Tensei Shitara Slime Datta Ken - Bölüm 041
Avcı
Çevirmen: Bakakuun
.
.
.
.
Her zamanki ruh halimde olsaydım şimdi İblis Ork Lordu Yıkım (Gelmudo)’ ı alt etmenin ne kadar zor olacağını düşünür ve dehşet içine düşerdim.
Beni sarmalayan sarı aura’ yı kılıcımla kolay bir şekilde kesebilirim.
Ama buna karşılık “Et Öğütücü” Satırdan direk olarak darbe almak ayaklarımı yerden keser.
Ama bu beklenecek bir şey.
Shion bile, benden güçlü olan Shion bile güç yarışında kaybetti sonuçta.
Dahası beni kılıç ustalığında sollayan Hakurou ona bir hasar veremedi.
Yüksek hızda hareket ederken bir kez daha bir darbe indirmeye çalıştım, her yönden inceleyerek zayıf bir nokta bulmaya çalışırken.
Bunun amaçsız olduğunu biliyorum ama yine de demeyi bırakmak için bir sebep göremiyorum.
Ayaklarımı yerden kesecek bir darbe alsam bile yine saldırmaya devam ediyorum, kendi zayıflığımı-güçsüzlüğümü doğrulayarak.
Düşünecek olursam ana savaş gücümü beş kişi oluşturuyor.
Shuna ve Kurobee’ de dâhil olmak üzere.
Hepsi kendi yeteneklerimden bir tanesini alarak-elde ederek bunlarda beni aşarak ustalaştılar;
Ranga da [Kara Yıldırım]
Benimaru da [Alev Kontrolü]
Shuna da[Analiz] yeteneği
Shion da [Herkül Kuvveti]
Souei de [Büyü Algısı] ve özel yetenekleri
Kurobee de [Araştırmacı]
Her yetenekte beni aştılar.
Benim güçlü olarak adlandırılmamım tek nedeni bütün bu yeteneklere sahip olmam denebilir.
Eğer hepsi ile teke tek kapışacak olsam ve bütün gücümü kullanacak olsam onları yenebileceğimi düşünüyorum.
Ancak eğer beşi de bana karşı siper alacak olursa büyük olasılıkla beni alt edebilirler.
Ve bu Ork bütün hepsinden güçlü bir varlık.
Karar verici bir darbe indiremediklerinden büyü enerjileri yavaş yavaş azalacak ve en sonunda zalim kaderleri ile karşılaşacaklardır.
Yani eğer Ork ile adil bir şekilde kapışsam bile asla yenemem demek bu.
Evet.
Adil bir şekilde savaşsam bile…
Neden Onilerin yetenekleri benden güçlü acaba?
Hakurou benden güçlü çünkü kılıçtaki ustalığı benden kat be kat iyi.
Bu kadarı anlaşılır. Ama peki ya diğerleri?
Aslında… Benden güçlü müler ki?
Bunun cevabı…
Evvela,
Sahip olduğum bütün yetenekleri savaştığım canavarlardan elde ettim.
Bunlar doğduğumdan beri sahip olduğum yetenekler olmadığından hepsini iyi bir şekilde anlamam gerekiyor.
Nasıl ehliyet almakla araba sürmenin arasında fark varsa bu da öyle bir şey; profesyonel-tecrübeli bir sürücüden iyi kullanamazsınız arabayı.
Ancak.
Bu dünyada tekrar doğduğumdan beri sahip olduğum bir yetenek var.
Doğduğumdan beri benimle birlikte olan bir yetenek.
İstediğim gibi kontrol edebileceğim,
Neredeyse üzerinde kesin bir ustalık sahibi olduğum bir yetenek.
Bu yüzden, emrettim.
Vücudumu kontrol etmene izin veriyorum. İstediğin gibi hareket et lütfen [Ulu Ermiş]!
≪Anlaşıldı. Savaş Moduna geçiliyor.≫
Ve bu şekilde önceki soruma cevabım…
* * *
İblis Ork Lordu Yıkım şaşırmıştı.
Tam bu güçlü İblis’ i mideye indirecekken başka bir tanesi karşısına çıkmıştı.
Sıkıcı bir canavar, diye düşündü.
Canavarın büyü enerjisi kesinlikle yüksekti, diğer beş İblisi geride bırakıyordu.
Ancak, canavar anlamsız saldırılarına devam etti, her biri aynı güçsüzlüğe sahipti.
Bazıları bu beşliden de güçsüzdü.
Ne kadar saldırsa da canavar ciddi bir hasar almıyordu. Bu yüzden Ork bu kavgada bir tehlike hissetmedi.
Ve tam da bu canavarı da bir yemek olarak tanımlayacağı zaman…
Devamlı bir şekilde organize edilen saldırılar durdu.
Ve maskesini çıkardı.
Ork güzel yüzlü bir kızı andıran gümüş saçlı benliği gördü.
Ne planlıyordu?
Bunu düşündüğü an,
*Zasu!*
Kolu, dirseğinden itibaren vücudundan ayrılmıştı. Ve normalde etinin birleşmesi gereken yerde şimdi siyah bir alev onu yakıyordu.
Tekrar düşmanına baktığında elinde kara bir aleve bürünmüş neredeyse eriyen bir kılıç vardı.
Düşmanı mıydı o? Evet kesinlikle düşmanıydı.
Onu bir yemek olarak düşünmüştü. Şimdi, ancak, farklıydı durum. Şimdi karşısında ezici bir benliğin farkı vardı.
Düşmanının kılıcının alevler içerisinde olması bir fark yaratmıyordu. Yetenekleri o kadar güçlüydü ki buna ihtiyacı yoktu!
Evrim geçirdiğinden beri ilk kez böyle bir düşmanla karşı karşıya gelen İblis Ork Lordu Yıkım’ ın vücudu gerildi.
Ve başka ilginç bir duygu-his su üstüne çıktı.
Ne kadar ilginç… Kolu yeniden iyileşmeye başlamamıştı!
Kafası karışmış bir şekilde koluna baktı ve alevin hala yanmakta olduğunu, bunun yeniden iyileşmesine engel olduğunu gördü.
Kızgınlık gözlerinde bir alev gibi yanıyordu.
Kolunu omzundan kesti ve yeniden iyileştirdi. “Et Öğütücü” Satırını bütün gücüyle sallamaya başladı.
“Bu küçük çocuk bir saldırıya bile dayanamaz!”
Ancak, korumasız (silahsız) çocuk rahat bir şekilde ellerini havaya kaldırdı ve yokluktan bir kılıç yarattı, saldırısına karşılık verdi.
Yeteneğiyle alevlendirdiği aynı kılıçla.
Ve Satır kılıçla temas ettiğinde kara alevlerle sarmalandı ve yok oldu.
“Onu özümsemek için bütün gücümü kullanmalıyım!” Ork Yıkım’ ın aura’ sı savaş alanında şok dalgalarına neden oldu.
Yumruğunu aura’ sı ile doldurarak saldırdı. Düşmanı da yumruklarını çevreleyerek karşılık verdi.
Büyülü mermilerin ona doğru ilerlediğini gördü. Bunlardan kaçarak Gakki no Koushinenbu (Ölüm Marşı Dansı) ile karşılık verdi.
Havadaki yedi büyü mermisi ile çarpıştıktan sonra mermileri yoluna devam etti.
[Aç Kalanlar] yeteneği ile güçlendirilmişlerdi ve aşındırıcı bir etkiye sahiplerdi.
Bundan ölmez ama hasar alır, tam bunu düşündüğü anda sanki hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalktı.
Ve yeni bir zırh (aura) onu sarmalamıştı. Saldırısı büyük olasılıkla bu zırh tarafından engellenmişti.
Belki kendisi gibi düşmanı da bu kapışma içerisinde evrim geçiriyordu.
Açım. Onu yemek istiyorum!!!
İblis Ork Lordu Yıkım bunu düşündü. Önceden kapıştığı beşli umurunda değildi, şimdi tek isteği önündeki benliği yemekti!
Düşmanına tutundu.
Daha güçlü olduğundan eğer yeterince uzun bir süre savaşırsa en sonunda onu alt edebilirdi. Bunu düşünürken bacağı ezildi.
Dönen bir tekme bedeninin yere yığılmasına neden oldu ama yine de bırakmadı.
Sarı aura’ sını serbest bırakarak düşmanını sarmalamasını sağladı.
[Aç Kalanlar]’ın özelliklerinden birisi düşmanı bir asit gibi eriterek özümsemekti.
Düşmanın yaşam gücü azalırken o besin kazanıyordu.
Onu yemek istiyorum! Kafası tek bir düşünce ile doluydu, bütün benliğini onu özümsemeye yönlendirdi!
Düşmanı karşı koymayı bıraktı ve yavaş yavaş…
* * *
Her şey tam planladığım gibi gerçekleşti.
[Ulu Ermiş] ‘in verdiği destek ile yeteneklerimi en üst seviyelerinde kullanabildim.
Daha önce görülmemiş optimize edilmiş bir savaş formu. Artık [Kara Alev Kontrolü]’ nü bile kullanabiliyorum.
Dahası [Zırh], [Tam Koruma]’ ya dönüştü ve kullandığım ekipmanları güçlendiriyor.
Daha önce kullanmada sıkıntı çektiğim yetenekleri şimdi [Ulu Ermiş]’ in yardımı ile kolayca kullanabiliyorum.
Ancak yine de limitlerini aşmak zor. Bu savaş ne kadar uzarsa Ork Yıkım o kadar güçlenecektir.
Yeteneklerimi nasıl kullanacağımı bilsem bile onlar üzerindeki ustalığım daha yeni iyileşti.
Ork Yıkım da daha yeni evrim geçirdi ve benim gibi kendi yetenekleri üzerinde daha o kadar ustalaşmış değil. Bu yüzden şu anki avantajım geçici.
Bu nedenle olabildiğince erken bitirmeliyim bu kapışmayı.
Bu yüzden savaşı onu rahat bir şekilde alt edebileceğim-ezebileceğim bir yeteneği kullanabileceğim duruma doğru yönlendirdim.
Ve her şey planıma göre gitti.
Ork Yıkım beni eritmeye başladı, özümsemekti amacı.
Ancak bende seni özümsemeyi planlıyorum!
Ben bir Slime’ ım. En temek yeteneklerim [Ayrıştır, Özümse, Yenilenme].
Yenilenme yeteneğim onunkine benzer. Ancak bir Slime’ ın vücudu doğal olarak eritilmeye-aşınmaya dayanıklı.
Bu yüzden başından beri seni bu şekilde alt ermeyi-yemeyi düşündüm!
Onu bedenimi erittiğine inandırdım ve bu fırsatı onu sarmak için kullandım.
Yavaşça kolundan yukarı doğru…
Ve fark ettiği zaman artık çok geçti.
Bu Slime Irkı için standart savaş biçimiydi.
Artık ne kadar kudursa bile benim tarafımdan sarılmış durumda; saldırıları etkisiz hale getirildi.
Amaçsız, diye düşünebilirsiniz. Yeniden iyileştirme yeteneğine çok güveniyorsun ve saldırılarımın bir etkisi olmayacağını mı düşünüyorsun?
Savaş bir çıkmaza girdi.
Ben onu ayrıştırmaya çalışıyorum ama yeniden iyileşme yeteneği ölmesine izin vermiyor, aynı zamanda benim yenilenme yeteneğim onun eritmesini nötrlüyor.
İkimiz de birbirimizi sanki Ouroboros gibi özümsemeye çalışıyorduk. (TL: Ouroboros, kendi kuyruğunu ısıran bir yılan ya da ejderha şeklinde resmedilen sembol).
İlk önce diğerini yiyen kazanır.
Basit, öyle değil mi?
Bunu onu alt etmek için planladım.
Daha üzerinde ustalaşmadığım yetenekleri kullanmaktansa en temel yeteneklerime güvenmeye karar verdim, elimde olan güce inanmayı seçtim.
Slime Yeteneklerim [Ayrıştır, Özümse], [Avcı] ile çok iyi bir şekilde uyuşuyor.
Bu yüzden onu ayrıştırmaya ve özümsemeye başladığım an [Avcı]’ yı da etkinleştirdim.
Ben bir avcıyım.
Ork Yıkım, senin sahip olduğun yetenek, [Aç Kalanlar] kesinlikle güçlü bir yetenek.
Ancak sen bir akbaba gibi leş yiyicisin.
Her şeyi yiyebilmek kesinlikle müthiş bir şey ama benim yeteneğim avımı avlayarak onu özümsemeye yoğunlaşıyor.
Ve ikimiz de birbirimizi yiyorken benim yeteneğim seninkini daha önce özümseyecek,
Yeteneğimi kullanarak, Özel Yetenek [Avcı]’ yı!
Benim yeteneğim canlı varlıkların yeteneklerini inceleyebilirken seninki sadece ölülerinkini özümseyebiliyor.
Bu an savaşı belirledi.
…………….
……..
…
Ne kadar zaman geçti acaba ikimiz de birbirimizi yemeye çalışmaya başladığımızdan?
Ama zaferime inanarak onu özümsemeye odaklandım ve,
Kaybedemem.
Kardeşlerimi yedim.
Kaybedemem.
Kesinlikle bir İblis Lordu olmalıyım.
Gelmudo-sama’ yı yedim.
Kaybedemem.
Kardeşlerim açlıktan ölüyor.
Kaybedemem.
Karnımızı doyurana kadar yiyeceğiz.
Düşünceleri bana sızdı.
Hmph. Sen bir salak mısın;?
Ne hakkında kafa yorduğunu bilmiyorum ama bana çoktan yenildin.
Ama, kaybedemem…
Kardeşlerimi yedim.
Ben… Günahkârım…
Bu yüzden kaybetmeyeceğim.
Anlamsız.
Sana bir şey öğretmeme izin ver.
Bu dünyada güçlünün egemenliği hâkim, büyük balık küçük balığı yer. Sen kaybettin.
Bu yüzden öleceksin.
Ama kaybedemem…
Eğer ölürsem, kardeşlerim benim günahlarımı sırtlamak zorunda kalacak.
Onlar aç kalmasın diye bu günahları işledim, aç kalmamaları için her şeyi yaparım!
İblis Lordu olacağım,
Kimsenin aç kalmaması için, açlığın kendisini alt etmek için!
Evet doğru!
Ben İblis Ork Lordu Yıkım’ ım. Dünyaların yok edicisi.
Ve yine de öleceksin.
Ama rahatla.
Senin günahlarını üstleneceğim.
Ne…?
Benim günahlarımı mı … Üstleneceksin?
Evet.
Ve sadece seninkileri değil bütün Irkınınkileri.
Benim… Bizim… Hepimizin günahları…
Sen çok açgözlü değil misin?
Evet bu doğru.
Ben açgözlüyüm.
Şimdi rahatlayabilir misin?
Rahatla, git ve uyu.
Ah…
Kaybedemem.
Ama…
Uyku, ha. Sıcak… Hissediyorum.
Açgözlü olan.
Senin amaçladığın yol hiç sakin değil.
Ama, benim günahlarımı kabullenen sen…
Teşekkür ederim.
Şimdi en sonunda açlığım sonlandı!
İblis Ork Lordu Yıkım, Gelmudo.
Tam şimdi, bilinci yok oldu.
≪Doğrulandı. İblis Ork Lordu Yıkım yok oldu. Özel Yetenek [Aç Kalanlar] Özel Yetenek [Avcı] tarafından özümsendi. ≫
Kazandım.
Her zaman açlık çeken biri benim karşımda, açlığı bilmeyen benim karşımda asla yenemezdi.
Ve, gözlerimi açtım.
Bütün bir Irkın günahları sırtımdaydı.
[Kazandım. Güzel bir şekilde dinlen, İblis Ork Lordu Yıkım, Gelmudo!]
Aksi takdirde sessizliğe bürünmüş savaş alanında yaptığım bildirimim yankılandı.
Ve tam o sırada, Goblinler ve Kertenkele Adamlar sevinç çığlıkları atarken Orklar umutsuzluk içerisine büründü.
Bu şekilde, Ork İşgali durduruldu.
Bana sızan bilinci dâhilinde öğrendiğim kadarıyla bu kargaşanın nedeni kesinlikle Gelmudo’ ymuş.
Ayrıca sayıları tam olarak bilinmeyen İblis Lordları tarafından destekleniyormuş.
Bunun hakkında, ancak, Ork Lordu kendi benliğini oluşturmadan önce öğrendiğinden çok emin değildi.
Ama ben dikkatli-uyanık- olmam gerektiğini biliyorum.
Ve ayrıca Orkları da şimdiki hallerinde bırakamam.
Esas sorun daha çözülmedi.
Ertesi gün,
Tarih sonsuza kadar Yüce Jura Ormanı İttifakını ve onun başlangıcı olan toplantıyı hatırlayacaktı…
☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽