Tensei Shitara Slime Datta Ken - Bölüm 020
Köyün Yeniden Yapılandırılmasına Doğru
Çevirmen: bakakuun
.
.
.
En sonunda Goblin Köyüne vardık.
Köyden ayrılalı iki hafta olmuş olmasına rağmen nedense biraz nostaljik hissediyorum.
Yani köy demektense çevresi çitlerle sarılmış bir kare demek daha doğru olur…
Biz yoldayken geride kalan tek şey yaşamak için küçük bir çadırdı.
Köyün merkezi bir şenlik ateşi ile işaretlenmiş: büyük bir çanak dikkatimi çekti.
Kavurma! Daha önce bu yoktu! Görünüşe göre ilerleme kaydetmişler. Ne kadar etkileyici bir ilerleme.
Oradaki çanak… Eğer yakından bakarsan Ōkame Kaplumbağasını (Büyük kaplumbağa) andırıyor.
Avlanma alanlarını ne kadar geliştirdi bunlar…?
Sonuçta diğer canavarlardan saldırıya uğramamış gibiler. Rahatladım.
Köye girdikten hemen sonra Hobgoblin köylüler bizi fark etti ve sevinç içerisinde karşılandık.
Maalesef yanımda hediyelik eşya getirmedim.
Aman görünen o ki avladıkları canavarlardan gelen kürkler de var eminim ki cüceler bunları hemencecik kıyafet yapabilir! Zamanla goblinlerin kendilerinin yapabilmesini istiyorum.
Şimdi, cüceleri tanıştırma zamanı. Rigurdo’ yu bulmaya çalıştım herkesi toplaması için.
Görünüşe göre buna gerek yok. Koşa koşa geldi yanıma.
Ama yüzünde sıkıntılı bir ifade vardı.
Ne oldu? Soruma bir cevap düşünmeye çalıştım.
.
[Hoş geldiniz! Geldiğiniz anda sizi karşılamadığım için affedin ama Rimuru-sama misafirlerimiz var…]
.
Yorgun olmasına rağmen beni karşılamaya çalışmış, kendimi kötü hissettim.
Misafirler…? Tanıdığım birisi mi?
Her neyse cüceler köy de serbestler mi? Etrafı kolaçan etmeye başlamışlardır.
Yanımda getirdiğim ekipmanlar boş bir çadırda muhafaza edildi.
Cüceleri Rigurdo’ ya bıraktım. Misafirlerin beklediği yere yöneldim.
Rigurdo büyük bir çadıra yönlendirdi beni.
Kimdi ki bu?
Neyse gördüğümde cevabı alacağım. Bunu düşünürken çadıra girdim.
Çadırın altında ne olduğunu görünce biraz şaşırdım.
Orada birkaç Goblin vardı.
Bazıları iyi giyinmişlerdi ve birkaç kişi tarafından eşlik ediliyorlardı.
Şefler ve eskortları? Neden silah taşımıyorlar? Benim için sıkıntı değil de.
Kafam karıştığı anda goblinler birden bire önümde yere serildiler!
[[[Sizle tanışıyoruz Ey Güçlü olan! Lütfen bizim önemsiz ricamızı dinleyin!!!]]]
Hepsi aynı anda konuştu.
Güçlü olan mı? Biraz abartılı ama bana hitap ediyorlar.
Onları süzdükten sonra gözleri ve ses tonları ciddi bir şey olduğunu bana bildirdi. O gözleri tanıyorum.
Benden ne bekliyorlar? Diye düşündüm.
[Fumu, Duyalım bakalım.]
Hikâyelerini duymaya karar verdim.
Sonra,
[Ah çok müteşekkiriz! Ricamız size hizmet edebilir miyiz onu sormaktı!!!]
Bir tanesi diğerlerini temsilen konuştu.
Diğerleri aynı fikirde olduklarını kafa sallayarak belli etti.
Umut dolu gözlerle sordular.
[Lütfen bize iyi bakın!!!]
İçten bir şekilde yalvardılar.
Dürüst olamam gerekirse bu bıktırıcıydı.
Şimdi köyü tekrar ayağa kaldırma zamanı! Size ayıracak zamanım yok!
Bunu söylemek istememe rağmen köyde kişi sayısı az.
Her neyse buralarda toprak kavgası olabileceğini tahmin etmiştim onları kabul etsek sıkıntı olmaz.
Ama şimdilik iyi de ileride bize ihanet ederlerse?
Birazcık endişeliyim ama eğer bunun gibi bir şey olursa onları yok ederim, hepsini. İhaneti affetmem.
Canavarları yönetmek için oluruna bırakmak olmuyor. Her şey soğuk bir kalp ile kararlaştırılmalı.
Azmimi belirlemeye çalıştım, yani onları kabul etmeyi.
Kendimden tekrar emin oldum.
Bana ihanet ettiklerinde onları öldüreceğim…!
Ama… şimdi düşünecek olursam nasıl bir kişi öldürmeyi bu kadar kolay bir şekilde düşünebiliyorum?!
Kendime şaşırdım.
Aman bunu sonra düşünelim.
Bu arada, Bunlar sadece temsilciler, acaba kaç kişiler?
Hepsi için birer isim bulmalıyım. İç çektim…
Her bir goblin köylerine haberleri iletmek için geri döndü.
Pekâlâ, o zaman geri kalan temsilcilerden hikâyeyi duyalım.
Anlattıklarını dinledim, içeriğini özetliyelim…
Öncelikle, Ormanın düzenini bozan neden.
Keskin Diş Kurtlarının istilası sırasında Rigurudo ve diğerleri terk edilmişlerdi, bunun nedeni gönderecek askerlere güçlerinin yetmemeleri.
Ork Irkı, Kertenkele(adam) Irkı ve Ogre Irkı!
Bunlar Ormandaki düşünce kabiliyetine sahip birkaç ırktı. Ormanı ele geçirmek amacıyla harekete geçmişleri.
Şimdiye kadar, birkaç kapışma olmuştu ancak hala tamamen savaşmamaya hepsi bir nevi anlaşmıştı.
Ancak Ormanın Lordu ortadan kaybolunca buna cevap niteliğinde durum buna dönüşmüş. Görünüşe göre eski kızgınlıklarını (nefret) gidermek için hareket ediyorlar.
Normalde Canavar denen varlık gücünü göstermekten hoşlanan bir şey.
Bu nedenle her ırk hareket etmeye hazırlanmış.
Goblin Irkı sadece zayıf, ezik bir Irk, onların varlığı yalnızca diğerleri tarafından ayalar altına alınmak için var.
Her Goblin Şefi panik içerisindeymiş.
Bu durumda eğer savaşırlarsa yok olacaklarmış.
Şefler toplantılarda her gün tartışmışlar ancak kafaları o kadar basmıyormuş.
Konuşmalar sonuç alınamadan sona ermiş…
O sırada Keskin Diş Klanının saldırılarının haberi alınmış. Bu nedenle Rugurudo’ nun köyü unutulmuş.
Ancak…
Tam yemek stokları azalırken bu seferde başka bir tehlike öğrenilmiş!
Dedikodulara göre siyah canavarlara binen canavarlar.
Bu biniciler Ormanı sanki açık arazi gibi geziyorlarmış ve güçlü canavarları sanki bir hiç gibi avlıyorlarmış.
Bunu öğrendiklerinde hepsi şaşırmış. Bu biniciler kimler?
Fikir ayrılığı oluşmuş.
İlk fikir bu binicilerin onları korumaya alacakları,
İkincisi ise onların fazla şüpheli oldukları! Kesinlikle bir tuzak olmalı!
Tuzak diyenler: bizi bir tuzağa sürüklemenin gereği yok! İkna edilememişler.
Dahası tuzak olmasa bile kabullenmek dahi istememişler.
Zekâları yetmediği için sonuç bu acınası durum, konuşmayı bağlayıcı kelimeleri ağızlarından çıkaramamışlar.
Bu sebeple temsilcilerinden barınacak bir yer istemeleri için göndermişler, bana buraya gelme nedenlerinin bu olduğunu söylediler.
Anlıyorum.
Eziklere göre iyi bir hikâye. Ancak goblinler ezik ve acınası olsalar bile onlara yardım edecek istekli biri yok.
Her halükarda ricalarını kabul etmeye karar verdim.
Ama sadece buraya kendi istekleriyle gelmek isteyenlere.
Bunu goblin temsilcisine söyledim.
Sözlerimi duyduktan sonra goblinler köylerine geri döndü.
Şimdi bir problem var.
Gelen goblinler’ e baktıktan sonra bunu düşündüm.
Bu… Biraz fazla değil mi?
Köyün yerleşim alanında çok fazla yer yok.
Ya da neden ben böyle şeylere endişe duymak zorundayım?
Birkaç gün boyunca, birkaç balta yapıldı, bu yeni yapılan baltalar ağaçları kesmek için kullanıldı. Toplanan kütükler elden geçirilip ev yapımı için kullanılacaktı. Odun işlerini Kaijin’ e bıraktım.
Üç cüce kardeş her zamanki gibi kızlara (Goblina) yı keskin gözlerle süzüyorlardı.
Bu iyi olabilir, eğer işlerini zamanında bitirirlerse!
O sırada işlerini hızlandırmalarını söyledim, goblinler geldi.
4 klandan toplamda 500 kişi.
Geri kalanlar -karşı çıkanlar- köylerinde kalmışlar.
Geride kalmayı seçmişler.
Ama hala işler bitmedi.
Bunu düşündüm ve zihin haritama baktım. (TL: Rimiru gezdiği yerleri aklında haritaya dönüştürüyor.)
Suya yakın bir yer arıyorum bunun nedeni tarım yapılabilecek bir arazi bulmak.
Düşüncelerime en yakın yere gitmeyi denedim…
Bu yer ilk kez bu dünyaya geldiğim mağaranın yakınlarındaydı.
Fumu.
Rigurudo’ yu çağırdım, ona buradaki durumu sordum.
[Buralar herkesin anlaştığı saldırıların olmadığı bir bölge Nedeni ise mağaranın içerisinde güçlü canavarların yuvalarının olması.]
[Ah bu bir sıkıntı değil. Ben önceden burada yaşıyordum.]
[Efendim! Bu doğru mu?]
[Evet orada doğduğum için bir sıkıntı olamayacaktır]
[… Beklenildiği gibi degozaimasu na. Bu Rigurudo, size büyük bir hayranlık besliyor.] (TL: degozaimasu – Samurai vari konuşma, eski dil-şive)
Gerçekten bu kadar yüce bir şey mi?
Sadece orada doğdum, neden bununla etkilenmek zorundaki?
Aman, mutluysa sıkıntı yok.
Hemen ardından mimarı bilgilere sahip en genç kardeşle –Mildo- ile konuşmaya gittim.
Mildo ve ben değişik şeyler hakkında konuşuyorduk.
Mildo’ ya aklımda kalan inşa tekniklerinden bahsettim.
Bu dünyanın şimdiki teknolojisi büyü ile birbirine sarılmış durumda.
Sahip olduğum bilgiler dışında yerel araziyi tartmak istiyorum.
Bir çeşit dışkı giderim tesisi yapmayı planlıyorum bu hem cüceler hem de goblinler için gerekli. Ama kurtlar için gerekli değil.
Her neyse yeraltı kanalizasyonu yapılabilir ya da gübre olarak kullanılabilir diye düşündüm.
Ama temizlik bakımından bakıldığında buralar hastalıların ve salgınların yayılması için yuva haline gelmesi toplumsal sağduyu idi. Bunu söyleyen Mildo idi.
Yani canavarlar ve ya goblinler hasta olabilir mi? Diye düşündüm ama salgın hastalıkları kapmak normal bir şey gibi.
Bu güçsüz canavarların kaderi.
Temizlik sağlanamazsa kesin hasta olurlar…
Goblinler hakkında, doğanlar ölenleri geçiyor bunun nedeni ise kuvvetli doğurganlığa sahip olmaları. Görünüşe göre var olan nüfus korunacak.
Ama evrim geçirerek bu özellikleri azalmış gibi görünüyor.
Bunun yerine ömürleri uzamış.
Mildo, kendisini bilgiyle iyi doldurmuş. Ama dışkının işlenmesi hakkında ki konularda fazla bilgiye sahip değil.
Sadece birkaç “Dünya Gezgini” olduğunu doğruladım.
Bu dünya kendine ait özel Ruh Mühendisliği diye adlandırılan bir tekniğe sahip. Bunun gizemli olduğunu ve çok fazla açıklanamadığını duydum.
Dışkının kullanışlılığından haberdar olmadığı için söylediklerimi dinlerken şaşırmıştı.
Bu yüzden konuşmanın sonunda Mildo İnşa takımının lideri olarak atadım.
Kendi dalında uzmanlaştığı şeyleri ona bıraktım.
Rigurudo’ ya Mildo’ nun altına birkaç adam atamasını söyledim, yeni araziyi denetlemeleri için.
Ne olur ne olmaz Ranga da onlarla gitti.
Mağaranın içerisindeki canavarların dışarıya çıkacaklarını sanmıyorum ama yine de bir ihtimal olabilir. Böyle bir şey olursa eminim Ranga icabından gelir.
Bu şekilde Mildo ve İnşa takımı yola çıktılar.
Sırada isim vermek vardı.
500 kişiye tek tek isim vermek. Daha fazla olursa yapılması yanlış kaçacak A B C diye isimlendirmek gerekecek herhalde.
Ama bir şeyi yarım yamalak yapmayı da sevmiyorum.
Hemen isim vermeye başladım.
Yine hepsine isim verdikten sonra güç tasarrufu moduna girdim ama hepsine isim verebildim.
Yorgunluğum daha önceki isim vermeden daha azdı: bir daha yapmak istemeyeceğiniz bir şey.
Şefleri çağırdım.
Hepsi önümde eğilen evrim geçirmiş şeflerdi.
Rigurudo, Rugurudo, Regurudo, Rogurudo.
Besbelli, yan yana bu Ra Ri Ru Re Ro. (TL: Japonca hece alfabesi sırası)
Tesadüfen Ra Ranga oldu.
Bunun uygun olduğunu düşündüm yani sıkıntı yok! Karşı çıkan kimse de olmadı.
Ümitsiz bir şekilde düşünüyordum o sıra! İsimlerin taşıdığı cazibeyi unuttum.
Daha fazla çalışacağım! Bu bir erkeğin iyi cazibe edici notalarından!!!
Geriye kalanlar bayanlardı.
Goblinlerin cinsiyetini belirlemek mümkün ama dışarıdan farkı anlamak zor. Ama evrim geçirdiklerinde bu değişim fark ediliyor.
Kızlara yakışır isim düşündüm, Ririna gibi.
Gelecekte acaba bu isimde bir seri olabilir mi?
Bu fikir aklımdan geçti. Bu fikri uygulamamaya karar verdim.
Şimdilik ihtiyaç yok.
Yani önümde Hobgoblinler var, acaba hiyerarşik ilişki kurabiliyorlar mı?
Herkes arkadaş, herkes eşit! Bunlar gerçek hayatta mümkün olmayan düşüncelerdi.
Canavarlar özellikle güce önem veriyorlar… Emir komuta zinciri gerekliydi.
Karar verdim.
[Dinleyin beni, sizlere bu rütbeleri bahşediyorum!]
Açıklandım.
Rigurudo Goblin Kralı’ na yükseltildi.
Ve geri kalan Şefler Goblin Lordlarına yükseltildi.
Çevredeki geri kalan goblinler başlarını yere eğmiş bir şekildeydiler: bu merasimi izlerken kendi tükürüğümü kuvvetlice yuttum.
[[[Wa ha~a!!! Naçizane emrinizi anladık!!!]]]
Bu söz bir şeyi tetiklemiş gibi alkış kıyamet koptu.
Goblinler için yeni bir tarih başladı.
.
.
Malzemelerin yapılmasında Kaijin görevli.
Kıyafetlerin yapımında Garm ve Dold – bu aralar üretim iyi.
Odun kesimi köye boş arazi sağladı.
Bütün goblinlerin evrim geçirdiğini doğrulayıncaya kadar Mildo denetiminden geldi.
Her şey iyi gidiyordu.
Yeni köyün yapılacağı araziyi kontrol ettim.
Büyüklüğünden bir köy yerine bir kasaba denmeli.
Bizim yeni yuvamız.
Bütün malzemelerin ve hazırlıkların hazır olduğunu kontrol ettikten sonra hep birlikte yola çıktık.
Yeni topraklara ileri adımlarla.
Yeni bir ülke olmaya ilk adım!
.
.
.
Durum
İsim: Rimiru Tempest
Tür: Slime
Kutsal Koruma: Fırtına Hanedanlığı
Unvan: Canavarları Kontrol Eden (Kimse)
Büyü: Yok
Yetenekler: Özel Yetenek [Ulu Ermiş], Özel Yetenek [Avcı], Slime Türüne Ait Yetenekler [Özümseme, Absorbe, Yeniden Yapılandırma], Ekstra Yetenek [Su Kontrolü], Ekstra Yetenek [Büyü Algısı], Elde Edilmiş Yetenekler: Kara Yılan [Isı Tespiti, Zehirli Pus Nefesi], Kırkayak [Felç Edici Nefes], Örümcek [Yapışkan İplik , Demir İplik], Yarasa [Ultrason Dalgaları], Kertenkele [Savaş Zırhı], Kurt [Üstün Koku Duyusu, Telepatik İletişim, Baskı]
Rezistanslar (Dayanıklılık): Termal Dalgalanma Rezistansı EX, Fiziksel Saldırı Rezistansı, Acı Rezistansı, Elektrik Rezistansı, Felç Rezistansı.