‘’Koç, bana öğretmek için zamanın var mı? Size sormak istediğim son dersten birkaç sorum var’’
‘’Korkarım bugün iyi bir zaman değil’’ Han Sen kafasını salladı. Kasırga Bıçağı hakkında bir çözüm düşünüyordu ve Bayan Parfüme öğretecek havasında değildi.
Qin Xuan biraz hayal kırıklığına uğradı. Tekrar savaş gemisinde bir askeri görmek için çok uzun süredir beklemişti ama ona soru sormak için fırsatı olmamıştı. Doğal olarak morali bozulmuştu.
Qin Xuan veda etmek üzereyken aniden Han Sen’in sorusunu duydu ‘’Hızlı kılıç ya da bıçak pratiği yaptın mı?’’
‘’Evet ama o kadar iyi değilim’’ Qin Xuan aceleyle söyledi.
Pratik yaptığı Atomik Füzyon hem güç hem de direnç açısından harikaydı. Bu yüzden teknikleri oldukça dengeliydi. Uç bir teknik yoktu.
‘’O zaman senden daha hızlı birisi ile karşılaşırsan ne yaparsın?’’ Han Sen gerçekten ona sormak istemiyordu ama endişesini dile getirdi.
Qin Xuan bunu düşündü ve söyledi ‘’Ayak hareketim ile kaçarım ve mükemmel bir fırsat ararım’’
Qin Xuan ona öğretmek için soruları kullandığını düşünmüştü ve içinden mutlu hissetti, Han Sen’in sorusunu hafife almaya cesaret edememişti.
‘’Eğer kaçamaz ve rakibin ile dövüşmek zorunda kalırsan, o zaman ne olacak?’’ Han Sen tekrar sordu.
‘’Eğer yaşam ve ölüm savaşındaysak, hızlı olan kesinlikle kazanacaktır. Eğer rakibimden daha hızlı değilsem o zaman sadece gücümü arttırabilirim’’ Qin Xuan ciddiyetle düşündükten sonra söyledi.
‘’Neden güç?’’ Han Sen şaşkınlıkla sordu. Başlangıçta Qin Xuan’ın savunmasını arttırması gerektiğini söyleyeceğini düşünmüştü.
Qin Xuan Han Sen’in onu test ettiğini düşünüyordu bu yüzden sözlerini topladı ve söyledi ‘’Eğer birisi hızlı ise o zaman gücü çok fazla olmamalı. Ben yeterince güçlüysem tek bir saldırı da ölmeyeceğim. Ancak saldırım onu öldürecek. Yöntem bu’’
‘’Söylediklerin işe yarayabilecek olsa bile istediğim cevap bu değil’’ Han Sen çarpık bir gülümseme ile kafasını salladı. Bu yöntem Kasırga Bıçağına karşı işe yaramayacaktı.
En başından beri Siyah Tanrı’nın gücü Han Sen’den daha fazlaydı. Eğer bir saldırı takasında bulunsalar Han Sen daha çok acı çeken olacaktı.
‘’Yeteri kadar zeki değilim. Lütfen beni eğitin, koç’’ Qin Xuan rakibini ondan daha hızlıysa kazanmak için başka bir yol düşünememişti. Han Sen bilmediğini söylemek istiyordu ama Bayan Parfümü gördüğü zaman Han Sen’in aklına aniden bir fikir geldi. Son seferinde, ona öğrettiği zaman Dongxuan Sutra tekniklerini açıklıyordu. O sırada pratik yaptığı birkaç tekniği açıklamıştı. Ancak bu teknikleri düşününce Han Sen’in gözleri aniden parladı.
Bu teknikler ile alakalı değildi bunun yerine Dongxuan Sutra içerisindeki bazı diğer kelimelerdi.
Diğer kelimelerde Han Sen’in çoktan çevirdiği Dongxuan Sutra’nın bir parçasıydı. Han Sen’in ayak hareketleri hakkında öğrendikleri ile ilgiliydi ama Han Sen onu tam olarak idrak edememişti.
Ancak tekrar düşününce Han Sen bu sözleri aniden anladı.
Bayan Parfümü savaşa davet etti ve ona söyledi ‘’Hadi, tüm hızınla bana saldır’’
Ç.N: Valla benim aklıma bir tek denge geldi, yorumlara yazabilirsiniz J Yani ne kadar hızlı gidersen dengeyi sağlamakta o kadar zorlanırsın bu yüzden saptırman daha kolay olur kılıcın sana yaklaştığını gördüğün an saptırman hızından dolayı dengesiz olduğundan kolay olur