Tensei Shitara Slime Datta Ken - Bölüm 106
Dün gece çok fazla içmişiz.
Ama tabii ki benim fazla değildi. Ne kadar içtiğim bir önemi yok çünkü sarhoş olamıyorum. Aynı zamanda bu turnuvayı fırsat bilip içecek ve yiyecekleri zehirleyebilirler. Ama zaten burada ki herkesde de az çok zehir direnci vardır. Bu arada bende sarhoş numarası yaptım. Her ne kadar sarhoş olamasam da içmeyi seviyorum.
Davetliler çok fazla içiyordu. Gün boyunca izledikleri savaşları yaşadıkları heyecanı birbirlerine anlatıp duruyorlardı bu şekilde gecenin sonuna kadar içtiler. Hâl böyle olunca ertesi sabah arenada ki herkes bitkin düşmüş gibiydi.
Arenada bütün yarışmacılar ortada toplandı ve seyirciyi selamladılar. Bu arada arenadaki yarışmacıların her birini büyük ekrana yansıtıyorlardı hepsi çok güzel gözüküyordu.
Mikrofonla yarışmacıların her biriyle konuştum. Bu arada dünden beri Veldora’yı aramadım.
Yeraltı Labirenti’ni (Zindan) yapmakla meşgulken onu aramaya cesaret edemiyorum. Çünkü burada savaşanları görünce içi kabarırsa sıkıntı olabilir ve tehlikeli birileri gelebilir.
Eğer milim gelirse kesinlikle turnuvaya katılmak isteyecektir. Onu yedeklere gönderirse de tatmin olacağını düşünmüyorum. Bugün ki maç sunumları benim tarafımdan yapılacak.
İlk önce, yarışmacıları tanıtalım. Sinyali gönderdim ve yarışmacılar birer birer tanıtıldı. Büyük ekran bugün savaşacakları tanıtmak için değişti.
İlk olarak, dünkü Battle Royale’i kazanan üç kişi tanıtıldı.
Ejderha Souka, Souei’nin astlarının temsilcisi olarak spiker oldu. Bugünkü karşılaşmaya katılacak yarışmacılar hakkında kısa bir açıklama yaptı.
Peki, o zaman başlayalım mı?
İlk Gozu oldu.
Bu çocuk… Dünkü savaşlarından galibiyetle çıktıktan sonra benim övgümü hak etti ve ona Gozurl ismini verdim. İsmini aldıktan sonra büyüm gücüm azaldı ama o fazla büyümedi. Her neyse yine de A sınıfında.
Onun ırkından Gyuuki’ye gelişti. Gücünün fışkırdığını hissedebiliyorum dün ki halinden daha farklı. Benzersiz becerileri var [Sınırlayıcı] ve ekstra yetenek olarak [Yenilenme] kazanmış. Ek özel yetenekler veya beceriler almamış olmasına rağmen, onun fiziksek gücü büyük ölçüde gelişti. Benzersiz yetenek [Sınırlayıcı] bir alan oluşturup o alanda hangi yeteneklerin kullanabileceği belirtiyordu. (Yetenekleri kısıtlayabiliyor.) Ancak, diğer taraf bununla aynı fikirde değilse, o alandaki kısıtlama iptal edilir.
Kullanabilirliği kötü bir yetenek. Rakibini buna katılmaya zorlamak mümkün olsa da, rakibin kim olduğuna bağlı olduğunu düşünüyorum. Aynı şekilde sıradan bir rakipse, işe yaramaz bir yetenek.
Belki de Kutsal Bariyer gibi, bu mekân becerilerin kullanılamayacağı bir kural yaratır, ama fiziksel yeteneğin hala etkili olacağını tahmin ediyorum. İlginç bir fikir. Yararlı olabileceğini düşündüğümden (kullanmayı düşünürsem), onu “Covenant Lord Uriel” ile özümsemeyi unutmamalıyım.
Alan (Uzay) serisinin altında olduğu için almak kolay.
”İlk olarak, dünkü ilk maçın şampiyonu Gozurl! 100 yıllık çatışmayı durdurarak, bu maça katılma hakkı elde etti! Onun gücü, Tempest üzerinden süpürülebilen yeni bir rüzgâra sebep oluyor!”
Souka neşeyle konuştu. Sevimli olduğu için seyirciler heyecanlandı. Kuyruğu, kanatları ve boynuzuyla, onu “Sevimli” olarak etiketlemekte hiçbir sorun yoktu.
”Ayrıca Gozurl, Tempest’in gurur duyduğu Yeraltı Labirenti’nden (Zindan) bir şampiyon.
Onun gücüne dikkat edin! Ve onu yenebileceğini düşünenler şansını labirentte denesin.”
Gururlu bir şekilde söyledi. Labirenti bile ilan etti. Henüz halka açılmadığından, henüz bir Labirent olarak kabul edilemez. Oh, onun gücünü gördükten sonra, labirent için bir meydan okuyan biri çıkmayabilir bile. İlk maçın katılımcı sayısını bilmiyorum. Gozurl bu şekilde ilan edildikten sonra hızlı bir şekilde mağlup olabilirler. Ancak, bunu zaten düşündüm. Eğer mağlup olursa, rakibi ek bir parasal ödül kazanacaktır. Eh, rakibine bağlı, her şeyin paylaştırılması kararlaştırıldı.
Sıradaki Dagura.
Dagruel’in en büyük oğlu. Dagura, Ryura ve Dabura dün aynı zamanda zafer kazanmışlardı.
Babaları olan Dagruel’in onları bu ülkeye gönderip çeşitli şeyler öğrenebilecekleri söylemiş.
”Her şeyi, hatta ev işlerini yapacağız. Lütfen bu ülkede kalmak için izin ver, İblis Lord Rimuru-sama!”
Üçü birden başlarını eğdi. Zahmetli olduğu için, onları Shion’un emrine verdim. Her şeyden bu onların dileği. Hatta üzerlerinde yazılı olan “Yaşam için Shion” ile kıyafetler giyerler. Şu an yaşadıkları yanılsamalar elbet bir gün kırılacak biliyorsunuz gerçekler acımasızdır ben bunu biliyorum ama onların yaşam tarzları benden farklı. Bu arada, onların gücü korkunç derecede yüksekti. Ancak, üçü arasında en büyüğü en dengeli olanıydı, bu yüzden oldukça güçlüydü.
”Sıradaki ikinci maçın şampiyonu Dagura!
Onun yaydığı aura sayesinde Büyük Jura Ormanı’ndaki kötü ruhların hepsi kaçtı!
O kesinlikle bir başyapıt. Eğer ciddileşirse ne olacağını kimse bilemez!
Tempest yöneticileri bu kadar gücü nasıl karşılayacaklar?
Beklenti yükseliyor!”
Dagura’nın tanıtımı sırasında elinden yüksek dalgalar yayıyordu. Sessiz savaşan Gozurl ile karşılaştırılırsa, gücünün fazlalığını hissedebiliyorum. Elde ettiği artı güç ne kadardı? Daha önce olduğu gibi, Yöneticiler ile hiçbir şey konuşmadım.
Sonra, bir sonraki kahraman Masayuki. Bu elemanın yeteneklerinin söylenti mi gerçek mi olduğu bugün netleşecek. Gerçi bugün sadece 4 maç olacak o yüzden belki yarına da kalabilir.
”Ve şimdi, dünkü üçüncü maçın şampiyonu, Kahraman Masayuki ~ !! Hiç kimse muhteşem kılıç tekniği anlayamaz! Kılıcının bir kını yok, rakibinin işi şimdiden bitti!
Aşırı gücüyle kendine isim yapmış kendini genç bir kahraman olarak tanıtan adam. Herkes onun maskesinden etkilenir. Onun gözlerine bir kez baktıklarında onun için çıldırmayacak kadın yok!
Onu daha önceki savaşta görenler sevinecektir!! Ma-sa-yu-ki!!!”
Bu doğru mu?
Bu eleman gerçekten popüler mi?
Ya da Souka tanıtırken coşkuyu arttırmak için fazla mı salladı?
Eğer gerçekse, beklenmedik bir yeteneği var. Ancak bu tanıtma çoğunlukla yalan ve destekli bir övgü gibi gözükmüyor mu? Ayrıca “Ma-sa-yu-ki!!” diye seslenme mi olur?
Eğer birileri Souka’ya inandıysa kafalarında büyük bir problem var demektir. Bu büyük konuşmadan sonra ilk turda kaybederse, utanmayacak mı?
Belki de bu onun planı eğer öyleyse, bu bir taciz. Hiç şüphesiz ki Souka işini bilen yüksek sınıf bir tacizci.
Kalan kişiler özel katılımcılar ve yöneticilerdi. Arnaud ile başladı.
”Ve şimdi, özel katılımcıları tanıtmaya başlayalım!
İlk kişi bir Kutsal Şövalye olan Arnaud Bauman! En güçlü kutsal şövalye olarak bilinen bir adam!
Tempest yöneticilerimize karşı savaşından sonra aralarında dostluk bağları yeşermiştir!
Kendisi zaferi hedefliyor! Bu adamın gururu daha altını kabul etmiyor. Zafere ulaşmak için bu sefer bütün gücünü gösterecek!”
Evet. İnanılmaz bir yetenek aslında. Arnaud’un alnında biraz ter görüyorum. Ne düşünüyordu acaba?
Neyse bunları düşünmek gereksiz, kazanma baskısı yüzünden olsa gerek.
Souka, sen kan emici bir şeytan mısın? Onları gaza getiriyor ya da paniklemesine sebep oluyor, böyle şeyleri yapabiliyor olması inanılmaz. Gabil’in küçük kız kardeşi olarak hiç böyle bir tarafını görmemiştim.
”Sıradaki, başka bir özel katılımcı! Onun adı Damurada! Gizli bir organizasyondan gönderilen, gizemli bir adam!
Bu turnuvada savaşta ki yeteneklerini göstermeyi hedefliyor! Bakalım bu turnuvada hayatta kalıp gücünü gösterebilecek mi?
İblis Lordu Rimuru-sama’nın ilgisini çeken adam. Herkes gözlerini açık tutsun!”
Hayır, hayır…
Ona en ufak bir ilgim yok. Ayrıca, gizli organizasyon niye diyorsun o organizasyon… Bir de bunları söylerken bana korkunç bir gülümseme ile bakıyor. Hiç sorun çıkarmadığına sevindim. İsminin öğrenilmesi iyi oldu. Bu konu hakkında uyarmışlardı ama bir sorun çıkarsa hallederim.
”Devam edelim! Başka bir özel katılımcı… Arenaya giren maskeli gizli bir adam!
Bilinmeyen Aslan Maskesi! O adaletin mi yoksa kötülüğün şampiyonu mu?
Bakalım bize ne gibi büyüleyici hünerler gösterecek? ”
Bu arada, isimsiz birinden duyuru var.
”Sen benim kim olduğumu biliyorsun, eğer göz zevkimi bozacak savaşlar yaparsan işin biter, hazırla kendini.
O kişi böyle söyledi. Bu mesaj ne anlama geliyor? Bilmiyorum ama kulağa eğlenceli olacakmış gibi geliyor!”
Onun kaderi mühürlendi. Souka zaten bunu biliyordu ama yine de onu köşeye sıkıştırmaktan zevk aldı. Aslan Maskesi için dua etmekten başka seçenek kalmadı.
”Final özel katılımcı ile devam ediyorum. Nihai savaş makinesi! Onun önünde ne Kutsal güç ne de Şeytan güçleri işe yarar!
Gizli birinden bir mesaj var.
”Benim Beretta’m en güçlüsüdür.”
Hepsi bu kadar diyor. Ancak, bu ilk gerçek mücadelesi değil mi? Nasıl en güçlü olabilir? Gerçekten anlamıyorum, ama yine de! Bu bizim beklentimizi daha da yükseltti!”
Ha-yır.
Bunu gerçekten beklemiyordum, biliyor musun?
Sonunda zorbaca yapılan tanıtımlar bitti. Bu arada, Beretta’nın varlığını bilenler çok azdı, bu yüzden gücü bilinmiyordu. Onun sözlerinde yanlış bir şey yoktu.
”Şimdi o zaman, bu noktada gerçek güçlü olanları görebileceğiz!”
Tempest’in yöneticileri. Her birinin yetenekleri bin savaşçıya eşit.
İlk Savaşan: Go-Bu-Ta!
”O bir elit bir savaşçı, onun nihilist* maskesine hayran olan birçok kişi var!
*(Nihilist: Dünyada hiçbir şeyin anlamı ve önemi olmadığını savunan kişi/kişiler.)
Her ne kadar bir dahi olarak şöhret kazanmış olsa da, genç savaşçıların en iyisidir.
Bu sefer bize nasıl bir savaş izlettirecek?!”
Kes şunu Souka! Eminim şuan Gobuta’nın kalbi çığlık atıyordur. Yüzü de solgunlaştı, biliyordum.
Aynı, yarı öldürülmüş Aslan Maskesi-San’a benziyordu.
(Ç.N. İngilizce çevirmen böyle yazmış bir fikrim yok:D)
Pekâlâ…
Eğer Gobuta çaresiz kalırsa, işler ciddileşebilir.
”Bir sonraki yarışmacı Gabil!
Hiryuu’nun komutanı, gökyüzü savaşçısı.
Ejderha bedeninde akan kanı onun içinde yenilmez bir savaşçı uyandırır mı?
Bu arada, o benim biyolojik kardeşim. Babası izlediği için, bize acıklı bir savaş gösteremezsin, beni duyuyor musun?”
Ah…
Biyolojik kardeşi için bile merhameti yok. Tabii ki, performansı herkesi bir köşeye çekti.
Kimin kiminle savaştığını bilmediği için, aslında Gabil’in beklenmedik bir şekilde uyandığını görebiliyordum. Ve Abil’in izlediği gerçeği doğruydu, düşünüyorum da bu savaşları sabırsızlıkla bekliyorum.
”Küçük performansları geçelim! Şimdi Ana Şov’a geçiyoruz. Girişe devam, Yüksek Sınıf Ork Gerudo!
Tempest İlahi Koruyucusu. Etkilenemez savunma ile hayati bir koruyucu!”
Uh, sadece “Küçük Performanslar” mı dedi?
Elbette, bundan sonraki insanlar gerçekten güçlüydü. Tonunu değiştirdi ve ciddi tanıtma haline girdi.
”Yarışmacı Hakurou, kılıç ustası. Kılıç Sanat Eğitmeni olarak atandı, ayrıca o bizi eğiten kişidir.
Yarışmacı Shion, İblis Lordu Rimuru’nun bir numaralı sekreteri! Entelektüel görünüşüne uygun olarak, her şeyi yapabilecek bir kadın. Sadece Rimuru-sama’yı korumakla kalmıyor, aynı zamanda ona danışmanlık yapıyor. Her kadın tarafından istenen pozisyonu elde ettiği söylenebilir.”
Huh?
Bu işte bir iş var. Yardım edemem ama Shion’un tatmin edici olduğunu fark ettim. Bir şekilde burada bazı işler dönüyor ama bir iz bulamıyorum.
”Souei-sama! O benim üstüm ve kendisi yılın erkeği. Yaptığı her şey kusursuz, ama gerçek gücünü bilen hiç kimse yok. Ama bu sefer eminim ki arenada ki herkese gücünü gösterecektir!”
Souei’ye -sama eklemeniz gerekiyor mu? Ayrıca, tonu ciddiydi ama açıkça kızardı.
Ah, iyi.
”Öyleyse, bu turnuvadaki tek yarışmacı bir insan görünüşlü değil direk bir canavar Ranga!
Rimuru-sama’nın Muhafızı olarak, hiç kimsenin yaklaşmasına izin vermeyen üstün bir kurt olarak hüküm sürüyor!
Ve şimdi… Bu turnuvanın en gözde oyuncusu yarışmacı Diablo! Söylemeye gerek yok daha kimseye savaşta gerçek yeteneklerini göstermedi. Bu kez sırlarını açığa vurabilecek bir yarışmacı olacak mı?
Yüksek seviyeler arasında bir maç olacak!
Bir sonraki yarışmacı son yarışmacıdır! Tempest’in yüce komutanı, yarışmacı Benimaru!
İblis Lord Rimuru-sama’nın astları arasında, gücünün en güçlü olduğu söylenir, ama ne kadar güçlüdür?
Söylentiye göre Souei-sama’ya eşittir, ama doğru mudur bilinmez! Hakikatin halkın gözünde netleşmesi zamanı!”
Beklenildiğinin aksine, son tanıtma normaldi. Ama kim gerçekten en güçlüsü? Gerçekten bilmiyorum.
Diablo, Ranga, Souei, Benimaru. Bu güçlü dörtlüye ek olarak Shion ve Beretta var. Onlar tekniklerini Hakurou’dan öğrendikleri için, birbirlerine yakın seviye atladılar…
Ayrıca, bu Aslan Maskesi, eski İblis Lordu Karion-san’dı, değil mi? Eski bir İblis Lordu’na karşı yöneticilerimiz ne kadar mücadele edebilir? Onu gerçekten dört gözle bekliyorum.
Tanıtımların sona ermesiyle birlikte kuralar çekildi ve maçlara karar verildi. Katılımcı sayısı nedeniyle maç iki güne ayrılacaktır. İlk günde dört, ikinci günde dört maç. Kuralar çekildikten hemen sonra, turnuva haritasında isimler dolduruldu.
Kura sonuçları şu şekilde;
İlk Gün
Birinci maç – Benimaru vs Gozurl
İkinci maç – Souei vs Dagura
Üçüncü maç – Gobuta vs Kahraman Masayuki
Dördüncü maç – Gabil vs Ranga
İkinci Gün
Birinci maç – Arnaud vs Beretta
İkinci maç – Asker Maskesi vs Diablo
Üçüncü maç – Hakurou vs Damurada
Dördüncü maç – Gerudo vs Shion
Sonuçlar bu şekilde.
Kura çekilişleri adil bir şekilde yapıldı, bu yüzden itiraz etmezlerdi ama Gabil son derecede acınacak şekilde bakıyordu. Eşsiz yeteneği “Tuner” sayesinde normal bir rakibe karşı kazanabilirdi ama rakibi Ranga olduğu için kazanması imkânsız olabilir. Yüzünden umutsuzluk akıyordu.
Umarım çok çalışıp bize en iyi savaşını sergiler. Tabi bir de Gobuta vardı…
Eğer kahraman gerçektende Hinata ile aynı seviyedeyse, Gobuta’nın zafer şansı yoktur. Ancak kahraman’ın yeteneğini test etmek için Gobuta bunun için uygun olabilir. Aynı zamanda sıkı çalışmasını ve elinden gelenin en iyisini yapmasını istiyorum. Bundan önce, görmek istediğim önemli bir maç var. Bu arada, Bilgelik Kral Raphael bu maçların sonucunu mükemmel bir şekilde tahmin etmiş ama bana söylemedi bu yüzden ilginç olacak. Özgür irade olduğu için, yarışmacı eylemlerin 10.000 hesaplamayı bile devirebileceği bir durum olabilir, bu yüzden herhangi bir kesinliği yok.
Aksine, yarışmacılar manipüle edildiyse,% 100 mükemmel bir tahmin yapmak mümkün olabilirdi.
Öyleyse şimdi, sadece maçları izlemek kaldı bakalım sonuçlar nasıl olacak.
Gecikmeden ilk maç başladı.
————————-
İlk maç… Benimaru vs Gozurl!
Bazı nedenlerden dolayı ikiside arenanın ortasında göz kamaştırıyorlardı. Souka’nın ”Başlayın!” demesiyle dövüş başladı.
”Fufufu, ilk maçta seninle karşılaştığım için şanslıyım. Benimaru-san, yüce komutan olarak saltanatınız bugün bitecek! Bugün, Gozurl-sama dönemi başlayacak!”
Gozurl birbiri ardına konuşmalar yapıyordu. Bu kötü oldu. Bir isim aldıktan ve yeni güçler kazandıktan sonra oldukça kibirli hale geliyor. Bu da… Bana karşı bir isyan mıydı yoksa biraz düşündüm.
”Lütfen beni izleyin Rimuru-sama!”
Ben, Gozurl, yeni sağ eliniz olacak ve eğer yaparsam, Shion-dono’yu gelinim yapacağım!}
Böyle şeyleri ilan ederken bana karşı saygılıydı.
Onun sözleri;
”Shion-sama benim, gelinim!”
Kalabalık bir anda çılgına döndü. Seyircilerin bir bölümünün Shion’un çılgın hayranları olduğu görülüyordu. Ah iyi. Bu kadar aptal. Yapabileceğim bir şey yok. Maç başlasın…
”Anlıyorum, maçı ciddiye al. Aptalca kelimelere ihtiyacım yok.”
Mikrofonla böyle söyledikten sonra sesim arenada yankılandı. Seyirciler kahkahalarla patladı, sanırım bunu gösterinin bir parçası olduğunu düşündüler.
Aslında ciddi bir şekilde söylemiştim ama yanlış anladıklarına sevindim. Oldukça utandım.
”Başlayın!”
Bir kez daha, Souka ilan etti. Bu kez savaş başlamıştı. Gozurl ilk hamleyi yaptı ve böylece, yerde büyük bir büyü oluşumu aniden ortaya çıktı.
”Bunu al! Yüce komutanın konumu benim olacak! Eşsiz Beceri,[Restrainer], katlet!”
Ah, onu kullanarak kesinlikle zamanını boşa harcadı. Bir aptalın kullanabileceği bir yetenek değil. Yere çizilen sihirli oluşum… İptal edilmesine karşı bir önlem miydi? Etkilendim.
Ancak, ne gördüğümün bir önemi yok, Benimaru kasıtlı olarak hasar alıyordu. Bu ölçüde kışkırtılsa bile, onun en ufak bir öfke belirtisi yoktu. Bu ülkenin yüce komutanı olarak atandıktan sonra, Benimaru’nun öfkesi ortadan kayboldu. Ve şimdi sakin Benimaru muazzam derecede güçlüydü.
Şimdi Hakurou’ya karşı savaşırsa, kılıçları sonsuza dek çarpışırdı. Fiziksel gücünü aynı Hakurou seviyesine indirdikten sonra oldu. Başka bir deyişle, kılıç becerisi şimdi Hakurou’nunkiyle aynı seviyedeydi. Öfkesi olmadan rakibinin sözlerini dikkatlice dinleyebilir. Dolayısıyla onun büyümesi iyi oldu. Gozurl [Restrainer], Becerisi sihir kısıtlama yeteneği nedeniyle yasaklandı.
”Hahahahaha! Uzmanlıklarınızdan Inferno saldırısı olduğunu duydum, doğru değil mi? O nasıl!? Özel tekniğinizin mühürlenmesi nasıl bir duygu ?! Şimdilik yüce komutan pozisyonunu bana verirsen seni yardımcım yapabilirim. Sağ elim olabilirsin, buna ne dersin?”
Hmm.
Gozurl çok mutluydu. İsimleri bu kadar kolay dağıtmak kötü bir fikir gibi görünüyor, çünkü onun gibi kişiler ortaya çıkabiliyor. Bana sadık olsa bile, saygı duyması gereken Senpaisinin gücünü dikkate almadı. Ancak Senpaisi de bir aynı hatayı yaparsa o zaman farklı olur. Diablo bile ondan daha zayıf olan rakiplerle buluştuğunda kibardı. Öfkelendiğinde gerçekten korkutucudur, ama tavrı hiç kimseyi hafife almaz…
O zaman, Benimaru nasıl savaşacak? Bu daha önce olsaydı, rakip bu aşamada ölebilirdi. Şükürler olsun ki sadece yarı ölü oluyorlar. Rakibinin yeteneğini, mühürlediğine inanarak çok sevinen Gozurl Büyük Baltası’yla sürekli olarak Benimaru’ya saldırdı. Benimaru’nun sihiri ve diğer yetenekleri kapalı olduğu için Gozurl, şimdi hem güç hem de hızda ondan üstün olduğuna inanıyor.
Ancak…
”Oi, gücünüzün derecesi mi? Bunun dışında başka bir şey var mı? 30 dakikan var. O zamana kadar, istediğin gibi saldırmana izin veriyorum. Elindeki her şeyi kullan, sonra pişman olma.”
30 Dakika.
Bu benim ayarladığım maç süresiydi. Bir maçın süresi 30 dakikaydı bunu daha önce benimaru ile konuşmuştuk. Öyleyse, rakibinin istediği gibi saldırmasına izin mi veriyor? Benimaru’dan böyle hareketler görmek beni şaşırttı.
”Ha? Ayakta mı uyuyorsun? Tüm saldırılarımı yiyorsun, çünkü onlara karşı bir şey yapamazsın, değil mi ?! Ezik olma! Kaçma, ahbap!”
Gozurl, yetenekleri arasındaki farkı fark etmiyor gibi görünüyor. Görünüşe göre Benimaru’ya tek taraflı saldırdığına inanıyor. Gozurl… Benimaru’nun üzerinde güç ve hıza mı sahip?
Hayır, bu yanlıştı. Benimaru ben bilmeden, yetenekleri büyük ölçüde arttırmış. Onun maksimum enerji (Büyü gücü) miktarı muhtemelen önemli miktarda arttı. Büyü gücünün arttığını fark ettirmemek için bastırıyordu. Bilgelik Kralı Rafael genelde başarısız olmaz ama bu sefer sanırım yanıldı.
Ve böylece 30 dakika geçti.
”Zamanı geldi.”
Benimaru Gozurl’a dizlerinin üstüne çökmüşken tembelsin diye fısıldadı. Benimaru’nın sol elinde, Crimson Lotus Edge adlı kırmızı bir katana vardı. Benimaru sadece Büyük Balta’nın saldırılarını yiyordu veya kaçınıyordu, ancak 30 dakika geçtikten sonra saldırmaya başladı.
Sağ yumruğu ile Gozurl’u yakaladı elinde güç biriktirdi ve Gozurl’un solark pleksusuna vurdu.
(Ç.N. kalkan gibi kullanılan bir yetenek.)
Tek bir vuruşla, sihirli gücünün akışı bozuldu ve Gozurl ayakta duramadı. Bariyer kursa bile, her şey bu saldırı ile tekrar parçalanırdı. Benimaru için mükemmel ve ezici bir zaferdi.
”Karakterini düzeltmek için sana tekrar tekrar vuracağım, kendini hazırla.”
Gozurl bu sözleri duyduktan sonra bayıldı ve ilk maç sona erdi.