ArazNovel
  • Manga
  • Novel
Gelişmiş
Giriş yap Kayıt Ol
  • Manga
  • Novel
  • Aksiyon
  • İsekai
  • Shounen
  • Dram
  • Yaşamdan Kesit
  • Macera
  • Manga
  • Daha
    • One shot
    • Mecha
    • Josei
    • Harem
    • Bilim Kurgu
    • Webtoon
    • Fantastik
    • Seinen
    • Ecchi
Giriş yap Kayıt Ol
Prev
Next

Sword Art Online - C1Bölüm 03-2

  1. Ana Sayfa
  2. Sword Art Online
  3. C1Bölüm 03-2
Prev
Next

Çevirmen: Arda  Düzenleyen: Arda  Son Kontrol: Uyku

 

 

Bu ismi biliyordum. Bilmiyor olmama imkân yoktu.

 

Bu adam hem bir oyun geliştiricisi hem de kuantum fiziğinde bir dâhiydi. Birkaç yıl önce ufak şirketlerden birisi olan Argus’un bir anda yükselip alanının en büyük şirketlerden biri olmasının sebebi bu adamdı.

 

Ayrıca kendisi, SAO’nun Geliştirme Müdür ve NerveGear’ın tasarımcısıydı.

 

Bir oyun bağımlısı olarak Kayaba’ya derinden saygı duyuyorum. Onun hakkındaki bütün dergileri aldım ve bazı röportajlarını, kalbime kazıyana kadar, birkaç kez okudum. Onu sadece sesini duyarak bile, her zaman giydiği beyaz önlükleri içinde kafamda canlandırabiliyorum.

 

Fakat o, her zaman medyanın ışıklarını üstüne çekmemeyi tercih edip perde arkasında kalmayı seçmişti. Daha önce hiç GM olmamıştı. Şu an neden böyle bir şey yapıyor?

 

Beynimi tekrar çalışması için zorladım ve durumu anlamlandırmaya çalıştım ama boş cübbeden çıkan ses olayları anlamlandırma çabalarımla sanki dalga geçmişti.

 

[Sanırım hepiniz “Çıkış Yap” butonunun ana menüden kaybolduğunu fark etmişsinizdir. Bu bir hata değil; bu, [Sword Art Online]’ın bir özelliği.]

 

Klein kesik kesik mırıldandı.

 

“Özelliği… mi?”

 

Duyuru, sesini gizlemek istermişçesine, kısık ses tonunda devam etti.

 

[Kalenin tepesine çıkana kadar, oyundan çıkış yapamazsınız.]

 

Kale mi? İlk başta bu cümleyi anlamadım. [Başlangıç Şehri]’nde kale yoktu.

 

Ardından Kayaba’nın sonraki söylediği şey beni tamamen alt üst etti.

 

[… Ayrıca NerveGear’ı dışarıdan kapatma, devre dışı bırakma ya da parçalama eylemlerinin hepsi şu andan itibaren yasak. Eğer bu işlemlerden birisi yapılırsa…]

 

Bir anlık sessizlik oldu.

 

On bin kişinin sessizliği aşırı eziciydi. Sonraki sözleri yavaşça söyledi.

 

[… NerveGear’ın içindeki sinyal sensörleri, güçlü bir elektromanyetik dalga yayacak ve beyninizi yok edip hayatsal fonksiyonlarınızı durduracak.]

 

Klein ve ben bir süreliğine şok içinde birbirimize baktık.

 

Sanki beynim, duyduklarıma inanmayı reddediyor gibiydi. Fakat Kayaba’nın kısa açıklaması beni çoktan paramparça etmişti bile.

 

Beynimizi yok edecekti.

 

Başka bir deyişle, bizi öldürecekti.

 

NerveGear’ı alıp çalıştıran ve kafasına takan herhangi bir oyuncu ölebilirdi. Kayaba bundan bahsediyordu.

 

Kalabalıktaki insanlar mırıldanmaya başladı ama panik ya da bağırış duyulmuyordu. Herkes, benim gibi, neler olduğunu anlayamamıştı ya da anlamışlardı ama karşı çıkamıyordu.

 

Klein sağ elini kaldırdı ve gerçek dünyada kafasında olan aleti tutmaya çalıştı. Ardından kuru kuru güldü ve konuşmaya başladı.

 

“Haha… Ne diyor bu adam? Kafayı sıyırmış di mi? Söylediklerinin hiçbir anlamı yok. NerveGear… Bu sadece bir oyun. Beynimizi mi yok edecek…? Nasıl yapacak ki bunu, değil mi Kirito?”

 

Klein’in sesi sonlara doğru kesildi. Bana bakmaya başladı ama ben onaylamak için başımı sallayamadım.

 

NerveGear’ın içindeki sayısız sinyal vericisi beyine sanal sinyaller göndermek için az miktarda elektromanyetik dalga yayıyordu.

 

Buna müthiş teknoloji deseler bile, çalışma mantığı Japonya’da 40 yıldır evlerde olan mikrodalgalar ile aynıydı.

 

Eğer yeterli derecede dalga çıkışı olursa, NerveGear beynimizdeki su partiküllerini sarsar ve sürtünme ile onu yakabilirdi. Fakat…

 

“… Teorik olarak bu mümkün ama… rol yapıyor olmalı. Eğer NerveGear’a takılı kabloyu çekersek aşırı derecede güçlü bir… pili… olmadığı müddetçe böyle büyük bir… dalga yayması… imkânsız…”

 

Klein neden konuşmayı bıraktığımı tahmin etti.

 

“Öyle bir pili var…”

 

Sanki yüzü içine çökermişçesine bu sözleri söyledi.

 

“Cihazın ağırlığının %30’unu pili kaplıyor fakat bu çok saçma! Elektrik falan kesilirse ne olacak?!”

 

Kayaba, Klein’in bağırdığı şeyi duymuşçasına konuşmaya başladı.

 

[Birazcık daha spesifik olmam gerekirse dışarıdan gelen bir elektrik kaynağından on dakikalığına kopma, sistem ile bağlantının iki saat ya da daha uzun süreliğine kesilmesi ya da NerveGear’ı sökme, parçalama, çıkarma gibi eylemlerin hepsi beyni yok etme işlemini tetikleyecek. Bu koşullar hükûmete ve medya aracılığıyla halka bildirildi. Bu bağlamda bazı oyuncuların aileleri ve arkadaşları uyarıları görmezden geldi ve NerveGear’ı zorla çıkarmaya çalıştı. Sonuç olarak…]

 

Metalik ses kısa bir nefes aldı.

 

[… Ne yazık ki 213 oyuncu hem gerçek dünyada hem de oyunda sonsuza dek hayata veda etti.]

 

Uzun ve ince bir çığlık duyuldu. Çoğu oyuncu duydukları şeye inanamıyor ya da reddedemiyordu. Oldukları yerde kuru kuru gülüyorlar ya da ağızları açık bir şekilde duruyorlar.

 

Beynim Kayaba’nın dediklerini reddetmeye çalıştı. Fakat bedenim ona ihanet etti ve bacaklarım dehşet içinde titremeye başladı.

 

Geriye doğru birkaç adım tökezledim ve kendimi düşmemeye zorladım. Klein sırtının üstüne düştü. Yüzü hayatsız gibiydi…

 

213 oyuncu çoktan…

 

Bu cümle kafamda durmadan tekrar etti.

 

Eğer Kayaba’nın dedikleri doğruysa, 200’ü aşkın oyuncu çoktan ölmüş müydü?

 

Onlar arasında benim gibi beta testine katılanlar da olmalıydı. Hatta bazılarının isimlerini ve karakterlerini biliyor bile olabilirdim.

 

O insanların beyni yok oldu ve… öldüler mi? Kayaba bunu mu söylüyordu?

 

“… İnanmıyorum. İnanmıyorum…”

 

Klein hâlâ yerde otururken gergin bir sesle konuştu.

 

“… Sadece bizi korkutmaya çalışıyor. Nasıl böyle bir şey yapabilir? Saçmalamayı bırak ve çıkmamıza izin ver. Sikik açılış gösterini izleyecek vaktimiz yok. Evet! Bunların hepsi bir gösteri, değil mi? Hepsi açılış etkinliğinin bir parçası…”

 

O anda, ben de kafamın içinde bağırıyordum.

 

Fakat umutlarımızı yıkmak istercesine, Kayaba’nın ciddi sesi açıklamasına devam etti.

[Oyuncular, öteki tarafta bıraktığınız bedenleriniz için endişelenmenize gerek yok. Şu anda tüm TV-radyo kanalları ve sosyal medyada, ölü sayıları da dâhil olmak üzere, yapılan açıklama tekrar edilip duruyor. Şu anda NerveGear’ın kafanızdan çıkarılma tehlikesi hakkında da endişelenmenize gerek yok. Sizlerin hastanelere ve benzer tesislere taşınması ve en iyi şekilde gözetilmeniz için onlara iki saat süre verdim. Yani rahatlayın ve… oyunu yenmeye odaklanın.]

 

“Ne…?”

 

Ardından, sonunda, sözcükler bağırarak dışarı çıktı.

 

“Ne diyorsun be?! Oyunu mu yenelim?! Böyle bir durumda oyun oynamamızı mı istiyorsun?!”

 

Bağırmaya ve üst katın zemininden çıkan kırmızı cübbeye bakmaya devam ettim.

 

“Bu, artık bir oyun değil!”

 

[Hepinizden [Sword Art Online]’ın artık basit oyun değil, ikinci bir gerçeklik olduğunu anlamasını istiyorum. Şu andan itibaren oyundaki yeniden doğma fonksiyonu devre dışı bırakıldı. YP’niz “0” olduğu anda karakteriniz sonsuza kadar ölecek ve…”

 

Ne diyeceğini açıkça tahmin edebiliyordum.

 

[…NerveGear beyninizi yok edecek.]

 

Birdenbire içimden bir gülme isteği geldi ve bastırmak için kendimi zorladım.

 

Görüşümün sol üstündeki ince çizgi. Üstünde yazan sayılara odaklandım.

 

[342/342]

 

Yaşama Gücüm. YP’m. Alabileceğim hasarın sayılarla gösterilmiş hâli…

Prev
Next

Comments for chapter "C1Bölüm 03-2"

MANGA DISCUSSION

Discord

BELKİ BUNLARI DA BEĞENİRSİN

20741
Gaikotsu Kishi-sama, Tadaima Isekai e o Dekake-chuu
23 Mayıs 2021
Light_Novel_Volume_6_Cover
No Game No Life
17 Mart 2023
15553v16
Tensei Shitara Slime Datta Ken
22 Ocak 2022
63162
The Way That Knight Lives As a Lady
16 Temmuz 2022
Tags:
Novel

©2020 ArazNovel Tüm Hakları saklıdır.

Sign in

Lost your password?

← Back to ArazNovel

Sign Up

Register For This Site.

Leave the field below empty!

Log in | Lost your password?

← Back to ArazNovel

Lost your password?

Please enter your username or email address. You will receive a link to create a new password via email.

← Back to ArazNovel